Bitlis Defterdarının Eşi

Bitlis Defterdarının Eşi

Millî Mücadele’de ismi kaynaklarda yazmayan ancak Bitlis defterdarının eşi olarak ün yapan ve bu sıfatla adı geçen kahraman bir Türk kadını hakkında bilgi sahibi olunmaktadır. Onun kahramanlığı, Ermenilerin faaliyetlerinin artmasıyla yakından ilişkili olarak ortaya çıkmıştır.

Bilindiği üzere İngiltere, Birinci Dünya Savaşı’nda Arap yarımadası, Suriye ve Irak’ta savaşın bütün yükünü çektiği iddiası ile Güneydoğu Anadolu’yu işgal etmişti. Fransa ise bu bölge ile geçmişteki tarihî bağları ve Sykes-Picot gizli anlaşmasındaki Çukurova ve Güneydoğu Anadolu’nun kendilerine ayrıldığı gerekçesi ile bölgeyi işgal etmişti. Bütün bunların yanı sıra her iki devlet, bölgedeki işgallerine sebep olarak Mondros Mütarekesi’nin yedinci maddesini gösteriyordu. Bunun sonucu olarak İngiltere, 3 Kasım 1918’de Musul’u, 9 Kasım 1918’de de İskenderun’u işgal etmiş ve askerî harekâtını Adana, Antep, Maraş yönünde genişletmişti.

Fransızlar da 11 Aralık 1918’de Dörtyol’a, 17 Aralık 1918’de de Mersin’e çıkarma yapmışlardı. İngiliz ve Fransızların Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki bu işgal hareketleri 15 Eylül 1919’da yapılan Suriye Anlaşması ile yeni bir yön kazanmıştı. Bu anlaşmaya göre Musul bölgesini elde eden İngiltere, 1 Kasım 1919 tarihinde Adana, Maraş, Antep ve Urfa’dan çekilerek, yerini Fransa’ya bırakmıştır. Anlaşma ile İngiltere, Fransa’yı Güneydoğu Anadolu’da sonuç alamayacağı bir maceraya sevk ederken, bu devletin diğer bölgelerde kendilerine karşı olan direncini de kırmak istiyordu. Anlaşmadan her iki devlet de memnun görünüyordu.284

Fransızlar bölgenin işgalinde Ermenilerden de faydalanmışlardı. Ancak Fransızlar, Ermenilerin taşkınlıklarını ve saldırganlıklarını önleyemeyince, Fransız subayları büyük sıkıntı yaşamaya başladı. Zira Ermeni lejyonerlerinin Maraş, Antep, Urfa başta olmak üzere Adana’da yaptığı taşkınlıklar ve saldırılar, Müslüman halkı son derece rahatsız etmişti.

Sonunda, Türk halkı düşmana karşı direnişe geçti.285 Bölgede Türk direnişini başlatan belki de en önemli gelişme, bazı Ermenilerin Müslüman kadınlara sarkıntılık etmeleri ve bölge halkına yaptıkları zulümlerdir.

Bu olumsuz gelişmelerin yaşandığı ve Türk halkının canını, malını, namusunu korumak için silaha sarıldığı bir ilimiz olan Maraş’ta Bitlis defterdarının ismi kaynaklarda geçmeyen eşinin kahramanlığı, her açıdan örnek gösterilecek seviyededir.

Halkın moralini yükseltmek amacıyla Mustafa Kemal tarafından da kullanılacak bu olaydan, pek çok kaynak bahsetmektedir.

Mustafa Kemal, Maraş’ta oturan Bitlis defterdarının hanımının, Müslümanların kanlarının akıtılmasından ve birçok hanıma tecavüz edilmesinden galeyana gelerek sekiz düşmanı telef ettiğini ve daha sonra erkek elbisesi giyerek diğer mücahitlerin yanında çarpışmalara iştirak ettiğini bildirmektedir.

Amasya Anadolu Kadınları Müdafaa-i Hukuk-ı Vatan Cemiyeti Başkanı, Maraş’ta Bitlis defterdarının eşine bir kutlama telgrafı çekmiştir. Bu telgrafta cemiyet üyeleri Bitlis defterdarının hanımına “Türk Mücahidesi” unvanını vermiştir.

Bitlis defterdarının hareminin Maraş kadınlarının başında bu mücadeleye iştirak ettiğini Ali Fuat Cebesoy da yazmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir