YÜZBAŞI OSMAN HAKİ
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun ölüm kalım mücadelesi verdiği ve en önemli savaşların cereyan ettiği bir cephe de Filistin Cephesi’dir.
1918 yılında Filistin Cephesi’nde savaşan Türk ordularının durumunu, yazar Falih Rıfkı Atay Zeytindağı adlı eserinde şöyle anlatmaktadır:
Artık Gazze’de, Filistin Cephesi’nde savaşıyoruz; çöl İngilizlerin elindedir. Cephemize susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz. Arkasını çöle veren İngiliz ordusunun siperinde ise musluktan Nil suyu akıyor.”
İşte bu cephedeki savaşların biz Türkler açısından korkunç tablosu budur.
Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği cehennem ortamını gören on binlerce Anadolu evladının, kısaca Ahmetlerin, Mehmetlerin görev ve sorumlulukları, dünyada hiçbir ordu mensubunun taşıyacağı görev ve sorumluluk cinsinden değildir. Bu bölgede savaşan 4 ncü Ordunun 8 nci Kolordu ve buna bağlı 152 nci Alayının çekilmeyi gerçekleştirebilmeleri için karşılarında bulunan ve taarruz eden İngilizlerin iki süvari tugayını durdurmaları gerekiyordu.
Alay Komutanı, ancak 103 kişilik mevcudu kalan 3 ncü Tabura Bete köyü batısındaki tepelerde artçı görevi vermiş ve alay çekilinceye kadar yerlerini terk etmemelerini emretmiştir.
3 ncü Tabur Komutanı Yüzbaşı Osman Haki, taburu ile iki İngiliz tugayına karşı kıyasıya mücadele vererek alayın sağ salim trene binmesini temin etmiş, Alay Komutanından “Alayın son kafilesi trene binerek ayrılmıştır. Artçılık görevi kaldırılmıştır. Tabur Kisve istikametinde çekilecektir.” emri geldiği zaman taburun yüzde doksan beşi şehit olmuştur.
Ortada tabur diye bir birliğin kalmadığı bu durumda, geriye kalanlarla birlikte Yüzbaşı Osman Haki de çekilmeye fırsat kalmadan şehit düşmüştür.