Mustafa Kemal’in Askeri Topkapılı Cambaz Mehmet

Mustafa Kemal’in Askeri Topkapılı Cambaz Mehmet

Mustafa Kemal’in Askeri Topkapılı Cambaz Mehmet

Bundan 77 yıl önce 24 Haziran 1923’te TBMM aşağıdaki kararı oy birliği ile almıştı:

“TBMM Başkanlığından:

İstanbul’un düşman altında bulunduğu sırada, Osmanlı ordusunun depolanan silah ve teçhizatını her an ölümle karşı karşıya kalarak Anadolu’ya kaçıran, düşmanın gizli istihbarat teşkilatının içinde yuvalanarak, milli kuvvetlere çok yararlı bilgiler sağlayan M.M.Grubu Başkanı Topkapılı Mehmet Bey’e, Vatana Üstün Hizmet faslından ayda 1.500 lira maaş bağlanması Büyük Meclis’in 24 Haziran 1923 tarihli toplantısında oy birliği ile kararlaştırıldı.”
Kimdi bu vatana üstün hizmette bulunmuş Topkapılı Mehmet Bey ?

İstanbul’un Topkapı semtinde yasayan, unvanı Cambaz olan Topkapılı Cambaz Mehmet, Çanakkale Savaşlarında sıradan bir erdir. Gösterdiği kahramanlıklardan dolayı, er Topkapılı’ya onbaşı şeridini Albay Mustafa Kemal verir. “Göreyim seni Topkapılı” diyerek.

Topkapılı’nın kahramanlıkları sürer. Çavuş şeritlerini Topkapılı’ya uzatırken de Albay Mustafa Kemal yine “Göreyim seni Topkapılı!” diyerek cesaretlendirir.

Çanakkale’de dökülen kanlara rağmen Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmış ve 30 Ekim 1918 Mondros Ateşkes Anlaşması ile silahları bırakıp düşmana teslim olmuştu.

Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Pasa da, Topkapılı Cambaz Mehmet de artık işgal altındaki İstanbul’dadırlar. Mustafa Kemal Pasa, üç kez Padişah Vahdettin ile, birçok kez de Osmanlı hükümetinin Başbakanı Damat Ferit Pasa ve kabine üyeleriyle konuşmuş, vatani düşman elinden kurtaracak önerilerde bulunmuş ama sonuç alamamıştır.

Şişli’deki evinde en yakın arkadaşlarıyla sık sık gizli toplantılar yapan Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya geçip, Kurtuluş Savaşı’nı orada başlatmanın yollarını aramaktadır.

Şeytana külahını ters giydirecek kadar zeki, tazı gibi koşan, silah atmada, bıçak sallamada rakibi bulunmayan, zalimlere karşı gaddar, ezilenlere karşı ise merhametli biri olarak tanınan Topkapılı Cambaz Mehmet ise, İstanbul’da kurulmuş MM Grubun adli gizli örgütün başıdır. Adi, Milli Müdafaa sözcüklerinin bas harflerinden (MM) oluşan bu gizli örgütte yüzbaşılar, binbaşılar, albaylar, doktorlar bulunmakta, ama başkanlığını ise askerlikte aldığı en büyük rütbe çavuş olan Topkapılı Cambaz Mehmet yapmaktadır!.. Nedeni çok şaşırtıcıdır: Topkapılı’nın İstanbul’da 50.000 silahlı adamı vardır. Bunlar, vatanın kurtuluşu söz konusu olmadan önce birer it, kopuk, hırsız ve haraççıydılar.

Ancak, Topkapılı Mehmet’e, Şişli’deki evinde Mustafa Kemal Paşa ile görüştükten sonra, bu 50.000 adam, vatan için ölmeye ant içmiş birer kelle koltukta savaşçı olmuşlardır. Şişli’deki görüşmede Mustafa Kemal Paşa, “Mehmet, Çanakkale’de nasıl kazandıksa yine öyle kazanacağız. Hele sizin gibi kahraman Türk çocukları oldukça, ordularımızın yenilmesi imkansızdır!” demiş ve bu sözler Topkapılı’ya yetmişti. Mustafa Kemâl onu, “Göreyim seni Cambaz Mehmet Bey!” sözleri ile uğurlamıştı.

Mustafa Kemal Paşa’nın koruma isini bizzat üzerine alan Topkapılı 5.000 silahlı adamıyla Şişli çevresinde gerekli önlemleri alır.

İstanbul’da tam bir kargaşa yaşanmaktadır. İngiliz işgal kuvvetlerinin İstanbul Yüksek Komiseri, eski hükümet üyelerini, bazı subayları ve gazetecileri tutuklatmaktadır. İngilizlerin sürekli baskısıyla Padişah, ortalama her 45 günde bir yeni bir başbakan tayin edip, hükümet kurdurmaktadır. Mustafa Kemal Paşa, iç ve dış düşmanların çok yakından gözleyip izlediği önemli bir kişidir. Ocak-Mayıs 1919 tarihleri arasında İstanbul basını O’ndan 32 kez söz etmiştir. 27 Şubat 1919’da bir gazetede Mustafa Kemal Paşa’nın Genelkurmay Başkanlığı’na atandığına dair haber çıkar ama haber gerçekleşmez.

28 Şubat 1919’da, İngiliz Haber alma Teşkilatı İstanbul’daki merkezine gönderdiği bir raporda, içinde Mustafa Kemal Paşa’nın da bulunduğu bazı kişilerin İstanbul’dan sürülmesini ister. 14 Mart 1919’da bir gazetede, Mustafa Kemal Paşa’nın tutuklandığına dair bir haber çıkar, ama sonra haberin doğru olmadığı anlaşılır. İstanbul’da kalmanın giderek tehlikeli durum yarattığını gören Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay’daki arkadaşlarının yardımıyla, kendisini 9. Ordu Birlikleri Müfettişi unvanı ve geniş yetkileriyle Anadolu’ya tayin ettirir. İlk durak Samsun’dur.

15 Mayıs 1919 günü, İstanbul Galata Rıhtımı’nda olağanüstü bir kalabalık vardı. Seyyar satıcılardan, ayakkabı boyacılarından, polislerden, jandarmalardan ve hamallardan geçilmiyordu. Bunlar, gizli örgüt MM Grubu’nun tepeden tırnağa silahlı adamlarıydı. Görevleri, Mustafa Kemal Paşa ile 19 kişilik maiyetinin Bandırma Vapuru’na sağ salim binmesini sağlamaktı. Operasyonu rıhtımda yöneten Topkapılı Cambaz Mehmet, iyi yüzme bilen, iyi silah kullanan 50 İnebolulu fedai genci de Bandırma Vapuru’nun içine yerleştirmiş, bunlara gerekli talimatı vermiş ve Samsun’a kadar sürecek yolculuğun tüm güvenlik önlemlerini almıştı.

Daha Mustafa Kemal’in Samsun’a vardığı 19 Mayıs günü, Ingiliz Karadeniz Orduları Kumandanı General Milne, Türk Harbiye Nezareti’ne gönderdiği notada Mustafa Kemal ve yanındakilerin Samsun’a gönderilmesinin nedenini sorar. Yani, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıktığı gün İngilizler bu işten kuşkulanmaya başlamışlardır.

Mustafa Kemal Pasa, Samsun’a çıktıktan sonra Ulusal Güçleri örgütleme çalışmalarına başlarken, Topkapılı Cambaz Mehmet de İstanbul’da tarihe geçecek kahramanlıklar yaratır. İngiliz Gizli Servisi’nin en tehlikeli ajanı Papaz Fru’nun güvenini sağlayarak bu teşkilatın içine sızar ve çok yararlı istihbarat bilgilerini elde ederek Mustafa Kemal Paşa’ya ulaştırır. Osmanlı ordusu dağıldıktan sonra el konulan ve cephanenin büyük çoğunluğunun depolandığı Maçka Kışlası’nı soyar ve tüm silah ve cephaneleri Anadolu’ya, Mustafa Kemal Paşa’ya ulaştırır.

Belki tarihte bir benzeri görülmemiş bir olayın da kahramanıdır Topkapılı Mehmet. İstanbul’u işgal etmiş olan İngiliz Kuvvetlerinin Komutanı General Harrington’un makam otomobilini de çalar. Aksehir’e kadar sürer ve orada Mareşal Fevzi Çakmak’a teslim eder. Bu otomobil, Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa’ya verilir.

Artık büyük zafer kazanılmış, Atatürk Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’dadır. Topkapılı’yı köşke çağırır. “Çok iyi çalıştınız doğrusu…Hakkinizi ödemek güç'” dedikten sonra, Topkapılı Cambaz Mehmet’e İstanbul Milletvekilliği teklif eder. Topkapılı teşekkür eder, ama teklifi kabul etmez’.

Ve bu yazımızın başında okuduğumuz 24 Haziran 1923 tarihli TBMM kararınca Topkapılı Cambaz Mehmet’e ayda 1.500 lira maaş bağlanır. O devirde bir tavuğun fiyatı 12,5 kuruştur. Bu demektir ki Topkapılı’ya bağlanan maaş, bugünün parasıyla ayda yaklaşık 10 milyar liradır.

Peki Topkapılı Cambaz Mehmet böylesine yüksek ve sürekli bir ödülü kazanınca ne der ?

“Ben bir şey yapmadım. Vatanım için, Mustafa Kemal Paşam için üzerime düşen görevi yerine getirmeye çalıştım. Hizmetleri gerçekleştiren arkadaşlarımdır. Ben buna layık değilim”

Topkapılı Cambaz Mehmet, bugünün parasıyla ayda yaklaşık 10 milyar lira maaşı Kızılay’a devreder. Tek kuruşunu bile almaz.

Yılmaz DİKBAŞ, 17 Eylül 2012

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir