MAÇKA SİLAHHANE MÜDÜRÜ BAHATTİN
Konu vatan savunması olunca, ordusu ve milleti bütünleşerek ayağa kalkan bir ulus olduğumuzu ispatlayan Kurtuluş Savaşı’nda, sivil, asker farkı gözetmeksizin herkes imkânları ölçüsünde bu kutsal harekâta katılmıştır.
Mondros Mütarekesi (30 Ekim 1918) ve arkasından Sevr (10 Ağustos 1920) denilen tutsaklık belgeleri imzalandıktan sonra, artık bir ülkenin varlığından söz etmek imkânsızdı. Ülkenin bütün imkânlarının yığılı bulunduğu başkent İstanbul da elbette İtilaf güçleri tarafından işgal edilecekti. Nitekim işgal de edildi.
Topraklarının, İtilaf devletleri tarafından işgal edilmesiyle her şeyin bittiği anlamına gelmeyeceğini bilen bu büyük milletin evlatları, hangi yerde ve hangi rütbede olursa olsun, yurt savunmasına katılmışlardır.
“Bu toprağı Türk’ün kanı yoğurdu, annem beni bugün için doğurdu” diyerek hiç düşünmeden yeni kurulan hükümet ve Ankara’ da şekillenen ordumuza hizmet ile ona gerekli silah ve cephaneyi sağlamak için uğraşan kahramanlarımızdan biri de Maçka Silahhane Müdürü Bahattin’dir.
İşgal sırasındaki İngiliz askerlerinin güvenlik ve kontrolünde bulunan İstanbul’daki Maçka Silah Deposu’ndan 215 makineli tüfek, 800 sahra telefonu ve 55.000 adet 98 model tüfek mekanizmasını gizli yollardan kaçırarak Anadolu yakasına geçirmiş, bir kısmını İnebolu’ya, bir kısmını da Bilecik’te bulunan Millî Kuvvetlerin emrine göndererek büyük yararlılıklar sağlamıştır.
Bu ve benzeri fedakârlıklar gösteren vatan evlatlarının sayesinde vatan bugün bizim olmuştur.