BARTINLI RECEP
Savaş sırasında bazen bir kahraman ve elindeki silah, bir orduya bedel olur. Özellikle silahın az olduğu, merminin kıt olduğu ve üstelik vatan savunmasının yapıldığı bir ortamda bir silah, gerçek değerinin üstünde değer taşır. Atını, kadınını, silahını korumayı eş değerli bir namus ölçüsü sayan Türk askeri için durum ayrı bir önem kazanır. İşte Bartınlı Recep de böyle bir değer yargısıyla yola çıkmıştır.
Sakarya’da Beylikköprü civarında 26 Ağustos 1921 tarihinde Beştepeler bölgesinde 17 nci Tümen 63 ncü Alay 1 nci Tabur 4 ncü Bölük ile yapılan çarpışmada, Yunan, bölüğün sol yanını kuşattığı için o mevkiden çekilmek gerekmişti. Bir kısım makineli tüfekler, gidilecek yeni bölgeye gönderilmiş, bunların çekilmelerini korumak üzere eski mevziden en sonra çekilmesi gereken iki numaralı makineli tüfek kalmıştı. Bu sırada, Yunanların kuşatma hareketi de artarak ay şeklinde bölüğün etrafını sarmış; yalnız bir noktadan çıkabilme imkânı bırakmıştı. Makineli tüfek nişancısı Emetli Ali vurulmuş, tüfeği kurtarmak isteyen iki er de Yunan ateşi ile şehit olmuştu.
Arkadaşlarının ölümünü gören Bartınlı Recep büyük bir cesaret göstererek şiddetli Yunan ateşine rağmen tüfeği kurtarmış ve yine bu tüfeğin başında olduğu hâlde Yunanlara karşı zorlu bir mücadele verdikten sonra, makineli tüfeği, çekilen birliğine götürmüştür.