ATATÜRK’ÜN FAHRİ PROFESÖRLÜĞÜ

ATATÜRK’ÜN FAHRİ PROFESÖRLÜĞÜ

Milli Mücadele sırasında işgal altındaki İstanbul’da bulunan Darülfünun, Kuva-yı Milliye ve TBMM yönetimine destek vermişti. Büyük Taarruzla Batı Anadolu’nun kurtarılması üzerine ilk önce İstanbul Darülfünunu Edebiyat Medresesi, işgalin devam ettiği sırada büyük bir cesaretle Kurtuluş Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal Paşa’ya Fahrî Müderrislik unvanı vererek, başarıdan duyduğu memnuniyeti resmen ilan etmişti. Gazi Kemal Paşa’ya fahrî müderrislik verilmesi bizzat Edebiyat Fakültesi öğrencileri tarafından ortaya atılmış ve bunu sağlamak için müracaatta bulunmuşlardı. Öğrencileri ile aynı duyguları paylaşan Edebiyat Fakültesi Meclisi tarafından da resmi olarak fahrî müderrislik unvanı M. Kemal Paşa’ya verilmişti.

M. Kemal Paşa’ya Fahrî Müderrislik Unvanı Verilmesi Fikrinin Ortaya Çıkışı

Mustafa Kemal Paşa’ya fahri müderrislik verilmesi fikrini ilk önce Darülfünun Grevini başlatan Edebiyat Fakültesi öğrencileri tarafından ortaya atılmıştı. Öğrenciler, Mustafa Kemal Paşa’nın müderris seçilmesi gerektiği hakkındaki düşüncelerini bir dilekçe ile Edebiyat Fakültesi yönetimine bildirerek, bu isteklerinin gerçekleştirilmesini istemişlerdi.

Fahrî Müderrislik Unvanı Verilmesi

19 Eylül 1338 (1922) tarihinde Edebiyat Medresesi Reis Vekili Necib Asım başkanlığında, Behçet Bey’in Umumi Katibliği’nde toplanan Edebiyat Fakültesi Meclis-i Müderrisin’inde “talebeler tarafından verilen istida ve talebname” gündeme alınmıştı. . Bu talep doğrultusunda Müderris Yahya Kemal (Beyatlı), Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya fahrî müderrislik unvanı verilmesini teklif etmişti. Fakülte Meclisi oy birliği ile bu teklifi kabul etmiş ve almış olduğu kararı bir telgrafla M. Kemal Paşa’ya bildirmeyi kararlaştırmıştı. Fakülte Meclisi çekilecek olan telgrafı da görüşerek karara bağlamıştı.

Meclis-i Müderrisin Müzâkerât ve Mukarerât Defteri’ne kaydedilen bu telgrafın metni aynen şu şekilde idi:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi ve Başkumandan Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine,

İstanbul Darülfünunun Edebiyat Medresesi Meclisi Müderrisleri 19 Eylülde akdettiği celsede Zât-ı Müncî-i kumandanîlerini fahrî müderrisliğe müttefikan intihap etmekle kesb-i fahreyler.

İstanbul Darülfünunu

Edebiyat Medresesi Riyaseti

Necip Asım”

İşgal altındaki İstanbul’da Edebiyat Fakültesi Meclisi tarafından alınan bu kararı ile Mustafa Kemal Paşa kurtarıcı olarak kabul ediliyor ve bu sıfatından dolayı da resmen fahrî müderrisliğe layık görülüyordu.

Fahrî Müderrislik Unvanı Verilmesinin Gerekçesi

1922’de M. Kemal Paşa’ya Fahri Müderrisliğe neden lâyık görüldüğü, bizzat M . Kemal Paşa’ya çekilen telgrafta “münci-i kumandanî” yani kurtarıcı komutan olması ile açıklanmıştı. 1923’te hazırlanan Fahrî Müderrislik Şehadetnamesi’nde ise bu konuya daha da açıklık getirilmişti. Mustafa Kemal Paşa, “Milli Mücadele’nin büyük kahramanı ve yeni devletin müessisi (kurucusu)” olarak vasıflandırılırken, O’nun “Türk miletinin ve Türk harsının istiklâlini” sağladığı belirtilmektedir.

Ayrıca “İslam kavimlerinin halâsına müteveccih olan tarihî mesaisini takdir ve tebcil” edildiğine dikkat çekilmektedir. Fahrî müderrislik gerekçeleri arasında, yalnız Türk milletini kurtarma ve yeni devleti kurma değil, bir de M. Kemal Paşa’nın Türk kültürünün istiklalini sağladığına vurgu yapılmıştır. Ayrıca, Müslüman olan diğer milletlerinin kurtulması istikametinde M. Kemal Paşa’nın tarihî bir çalışması olduğuna vurgu yapılarak, M. Kemal Paşa’nın Türler dışındaki diğer sömürge altında yaşayan milletler için de umut bağlanan bir lider olduğuna dikkat çekilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Fahrî Müderrisliği Kabulü

Başkumandan Mustafa Kemal Paşa, Fahri Müderrisliği kabul etmiş ve Bursa’dan 26 Ekim 1922 tarihinde gönderdiği cevabî telgrafla da teşekkürlerini bildirmişti. Başkumandan’ın telgrafı 23 Teşrin-i Sânî 1338 (23 Kasım 1922) tarihli Fakülte Meclis-i Müderrisin toplantısında okunmuş ve aynen Meclis-i Müderrisin Müzâkerât ve Mukarerât  Defteri’ne kaydedilmişti. Bu teşekkür ve memnuniyeti ifade eden telgraf şu şekilde idi:

“Türk harsının mihrakı olan Medreseniz fahri müderrisliğine intihabımdan dolayı meclisinize teşekkür ederim. Eminim ki, millî istiklâlimizi ilim sahasında fakülteniz ikmal edecektir. Bu şerefli tekâmülün husulünü deruhte eden heyetiniz arasında bulunmak bence bais-i iftihardır.  Bursa, 26 Teşrin-i Evvel 1338 (26 Ekim 1922)

Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi

Başkumandan Gazi Mustafa Kemal”

Mustafa Kemal Paşa’nın verilen unvanı kabul ettiğini bildirmesi üzerine, Meclis-i Müderrisin, 23 Kasım 1922 tarihli toplantısında Fahrî Müderrislik için bir “diploma yapılarak” Başkumandan Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya takdim edilmesine karar vermişti.

Necip Asım, İzmirli Hakkı ve Şemseddin (Günaltay) Beyler tarafından Mustafa Kemal Paşa’ya takdim edilen diplomada şunlar yazılıdır:

İSTANBUL DARÜLFÜNUNU EDEBİYAT MEDRESESİ FAHRÎ MÜDERRİSLİK ŞEHADETNAMESİ

İstanbul Darülfünunu Edebiyat Medresesi Meclis-i Müderrisini ondokuz Eylül üçyüzotuzsekiz tarihinde akdettiği ictimada Milli Mücâdelenin büyük kahramanı ve yeni Türk devletin müessisi olan Başkumandan ve Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretlerine Türk Miletinin ve Türk harsının istiklâlini müeyyed ve İslâm kavimlerinin halâsına müteveccih olan tarihî mesaisini takdir ve tebcil ettiğinin bir delili olmak üzere Edebiyat Medresesi Fahrî Müderrisliği unvanını tevcihene müttefikan karar vermiştir. Şaban 1341 Nisan 1339.

Fahrî Müderrislik Şehadetnamesini Takdim Heyeti ve Ankara’ya Gidişi

Edebiyat Fakültesi Meclis-i Müderrisîn’i 7 Haziran 1923 tarihli toplantısında, hazırlanan Fahrî Müderrislik Şehadetnamesi’nin Necib Asım, İzmirli Hakkı ve Şemseddin(Günaltay) tarafından M. Kemal Paşa’ya Ankara’da takdim edilmesini kararlaştırmıştı. M. Kemal Paşa’ya fahrî müderrislik şehadetnamesini takdim edecek heyetin reisi Müderris Necip Asım Bey Haziran 1923 tarihinde trenle Ankara’ya hareket etmişti. Necib Asım Bey, 23 Haziran 1923 tarihinde Ankara’ya varmıştı. Ankara’da bulunan Müderris İsmail Hakkı ve Müderris Şemseddin Bey’ler de Necib Asım Bey’e katılmışlardı.
.
Heyetin Kabulü ve Fahrî Müderrislik Beratı’nın Takdimi

Bu heyet, saat 4.30’da Ankara tren istasyonundaki Riyaset Dairesi’nde Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından kabul edilmişti. Heyet başkanı olan Necib Asım Bey, şehadetnameyi Mustafa Kemal Paşa’ya takdim etmişti. Müderris Necib Asım, M. Kemal Paşa’nın Harb Okulu’nda iken Fransızca öğretmenliği yapmış olup 1923 yılında Edebiyat Fakültesi’nde Türk Lisaniyatı dersleri vermekteydi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Teşekkür Telgrafı

Fahrî müderrislik şehadetnamesini kendisine takdim edenlere teşekkür etmekle yetinmeyen Atatürk, bu unvanına kendisine veren Edebiyat Fakültesi’ne bir telgraf göndererek teşekkür etmişti. 28.06.1923 tarihli bu telgraf şu şekilde idi:

Türkiye Darülfünunu Edebiyat Medresesi Meclis-i Müderrisini Riyaset-i Muhteremesine,

İstiklâl-i milletin istihsali emrindeki mücâhede-i mukaddese-i milliyenin tahakkuk eyleyen muvaffakiyât-ı meşkûresini pek tabiî bir memnuniyet ve ibtihâc ile karşılayan heyet-i muhteremelerinin âcizlerine müderrislik payesini tevcih eylemiş olduklarını tebliğ buyuran telgraflarına telgrafla arz-ı şükran eylemiş idim.

Ahiren, tevcih-i vakiin pek sanatkârane bir surette tanzim olunmuş olan şehadetnamesini dahi bu maksatla gönderilen heyet-i mahsusa elinden memnuniyet-i mahsusa ile aldım. İstiklal-i milli, irfan-ı millî ile tev’em olduğu cihetle işgal buyurmakta olduğunuz tedris kürsülerinden memleketin siz hâdimîn-i marifeti dahi hiç şüphesiz aynı azim ve cidalin kahramanlarısınız. Binaenaleyh, hidemat-ı mezburenizin daiman mütezayid ve feyizli muvaffakiyetlerle tevali ve teali eylemesini temenni eder ve bana tevcih buyurduğunuz fahrî müderrisliği sahihan medar-ı mübahat bir mertebe-i aliye olarak telakki eylediğimi tekrar teşekkürlerimle beraber arz eylerim efendim.
(Gazi M. Kemal)

Mustafa Kemal Paşa’ya fahrî müderrislik unvanının verilmesinden kısa bir süre sonra, bu defa İstanbul Darülfünunu Fen Medresesi tarafından Milli Mücadele’nin Batı Cephesi kumandanlığı ile temayüz eden İsmet Paşa’ya Fahrî Müderrislik unvanı verilmişti. Böylece İstanbul Darülfünunu Milli Mücadele’nin kazanılmasında etkin rol oynayanların Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olduğunu kabul etmiş oluyordu.

İstanbul Darülfünunu Fen Medresesi tarafından Harp Alimi olarak İsmet İnönü’ye fahri müderrislik unvanı verilirken, Darülfünun Edebiyat Fakültesi Mustafa Kemal Paşa’yı Türkiye’nin kurtarıcısı olarak fahri müderrislik unvanına layık görmüştü.

Kaynak; Doç. Dr. AliARSLAN, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir