Atatürk ve Fransa’daki İlk Cami

Atatürk ve Fransa'daki Paris Büyük Cami

Atatürk ve Fransa’daki İlk Cami

Paris Büyük Cami (Grande Mosquée de Paris)

Mustafa Kemal Atatürk’ün, dünyada ilk sabah ezanının okunduğu Tokyo camisini kendi servetinden yaptırdığı kısmen bilinir fakat Fransa’da ilk cami durumundaki Büyük Cami’ye 19 yıl boyunca her sene para gönderdiği fazla bilinmez. Tabiki bu bilinmezlik Atatürk’ün İslam’a hizmetlerinin saklanması gayretlerinin bir ürünüdür.

Paris Büyük Cami’si gerçek adıyla “Grande Mosquée de Paris” Fransa’da inşa edilmiş ilk camidir. Paris’in Quartier Latin mahallesinde bulunan bu camii Verdun Savaşı’nda Fransa adına savaşırken şehit düşen 28.000 Müslüman ile I. Dünya Savaşı boyunca yaşamını yitiren toplam 70.000 Müslüman Fransız şehitleri anmak için Fransa Hükümeti tarafından inşa edilmiştir. 1926 yılında hizmete başlayan yapı Avrupa’nın en büyük camilerinden biridir.

Mustafa Kemal, 1919-1938 yılları arasında her sene Paris Camisi’nin yapımı için “Bizimde katkımız bulunsun” diyerek onar bin frank para göndermiştir. Ayrıca son halife II. Abdülmecit 1944 yılında sürgünde bulunduğu Paris’te hayatını kaybedince cenazesi Paris Camisi’ne getirilmiş ve 10 yıl süre ile burada kalmıştır.

Camii, tarihi anıt olarak derecelendirilmiş olup aynı zamanda bünyesinde Paris Camii İslam Enstitüsü adlı bir yan kuruluşu bulunması sebebiyle önem taşır. Cami’nin külliyesinde bir ibadethane, medrese ve kütüphane olmasının yanı sıra konferans salonu, lokanta, çay salonu, hamam ve birçok ufak dükkân bulunmaktadır.

Görüldüğü üzere Atatürk reklamsız, gizli, kendi servetinden pek çok dini hizmet eda etmiştir ki halen yaptıklarının tamamını bildiğimizi söylemekten uzağız.

O halde Atatürk’ü dine karşı veya dinsiz göstermeye çalışırken çok dikkatli olunmalı ve devlet bütçesinden değil servetinden yaptığı maddi yardımları zekâtın olması gereken gerçek mahiyeti ve Atatürk’ün dine katkıları olarak algılamalıyız.

Çünkü Atatürk’ün İslam’a hizmetleri sayılamayacak kadar çoktur.

Bu arada her yıl Paris’e tatile veya alışverişe giden aydınlarımızın (!) o camiyi yerinde görmeyi ihmal etmemesi lazım gelir. Çünkü Atatürk’ü anlamak ancak eserlerini ve fikirlerini anlamakla mümkündür.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir