Atatürk hakkında okunması gereken başucu kitapları

Atatürk hakkında okunması gereken başucu kitapları

Atatürk hakkında okunması gereken başucu kitapları

1. Söylev (Nutuk) – Mustafa Kemal Atatürk

“Söylev” yaşanmış bir efsanenin, bugüne ve yarına ışık tutan bir öyküsüdür. Her aşaması belgelenmiş, duygulara değil akla seslenen bir öyküdür bu. “Tek adam”ın giderek bir ulusla bütünleşmesinin ve evrenselle buluşmasının adım adım izlenilen bir öyküsüdür. Geçmişten bugüne tutulan bu ışık niçin hâlâ güçlü? Niçin belki eskisinden de anlamlı ve önemli? Bunun iki temel nedeni var: Birincisi, zamanla birlikte belleklerden uzaklaşan bir geçmişin bugün için de çok önem taşıyor olması. İkincisi ise değişen dünyanın ve değişen Türkiye’nin koşullarının o anıtsal yapıdaki tarihsel çizgiyi doğrulamış bulunması… Değişen koşullar… Evrenseli yakaladığı için eskimeyen, ölümsüzleşen bir başyapıt… Ahmet Taner Kışlalı.

 

2. Çankaya – Falih Rıfkı Atay

Söz konusu Atatürk ise, adı anılması gereken ilk kitap basım tarihi 1961 olan ‘Çankaya’dır. Falih Rıfkı Atay, bizzat Atatürk’ün masasındadır ve şahit olduğu olayları kaleme almıştır. Atay’ın subay, lider, kurucu, deha sahibi, devrim adamı ve elbette insan Mustafa Kemal Atatürk’ü birinci elden tanıklıklarla anlattığı kitabı pek çok belgesel ve roman için de başvurulan birinci kaynak oldu.

 

 

3. Atatürk – Yakup Kadri Karaosmanoğlu

“Bizim ilk gençlik yıllarımız bir milli kahramana hasretle geçti” diye başlar Türk edebiyatının büyük ismi Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun ‘Atatürk’ isimli eseri. Yakup Kadri, kitaba ‘biyografik tahlil denemesi’ der. “Atatürk’ün ölümünü takip eden yas ve elem haftalarında ve hemen bir hamlede yazıldığı için kitapta objektif bir vakıf aranmamalıdır” diye özellikle belirtir Karaosmanoğlu

 

 

4. Atatürk, Bir Milletin Yeniden Doğuşu – Lord Kinross

İngiliz hükümeti tarafından 1952’de Atatürk hakkında bir biyografi yazmakla görevlendirilen Patrick Kinross, tam 5 yıl boyunca bu kitap için çalışmalarını sürdürdü ve kitap 1960’ta yayımlandı. Eser, Atatürk’ün karakterine dair net bir fikir elde etmemizi sağladığı kadar, Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarını ve yeni kurulan Türkiye’nin ilk yıllarını da anlatıyor.

 

 

5. Tek Adam – Şevket Süreyya Aydemir

Nutuk

Toplam üç ciltten oluşan (tek ciltlik sunumu da mevcuttur) ve 1963 yılında basılan eserinde Aydemir, Mustafa Kemal’in eksiksiz biyografisini kaleme alırken, yıkılan bir imparatorluğun ve kurulan yeni cumhuriyetin serüvenini de anlatır. Eser, ailesinden dostlarına, karşıtlarından düşmanlarına ve tüm bunlarla olan ilişkilerine, kişisel çatışmalarından devrimlerine en hacimli Atatürk kitabı.

 

 

6. Atatürk / Modern Türkiye’nin Kurucusu – Andrew Mango

Nutuk

Mango, 2000 yılında yayınlanan kitabında, Atatürk’ün hayatını tüm yönleriyle irdelerken, imparatorluğun yıkılışını ve daha da önemlisi yeni kurulan modern bir ülkenin hikâyesini de anlatır. Birçok Osmanlı, Türkiye tarihi araştırmasına da imza atmış Mango’nun eseri, Atatürk ve dönemine dair en önemli kitaplar arasında. Belki de herkesin kütüphanesinde bulunması gereken birkaç kitaptan biri…

 

7. Zabıtan ve kumandan ile hasbıhal – Mustafa Kemal Atatürk – İş Bankası Kültür yayınları

Nutuk

Mustafa Kemal Atatürk’ün yazarlığı, askerliği ve devlet adamlığının gölgesinde kalmıştır. Oysa Mustafa Kemal daha Harp Akademisi’nden mezun olduğu dönemlerde mesleki kitapçıklar yazdı, çevirdi. Devlet adamlığı döneminde de Nutuk’un yanı sıra Yurttaşlık Bilgisi ve Geometri kitaplarını kaleme aldı, tarih ders kitaplarının bazı bölümlerini yazdı. Nuri Conker (1881-1937), Atatürk’ün mahalle, okul, meslek ve silah arkadaşıydı. Trablusgarp’ta, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda beraberdiler. Yazdığı tek kitap olan Zabit ve Kumandan, Mustafa Kemal’in Hasbihal’i kaleme almasına vesile oldu. Cumhuriyet döneminde komutanlık, diplomatlık ve milletvekillik görevlerinde bulundu.

1914… Osmanlı Devleti, Balkan ve Trablusgarp savaşlarından yeni çıkmıştır. Osmanlı ordusunun iki genç subayı, bu savaşlarda yaşanan başarısızlıklar üzerine kafa yormaktadır. İlkin Nuri Conker Zabit ve Kumandan kitabında, sorunları ve çözüm önerilerini gündeme getirir. Dostu ve meslektaşı Mustafa Kemal, bu kitabı okur okumaz, Zabit ve Kumandan ile Hasbihal’i kaleme alır. Birbirini bütünleyen ve pekiştiren bu iki kitabın başlıca temalarından biri iyi yöneticiliktir. Her ikisi de, ordunun yaşadığı başarısızlığın asıl çözüm adresi olarak, komuta kademelerini gösterir. Askerler için hem bilimsel birikimin hem de cesaret ve kendi başına karar alma başta olmak üzere, pek çok bireysel niteliğin önemini ve gereğini savunur.

Ancak çok geçmeden Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’na girince, Mustafa Kemal de kitabını bastırmayı ertelemek zorunda kalır. Buna karşılık iki dost, Çanakkale’de Anafartalar ve Conk Bayırı’nda, kitaplarında yazdıklarının sözde kalmadığını kanıtlar. Birlikleri zorlu muharebelerden büyük başarılarla çıkar. Mustafa Kemal kitabını ancak, mütarekede döndüğü İstanbul’da, 1918 sonunda yayımlar. Kitabın basımından altı ay kadar sonra da Anadolu’ya geçerek İstanbul ile ilişiğini keser. Adı mütareke ve işgalle birlikte anılan Damat Ferit Hükümeti de kitabı toplattırarak imha eder. Zabit ve Kumandan ile Hasbihal ilk baskısından sonra 1956’da, Hasan Âli Yücel tarafından İş Bankası Kültür Yayınları’nın ilk kitabı olarak yayımlanmıştır. Atatürk’ün doğumunun 125. yılı vesilesiyle hazırlanan bu yeni baskıda, Atatürk ve Conker’in kitapları bir araya geliyor. Üstelik özgün ve sadeleştirilmiş metinleri ilk kez karşılıklı sayfalarda bir arada…

 

8. Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler – Afet İnan – İş Bankası Kültür Yayınları

Nutuk

Afet İnan, Atatürk’ün hayatının son 13 yılında her zaman yakınında bulunmuş ve yakın tarihimizin dönüm noktalarının hem aktörü hem de tanığı olmuştu: Önyargılar ve yetersiz bilgiler nedeniyle hakkınca bilinmeyen tarihimizin, Türk Tarih Kurumu sayesinde gerçek yerini almasını sağlamak… Türk kadınının modern toplumdaki yerini alması yolunda bizzat örnek oluşturmak ve seçme-seçilme hakkının tanınmasına öncüsü olmak… Ve Atatürk’ün pek çok konudaki görüşlerine ilk elden tanıklık… Afet İnan, Atatürk döneminde yaşadıklarını ve ondan dinlediklerini okuyucuyla paylaşıyor. Dili genç kuşaklar için anlaşılır hale getirilen bu baskı, bazıları okuyucuyla ilk kez buluşan fotoğraflarla daha da zenginleştirildi.

 

9. Atatürk ile Allah Arasında, Bir Ömrün Öteki Hikâyesi – Sinan Meydan

Nutuk

15 yıllık araştırmanın ürünü… Genişletilmiş ve gözden geçirilmiş yeni baskısıyla… “Atatürk Ve Din” Konusundaki En Kapsamlı Çalışma. Atatürk ile Allah Arasında, bir taraftan Atatürk ve din konusundaki tüm gerçekleri, diğer taraftan Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk modernleşmesini ve bu süreçte din ve devlet ilişkilerini gözler önüne seren bilimsel bir çalışmadır.

 

 

10. O Sarışın Kurt – Attila İlhan

Nutuk

“Evet,benim nâçiz vücûdum.. birgün elbet toprak olacaktır.. fakat Türkiye Cumhuriyeti.. ilelebet pâyidâr kalacaktır.” İşgal Kuvvetleri’nin İstanbul’a girişi ile açılan O Sarışın Kurt, Attilâ İlhan’ın kaleminden Lozan’dan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na, Cumhuriyet’in ilanından İzmir suikastine Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarını, bireysel ve toplumsal coşkuları ve acılarıyla gözlerimizin önünde canlandırdığı, yüreğe işleyen olağanüstü görsellikte bir destan.. O Sarışın Kurt, Selim İleri’nin Sunuş’undaki ifadesiyle, “Attilâ Ağbi’nin”, “siyasal düşüncesinin en büyük kahramanı” için “yazarlığının en büyük eserlerinden biri…” Attilâ İlhan 15 Haziran 1925’te Menemen’de doğdu. Türkiye’nin en üretken yazarlarından olan İlhan’ın genç yaşlarında başladığı düşünme ve yazma serüveni 10 Ekim 2005’te ölümsüzlüğe göçene kadar sürdü.

 

11. Atatürk ve Demokratik Türkiye – Halil İnalcık

“Atatürkçülüğü yorumlarken, günlük siyasi ve sosyal akımların etkisiyle onaylama veya bağnaz tepkilerle karşılaşmak olanaklıdır. Toplumumuzu, uzlaşmaz iki kitle halinde karşı karşıya getiren derin anlaşmazlığın, felaketli sonuçlar getireceğini daima hatırda tutarak karşıtlığı çözmek, uzlaşma yollarını bulmak zorundayız. Yurdun geleceği için iki taraf da bağnaz, uzlaşmaz tavrından kurtulmak zorundadır. Demokrasi, toplumda barışı güvence altına almak için uzlaşma ve denge zeminidir.”-Halil İnalcık-

Atatürk, Anadolu coğrafyasında kültürel ve tarihsel değerler üzerinden Türkiye toplumunu bir değişim, yenileşme, gelişim sürecine taşıyan büyük bir düşünür ve eşsiz bir yeniden yapılanmanın mimarıdır. Çöken Osmanlı Devleti’nin yerine, Türkiye insanının katılımını ve bireysel inisiyatifini harekete geçirecek, yepyeni bir siyasal ve sosyal yapılanmayı, yeni bir yaşam biçimini hayata geçirmeyi amaçlamıştır. Bu açıdan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleri, yeniden yapılanma ve değişim atılımlarına bakılınca Atatürk’ün dehası çarpıcı bir hal almaktadır. Cumhuriyet Türkiye’sinin hangi evrelerden geçerek, ne tür bir düşünsel birikimin üzerine kurgulandığı sorunu, bu kitabın ana eksenini oluşturuyor.

 

12. Güneşi Özledik – Ruşen Eşref Ünaydın

Nutuk

Mustafa Kemal’e ait yukarıdaki satırlarda övgüyle söz edilen gençliğin ve Türk milletinin 1938 senesinden bu yana ne büyük kayıplar verdiğini, Mustafa Kemal’in cumhurbaşkanlığı döneminde genel sekreterliğini yapmış, en yakınındaki isimlerden biri olan Ruşen Eşref Ünaydın’ın birinci el tanıklıkları, gözlemleri ve hatıralarını anlattığı, bazılarını ilk defa işiteceğiniz Milli Mücadele ve Atatürk’e dair bu eserin her satırını ibretle okuyacaksınız.

 

 

13. Zübeyde Hanım ve Oğlu – Tuna Serim

Nutuk

Mustafa Kemal ve annesi için yazılmış ilk roman. Ona Meclis tarafından verilen soyadıyla adı Atatürk olan bu yakışıklı genç annesine benzerdi. Mavi gözleri, sarı saçları, okumaya olan merakı ve bitmeyen sevgisiyle. Zübeyde Hanım için acılarla başlayan yaşam oğlunu kucağına aldığı gün güzelleşti, o “Mustafa”sının çılgınıydı. Zaten ona bakan, onu tanıyan bir kadının sevgiden çılgına dönmemesi mümkün değildi. Zor günlerdi. Hasret herkesi, her yüreği yakıyordu. Mustafa Kemal annesine hasretti, Zübeyde Hanım oğluna… Ya Fikriye ve Latife?

İkisi de yalnız onu sevdi, ama kavuşmaları zordu, hatta olanaksız, çünkü Mustafa Kemal için aşkın adı vatandı ve vatan bekleyemezdi. Çok sevdiği, hiç kırmadığı üç kadın yaşamları boyunca onu beklediler. Zübeyde Hanım İzmir’in kurtuluşuna kadar dayanabildi, Fikriye onu kaybettiğini anladığında intihar etti, Latife yaptığı küçük hataların bedelini bir daha insan içine çıkmamakla ödedi. Üçünün de rakibi vatandı ve Mustafa Kemal için söz konusu vatansa, gerisi teferruat sayılıyordu…

Bu romanda bir kahramanın gün gün doğuşu, umutsuzluklar ve umutların ışığını yakabilen nadir bir insan anlatılıyor… Anadolu’daki kurtuluş günlerinin ürpertici tablosu… Bir de kaderleri onu sevmek ve beklemek olan üç mutsuz kadın… ZÜBEYDE HANIM VE OĞLU, esareti, aşkı, tutkuları, kararlılığı, cesareti ve yenilgiye başkaldırıyı anlatıyor, ama neler pahasına… Tükenmiş bir ülkeden yepyeni bir destan yaratan efsanenin romanı…

 

14. Gazi Mustafa Kemal’in İslam / Kur’an Kültürü – Sedat Şenermen

Nutuk

Cami’nin inşa edildiği tarih kesin olarak bilinmemekle beraber, 1926 senesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk bölgeyi gezerken harap olmuş vaziyetteki caminin durumuyla ilgilenmiş. Selçuklu dönemine ait olduğunu öğrenmiş ve “böyle harap vaziyette cami olur mu?” diyerek hemen tamir edilmesi emrini” vermiştir. Eski ismi “Hırdul Ahdar” olan caminin onarılıp ibadete açılması üzerine, Cumhuriyet’in Siirt’te yaptırdığı ilk eser olması sebebiyle yeni ismi “Cumhuriyet Camii” olarak konulmuştur. Cami kare plana sahip olup ve tek kubbesi bulunmaktadır.

 

15. Sarı Zeybek – Can Dündar

Nutuk

Can Dündar, Sarı Zeybek’i 1990’lı yıllarda çekti. Sonra da kitabını yaptı. Sarı Zeybek’te biz, Atatürk’ün sinirlenen, üzülen, özleyen, mutlu olan, kabahat işleyen, içki ve sigara içen yüzünü gördük. Tarihsel perspektif bağlantısını koparmadan, cephedeki değil balodaki halini tanıdık. Kitap, Atatürk’ün gündelik hayatında da ne kadar etkileyici olduğunu gözler önüne seriyordu.

 

 

16. Çanakkale İlk Günde Biterdi – İsmet Görgülü

8,5 ay süren Çanakkale kara muharebeleri 18 Mart Boğaz Muharebesinde olduğu gibi başladığı gün bitebilirmiş aslında. Peki nasıl Hem zaferimizle hem de yenilgimizle. Her iki durumun nasılını açıklarken karşımıza Mustafa Kemal etkeni çıkıyor.

 

 

17. Hangi Atatürk – Attila İlhan

Attila İlhan kitabında Atatürk’ün üniformalı aldığı kararların, kurduğu cümlelerin ve yaptığı hamlelerin siyasi yönünü değerlendiriyor. Osmanlı İmparatorluğu’yla Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘yönetim biçimi’ni irdelerken Atatürk’ün yaptıklarını, söylediklerini Galiyevci bakış açısıyla okuyor, ondaki ‘sosyalist lider’ yönünü ortaya çıkarıyor. ‘Hangi Atatürk’, yazılmış en iyi portrelerden biridir.

 

 

18. Devrim Tarihi ve Toplum Bilinci Açısından Atatürk – Emre Kongar

Sosyolog Emre Kongar, Atatürk’e Türk devrimi ve bu büyük hamle sırasında gerçekleştirdikleri üzerinden yaklaşıyor. Resmi belgeleri, gizli meclis tutanaklarını, Atatürk hakkında yazılmış anıları ve yapılmış incelemeleri, bilhassa yabancı isimlerin kaleme aldığı Atatürk kitaplarını, Atatürk’ü ve dönemini anlatan romanları ve elbette ki Nutuk’u toplumbilim kuramı açısından ele alıyor.

 

 

19. Ama Hangi Atatürk – Taha Akyol

Nutuk

Kitap, aslında bir Atatürk biyografisi değil. Daha çok Atatürk’e yöneltilen bakış açılarını değerlendirip hem eleştiren, hem de doğru olanı gösteren bir metodu var. Akyol’un özellikle ‘Hangi Atatürk’ için yazdığı eleştiri yazısı kitabın temelini oluşturuyor. Yazar, Müslüman, Batılı, siyasetçi, kumandan Atatürk’ü irdeliyor ve İstiklal Savaşı sonrası verdiği demeçlerin analizini yapıyor.

 

 

20. Atatürk’ün Yanı Başında, Çankaya Köşkü Kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun Hatıraları

On iki yıl boyunca Atatürk’ün Kütüphanecisi olarak görev yapan Nuri Ulusu tüm yurt gezilerinde, tatbikat ve manevralarda Atatürk’e eşlik etti. Atatürk son nefesini verirken bile onun yanı başındaydı. Babası Nuri Ulusu’nun on iki boyunca biriktirdiği tüm bu anıları derleyen Mustafa Kemal Ulusu Atatürk’ün Yanı Başında adlı kitabının İstek Yayınları’ndan çıkan özel baskısı ile siz değerli okurlarla buluşuyor.Atatürk’ün Yanı Başında kitabı ile Çankaya Köşkü Kütüphanesi’nin kapısından içeri girerek Atatürk’ün kitaplarla dolu dünyasına tanıklık etmekle kalmayacak, aynı zamanda gezilerine, dostluklarına, o meşhur sofrasına, hayallerine ve ideallerine de ortak olacaksınız.

 

21. Atatürk – Klaus Kreiser

Nutuk

Alman tarihçi Klaus Kreiser’in Atatürk biyografisi, en güncel metinlerden biri. Özellikle, Atatürk’ün eğitimi ve kendini yetiştirmesi meselesine odaklanan Kreiser, henüz cephede bir subayken belirlediği hedefi ve yaptıklarını; Atatürk’ün okuduğu tarihi, edebi, siyasi ve felsefi eserler üzerinden açıklıyor, bir subaydan, Türk modernitesinin kuruculuğuna uzanan kişisel serüvenini anlatıyor.

 

 

22. Atatürk ve Türk Devrimi – Metin Aydoğan

Savaş kazanılmış, vatan toprağı düşman işgalinden kurtarılmıştı. Ancak asıl savaş şimdi başlıyordu. Mustafa Kemal Atatürk uzun yıllardır planladığı devrimleri bir bir hayata geçirecekti. Ancak bu zorlu süreçte yoksulluk kadar karşıtlarının yıkıcı eylemleriyle de mücadele etmek gerekecekti. Metin Aydoğan, Atatürk ve Türk Devrimi ’nde tüm dünyanın saygıyla izlediği devrimlerin hayata geçiş sürecini ve o devrimlerin önderini az bilinen yönleri ile ele alıyor.

 

 

23. Bir Dahinin Hürriyet Aşkı – Fahri Özdemir

Doğan Hızlan’ın Ön sözüyle… Bir Dahinin Hürriyet Aşkı’nda; nadir bulunan 1000 fotoğraf ile Türk Devrimi’ni ve Atatürk’ün dehasını yeniden keşfedin! Birçoğu ilk defa yayımlanan yaklaşık 1000 adet fotoğraf, alanında uzman bilim insanlarının metinleri, 386 sayfalık büyük boy, kuşe kâğıda, ciltli, Atatürk fotoğrafları Albümü, Türk Devrimi’ni ve dönemin ekonomik, sosyal ve politik şartlarının analizini alanında uzman isimlerden okuyun. Görülmemiş fotoğraflarla Atatürk’ün dehasını yeniden keşfedeceksiniz, kuşaklardan kuşaklara armağan edilecek bir kitap.

 

24. Atatürk’ün Ailesi, Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Atatürk’ün Soykütüğü – Mehmet Ali Öz

Nutuk

Mustafa Kemal Atatürk’ün siyasi ve askeri geçmişi ve yaşamı hem yaşadığı dönemde hem de bugün pek çok açıdan araştırılmış olsa da, ailevi geçmişi çok az çalışmaya konu olmuştur. Atatürk gerçekten de 1881’de mi doğdu? Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin mesleği neydi? Atatürk, babası Ali Rıza Efendi öldüğünde kaç yaşındaydı? Atatürk’ün ailesinin kökeni nereye dayanır? Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın ailesi Nakibzâdeler, Selanik’e nereden gelmiştir? Atatürk’ün kaç kardeşi vardır? Hayatının uzun bir dönemini Atatürk’ün aile geçmişini ve soykütüğünü araştırmaya ayıran Mehmet Ali Öz, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde yaptığı uzun araştırmalar sonucunda, Atatürk’ün soykütüğü ile ilgili bilinmeyenlere ışık tutuyor ve cevabı bilinmeyen soruları belgelerle cevaplıyor.

 

25. Atatürk’le 30 Yıl – Nuyan Yiğit

İbrahim Süreyya Yiğit, Mustafa Kemal’in Selanik’ten beri hep yanında olmuş bir Kurtuluş Savaşı kahramanıdır. Onun, İstanbul’dan kaçış, Anadolu direnişi ve Cumhuriyet’in kuruluşu sürecinde yaşadığı ve tanık olduğu kimi olaylar, bilinmeyen insan yüzleriyle ilk kez bu kitapta öne çıkıyor. Atatürk’le Otuz Yıl, başta Mustafa Kemal olmak üzere Yunus Nadi’den Rauf Orbay’a, Kılıç Ali’den İsmet İnönü’ye, Celal Bayar’dan Ahmet Ağaoğlu’na dönemin tüm öncülerini, insan ilişkileri sıcaklığında ele alıyor. Yakın tarihimiz, bu yapıtta yepyeni bilgilerle bir anı-roman anlatımına kavuşuyor. İbrahim Süreyya Yiğit’in oğlu olan Nuyan Yiğit, deneyimli bir gazeteci olarak böylece tarihsel bir görevi yerine getiriyor.

 

26. Atatürk ve Çanakkale’nin Komutanları – Sermet Atacanlı

Çanakkale Savaşı’nın farklı bir açıdan öyküsü. Atatürk’ün muharebeler sırasında Türk üst komuta kadrosuyla ilişkileri, anlaşmazlıkları, kişilik çatışmaları. Muharebelerin ortasında yaşanan sıkıntılı dönemler, Atatürk ve komutanlar arasında gerginlikler. Rollerin değişip Atatürk’ün tek lider olduğu Cumhuriyet döneminde aynı komutanlar ile ilişkilerin seyri… Atatürk’ün muharebe meydanında karşı karşıya geldiği İngiliz ve Fransız komutanlarla, savaştan sonra kesişen yollar. Kanlı bir savaşın arkasından gelişen sıcak dostluklar. Arşivden yeni belgeler, bilinmeyen mektuplar, gün ışığına çıkan yeni fotoğraflar. Çanakkale nasıl geçilemedi, savaş ne pahasına kazanıldı? 100. yılında kimleri ve nasıl hatırlayalım, kimleri ve neleri unutmayalım?

 

27. Çanakkale Geçilmez – Turgut Özakman

Bilgi Yayınevi’nden Çanakkale Zaferinin 100. yılında Turgut Özakman’ın anısına okurlarımıza armağan. Bu kitapçık, ortaöğretim öğrencileri ile Çanakkale Savaşı’nı kısaca ve doğru öğrenmek isteyenlere, ev hanımlarına, esnaflara, zanaatkârlara ve Mehmetçiklere yardımcı olmak için Diriliş-Çanakkale 1915 adlı kitabın kısaltılmış biçimidir. Ve yakın tarihimizin dürüst, gerçek, doğru bir kılavuzu niteliğindedir. Sizi yalan yanlış, hastalıklı, zehirli iddialardan koruyacak, başınızı dik tutmanızı, atalarınızın ve ninelerinizin yiğitlikleri ve yurtseverlikleri ile gurur duymanızı, geleceğe güvenle bakmanızı sağlayacaktır.Tarihimizi doğru olarak bilmeliyiz. Tarihini doğru bilmeyen milletler, çok geçmeden kuru kalabalığa döner. Kuru kalabalıkların sonu felakettir. Tarih ve günümüz bu felaketlerle dolu.

 

28. 57 Yıl – Kolektif

Ahmet Özgür Türen’in editörlüğü ile çıkan bu kitapta birbirinden değerli tarihçiler yer almakta. (Ali Güler, Barış Atagün, Emre Atan, Ferdi Çakmak, Hakkı Uyar, İrem Özsel Çavdar, İsmail Pehlivan, Kemal Arı, Kaan Karaduman, Orhan Çekiç, Salim Cöhce, Sevgi Bayat) M. Kemal Atatürk’ü en geniş şekilde ele alan eserlerden biri. 1881-1938 yılları arasında dünyaya damga vurmuş bir 57 yıl. Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının iftiralarının tarihe gömüldüğü bu eserde; Atatürk’ün doğum tarihi, kökeni, ailesi, milliyetçilik anlayışı, icraatları, dinle tarihle ve müzikle olan ilişkisi, ölümü, cenazesi ve vasiyeti gibi günümüzde tartışılmaya açılmak istenen önemli konulara cevaplar getirilmiştir.

 

29. 1923 Kuruluş Ayarlarına Dönmek – Sinan Meydan

Türkiye Nasıl Kurtuldu, Nasıl Batırıldı, Yeniden Nasıl Kurtulur? Kurucu Aklı Anlamak ve Kuruluş Ayarlarına Dönmek. “Kuruluş Ayarlarına Dönmek”, kurucu tecrübeden, Atatürk’ün bağımsızlık ve uygarlık savaşından ilham alarak geleceğe dönmektir. Türkiye Cumhuriyeti’nde “kuruluş ayarlarına dönüşü” zorunlu kılacak şey, temel kurucu ayarların bozulmasıdır:
1. Eğer ülke yeniden tam bağımsızlığını kaybetmişse,
2. Eğer millet, egemenliğini yeniden birilerine kaptırmışsa,
3. Eğer aklın, bilimin ve çağdaş uygarlığın yerini yeniden hurafeler, boş inançlar ve bağnazlık almışsa,
4. Eğer “Yurtta barış dünyada barış” idealinden vazgeçilmişse, kuruluş ayarları bozulmuş demektir.
Maalesef Atatürk’ün ölümünden sonra bu dört temel kurucu ayar bozulmaya başlamış, bozulma 65-70 yıl devam etmiştir. Son 15 yılda ise bozulma tamamlanmıştır. Çok daha önemlisi, bugün karşıdevrim, Türkiye Cumhuriyeti’ni bambaşka bir yapıya dönüştürmek için kendi kuruluş ayarlarını yapmaktadır. “Yalnızca ufku görmek yetmez, ufkun ötesini de görmek gerekir,” diyen Atatürk, ufkun ötesini görerek, gelecekte bir gün “kuruluş ayarlarına dönmek” gerekebileceğini düşünmüştü. Gelecekte Türkiye Cumhuriyeti’ni, ne zaman, nasıl ve kimin kuruluş ayarlarına döndürmesi gerekeceğini ise, 1927’de söylediği Nutuk’un sonundaki “Gençliğe Hitabe”de açıkça dile getirmişti. Bu anlamda “Gençliğe Hitabe”, kuruluş ayarlarına dönüş şifresidir.

 

30. Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı – Metin Aydoğan

Metin Aydoğan’ın iki kitaplık Ülkeye Adanmış Bir Yaşam serisinin ilk cildi Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet’in nasıl kurulduğunu daha iyi anlamak için öncelikle Osmanlı Devleti’nin nasıl yıkıldığını anlatmakla işe başlıyor. Viyana kuşatmasından itibaren gücünü yitirmeye başlayan imparatorluğun topraklarını paylaşmak için Batılılar tarafından bir fırsat olarak görülen I.Dünya Savaşı bile, Anadolu insanının bağımsızlık arzusunun önüne geçemedi. Büyük zorluklarla başlatılan mücadele, işgalci devletler kadar Saray’a ve içerideki düşmanlara karşı da yürütülmek zorundaydı. Şartlar çetindi ama bağımsızlık için ölümü göze alan bir lider ve arkadaşları, emperyalist devletlerin boyunduruğu altına girmeye karşı çıkan bir ulusla birlikte eşsiz bir zaferi gerçekleştirecekti.

 

31. Yaşasın Cumhuriyet – Özdemir İnce

Cumhuriyet, çağının çağdaşı olmayı seçmiş bir toplum için yalnızca bir siyasal rejim değildir, aynı zamanda bir aşk ve yaşama biçimidir; demokrasidir, laikliktir, toplumsal ve sınıfsal bir mücadele yaratmıştır. Türkiye’de ise demokrasiyi Cumhuriyet düşünmüş ve onun oluşturucularını yoktan var etmiştir. Bu kurtuluş savaşından sonra, bir monarşinin kalıntıları üzerinde bir aydınlanmacı, bir “öğretmen” cumhuriyet kurulmuş ve bu devrimci cumhuriyet “kul”dan çağdaş vatandaşı yaratmayı amaç edinmiştir. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyet’i bir “demiurgos’tur, “evren düzenleyicisi”dir. Onun bir mimar ve yaratıcı özelliğini jakobenlik ile karıştırmak cumhuriyet tarihini anlamamak anlamına gelir. Uygarlığı seçmiş olan bu çok özel cumhuriyetin devindirici gücü Kemalizm ruhudur. Ne yazık ki Kemalist Cumhuriyet 14 Mayıs 1950 günü sona ermiştir. O tarihten bu yana kaba çizgileriyle karşı devrim iktidardadır ve Kemalist Cumhuriyet muhalefettedir. O gün iktidara gelen “toprak ağalığı, taşra mütegallibeliği ve aşiret reisliği” koalisyonu ile eski (köktendinci) ve yeni (ikinci cumhuriyetçi) ortaklarının bu cumhuriyetin yarattığı çağdaş yapıya düşman olması çok doğal. Bütün iddiaların tersine, demokrasimizin gelişmesini engelleyenler 1950’nin üçlü koalisyonu ile onun günümüzdeki uzantılarıdır. Cumhuriyet düşüncesi uygarlaşma hareketinin ruhu ve önderidir. Laik devlet okulları da cumhuriyetin tapınaklarıdır.

 

32. Yarın Cumhuriyeti İlan Edeceğiz – Mustafa Kemal Atatürk

Saygıdeğer baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün ulaştığımız netice, yüzyıllardan bu yana çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu sonucu Türk gençliğine güvenle emanet ediyorum. Ey Turk istikbalinin evladı. İşte bu ortam ve koşullar içinde dahi ödevin, Türk istiklalini ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Gazi Mustafa Kemal.

 

33. Sultan’dan Atatürk’e Türkiye – Andrew Mango

İSTANBUL DOĞUMLU İNGİLİZ YAZAR ANDREW MANGO’DAN TÜRK TARİHİ İLE İLGİLİ BİR BAŞYAPIT!
Birinci Dünya Savaşı yenilgisi, “Avrupa’nın hasta adamı” olan Osmanlı İmparatorluğu’nu ölüm döşeğine getirdi. Paris’te toplanan başlıca İtilaf devletleri, Osmanlı’nın nihai taksimini planlıyorlardı. Yunanlılar, merkezi İzmir olmak üzere Anadolu’nun büyük bir kısmını işgal etmişlerdi. İstanbul, İtilaf devletlerinin yönetimi altındaydı ancak Mustafa Kemal’in askerî zaferi, Türk devletinin kalbinin attığı toprakların bağımsızlığını kazanmasını sağladı. “Türkler, Libya’nın İtalyanlar tarafından 1911’de işgal edilmesinden itibaren neredeyse aralıksız olarak savaştaydılar. Birinci Dünya Savaşı ve onu izleyen Kurtuluş Savaşı sekiz yıl sürdü. Ancak Ağustos 1922’de, Türklerin galibiyetinden sonra ilerleme hızı arttı. İki hafta sonra Yunan ordusu Anadolu’dan çıktı. Bundan bir ay sonra İtilaf devletleriyle bir ateşkes anlaşması imzalandı. Yedi yüzyıldır ülkeyi idare eden Osmanlı saltanatını ortadan kaldırmak için iki hafta daha gerekti. Mustafa Kemal tek bir Türk hükümeti var diye ısrar etti: Büyük Millet Meclisi’nin kurduğu Ankara hükümeti. Tevfik Paşa’nın veya nazırlarının yardımına ya da tavsiyelerine ihtiyacı yoktu. Padişah’ın hükümeti geçersizdi ve artık Padişah’ın ve nazırlarının sahneden inme vakti gelmişti.” Andrew Mango

 

34. Panzehir Gerçeğe Çağrı – Sinan Meydan

Atatürk Ve Cumhuriyet Düşmanlığına Panzehir. “Yalanlardan Arındırılmış Atatürk ve Cumhuriyet Gerçeği” Panzehir’de aşağıdaki sorulara belgelerle cevap verilmiştir:
Atatürk son meclis konuşmasındaki “Gökten indiği sanılan kitapların dogmaları” sözüyle ne anlatmak istemiştir?
Atatürk’ün sansürlenen mektubundaki “İkra bismi rabbi safsatası” ifadesinin sırrı nedir?
Kâzım Karabekir’in Atatürk ve din konusundaki iddiaları ne kadar doğrudur?
Mehmed Âkif Ersoy Şapka Kanunu nedeniyle mi Mısır’a gitmiştir?
İstiklal Mahkemeleri şapka takmayanları idam etmiş midir?
Şapka Kanunu nedeniyle Erzurum’da bir de kadının (Şalcı Bacı) idam edildiği doğru mudur?
İskilipli Atıf Hoca şapka karşıtı kitap yazdığı için mi asılmıştır?
Rizeliler şapka takmadı diye Hamidiye Zırhlısı Rize’yi bombalamış mıdır?
İsmet İnönü “Hatıralar”ında “Harf Devrimi’ni dinin etkisini azaltmak için yaptık” demiş midir?
Atatürk’ün malvarlığı konusundaki yalanlar ve gerçekler nelerdir?
Halifeliğin kaldırılmasını İngilizler mi istemiştir? Halifeliğin kaldırılması dine aykırı mıdır?
Atatürk döneminde ezanlar yasaklanmış mıdır?
Ayasofya’nın müze yapılması İslam’a düşmanlık mıdır?
Atatürk’ün hafta tatilini cumadan pazara almasının nedeni İslam karşıtlığı mıdır?
Suriye ve Filistin’in kaybedilmesinin sorumlusu Atatürk müdür?
Atatürk Azerbaycan’ı Ruslara satmış mıdır?
Ali Şükrü Bey’i Atatürk mü öldürtmüştür?
Atatürk’ün soyu sopu belli değil midir?
Atatürk Latife Hanım evliliğinin bitmesinin gerçek nedenleri nelerdir?
Atatürk devrimleri İslam karşıtı mıdır?
Atatürk’ü Koruma Kanunu’nu Atatürkçüler mi çıkarmıştır?
Atatürk’ün gerçek adı Kemal değil Kamal mıdır?
Osmanlı arşiv belgelerini Bulgaristan’a Atatürk mü satmıştır?
Atatürk Müslüman kızlarımızı teşhir etmek için mi güzellik yarışmaları düzenletmiştir?
Ezan Türkçeleştirilirken “felah” sözü neden Türkçeleştirilmemiştir?
Atatürk mason mudur?
Lozan zafer değil hezimet midir?
23 Nisan’ı çocuklara Atatürk armağan etmemiş midir?
“Atatürk düşmanı, yobaz-liboş takımının yalanlarına tarihçi-yazar Sinan Meydan, tokat gibi cevaplar veriyor.” -Uğur Dündar Sözcü, 3 Haziran 2015.

35. Mustafa Kemal – YILMAZ ÖZTÜRK

mustafa kemal yılmaz özdil

Mustafa’nın önce Kemal ve sonra Atatürk oluşunu, Kurtuluş savaşımızın gerçeklerini, Cumhuriyet’in hızlı ve bilime dayalı inkılapları ile yeşermesini hikaye tadında anlatan eser elbette Atatürk’e dair nutuktan sonra okunacak ilk eserdir. Yılmaz Özdil’in büyülü kalemiyle tamamen tarihi gerçeklere dayalı olarak kaleme alınmış eser, özellikle gençler ve nutuk’u henüz okumamış olanlar için kaçırılmaz bir fırsattır. Önsözü ve son sözü bulunmayan eser, sonda Atatürk’ün yaşadığı çağda dünyada olup bitenlere de yer veriyor ve kitabın tamamı, Cumhuriyet için feda edilen canların, yarın bir kez daha yanmaması için sosyal, hukuk ve demokratik Türkiye’ye, Atatürk ilke ve inkılaplarına neden ve nasıl sahip çıkılması gerektiğini de anlatıyor. kaçırılmaması gereken muazzam bir eser. Karton ve cilt kapaklı baskıları bulunan eser tüm market ve kitapçılardan kolaylıkla temin edilebilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir