YÜZBAŞI NURİ VEYSİ VE ÜSTEĞMEN LÜTFÜ
Birinci Dünya Savaşı’na katılan İngiliz Seferî Kuvvetleri, Irak Cephesi’ndeki Kut-ül Amare’de esir olan tümenlerinin intikamını almak için büyük kuvvetlerle Dicle Nehri’nin sağ sahilinden ilerliyordu. Bu sırada Dicle Savaş Sahası’nda üç tümenli 18 nci Osmanlı Kolordusu bulunuyordu. İngiliz Kuvvetlerinin Dicle Nehri’nin sağ sahilinden ilerleyerek 18 nci Kolordunun gerilerine doğru yönelmesini önlemek için İmamı Muhammet, Garraf ve Beşara bölgelerinde köprübaşları tesis edilmişti.
İngiliz kuvvetleri komutanı bu köprübaşlarını ele geçirmeden taarruzlarını sürdürme tehlikesini göze alamadığı için önce Dicle Nehri’nin sağ sahilindeki İmamı Muhammet Köprübaşı mevzisini düşürmeye karar verdi.
İmamı Muhammet bölgesinde birbiri gerisinde ve arkaya doğru gittikçe daralan üç mevzi hazırlanmıştı.
56 topla desteklenen iki İngiliz tugayı bu mevzide bulunan 142 nci Alaya taarruz etmiş, her iki taraf da ağır kayıplara uğramıştı.
Ağır kayıplardan dolayı 142 nci Alay geri alınmış, Köprübaşı’na bu kez bir bölükle desteklenmiş bir tabur yerleştirilmişti.
İkinci mevziiye yerleşen bu tabur, benzeri az görülen topçu ateş hazırlığından sonra yapılan taarruzları durdurmayı başarmıştı.
Ağır kayıplar veren bu tabur da geri alınarak yerine 40 fedai erden oluşan ve Üsteğmen Lütfü komutasındaki birliğin geçirilmesi düşünülmüş; müfrezenin geç kalması üzerine, yine bu taburdan Yüzbaşı Nuri Veysi (Merhum Albay Kırklar) komutasındaki 12 nci Bölüğün gerideki üçüncü mevzide yerleşmesi mecburiyetinde kalınmıştı.
7 nci İngiliz Tugayı tarafından bu bölüğe yöneltilen şiddetli taarruzlar; bölüğün insanüstü bir özveriyle direnişi ve yılmadan giriştiği süngü ve bomba hücumları sayesinde durdurulmuş, kat kat üstün İngiliz kuvvetleri, Nuri Veysi’nin kahraman bölüğü karşısında sonuç alamadan kendi taarruz çıkış hatlarına çekilmek zorunda kalmıştı.
12 nci Bölük de 17-18 Ocak gecesi Dicle Nehri’nin sol sahiline alınarak yerine 40 kişilik bir fedai grubu yerleştirildi. Kuvvetler arasındaki adedî oran son derece dengesizdi. Her bir Türk erine 20 İngiliz eri düşüyordu.
Fakat, 18 Ocak 1917’de taarruza geçen 7 nci İngiliz Tugayının karşısında şahlanan bu fedai erler, İngiliz topçu mermileriyle yıkılan mevzilerinin civarlarında açılan mermi çukurlarına atlıyor açtığı ateşler ve attığı bombalarla İngilizlere ölüm saçıyorlardı. Çarpışma ve boğuşma akşama kadar sürmüş, koca İngiliz Tugayı, bu “40 fedai eri” yerlerinden söküp atamamıştı. Gerek bu 40 kişilik kahraman müfrezenin direnişi, gerekse Dicle Nehri’nin sol sahilindeki Türk topçularının etkili atışlarıyla ağır kayıplar veren 7 nci İngiliz Tugayı, savaşı keserek çekilmek zorunda kalmıştı.
7 nci İngiliz Tugayının 19 Ocakta taarruzunu sürdürmek üzere yeniden hazırlandığını ve hatta takviye edildiğini öğrenen 18 nci Kolordu Komutanı, 18-19 Ocak gecesi bu 40 kişilik kahraman müfrezeyi geri çekti. Müfrezeden geriye 19 kişi kalmıştı. 13 yaralı hemen tedavi altına alınmış, bir şehit gömülmüş; bulunamayan bir kahraman fedainin cesedi de mermilerin saçtığı toprakların altında kalmıştı. Yaralılar arasında bulunan Üsteğmen Lütfü, hemen önünde patlayan bir merminin saçtığı taş ve topraklar yüzünden gözlerini kaybetmişti.
19 Ocak 1917’de tekrar taarruza geçen 7 nci İngiliz Tugayı, boşaltılan mevzileri ele geçirirken Dicle Nehri’nin sol sahilinde mevzilenen makineli tüfek ve topçu ateşleriyle ağır kayıplara uğratılmış, âdeta bu 40 Türk fedaisinin intikamı alınmıştır.
Bu kahramanlığı ölümsüzleştirmek için savaşa “Kırklar Muharebesi”; bölgeye de “Kırk Gaziler” adı verilmiştir.