YÜZBAŞI İSMAİL HAKKI (TEKÇE) VE YARALI ER
Meclis Muhafız Taburu, iç isyanların belirsiz günlerinde Ankara’da yeni yeşeren Büyük Millet Meclisini isyancıların saldırısından korumak amacıyla kurulmuştu. Sakarya’dan önce Anadolu’nun tüm olanakları zorlanırken, Muhafız Taburu da cepheye gönderilmişti. Yirmi iki gün yirmi iki gece çetin çarpışmalara katılan tabur, oldukça önemli yitikler vermişti.
Meclis Muhafız Taburu Komutanı Yüzbaşı İsmail Hakkı (Tekçe), sabahleyin çarpışmalar durulunca emir verdi :
Yaralılar toplansın, şehitler gömülsün.
Kendisi de savaş alanını dolaşmaya koyuldu. Biraz sonra bir gözenin (su kaynağı) başında yaralı bir er buldu.
Ne zaman yaralandın oğlum?
Üç gün oldu.
Yüzbaşı İsmail Hakkı irkildi.
Ne yaptın bunca zaman? Ne yedin, ne içtin?
Açlık dayanılmaz olunca bu gözeden su içerdim.
Yüzbaşı, yaralıyı sedyecilerle taşıtırken, sordu :
Ne istersin, ne yapalım senin için?
Hiç bir şey istemem. Birliğime yazın, kaçak olmayayım. Beni kaçtı bilmesinler.
Bu sözleri duyunca sarsıldı Yüzbaşı İsmail Hakkı. Erdeki yurt sevgisinin ve askerlik anlayışının enginliği karşısında ağlamaklı oldu birden…