Mustafa Kemal kitap özeti, Yılmaz Özdil

Mustafa Kemal kitap özeti, Yılmaz Özdil

KIRMIZIKEDİ yayınları tarafından 3 Ekim günü okurlarıyla buluşan “Mustafa kemal”, Yılmaz Özdil’in uzun emeklerle hazırlanmış muhteşem bir Atatürk biyografisi olmasının yanı sıra, Atatürk’ü seven ve sevmeyen herkes tarafından tanınması ve bilinmesi gereken Atatürk’ü her yönüyle anlatan, tarafsız, gerçekçi ve kaynak eser değeri taşıyan bir çalışması.

498 sayfalık eserin önsözü, sonsözü bulunmuyor. Sonda Atatürk’ün yaşadığı zamanlarda dünyada olup bitenleri örnekleyen 14 sayfalık bir ek mevcut.

Kolay okunan, uygun harf boyutlu, muhteşem anlatımlı, espri ile acıyı bir arada sunan kitap bir çırpıda okunacak bir başucu kitabı olmayı fazlasıyla hak ediyor. Zaten bu yüzden de ilk haftada 500.000 satmış durumda.

Başöğretmen Mustafa Kemal’in doğumundan, eğitim, gençlik ve askerlik hayatından, komutan ve devlet adamlığı başarılarından, diplomasi, cumhuriyet ve siyaset adına yaptığı muazzam hamlelerden,  isabetli öngörü ve cesur kararlarından bahseden eser, O’na yapılan haksız saldırıları cevaplayarak, milli egemenlik temel şartına vurgu yaparak Ulu önderin vefatı ve cenazesine yapılan sonraki işlemlerle son buluyor.

Atatürk’ü anlamayı şekilciliğin ötesine taşımak zorunda olduğunu örnekleyen kitap, Ulu Önder’in dünyaya, tabiata, hayvanlara, insana, yeşile, müziğe, sanata, spora, savaş ve barışa bakışını, hastalıklarını, sevdiği ve kızdığı şeyleri, örnek olma gayretini, yaşama direncini, fedakarlığını belgelerle ortaya koyuyor, kendine has eğlenceli lisanıyla aktarıyor.

Kitapta, Atatürk’e ait pek çok aydının dahi bilmediği anekdotu ve Atatürk’ün gerçekleştirdiği müthiş başarıları belki ilk kez okuyacak, Karadeniz gemisi ile Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin tanıtımının 86 gün gibi kısa sürede, liman liman dolaşan bir gemi ve mürettebatınca nasıl bu kadar başarıyla yapıldığına şahit olacaksınız.

Yurt dışına tahsil için gönderilip yurda dönen başarı öykülerini, savaş esnası ve öncesinde dahi Atatürk’ün nasıl on yıllar sonrasını öngörüyle kafasında tasarladığını, cepheden kısa süreliğine de olsa ayrılıp nasıl eğitim seminerine katıldığını, kırık kaburgayla nasıl ayakta durduğunu, kaç kez ölümden döndüğünü bulacağınız sayfalarda tüm okuyucuların kendine göre yeni bir şeyler bulacağına da inanıyoruz.

Okuyucu son sayfayı tamamladığında yobaz tayfasının neden O’na düşman olduğunu, emperyalist güçlerin neden O’nu yenemediğini, Ulusun neden O’nu çok sevdiğini, vefatındaki izdihamda onlarca insanın hayatını kaybedecek kadar O’na yakın olmak istediğini, Ona sürekli saldıranların sağlığında dahi O’nun aleyhine çalıştığını, sayısız ihanete uğradığını, tek adam olarak yılmadan mücadele ettiğini, bilim ve aklı, sanat ve savaşı, vatan aşkı ve namusu nasıl birleştirdiğini daha iyi anlayacak, O’nun sağlığını hiçe sayarak koşturmasına, proje üretmesine, tüm hamlelerinde isabet kaydetmesine tanık olacak,

O zamanın ve bugünün; iç ve dış hainlerini, işbirlikçileri, yobazları, güdümcüleri, mandacıları, masonları, Siyonistleri, sabetaycıları, satılık kalemleri, emperyalistlerce basılan gazete ve kitaplarını anlamak daha mümkün hale gelecek,

Nihayet din silahıyla vurulmaya çalışan bu güzel insanın, nasıl dindar, imanlı, masum, sevgi dolu olduğunu, dine ne muazzam hizmetler yaptığını, alkol sevgisi nedeniyle Yüce Allah’ın affına sığındığını, yaptığı iyilikleri, okuttuğu Kur’an ve mevlitleri, Kurtuluş savaşını kazandıran ruhun bu inanç ve imandan kaynaklandığını görmek kolaylaşacak,

İsmet İnönü, Afet İnan, Salih Bozok, Nuri Conker, Salih Bozok gibi nice güzellikleri tekrar hatırlanacak, Atatürk’ün kişilik ve karakterine, kurtuluş savaşına bilezikleriyle maddi kaynak sağlayan Zübeyde hanıma, Atatürk’ün bastonlarına, aile efradına, manevi evlatlarına, servet ve mirasına, tesbihlerine, sofralarına, yanından hiç ayırmadığı Kur’an’ına şahit olunacaktır.

Bizler eseri okumanızı şiddetle tavsiye ederiz.

Çünkü bu eser nutukla birlikte okunduğunda Atatürk’ü daha fazla seviyor. Dünya lideri Atatürk’e bir kez daha hayranlık duyuyor, özlemle arıyor, Atatürk’ün neden ölümsüz bir manevi değer ve ülkü olduğunu daha iyi anlıyor, Neden Cumhuriyet’i gençlere emanet ettiğini daha iyi kavrıyor.

Bu yüzden kitabı en çok da gençleri okuması lazım diye düşünüyoruz.

Ruhun şad olsun Atam! Huzur içinde yat.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir