Cumhuriyet döneminin ilk pulları
Türkiye’de 1 Kasım 1928 tarihinde 1353 sayılı “Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun”un kabul edilmesi ile lâtin harfleri kullanılmaya başlanmıştır. Lâtin harflerine geçiş her ne kadar 1928 yılına tekâbül etse de, beş yıl öncesinden, 1923 “1’inci Ayyıldız” serisinden itibaren pullarımız çift lisânlı olarak basılmıştır. Yani pulların üzerindeki parasal değerler hem lâtin rakamları hem de arap rakamları kullanılarak belirtilmiştir.
1 Haziran 1926 târihinde tedavüle çıkan “3’üncü Londra Baskısı Posta Pulları” serisinde ise rakamların yanı sıra, pullar üzerindeki yazılar da çift lisân özelliği göstermektedir. Pulların üzerinde lâtin harfleri ile TURK POSTALARI ifadesi yer almaktadır. 14 Puldan meydana gelen bu uzun serinin 25, 50, 100 ve 200 kuruşluk Atatürk portreli olanlarında ise latin rakamları yer almakla beraber lâtin harfleri ile TURK POSTALARI ifadesi bulunmamaktadır.
Resmen lâtin haflerine geçildikten sonra basılan ilk serimiz 1929 “4’üncü Londra Baskısı Posta Serisi” ile çift lisan uygulaması tümüyle terk edilmiş ve pullarımız sadece lâtin harfleri ile dizayn edilmeye başlamıştır. Fakat bu seriden bir evvel tedavüle çıkartılan “1929 Sürşarjlı Posta Pulları” serisinde pullar üzerine uygulanan sürşarjda yeni harflerimiz kullanılmıştır. Bu üç pulun üzerinde: “20 Paradır”; “2 ½ kuruştur” ve “6 kuruştur” ifadeleri yer almaktadır.
Burada bir ayrım yapmak gerekirse yeni harfler ile tedavüle çıkan ilk serimiz, bahsi geçen sürşarjlı seridir; yeni harfler ile basılan ilk serimiz ise “4’üncü Londra Baskısı Posta Serisi”dir.
Not: Sürşarj “bir posta pulunun üzerine ikincil bir baskı işlemi yapılarak pulun üzerinde basılı bulunan fiyat değerinin değiştirilmesidir. Kısa bir tanımla “yeni fiyatlı posta pulu” ifadesi uygun bir karşılık olabilir.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK PULLARI
Cumhuriyet dönemi pullarının başlangıç târihi olarak değişik görüşler olmakla birlikte, 1921 yılında tedavüle çıkarılan Adana’nın Kurtuluşu konulu, 13 puldan oluşan sürşarjlı posta pulları serisi başlangıç olarak kabul edilmektedir.(1)
(1) http://www.ptt.gov.tr/tr/yayinlar/dergi/6.html; Pulko Kataloğu ile Türk Pulları Kataloğu Birinci Adana Serisini Cumhuriyet dönemi pullarının başlangıcı kabul etmektedir; “Cumhuriyet pullarının başını [Birinci Adana Serisi] çeker” bkz: AKKAYA, Erol, “I. Adana Serisi” Collection Sayı:9, s.42.
Michel ve EuroPhilex katalogları “Türkische Republik” başlığını Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmetinin sürşarjladığı ilk Osmanlı posta pullarının hemen üzerine atmıştır.
İsfila kataloğu ise Birinci Ayyıldız Serisi ile Cumhuriyet dönemini başlatmaktadır.
Cumhuriyet dönemi pullarının 1921 Anayasası (20 Ocak) dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği görüşü ile ilgili olarak ayrıntılı bir açıklama için bkz. GÜNSELİ, Kâmuran; “Türk Pulculuğunda Osmanlı ve Cumhuriyet Devri Ayrımı” (Mart 1976) adlı makale, Param Yoksa Pulum Var, Reyo Basımevi, İstanbul: 1979, ss.34-36 içinde.
Aslında bir geçiş dönemi olarak değerlendirmek gerekir. Sakarya Savaşı lehimize sonuçlanınca Fransa, Türkiye Büyük Millet Meclisi (Ankara) Hükûmetiyle vakit geçirmeden 20 Ekim 1921 târihinde Ankara antlaşmasını imzalamıştır. Bu anlaşma TBMM’ne meşruiyet kazandırmış ve Güneydoğu Anadolu’daki işgaller sona ermiştir.
Netice itibariyle,
– Birinci Adana serisinin, Adana ve civarının işgalden kurtuluşu sebebiyle TBMM Hükûmeti’nin sürşarjlayıp tedavüle çıkardığı ilk hatıra serisi olması,
– Hükûmetin çıkarılan anma serisine konu olan zaferi ile uluslararası siyasette meşruiyetini kazanması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş sürecinin ilk adımları olarak düşünülmekte ve Cumhuriyet dönemi pullarının Birinci Adana Serisi ile başladığı kabul edilmektedir.
1921 – Birinci Adana Hatıra Serisi
Birinci Adana Serisi, Adana ve çevresinin Fransızlar tarafından tahliyesi üzerine elde bulunan Osmanlı pullarının “Adana 1 Kânunuevvel 1337 ” (1 Aralık 1921) şeklinde sürşarj edilmek suretiyle tedâvüle çıkarılmış hâtıra serisidir. 13 parça puldan meydana gelmektedir. Birinci Adana serisi elde bulanan çeşitli Osmanlı pullarının sürşarj edilmesi suretiyle hazırlanmıştır.
1922 – Cenova Baskısı Takse Pulları
İtalya’nın Cenova Şehrinde bulunan I.G.A. Barabino & Graeve Matbaası tarafından 100’lük tabakalar hâlinde basılan ve beş adet puldan meydana gelen serinin tirajı 50.000 adettir. Tipo baskı tekniği kullanılmıştır. 1922 yılında tedavüle çıkan serideki pulların deseni İstanbul Yenicami çinilerinden alınmıştır. Cenova takse pullarında bazan başka renk ve başka yazı ile rastgelinse de bunlar prova amaçlı basılan (ese) pullardır. Cenova Takse pulları pul yokluğundan dolayı 1930 senesinde posta pulu olarak da kullanılmıştır.
Seride yer alan pulların kâğıt kalınlıkları bir değildir. 5 krş koyumavi pul kalın kâğıt, 3 krş karmen ince kâğıt, 2 krş leylakî (kızıl kahverengi) ince kâğıt, 1 krş koyu yeşil (yukarıda en sağda yer alan pul) kalın kâğıt ve 20 para valörlü griyeşil pul kalın kâğıda basılmıştır. Pulhan (1937) kataloğu 20 paralık pulun ince kâğıt baskısını erör olarak göstermektedir.
“Takse pulu posta ücreti ödenmeyen gönderilerden cezalı posta ücreti alınmasında kullanılan pulların adıdır. Mektup veya kartpostal gibi posta gönderilerine posta idaresi tarafından belirlenen ücret tarifelerine uygun olarak pul yapıştırılması gereklidir. Ancak kullanılan pulların posta ücret tarifesine uymaması veya pulların kullanımdan kaldırılmaları nedeni ile geçerli olmaması gibi nedenlerden, bazen ise posta kutularından, üzerine hiç posta pulu yapıştırılmadan atılan gönderiler çıkması nedeni ile posta ücretinin alıcıdan istenmesi söz konusu olmaktadır. Bu gibi durumlarda alıcı posta ücret tarifesinde belirtilen ücreti cezalı olarak ödemek zorundadır, bu ücretin ödenmesi takse pulları kullanılarak yapılmalıdır.”
1922 – Türkiye Büyük Millet Meclisi Serisi
Pulların üzerinde Millet Meclisinin resmi olduğu için Millet Meclisi serisi olarak anılmaktadır. Ankara Hükûmetinin kendi adına hazırlattığı ilk pullardır.[1] İtalya’nın Cenova Şehrinde bulunan I.G.A. Barabino & Graeve Matbaası tarafından 200’lük tabakalar hâlinde basılan ve altı adet puldan meydana gelen serinin her bir pulunun tirajı farklıdır:
5 para, kirli erguvani renkli (250.000 adet); 10 para, gri yeşil (250.000 adet); 20 para, kahvemsi turuncu (250.000 adet); 1 kuruş, turuncu kahverengi (500.000 adet); 2 kuruş, kızıl kahve renkli (500.000 adet); 3 kuruş, pembe renkli (3.710.000 adet).
Birinci Meclis binası – 1920 resmi
Pulların üzerinde yer alan Birinci Meclis Binası, Meşrutiyet devrinde İttihat ve Terakki Fırkası tarafından ihale ile yaptırılmıştır ve Kuvay-ı Milliye devri bu çatının altında geçmiştir.
“Ankara Ulus meydanında bulunan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının inşasına, 1915 yılında başlanmıştır. İlkin İttihat ve Terakki Cemiyeti kulüp binası olarak tasarlanmış binanın plânı evkaf mimarı Salim Bey tarafından yapılmış, inşasına ise kolordunun askerî mimarı Hasip Bey nezaret etmiştir. Türk mimari stilinde olan iki katlı binanın en belirgin özelliği duvarlarında Ankara taşı (ANDEZİT) kullanılmış olmasıdır.
Meclisin, 23 Nisan 1920’de bu binada toplanması kararlaştırıldığında henüz bitirilmemiş olan bina, milli bir heyecanın eseri olarak milletin katkısıyla tamamlanmıştır. 23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılan bina daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak işlevini sürdürmüş, 1952 yılında Maarif Vekaletine devredilmiş, 1957 yılında ise müzeye dönüştürülmek üzere çalışmalara başlanmıştır. Bina 23 Nisan 1961’de “Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi” adıyla halkın ziyaretine açılmıştır.”
Büyük Millet Meclisi Serisi pullarının desenleri de iki farklı kültürü yansıtmaktadır. Pulların sağ ve sol yanlarında bulunan motifler Birinci Meclis Binası ile aynı mevkide bulunan Ulus’daki Hacı Bayram Camiinden alınmıştır. Pulların alt kısmında yer alan motifler ise Hacı Bayram Camiinin köşe temel taşlarının üzerinde bulunan ve Roma dönemine ait Augustus (Ogüst) Tapınağından alıntı yapılan bezeklerdir.
İlk bakışta anlamsız gibi görülebilecek bu durumun, yani pulun üzerinde iki farklı medeniyete ilişkin motiflerin bir arada bulunmasının aslında çok ilginç bir izâhı var. Önce Augustus Tapınağı ile başlayalım:
Roma imparatoru Augustus Galatya Eyaleti’ni imparatorluk sınırlarına dâhil edince, Galat kralları İmparator adına Men ve Kybele kutsal tapınağının üzerine bu yeni tapınağı inşa ediyorlar. Tapınak daha sonradan hıristiyanlar tarafından kiliseye dönüştürülüyor. Sonradan 15.yüzyıl başlarında Türklerin Ankara’yı almasıyla tapınağın kuzey-batı köşesine Hacıbayram Camii ekleniyor.
Bu aslında üzerinde durulması gereken bir konu gibi görünüyor; çünkü M.Ö.8.yüzyıldan günümüze değin tüm kutsal yapıların üst üste veya yan yana bulunması eski bir Anadolu geleneğidir; bu durumu Anadolu insanının hoşgörüsü olarak yorumlamak gerekir.
Asıl konumuza geri dönecek olursak Hacı Bayram Camii konum itibariyle sol kıble köşesinden Augustus Tapınağı’na bitişiktir. Dolayısıyla camii, 2 tapınak ve kilise içiçe bulunmaktadır. Önce Kybele ve Men tapınağı inşa edilmiş üzerine Augustus tapınağı yapılmış, sonradan kiliseye dönüştürülmüş ve nihayet Hacı Bayram Camii bu tapınağa bitiştirilmiş. İbadethaneleri yanyana olan ikiden fazla kültürün motiflerinin de pullar üzerinde bir arada kullanılması tabii bir netice görünümündedir.
1923 – İzmir İktisat Kongresi Sürşarjlı Hatıra Serisi
İlk “Türk İktisat Kongresi” 17 Şubat-4 Mart 1923 târihlerinde toplanmıştır. Kongre İzmir’de gerçekleştiği için “İzmir İktisat Kongresi” olarak anılmıştır. Kongrede alınan kararlar ülkenin iktisadî gelişimine yön çizecek niteliktedir. Fakat, kongre bununla yetinmeyip yeni kurulacak olan devletin temel biçimini de kesin olarak belirlemiştir. Kurulacak devlette, egemenlik unsurunun kaynağının “beşeri irade” olduğu, insan unsurunun “millet” olduğu, toprak unsurunun uğruna savaş verilen ancak henüz uluslararası bir antlaşma ile sınırları çizilmemiş olan “Anadolu toprakları” olduğu kabul edilmiştir.
Bu açıdan değerlendirildiği takdirde, İzmir İktisat Kongresi, Millî devlet, Millî iktisat, Millî toplum ve Millî hukuk düzeninin oluşturulması gerektiğine işaret etmek suretiyle, 29 Ekim 1923 târihinde ilân edilecek olan “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin ve bu cumhuriyetin niteliğini oluşturan devrimlerin temel metnini oluşturmuştur.
Bu kongrenin anlam ve önemine binaen 6 puldan ibaret bir hâtıra serisi çıkartılmıştır. Seri elde bulunan pulların sürşarjlanması suretiyle hazırlanmıştır. Sürşarja ilişkin ayrıntı yandaki resimden incelenebilir.
İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat 339
Sürşarj her ne kadar kongrenin başlangıç günü olan 17 Şubat 1339 (1923) târihine ilişkin olsa da, pulların sürşarjlanıp tedavüle çıkartıldığı târih 15 Şubat 1923’dür ve bu pullar sadece İzmir’de ve kongre süresince kullanılmıştır.
Ayrıca özel mühür (damga) hazırlanmış, antetli zarf ve kâğıtlarda yer alan pulların üzerine ilk gün damgası olarak vurulmuştur. İlk gün damgaları İzmir’deki kongre postanesinde yapılmıştır. Mühürde “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti İzmir İktisat Kongresi, Posta ve Telgraf Şubesi” ibâresi yer almaktadır. [2] Özel ilk gün damgaları dört farklı şekilde hazırlanmıştır: Antetli zarf üzerine, antetli kâğıt üzerine ve kâğıt üzerine (üçü de kırmızı damgadır); dördüncü tipi ise kâğıt üzerine siyah damgalıdır. [3] Posta idaresi Kongre için hazırlamış olduğu bu özel baskılı zarf ve kağıtları 5 kuruş değerle satışa sunmuştur. Bu antetli zarfların önemi, Türk posta târihinin ilk antiye zarfı olma özelliğini göstermesidir.[4)
Dipnot; Maalesef iktisat kongresinin yapıldığı bina yıkılmış ve yerine otopark yapılmıştır.
Ayyıldız Posta Pulları
1923 – Birinci Ayyıldız
Cumhuriyetin ilânıyla -hatıra amaçlı olmayıp- sadece postada kullanılmak üzere tabedilen, orta kısmında ve merkezde ayyıldız resmi bulunan pullarımıza Ayyıldız Posta Pulları adı verilmektedir. Cumhuriyet döneminin, tabı Türkiye’de gerçekleştirilen ilk pullarıdır. Pullara ismini veren ayyıldız motifi de Türk ressam Ahmet Nazmi Bey tarafından hazırlanmıştır.
Basımı üç farklı matbaada gerçekleştirildiği için kağıt, zamk, renk ve dantel farklılıkları bulunmaktadır. Bu yüzden Ayyıldız Posta Pulları üç kısma ayrılır ve basitçe
Birinci Ayyıldız,
İkinci Ayyıldız ve
Üçüncü Ayyıldız şeklinde adlandırılır.
Aşağıdaki açıklamalarda bu üç farklı seri sırasıyla 1*, 2* ve 3* olarak adlandırılmıştır.
Serilerin birbirinden ayırt edilebilmesi açısından aralarındaki temel farklılıklar şunlardır:
Baskı kâğıdı ve renk farklılıkları
1* – ince kâğıt (kâğıdın inceliği nedeniyle resim, zamklı -arka yüzeye- yansır).
2* – kalın kâğıt, renkler daha canlıdır.
3* – parlak kalın kâğıt (3 pul gri ince kâğıda, diğerleri beyaz kalın kâğıt baskılıdır, ayrıntılar bu bahsin en sonunda yer almaktadır)
Zamk farklılıkları
1* – parlak zamk
2* – parlak zamk
3* – mat zamk (Ayyıldızlar içindeki en kötü zamktır, göz göz pütürlü ve bozuktur).
Dantel farklılıkları
1* – Pulhan ve Pulko [13 ½] ; İsfila ve Michel kataloğu [13 ¼] olarak belirtmiştir
2* – Pulhan, Pulko ve Michel [11] ; İsfila kataloğu [10 ¾] olarak belirtmiştir.
3* – [12]
Pulların dantelleri konusunda Pulhan, İsfila ve Michel’de çeyrek ölçek ebatında küçük farklılıklar bulunmaktadır. Fakat, üç serinin de dantellerinin birer ölçü aralıklı olması, kataloglar farklı ölçüler belirtse de ayırt edilmesinde önemli bir kriter teşkil etmektedir.
Diğer farklılıklar ise;
Basım Yeri ve Yılı
1* – Ahmet Nazmi Matbaası (aynı zamanda pulların tasarımını yapan ressam), 1923/25.
2* – İkdam Matbaası, 1924.
3* – Düyun-u Umumiye Matbaası, 1924/26.
Serileri oluşturduğu kabul edilen pul adetleri
1* – 20 / 22 adet (açıklamalar hemen aşağıda)
2* – 11 adet
3* – 10 adet
Ayyıldız pullarında pek çok renk farklılıkları bulunmaktadır, bu durum baskı sırasında birçok boya kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
Ayyıldız pullarının ortak bir özelliği ise tüm pulların 100’erlik tabakalar hâlinde basılmış olmasıdır. Kâğıt, renk, dantel, basımevi ve seri gibi farklılıkları bir tarafa bırakacak olursak 10 paradan başlayıp 500 kuruşa yükselen toplam 19 değişik valörü bulunmaktadır. 3 seriyi oluşturan toplam 43 adet pulun bir kaç valör hariç, neredeyse tümünün kısmen veya tamamen dantelsiz olanlarına (tabakalarına) rastlandığı Pulhanda belirtilmektedir.
1924 – Sulh Hatırası
24 Temmuz 1923’de İsviçre’nin Lozan şehrinde imzalanan Lozan Barış Antlaşmasına istinaden hazırlanmış, sekiz puldan meydana gelen anma serisidir. 1 Ocak 1924’de tedavüle çıkan bu hatıra serisi Düyun-u Umumiye Matbaası tarafından elli pulluk tabakalar hâlinde basılmış ve sadece 15 gün süreyle satışa sunulmuştur. 15.01.1924 akşamı ise tedavülden kaldırılmıştır.
Pulların en önemli özelliği Atatürk resimli ilk seri olmasıdır. Harf inkılabı henüz gerçekleşmediği için pullar eski Türkçe hazırlanmış; buna karşın, valörler için çift lisan kullanılmıştır. Atatürk portresinin hemen arkasında ise Sakarya nehri üzerinde bulunan Jüstinyen (Justinianos) köprüsü yer almakta ve güneşin Sakarya üzerinden doğduğu sembolize edilmektedir.
Puların tabında taş baskı tekniği kullanılmıştır. Serinin üç büyük pulu olan 50, 100 ve 200 kuruş valörlü olanlar, sırasıyla: 41.000, 26.000 ve 25.000 adet basılmıştır. Dolayısıyla serinin tirajı 25.000’dir.
kaynak: koleksiyonodasi/filateli