Çanakkale Zaferi konuşma metni
Çanakkale Zaferi nedir? Çanakkale savaşı; deniz ve karada yapılan büyük bir savaş ve verilen 250.000 şehidimize rağmen zaferimizle biten bir kahramanlık destanıdır.
1914 yılında I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla başta İngiltere ve Fransa Rusya’ya yardım etmek maksadıyla dev savaş gemileriyle Çanakkale Boğazına girdiler. Bu güçlü devletler zayıf Türk savunmasını kolayca susturarak Boğaz’ı kolayca geçebileceklerini ve İstanbul’a gireceklerini umuyorlardı. Donanmaları çok güçlüydü, topçumuzun silahları çok az, küçük çaplı ve eskiydi ama düşmanın hesap etmediği şey Türk’ün gücü ve Vatan sevgisiydi.
Onlar bu umut ve güven içinde gemileriyle boğaza girip mevzilerimize şiddetli ateşe başladılar. Bu ateşlere karşılık olarak kendi topçularımız da gemilere karşı ateş yağdırmaya başladılar. Topçularımız o kadar başarılıydı ki düşman gemilerine göz açtırılmıyordu. Mevzilerimiz parçalanıyor ama düşmanın gemileri de teker teker batıyordu. Topçumuzun bu ateşlerine ilave olarak Nusret mayın gemisinin bir gece önce döşediği mayınlarla da düşmanın çok sayıda gemisi savaş dışı kaldı. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı’nı denizden aşamadılar.
Düşman kuvvetleri denizden aşamadıkları Çanakkale boğazını bir kez de diğer devletlerin de yardımıyla karadan aşmayı denediler. Ama bu kez de Mustafa Kemal Atatürk’ü ve kahraman Mehmetçiği hesap etmemişlerdi. Düşman güçleri 25 Nisan 1918 sabahı tam da Mustafa Kemal’in düşündüğü noktadan saldırdı. Kısa sürede çok kanlı muharebeler yaşandı, çok sayıda şehit verildi, Çanakkale yarımadasının her karış toprağı (Kumkale, Beşike, Bolayır, Seddülbahir, Anbumu, Kabatepe, Conkbayırı ve Anafartalar) kana bulandı ama düşman çetin Türk savunması karşısında ilerleyemedi. Türk ordusu her yerde büyük başarılar kazandı. Bütün Anadolu halkı elinde eteğinde ne varsa Ordusunu destekledi, düşman bozguna uğradı.
“Ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum.’’ diyen, Tümen Komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehası ve Mehmetçiğin kahramanlığı neticesinde kara muharebeleri de kazanılmış, bir karış toprak düşmana verilmemiş, 1915 baharında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak Çanakkale’den çekip gitmiştir.
Çanakkale savaşlarında yaşlı, genç, doğulu, batılı, zengin, fakir demeden cepheye koşan 250 binin üzerinde askerimiz şehit düşmüştür. Ruhları şadolsun.
Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyordu….“Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebeleri’ni kazandıran bu yüksek ruhtur…”
Çanakkale savaşı destansı bir vatan savunmasıdır. Çanakkale zaferi yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözüdür.
Çanakkale Zaferi, Türk milletinin kaybolmaya yüz tutmuş kudret ve kuvvetini aslında muhafaza ettiğini, can çekişen bir imparatorluk içinde, kahraman bir milletin varlığını yeniden meydana koymuştur.
Sonuçları yıllar sonra bile hayranlık uyandıran bu savaşta Türk askerinin kahramanlığının yanı sıra insani değerleri, vatan ve millet sevgisi ön plana çıkmış, dünya devletlerine örnek teşkil etmiştir.
Şehitler Günü olarak da kutladığımız bu anlamlı zafer gününde, kutsal vatan topraklarını canları pahasına müdafaa ederek şehitlik mertebesine ve onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Aziz şehitlerimiz yattıkları yerlerde şunu hissetmelidirler ki; temiz kanlarıyla suladıkları kutsal vatan toprakları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk Gençliği ve tüm Türk ulusu tarafından en kutsal emanet olarak müdafaa ve muhafaza edilecektir.
Bu duygularla, bizlere bu büyük zaferin gururunu armağan eden, başta Ebedi Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşları olmak üzere; bu mücadeleye iştirak eden büyük Türk ordusunun kahraman mensuplarını, onu her şeyiyle destekleyen aziz Türk Milletini ve vatanları uğruna hayatlarını feda eden bütün şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum.
