Çağdaşlaşma ilkesi

Çağdaşlaşma ilkesi

Çağdaşlaşma ilkesi

Çağdaşlaşma, kültür ve terbiyeyi kaybetmeden, taviz vermeden, ilim ve fenni arayıp bulmak, çağa ve medeni yaşama uygun davranmak ve yaşamak demektir. Bu gayret batılılaşma olarak tercüme ediliyorsa da batıya yönelmek ile batılılar gibi yaşamak aynı şeyler değildir.

Türk inkılabının ve Atatürkçülük ilkelerinin özünde yer alan çağdaşlaşma hareketi özü ve kültürü kaybetmeden, akla ve bilime göç etmek esaslıdır ki refah ve huzur ancak bu sayede mümkündür. Bu gayret bu nedenle ithal veya tercüme olmamalı, milli olmalıdır ki kopya kültürler ile milletlerin uzun zaman ayakta kalması mümkün değildir. Keza teknolojiye sahip olmak adına ekonomik ve siyasi tavizler vermek de çağdaşlaşma değil, medeni devletlerin feyki olmaktır.

Milletimizi en kısa yoldan medeniyetin nimetlerine kavuşturmaya, mesut ve müreffeh kılmaya çalışacağız ve bunu yapmaya mecburuz. (1925)

Biz Batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz. (1926)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir