Atatürk ve Miti aşkı
1914 yılıydı. Zımba gibi delikanlıydı. Askeri ataşeydi.
Henüz yeni taşınmıştı, pek arkadaşı yoktu, Bulgaria pastanesinde tek başına oturuyor, akşamları operaya, tiyatroya gidiyordu.
Şehir Kulübü’ne davet edildi. Orada tanıştılar.
Dimitrina Kovaçeva… Kısaca “Miti” diyorlardı. Çok güzeldi.
İsviçre’de müzik eğitimi almıştı, üç lisan biliyordu. Sosyetenin en gözde bekârıydı.
E fonda da Mavi Tuna çalıyordu, Mustafa Kemal hiç tereddüt etmedi, salonu ortadan kılıçla ikiye böler gibi yürüdü, yanına gitti, “bu dansı bana lütfeder misiniz” dedi
Şimşekler çakan kıskanç bakışlar eşliğinde piste çıktılar. Herkes mırıl mırıl onlar hakkında konuşuyor, onlar ise hiç konuşmuyor, birbirlerine gülümseyen gözlerle bakarak dans ediyorlardı.
Ertesi gün… Bizzat Miti’nin annesi tarafından evlerine, çaya davet edildi. Bu davet, gençlerin görüşmesine resmi izin manasına geliyordu.
Buluşmaya başladılar. Borisova parkında dolaşıyorlar, buz pateni yapıyorlar, tiyatroya gidiyorlardı.
Önce dedikodular aldı yürüdü, sonra tatsızlıklar başladı. Çünkü, Miti’nin babası Bulgar Çarı’nın has adamlarındandı, savaş kahramanı generaldi, savunma bakanlığı yapmıştı. Böyle bir adamın kızıyla, bir Türk subayı, olacak iş değildi.
Mustafa Kemal’in umurunda bile değildi. Askeri Kulüp’te tertiplenen baloda denk getirdi, inadına yapar gibi, Çar’ın önünde dans etti Miti’yle… Ele güne meydan okumuştu. Bardağı taşıran damlaydı.
Miti’nin babası Mustafa Kemal’i ziyaret etti.
“Bundan böyle kızıyla görüşmezse mutlu olacağını” söyledi.
Haftası geçmeden Miti’yi bir mühendisle nişanladılar. Mustafa Kemal’in dünyası yıkıldı. Zaten Birinci Dünya Savaşı patlamıştı. O öfkeyle bavullarını topladı, İstanbul’a döndü. Halbuki, nişan mişan yoktu… Miti bir başkasıyla evlenmeyi reddetmişti, parmağına zorla takılan yüzüğü fırlatıp atmıştı. Ama, Mustafa Kemal’in bundan haberi yoktu.
Asla unutamadı. 1931 yılında Ankara’da Bulgar Kooperatif Tiyatrosu’nun sanatçılarıyla sohbet ederken “gençliğimin parçasını Sofya’da bıraktım, güzel bir kız sevdim, bana vermediler” dedi.
Kırık bir kalple yaşadı. Yalnız bir kalple rahmetli oldu.
Miti desen, 21 yaşındaydı. 30 yaşına kadar bekledi. Ha bugün bir mektup gelir, ha yarın kendisi çıkagelir. .. Bekledi, evlenmedi. Maalesef gelmedi.
Ailesinin “artık yeter” baskısıyla bir avukatla evlenmeyi kabul etti. Saygılı ama sevgisiz bir evlilikti. İki kızı oldu. Kalbindeki boşluğu evlatlarıyla doldurmaya gayret etti.
Bulgar Çarı’na 1925’te bombalı suikast düzenlendi. Miti o saldırıda yaralandı. 1918’de kapatılan Türk elçiliği henüz açılmamıştı, Mustafa Kemal Sofya’daki arkadaşlarını devreye soktu, Miti’nin sağlık durumunu sordurdu, hafif yaralı olduğunu, iyileştiğini öğrendi.
Miti ömrünün son dönemlerinde çok zor günler yaşadı. Komünist rejim tarafından ailesinin malına mülküne el kondu, Deliorman’a sürgüne gönderildi.
Ağustos 1966. Ağır hastaydı. Zor konuşuyordu. Başında bekleyen kız kardeşi Olga’ya mırıldandı.
“Biliyor musun” dedi… “Rüyamda onu gördüm. Galiba nihayet Mustafa Kemal’e kavuşuyorum.”
73 yaşındaydı.
Bulgaristan’da belgesel oldu, kitap oldu.
Kızı Anna Deyanova, annesinin ölene kadar hüzünlü bir aşk yaşadığını, Türkiye’ye hiçbir zaman gitmediğini, Atatürk’ün vefatını radyodan öğrendiğini anlattı.
“Mustafa Kemal’le evlenmeyi çok istemişti ama, olanaksızdı, ondan bahsetmezdi, unutmayı yeğliyordu” dedi.
Yılmaz ÖZDİL, ‘Mustafa Kemal’ kitabında böyle bahsediyordu.
***
Bulgar Miti Kovaçeva, Sofya’ya askeri ataşe olarak atanan Mustafa Kemal’le 1914’te tanıştı. Strauss’un ‘Güzel Mavi Tuna’ valsiyle başlayan ilişkileri, Miti’nin general babasının itirazı yüzünden sona erdi. Fakat Sofya’nın en güzel kızı, öldüğü güne kadar Mustafa Kemal’i sevdi.
Bulgaristan’a askeri ataşe olarak atanan Mustafa Kemal 27 Ekim 1913’de vardığı Sofya’daki ilk günlerini sıkıntı içinde geçirdi. Önceleri otelde kalan Mustafa Kemal daha sonra Alman asıllı Madam Hilda Christianus’un evine taşındı. Mustafa Kemal bir süre sonra elçiliğe yakın bir ev tuttu ve şehirden ayrılıncaya dek burada yaşadı.
Türk asıllı Bulgar Milletvekili Şakir Zümre Sofya’ya alışamayan Mustafa Kemal’i bir gece Verdi’nin ünlü Aida operasının prömiyerine götürdü. Antrakta Bulgar Çarı Ferdinand’la tanışan Mustafa Kemal, opera bittiğinde büyülenmiş bir halde salonu terk etti.
Aida’nın büyüsüne kapılanlar arasında eski Savunma Bakanı General Kovaçeva ve kızı Miti de vardı. Genç bekâr erkekler ise Aida’dan çok General Kovaçeva’nın öğrenimini İsviçre’de tamamlamış olan güzel kızı Miti’nin dikkatini çekmeye çalışıyorlardı. Mustafa Kemal ve Miti o gece birbirlerini fark etmediler ama Aida operası yaklaşık bir ay sonra yollarını kesiştirecekti….
Sofya’ya alışan ve çevresi giderek genişleyen Mustafa Kemal 1914 Şubat’ının ilk cumartesi günü Şehir Kulübü’nde General Kovaçeva ve ailesiyle tanıştı. Miti ve Mustafa Kemal’in “Güzel Mavi Tuna” valsı da işte bu tanışma gününde yaşandı. O gecenin hemen ertesinde Mustafa Kemal, General Kovaçeva’nın evine davet edildi. Türk zabitinin aileyle yakınlaşması, Miti ile daha fazla zaman geçirmesini sağladı. İkili sık sık Boris Parkı’ndaki buz pateni pistine, Çar Osvobodidov Bulvarı üzerindeki Bulgarya pastanesinegitmeye başladılar.
Ancak kısa bir süre sonra bir tatsızlık yaşandı. Halk tiyatrosuna bilet almaya giden Miti’nin yolu gazi bir yüzbaşı tarafından çevrildi. Yüzbaşı babasıyla beraber Türklere karşı savaştıklarını hatırlatarak, Sofya’daki birçok kimsenin genç Türk zabitiyle yaşadığı ilişkiden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Olayın ardından eve kapanan Miti ve yaşananları duyan Mustafa Kemal, birkaç gün hiç konuşmadılar. Sonra ortak dostları devreye girdi ve Bulgarya pastanesinde yine buluştular. Sorunu konuşmadan çözmüşlerdi.
24 Mayıs’ta bir bayramı kutlaması için Askeri Kulüp’te düzenlenen balo, ikilinin tüm Sofya’ya meydan okudukları gece olarak akıllarda kaldı. Geceye yeniçeri kıyafetiyle katılan Mustafa Kemal, “en özgün kıyafet sahibi” seçildi. Mustafa Kemal, onuruna çalınan vals başlayınca tüm salonun bakışları arasında Miti’ye doğru ilerledi ve birlikte piste çıktılar. Başta Bulgar Çarı olmak bütün kalabalığın önünde herkese meydan okuyorlardı.
Kısa bir süre sonra Miti ve Mustafa Kemal her zaman gittikleri Boris Parkı’nda bu defa gelecekleri üzerine konuşuyorlardı. Mustafa Kemal, Miti’ye klasik bir evlenme teklifinde bulunmadı. Aksine yaklaşan savaşlardan, Türkiye’nin gelenekleri ve diniyle farklı bir ülke olduğundan söz etti.
Miti hepsini dinledi ve “Evet diyorum, ne olacaksa birlikte olsun” dedi. Miti evine gidip haberi annesine verdi. General Kovaçeva’nın bu işe hazırlanması gerekiyordu. Miti ve annesi mutfakta plan yaparken Mustafa Kemal’in geldiğini duydular. Klasik selamlaşmanın ardından iki erkek baş başa kaldılar.
Mustafa Kemal Miti’yle evlenmek istediğini açıkladı. General Kovaçeva biraz daha beklemenin hepsi için daha iyi olacağı yanıtını verdi. Mustafa Kemal Miti ile görüşmeye devam etmelerine izin verilmesini istedi, General de bunu onayladı. General Kovaçeva kararı ertelemişti ama Sofya’da belirli bir çevrenin tek dedikodusu Miti-Mustafa Kemal ilişkisi olmuştu.
Rahatsızlığı artan General Kovaçeva, Mustafa Kemal’e “Bu evlilik olmayacak ve artık Miti ile görüşmesiniz iyi olur” mesajını iletti. Mustafa Kemal derin bir sessizliğe gömüldü. Miti ve ailesiyle zaman zaman şehir kulübünde karşılaştılar ama birbirlerini görmezden geldiler.
General Kovaçeva kızını avukat Gergi Haciyordanov ile nişanlamaya karar verdi. Mustafa Kemal ise o günlerde Sofya’dan ayrılmaya ve cepheye gitmeye için hazırlanıyordu. Miti nişanlanırken Mustafa Kemal de bavullarını toplayıp İstanbul’a döndü…
Bir yıl sonra Mustafa Kemal Çanakkale Zaferi ile tüm dünyanın tanıdığı bir isim olmuş, Miti ise zorla evet dediği nişanlısından ayrılmıştı. Sofya’ya dönen Mustafa Kemal General Kovaçeva’ya kararında bir değişiklik olup olmadığını sordu.
Yanıt yine olumsuzdu ama general bu kez vedalaşmalarına izin vermişti.
Miti ve Mustafa Kemal Bulgarya pastanesinde son kez buluştular. O bir saate bir yılın hasretini ve bundan sonra ayrı geçirecekleri yılların özlemini sığdırmaya çalıştılar. Mustafa Kemal’in Miti’ye son sözleri “Sana karşı hissettiklerim yaşamım boyu değişmeyecek” oldu.
***
Mustafa Kemal’in Bulgar sevgilisi ile olan aşkı Bulgaristan’da film oldu. Mustafa Kemal ile General Stilyan Kovaçev’in kızı Dimitrina Kovaçeva arasındaki ilişkiyi konu alan filmde, Atatürk’ün sevgilisine neden kavuşamadığı da anlatılıyor. Sofya merkezli International Film Service tarafından yapılan belgesel filmde, Atatürk’ün Bulgaristan’a ve Bulgar kızı Dimitrina Kovaçeva’ya duyduğu aşk anlatılıyor. Belgesel, Bulgar basını tarafından da yakından takip ediliyor.
Bulgaristan’da yayımlanan Standart gazetesinin haberinde, Mustafa Kemal’in “1913 yılının sisli bir gününde askeri ataşe olarak Bulgaristan’a gittiği” bildiriliyor ve Atatürk için “Yakışıklı ve kolay iletişim kurabilen Avrupai tavırlı biriydi” tanımlaması yapılıyor. Gazetedeki haberde, Mustafa Kemal Atatürk’ün Sofya’da bir gazinoda eski Bulgar Savunma Bakanı General Stilyan Kovaçev’in ikinci kızı Dimitrina Kovaçeva ile karşılaştığı ve bu sırada İsviçre’de müzik ve edebiyat eğitimi alan Dimitrina’nın Bulgaristan’a yeni döndüğü belirtiliyor.
Lyudmila Parvanova imzalı haberde, “Atatürk kalbini Bulgaristan’da bıraktı. Modern Türkiye’nin kurucu babası, Dimitrina Kovaçeva’nın elini iki kez tutmak istedi” ifadeleri yer aldı.