19 MAYIS KUTLAMALARI ÖĞRETMEN KONUŞMA METNİ

19 MAYIS KUTLAMALARI ÖĞRETMEN KONUŞMA METNİ

Sayın Müdürüm, kıymetli meslektaşlarım, değerli veliler ve sevgili öğrenciler,

Yüzüncü şeref yılını kutladığımız 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlama törenimize hepiniz hoş geldiniz.

Bugün Ulusumuzun kurtarıcısı ve önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; dava ve silah arkadaşlarıyla birlikte, çaresizliğe, esarete, yedi düvel düşmanın Türk topraklarına aç kurtlar gibi saldırışına, masum ve temiz kalpli Anadolu insanının yıllar süren gözyaşlarına “DUR” demek için çıktığı mukaddes deniz yolculuğunu tamamladığı, Anadolu topraklarına ayak bastığı, umutları yeşerttiği gündür.

Bugün, tarihin yeni ve şanlı bir sayfasının açıldığı, kurtuluş meşalesinin yakıldığı, acı ve kederden siyahlaşmış yüzlerin yeniden sevinçle parladığı, örümceklenmiş beyinlerin aydınlıkla tanıştığı gündür. Bugün, Türk’ün unutulmaya yüz tutmuş mertliğinin, fedakârlığının ve kahramanlığının hatırlandığı gündür.

Genciyle, yaşlısıyla, askeri siviliyle, kadını erkeğiyle Vatan müdafası için tek yürek olabilmeyi başarmış kahraman Türk milletinin yeniden şahlanışıdır 19 Mayıs. Bandırma vapurundan inen Gazi Mustafa Kemal gibi sayısız Mustafa Kemal’lerin Anadolu’ya rüzgâr olup, umut olup yayılışı, hürriyet ve istiklal tohumlarının tüm yurda serpilmesidir 19 Mayıs.

Bugün Amasya’ya, Sivas’a, Erzurum’a, Ankara’ya, Afyon ve İzmir’e uzanan bir kurtuluş destanının baş yazgısıdır. Silahsız, parasız, teşkilatsız, umutsuz, sahipsiz Anadolu’nun, zulme ve haksızlığa isyanı, iştahlı aç sömürgeci kurtların pençesinde kıvranan masum güvercinlerin barışı getirmek için kaplanlaştığı gündür 19 Mayıs.

Yaşlı anaların, çocukların, kınalı kuzuların, er’siz kadınların, şehit babalarının bir karış vatan toprağını müdafa uğruna şehit olmaya ant içtiği, kurtuluşa kadar durmadan, uyumadan, yemeden, içmeden çalışmaya azmetmiş milletin ölümü hiçe sayarak özgürlük için ayağa kalktığı gündür 19 Mayıs.

Fikirlerde başlayan, yüreklerde filizlenen, tüm yurda yayılan vatan sevdasıdır, karamsarlığın umuda, korkunun güvene, esaretin özgürlüğe döndüğü gündür bugün.

Bugün, Mustafa Kemal’in halkına güvenerek çıktığı yolda, Çanakkale ruhunu yeniden yeşerttiği, Alparslan’ın, Mete’nin gözlerini yeşerttiği mukaddes bir gündür.

Haçlı seferlerini aratmayacak açgözlü düşman emellerinin, anayurdu savunmaya and içmiş Türk’ün çelik göğsünde yok olup gitmesinin ilk adımıdır bugün. Bugün karanlıkların aydınlanmaya başladığı, güneşin bir kez daha ve daha parlak doğduğu mübarek bir gündür.

Tarih boyu esir düşmemiş, mertlikten taviz vermemiş, sadece barış için savaşan kahraman Türk’ün zulme baş kaldırışının adı olan 19 Mayıs, milletin tek yürek olup düşmanı İzmir’e sürmeye yemin ettiği gündür.

Samsun, 23 Nisan’ların, 30 Ağustos’ların, 9 Eylül’lerin ilki, başı, başlangıcıdır.

19 Mayıs, Samsun’dan İzmir’e uzanan kahramanlık destanının tarihe altın harflerle geçen mucizesi, inancı, imanıdır.

Anadolu’nun yeniden vatan olmasının adıdır 19 Mayıs.

Türk’ün sönmeye yüz tutmuş bağımsızlık ateşinin, yok olmaya yüz tutmuş varlığının yeniden tarih sahnesinde parladığı en güzel gündür 19 Mayıs.

19 Mayıs işin başı, yolun başı, kurtuluşun ilk adımıdır.

Bu mukaddes gün susmaya yüz tutmuş ezan seslerini yeniden hür kılmak, semaya yükseltmek günüdür.

Üç buçuk yıl boyunca Atalarımızın, analarımızın, dedelerimizin uyumadan, dinlenmeden vatan uğruna ter ve emek sarf ettiği o günler, zaferi getiren, kurtuluşu temin eden, Cumhuriyeti ve barışı yeniden Türk’e armağan eden kutsal bir savaştır.

Bu savaş sadece silahla değil, yürekle, sevgiyle, umutla verilen bir savaştır. Bu savaş sadece muharebe alanlarında değil, devrimlerle sürecek fikri ve medeni alanlarda da verilen bir savaştır. Aydınlık yarınların, demokrasi ve Cumhuriyetin, eşitlik ve hürriyetin, barış ve huzurun teminatıdır bu savaş.

Bu savaşta kalemler, silahlar, kürekler, sabanlar bir olup düşman mermilerini dize getirmiş, mermileri yavrusundan mukaddes sayan annelerin şefkat ve azmi düşmanın tüm umutlarını yerlere sermiştir.

Tek serveti olan sarıkızını satıp askere mühimmat için veren dedeler, başlık parasını, hastane parasını, çeyizini vatan için harcayan fedakâr insanlar, ekinini bırakıp askere giden babalar, okulunu yarıda kesip cepheye koşan gençler 19 Mayıs’ın sivil kahramanlarıdır.

Askeriyle siviliyle tek yürek olup düşmana karşı koyan milletin haklı davasının zaferidir, her sabah doğudan doğan güneştir 19 Mayıs.

19 Mayıs, yıllar geçse de tükenmeyecek sevdanın adı, kurtuluşun yemini, milli misakın sınırı, Cumhuriyet tutkusu, egemenlik türküsü, millet olma bilinci, var olma savaşıdır.

100 yıl sonra hala yanmakta olan bir ateştir 19 Mayıs. Gençliğin omuzlarında yükselen şanlı bir sancaktır bugün.

Atalardan yadigâr bu güzel vatanın, şanlı sancağın ayakta ve özgür kalacağına yemindir 19 Mayıs. Savaştan siyasete, bilimden sanata, sanayiden spora, eğitimden ahlaka kadar her alanda aydınlık Türkiye’nin mührüdür 19 Mayıs.

Bizlere bu günleri kanıyla, canıyla armağan eden, malını, servetini, emeğini, terini, kanını, canını esirgemeyen kahraman atalarımıza vefa borcumuzdur 19 Mayıs.

Bizlere emanet Cumhuriyet’tir, özgürlük ve eşitliktir, namus ve haysiyettir 19 Mayıs.

19 Mayıs, vatana borç, Türk’lüğe sadakat, Allah’a yemin, şehitlerimize verilen sözdür.

Bu bayram, ağlamak değil, hatırlamak, hissetmek, kendine gelmek bayramıdır. Bu bayram, 19 Mayıs ruhunu yeniden diriltmek, ışık ve umut olup bir daha Samsun’a çıkmak demektir. Bu bayram Mustafa Kemal’in askeri olmak değil, binlerce Mustafa Kemal olabilmektir.

Bu özgür ve refah ortamı, Cumhuriyet erdemini, barış ve huzuru bizlere yüksek bedellerle armağan eden kahraman şehit ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyor, başta ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, emeği geçen tüm merhumlarımıza minnet ve sevgilerimizle şöyle diyoruz;

“Ey Türk mevcudiyetinin 20. yüzyıl korkusuz, fedakâr kahramanları, Ey Kara Fatma’lar, Ey Sütçü İmam’lar, Ey şehit oğlu şehitler, Ey Mustafa Kemal Paşa’m!

Yaktığınız bağımsızlık meşalesini söndürmeden muhafaza edeceğimize, al sancağı daha yükseklere taşıyacağımıza, vatanı ne pahasına olursa olsun koruyup yücelteceğimize, devrim ve ilkelerin yılmaz bekçileri olacağımıza, vatan ve Cumhuriyet uğruna canlarımızı seve seve feda edeceğimize, medeniyet, bilim ve adalet yolunda durmadan yürüyeceğimize, her birimiz birer Mustafa Kemal Atatürk olacağımıza namus ve şerefimiz üstüne yemin ederiz.”

Yüz yıl önce Samsun’dan filizlenen bağımsızlık ve egemenlik aşkı ilelebet sönmeyecek, Türk Gençliği vatan aşkıyla yanan o şanlı bedenlerin açtığı kahramanlık yolunda durmadan yürüyecektir. Cumhuriyet nice 100 yıllar daha yaşayacak, bu bayrak asırlar boyu şerefle dalgalanmaya devam edecektir. Ne mutlu Türk’üm diyene!

Bu yüce dilek ve ruh haliyle, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor bayramınızı bir kez daha kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Arz ederim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir