Ordu Birliklerine Değin Sokulan Kışkırtıcı Düşünceler
Baylar, böylesine anlamsız ve mantıksız görüşlere değer vermedik. Bunun üzerine, karşıcılların başında bulunanlar yeni bir propaganda çıkardılar: “Nereye gidiyoruz? Bizi kim, nereye sürüklüyor? Karanlıklara…Koskoca bir ulus belirsiz, karanlık ereklere serserice sürüklenir mi?”
Bu propaganda, Meclisten, Ankara siyasa çevrelerinden ordu birliklerine dek yaydırıldı. Bu karıştırıcı propaganda her araçla orduya yayılmaya çalışılıyordu.
Rauf Bey, sık sık ve gizlice diyordu ki: “Hiç olmazsa gerçek durumu bana söyle. Ordu ne durumdadır? Gerçekten saldırıya geçemeyecek mi?”
4 Mart 1922 günü akşamı, cepheyi denetlemek üzere Ankara’dan ayrılmaya karar vermiştim. Bu nedenle o gün Mecliste, gizli oturumda, kimi açıklamalarda ve ricalarda bulundum. Anlattım ki, Sakarya Meydan Savaşından sonra düşman ordusunu Eskişehir -Seyitgazi- Afyonkarahisar kesimine dek kovalayan kuvvetlerimiz, bütün ordu olmayıp, yalnız süvarilerimiz ve süvari birliklerimize destek olmak üzere ileri sürülen birkaç tümenimizdi.