Genel Durum Yönetme Sorumluluğunu Üstüne Alanlar En Önemli Hedefe ve En Yakın Tehlikeye Elden Geldiğince Yakın Bulunmalıdırlar
Şu halde, yol ve yöntem odur ki, genel durumu yönetip yürütme sorumluluğunu yüklenenler, en önemli hedefe ve en yakın tehlikeye, elden geldiğince yakın yerde bulunurlar. Yeter ki bu yaklaşma, genel durumu gözden uzak bırakacak ölçüde olmasın. Ankara bu koşulları üzerinde toplayan bir noktaydı. Her halde cephelerle ilgileneceğiz diye Balıkesir’e, Nazilli’ye ya da Karahisar’a (Afyon’a) gitmiyorduk, Fakat, cephelere ve İstanbul’a demiryolu ile bağlı ve genel durumu yönetme bakımından Sivas’tan hiçbir ayrılığı olmayan Ankara’ya gelecektik.
Meclisi Mebusan’ın İstanbul’da toplanması zorunlu görüldükten sonra ise, Ankara’ya gelmenin ne denli yerinde ve yararlı sayılması gerektiğini açıklamayı gerekli görmem.
Baylar, Heyeti Temsiliye’nin Ankara’ya taşınmaması için nedenler ortaya konulurken bu arada, hele “Öteden beri her zaman her girişimimizi kötü görmek ve göstermek isteyen düşmanlardan” söz edilmiş olmasından hiçbir anlam çıkaramadım. Gerçekten, kendisinin dediği gibi düşmanlar bizim hangi davranışımızı, hangi girişimimizi iyi görmüşlerdir ya da görebilirler ki ona göre davranalım.
Eğer bu düşünce ve görüşe yol açan: “İstanbul’da ulusal isteğe uygun davranan bir Ali Rıza Paşa Hükümeti vardır. Meclisi Mebusan da orada toplanarak ulusun ve ülkenin alınyazısını denetlemeye başladıktan sonra, Heyeti Temsiliye’nin batı cepheleriyle, Meclisi Mebusan ile ilgi ve ilişki kurmasına ne gereklik kalır. Öyle ise Heyeti Temsiliye’nin yalnız doğu illerinin örgütleri ile ilgilenmesi ve bununla yetinmesi daha yerinde ve daha yararlı olmaz mı?” gibi bir düşünce ve görüş idiyse, bir ölçüye dek üzerinde durulabilir. Fakat böyle olunca da, genel durumu ve olaylarla koşulların gerçek yüzünü görüşte ve anlayışta Heyeti Temsiliye ile Kâzım Karabekir Paşa arasında doldurulamayacak bir hendek olduğunu kabul etmek gerekir.
Heyeti Temsiliye’nin Ankara’ya gelmesini düşmanlar kötü görecektir, noktasında daha çok durularak belki, ileri sürülmüş olan düşünce ve görüşün kaynağı ve kökeni daha iyi kavranabilirse de bizim şimdilik buna ayıracak zamanımız yoktur.