Ali Fuat Paşa’nın Moskova Büyükelçiliğine Atanması ve Cephenin İkiye Ayrılması Kararı
Baylar, artık Ali Fuat Paşa’nın Batı Cephesine komuta edemeyeceği kanısına varmıştık. O günlerde Moskova’ya da bir elçilik kurulu göndermemiz gerekiyordu. Öyleyse, Fuat Paşa büyükelçi olarak Moskova’ya gidebilirdi. Batı Cephesi de çok sıkı ve dikkatli çalışma istediğinden, bu cephe komutanlığını da gerçekte genel askeri eylemlerle uğraşmakta olan Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa’ya ek görev olarak vermek en çabuk ve uygun bir önlem olacaktı. Bir yönden de, hem iç ayaklanma ve başkaldırmalara karşı, hem de savaş için, güçlü bir süvari kuruluşuna olan gereksinme açıkça belirmişti.
Yalnız bu kuruluşu meydana getirmek için de, İçişleri Bakanı bulunan Refet Bey’e (Refet Paşa) ek olarak bu görevi verip, kendisini Konya ve dolaylarına göndermeyi uygun görüyordum. Çünkü Refet Paşa, değişik zamanlarda, türlü nedenlerle Konya’ya, Denizli’ye gitmiş; Batı Cephesinin güney kesimi ile ilgilenmiş ve o kesimle ilişkisi bulunan bölgeleri tanımıştı. Bu duruma göre sorunu şöylece çözebilirdim: Cepheyi ikiye ayırmak; önemli kesimleri kapsayan alanı “Batı Cephesi” diye adlandırarak İsmet Paşa’nın komutasına vermek; güney kesimini de, Konya dolaylarına göndereceğim Refet Paşa’ya vermek ve her iki cepheyi doğrudan doğruya Genelkurmay Başkanlığı katına bağlamak.
Genelkurmay Başkanlığına da Milli Savunma Bakanı bulunan Fevzi Paşa vekillik edebilirdi. Fuat Paşa zamanında cepheden Sivas’a dek uzanan yerlerde, “Geri Bölgesi” vardı. Fuat Paşa bu bölgeyi yönetebilmek için de bir “Cephe Komutanlığı Vekilliği” makamı kurmak zorunda kalmıştı. Bunun olağandışı olduğu ve uygulanamayacağı besbelliydi. Bundan dolayı, düzenlemede bu geri bölgesini de, bir parçasını tamamlama alanı (menzil sahası) olarak cepheye bıraktıktan sonra, Milli Savunma Bakanlığına bağlamak gerekirdi.
İsmet Paşa’nın bir süre için Genelkurmay Başkanlığından ayrılmaması, ordunun düzene sokulmasında ve hazırlanmasında çabukluk sağlamak için yararlı görüldüğü gibi; Refet Bey’in de İçişleri Bakanlığı görevini geçici olarak üzerinde bulundurması, özellikle bölgesi içinde güvenlik sağlaması ve halktan hayvan ve gereç toplayarak kurmak zorunda bulunduğu süvari birliklerini çarçabuk kurması için gerekli idi.
İvedilikle Düzenli Ordu ve Süvari Birlikleri Kurmak ve Düzensiz Örgüt Düşünce Siyasasını Yıkmak Kararı
Baylar, 8 Kasım 1920’de Fuat Paşa Ankara’ya geldi. Karşılamak için ben de istasyonda bulunuyordum. Fuat Paşa’yı, omuzunda bir filinta olduğu halde Kuvayi Milliye kılığında gördüm. Batı Cephesi Komutanına bu kılığı benimseten düşünce ve anlayış akımının bütün Batı Cephesi üzerinde ne denli aşırı bir etki yapmış olduğunu anlamakta, artık duraksamaya yer kalmamıştı. Onun için Fuat Paşa’ya kısa bir gerekçeden sonra, yeni alabileceği görevi söyledim. Beğenerek kabul etti.
O günün gecesi, İsmet ve Refet Paşaları çağırarak yeni durumu ve görevlerini kararlaştırdık. Kendilerine verdiğim kesin yönerge: “Çarçabuk düzenli ordu ve büyük süvari gücü meydana getirmek” idi. Böylece 1920 yılı Kasımının sekizinci günü “düzensiz örgüt düşüncesini ve siyasasını yıkmak kararı” iş ve uygulama alanına konulmuş oldu.