Tarihle Hesaplaşma: Büyük Nutuk (15-20 Ekim 1927)
1927’de Durum
1927 yılına gelindiğinde, Gazi M. Kemal itibarının doruğuna çıkmıştır. Millî Mücadele’nin başlarından Lozan’a kadar geçen olaylar, ona vatan kurtaran millî kahraman olarak tartışılamayan bir itibar sağlamıştı. 23 Nisan 1920‟den 1927‟ye kadar gerçekleşenler, onun devlet kurucusu ve çağdaşlaşma önderi olarak üstün meziyetlerini ortaya koymuştu. Millî egemenliğe dayalı cumhuriyeti tesisi, kökü yüzyıllar öncesine dayanan Halifeliği kaldırması, öğretim birliğini gerçekleştirmesi, medrese ve tekkelerin kapatılması, hukuk alanında bin yıllık İslam hukukundan çağdaş hukuka yönelmesi, rejime yönelik dış destekli, ciddî bir ayaklanma niteliği taşıyan Şeyh Sait isyanını enerjik bir şekilde bastırması; inkılâp karşıtı odakların yararlanmak istedikleri TCF’nin faaliyetine son verilmesi, Gazi’nin canına kasıt amacıyla düzenlenen İzmir suikastının istiklâl mahkemelerince bütün muhalif çevreleri sindirecek şekilde cezalandırılması, şapka giyilmesine karşı ayaklanmaların kararlılıkla üstüne gidilmesiyle, yeni Türkiye’nin temelleri sağlam bir şekilde atılmıştı.
Rejimin artık oturduğuna kanaat getiren Gazi “hükümet içinde hükümet havasına giren” İstiklâl Mahkemelerinin çalışmalarını 7 Mart 1927‟de durdurdu. Ama ihtiyatlı davranmaya özen gösterilerek Takrir-i Sükûn Kanunu 2 Mart’tan itibaren iki sene süreyle uzatılmıştı.
Cumhuriyet idaresinin sağlamlaştığını gösteren diğer bir olay da Gazi Mustafa Kemal’in 30 Haziran 1927 tarihinde askerlikten emekliye ayrılmasıdır. Gazi’nin yanı sıra Başbakan İsmet Paşa, Meclis Başkanı Kâzım Paşa’da (ÖZALP) askerlikle ilgilerini kesmişlerdir. Eski TCF mensubu olan Paşalardan Refet (BELE) Paşa kendi isteği üzerine 8 Aralık 1926‟da, Kâzım Karabekir ile Ali Fuat Paşadan 5 Aralık 1927‟de, Cafer Tayyar da 8 Aralık 1928‟de emekliye sevk edilmişlerdi.
Bu durumda Gazi seçimlerin yenilenmesi ve Meclis‟e taze kan gelmesi için faaliyete geçti. Önce parti grubu, tüzükte bir değişikliğe gitti. Buna göre tüzüğün 26. maddesi değiştiriliyor, adayları seçme yetkisi partinin Genel Başkanına veriliyordu.
Seçimlerden önce Gazi yayınladığı bildiride, CHP’yi İstiklâl savaşının yarattığı bir örgüt olarak tanımlayarak, onun adaylarına oy verilmesini istedi. Ayrıca parti teşkilâtına da bir genelge gönderen Parti Başkanı, milletvekillerinin özel ekonomik çıkarları uğruna, kendilerini küçük düşürmemelerini; bunların, sermayesinin çoğu devlete ait kurum ve şirketlerin yönetiminde görev alamayacaklarını; Meclis Başkan ve yardımcılar ile Hükümet mensuplarının parti üst yöneticilerinin gerek devlet ve gerekse özel şirketlerde yönetim ve temsil görevlerinde bulunamayacakları; milletvekillerinin Meclis‟e devamlarının Parti Genel Başkanlığınca özellikle izleneceği; partiden seçilecek milletvekillerinin bu şartları önceden kabul etmiş sayılacağı özellikle hatırlatıldı.
Eylül başlarında yapılan seçimleri Atatürk, 8 yıldan beri gitmediği İstanbul’dan takip etti. Seçimleri her tarafta CHP adayları kazandı. TCF ileri gelenlerinden kimse adaylığını koymamıştı.
Yeni meclis çalışmaya başlamadan önce, CHP’nin II. Büyük Kongresi toplandı. CHP II. Büyük Kongresi kabul edilen (Sivas Kongresi I. Kongre) toplantıda ilk önce parti tüzük ve programı ile ilgili hususlar karara bağlandı.
Büyük Nutuk (15 Ekim-20 Ekim 1927)
Gazi M. Kemal, Türk tarih literatüründe Büyük Nutuk, İngilizce kaynaklarda “altı gün” konuşması veya “Maraton Konuşma” denilen nutku Millî Mücadelenin başından 1927‟ye kadar olan olayları, CHP Büyük Kongresinde okumuştu. 15 Ekimde başlayan nutuk, her gün ortalama altı saat okunarak 20 Ekim’de sona ermiştir. Nutuk’un okunması toplam 36 saat 31 dakika sürmüştür.
Konuşmasının bitiminde üyeler, Gazi’ye teşekkür etmişler ve nutkun kongrece olduğu gibi onaylandığını belirten bir belgeyi de imzalamışlardır.
Nutuk hangi olayları kapsamaktadır? Niteliği nedir? Önemi nedendir? Sorularına cevaplandırmak gerekir.
Nutuk üç aşama halinde dokuz yıllık olayları ele almaktadır. Birinci aşama Atatürk’ün Samsun’a çıkışından (19 Mayıs 1919) Büyük Millet Meclisi’nin açılışına kadar (23 Nisan 1920) olan olayları kapsamaktadır. İkinci aşama Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti dönemidir. Üçüncü aşama, (29 Ekim 1923-1927) Cumhuriyet dönemidir. Nutuk’da ağırlık ilk iki dönemde toplanmıştır.
Nutuk bir metin ve onun ekleri olan vesikalardan oluşmaktadır. İlk baskısı 1927‟de eski harflerle yapılmıştır. Eser yabancı dillere tercüme edildiği gibi, yeni harflerle birçok baskısı vardır.
Atatürk nutku üç ay gibi kısa bir zamanda kaleme almıştır. Anlattığı olayların odağında olması, bunlarla ilgili belgelerin elinde bulunması, şüphesiz ki yazım işini kolaylaştırmıştır.
Büyük Nutuk, “millî hayatı sona ermiş farzedilen büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını ilmin ve fennin en son esaslarına dayalı, millî ve çağdaş bir devletin nasıl kurulduğunu” ifade eden bir hitabe, bir hatırattır. Atatürk‟ün “yaptığı tarihi, yazdığı tarihe” dönüştüren bir eserdir. Tarih açısından Kuva-yı Millîye ve Cumhuriyet Tarihi bakımından son derece önemli, birinci derecede bir kaynak niteliğini haizdir. Çünkü Büyük Nutuk sadece olayları anlatmamakta, onların sebeplerini ve sonuçlarını da belgelere dayalı olarak açıklamaktadır. Eser sahibinin olayların odak noktasında ve birinci derecede bir şahit durumunda olması, esere müstesna bir değer kazandırmaktadır. Aradan geçen üç çeyrek yüzyıla rağmen, Nutuk birinci derecede tarihî kaynak olmak değerini muhafaza etmektedir.
Nutuk sadece bağımsızlık ve çağdaşlaşmak için yapılanları değil, yapılması gerekenleri de gösteren siyasî bir vesika özelliğini taşımaktadır. Bu niteliği ile bağımsız olmak istiyen milletler için de umutsuzluk ve çaresizlik içinde, en olumsuz şartlarda bile direnmeyi ve mücadele etmeyi öğreten bir eserdir.
Burada akla gelen soru şudur: Atatürk neden olayı “Nutuk’u söylemek ihtiyacını duymuştur?
Her şeyden önce, Atatürk Millî Mücadele lideri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve çağdaş Türkiye’nin yaratıcısı olarak, “yaptığı tarihi, yazdığı tarihe” emanet etmeyi bir görev olarak kabul etmiştir. Fakat ondan da önemlisi, ulaşılan amaçları muhafaza ve müdafaa etmek, inkılaplar için taze ve canlı bir ruh yaratmak, bağımsız ve çağdaş Türkiye için milleti ve gelecek nesilleri uyarmak amacına yöneliktir. Nutuk, bir yerde Atatürk’ün yarattığı eseri savunması, milletine tarih önünde belgelere dayalı hesap vermesi ve aynı zamanda yaratılan eseri, geleceğin güvencesi olan gençliğe emanet etmesi olayıdır.
CHP’nin II. Büyük Kongresinin bitiminden 10 gün sonra, TBMM üçüncü Dönem çalışmalarına 1 Kasım 1927‟de başladı. Meclis Başkanlığına Kâzım (ÖZALP) Paşa, Cumhurbaşkanlığına seçime katılan milletvekillerinin oy birliği ile Gazi M. Kemal tekrar seçildi. Gazi yeni hükümeti kurmakla İsmet (İNÖNÜ) Paşayı görevlendirdi. Bu onun dördüncü hükümetiydi.
Sayfayı yazdırın