Menemen Olayı
Gazi Mustafa Kemal büyük gezisi esnasında, Edirne‟de bulunurken Menemen‟de kanlı bir irtica olayı patlak verdi.
Nakşibendi tarikatından Giritli Derviş Mehmet, Mehdilik iddiası ile Menemen‟de ortaya çıktı. Etrafına topladığı kimselerle camiden yeşil sancağı alıp halkı şeriat istemek için sancak altına çağırdı. Durumu öğrenen jandarma Bölük Komutanı yardım istedi. Kendisine yardım için yedeksubay Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay bir takım askerle yardıma gönderildi. Ateşli bir Kemalist olan Kubilay, Derviş Mehmet ve adamlarından silâhları bırakıp teslim olmalarını isteyince, âsiler tarafından vuruldu. Olaya müdahale eden bekçiler öldürüldü. Kubilay‟ın başı kör bıçakla Derviş Mehmet tarafından kesildi ve sancak direğine bağlandı. Olay yerine gelen askerî birliğin teslim ol çağrısına “bize kurşun işlemez” sözleriyle karşılık verilince, asiler üzerine ateş açıldı. Giritli Derviş Mehmet ve birkaç arkadaşı vuruldu. Kaçanlar yakalandı.
Olay başta Gazi M. Kemal olmak üzere, hükümette, basında ve kamuoyunda sert tepkilere yol açtı. Olay sırasında Edirne‟de bulunan Devlet Başkanı demecinde, Kubilay şehit olurken mürtecilerin gösterdikleri vahşet karşısında, halktan bazılarının alkış tutmalarını utanılacak bir durum olduğunu vurguladı, orduya başsağlığı diledi ve “Büyük ordunun genç subayı ve Cumhuriyetin ülkücü öğretmen topluluğunun kıymetli üyesi Kubilay‟ın temiz kanı ile Cumhuriyet canlılığını tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
İstanbul‟a dönen Gazi, 27 Aralık 1931‟de Başbakan İsmet Paşa (İNÖNÜ), Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa (ÇAKMAK), Meclis Başkanı Kâzım Paşa (ÖZALP) ve İçişleri Bakanı Şükrü Kaya‟nın katıldığı bir toplantıda, Menemen olayını değerlendirdi. Toplantıda olay yöresel bir ayaklanma olarak değil, fakat inkılâplara ve Cumhuriyet rejimine karşı hazırlanmış bir tertip olarak değerlendirildi ve enerjik tedbirler alınması öngörüldü.
Dolayısıyla hükümet, 31 Aralıkta Menemen ile Manisa ve Balıkesir merkez ilçelerinde bir ay süreli sıkıyönetim kararı aldı, karar Meclis tarafından onaylandı, sürenin bitiminde bir ay daha uzatıldı. Bölgeye suçluları yargılamak üzere Korgeneral Mustafa Paşa (MUĞLALI) başkanlığında bir askerî mahkeme gönderildi. Yargılama sonucunda olayla ilgileri görülen Nakşibendi Şeyhi Esat ve müritleri tutuklandılar. Yargılama sonucunda çoğu Giritli ve Rumeli göçmeni 36 kişi hakkında ölüm ve 41 sanık hakkında da değişik hapis cezaları verildi.
Cumhuriyet rejimi adına hayatını veren Kubilay’ın adı 26 Aralık 1934‟de Menemen’de açılan bir anıtla ölümsüzleştirildi.
Menemen olayı hızlı bir inkılâp hamlesi yapmakta olan Türkiye‟de ciddi bir irtica tehlikesi bulunduğunu, inkılâpların yerleşmesi için daha çok ve sistemli çalışmanın gerekli olduğunu gösterdi. Bundan başka, o günün şartları içinde demokratik bir yönetimin inkılapların geleceği açısından ciddi tehlikeler yaratabileceği ve halkın siyasî terbiyesi için yeniden örgütlenmek gerektiği anlaşıldı. Gazi bunun gereğini yerine getirmek için faaliyete geçti.
Sayfayı yazdırın