1925 yılında Atatürk

Atatürk takvimi

1925 : DEV İNKILAPLAR.


1 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Lâtife Hanımla beraber saat 17.00’de trenle Ankara’dan Konya’ya hareketi.

3 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Lâtife Hanım’la beraber trenle Konya’ya gelişi. Atatürk’ün, Konya’da tuttuğu günlük notlardan: “…Memleket ve milletin kurtuluşu ve mutluluğu için çalışmaktan başka bir amacım yoktur. Bu, bir insan için kâfi bir sevinç ve haz temin eder. Ben ve benimle beraber olanlar, hedefimizin yüceliğine, yolumuzun doğruluğuna eminiz. Bunda asla şüphe ve tereddüdümüz yoktur.”

3 Ocak 1925 – Türkiye-Letonya dostluk antlaşması (Varşova) yapıldı.

4 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Konya’da ziyaret ve tetkiklerde bulunması.

4 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Konya’da, Adana’nın kurtuluş gününe katılacak olan T.B.M.M. Heyeti’ni kabulü.

4 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Konya’da tuttuğu günlük notlardan: “…Milleti idarede ilkemiz, milletin müşterek ve umumî görüş ve eğilimlerine uymaktır. Bu görüş ve eğilimlerin gerçek ve ciddî olabilmesi, milletin maddî ve manevî ihtiyaç kaynaklarından gelmesine bağlıdır.” [Kocatürk]

5 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Konya’da Kolordu’yu, Vilâyet’i, Belediye’yi ve Cumhuriyet Halk Partisi Merkezi’ni ziyareti.

5 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Konya’da tuttuğu günlük notlardan: “…Biz keyfî hareket etmeyiz. Müstebit asla değiliz. Hayatımız, bütün faaliyetimiz memleket işlerinde keyfî ve müstebit hareket edenlere karşı mücadele ile geçmiştir. Bizim akıl, mantık ve zekâ ile hareket etmek belirgin özelliğimizdir. Bütün hayatımızı dolduran olaylar, bu gerçeğin kanıtıdırlar.” [Kocatürk]

6 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Konya’da bazı şehir ve kasaba heyetlerini kabulü, dertlerini dinlemesi, daha sonra Meram’a kadar bir gezinti yapması.

6 Ocak 1925 – Atatürk’ün Konya Mekteplerine (Okullarına) Davet Edilmesi ve ertesi gün ziyareti.

7 Ocak 1925 – Belçika Lozan’ı onayladı.

7 Ocak 1925 – Recep Bey (Peker) Cumhuriyet Halk Fırkası’mn genel sekreterliğine getirildi.

7 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Konya’da tuttuğu günlük notlardan: “…Ankara, hükümet merkezidir ve ebediyen hükümet merkezi kalacaktır!”

8 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Konya’da “Musul Tetkik Heyeti”ni kabulü ve görüşmesi.

10 Ocak 1925 – Atatürk Konya Lisesi Müsameresinde

11 Ocak 1925 – Atatürk Konya Erkek Muallim Mektebi (Öğretmen Okulu) Müsameresinde

11 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Birinci İnönü Zaferi’nin 4. yıldönümü nedeniyle Konya’da Alâeddin Tepesi’nde yapılan törende konuşması: “…Birinci İnönü Meydan Muharebesi, İnkılâp Tarihimizin çok önemli, çok verimli bir sayfasıdır. Bizden sonrakiler ve bütün cihan bu sayfayı mütalâa ve tetkik ettikçe Türk inkılâbı’nı yapan bugünkü Türk ordusunu ve bu orduyu sinesinden çıkaran bugünkü Türk topluluğunu elbette saygıyla anacak ve takdir edecektir!”

13 Ocak 1925 – Kurtuluş Savaşı komutanlarından Halit Paşa, Meclis’te Ali Çetinkaya tarafından bir kaza kurşunuyla vuruldu.

13 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Lâtife Hanımla beraber sabah Konya’dan hareketle saat 14.00’te Adana’ya gelişi, Belediye’yi, Vilâyet Konağı’nı, Türkocağı ve Cumhuriyet Halk Partisi Merkezi’ni ziyaretleri ve akşam trenle Dörtyol’a hareketi.

17 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Lâtife Hanımla beraber Dörtyol’dan Adana’ya dönüşü ve gece şerefine fener alayı düzenlenmesi.

17 Ocak 1925 – Atatürk’ün, akşam Konya Türkocağı salonunda, Adana’nın kurtuluş gününe ait bir müsamereyi izlemesi.

18 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Adana’da Memleket Hastanesi’ni, daha sonra Ziraat Mektebi’ni ziyaretleri ve kısa bir konuşması: “…Eğitime ayrılan zamanlarınızı boş geçirmemenizi iyi bir çiftçi, çağdaş gelişme ve ilerlemeyi kavrayan bir ziraatçı olmanızı, ziraat sahasında emin ve metin adımlarla yürümenizi tam bir ciddiyetle istiyorum!” [Kocatürk]

18 Ocak 1925 – Atatürk Adana Ziraat Mektebi (Tarım Okulu)’nde

19 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Adana’da Liseyi, Kız ve Erkek Öğretmen Okullarını ve Cumhuriyet Halk Partisi Merkezi’ni ziyaretleri.

19 Ocak 1925 – Atatürk Adana Erkek Lisesi ve Adana Kız ve Erkek Muallim Mekteplerinde  (Öğretmen Okullarında)

19 Ocak 1925 – Mecliste yol mükellefiyeti kanunu kabul edildi. 542 sayılı “Yol mükellefiyeti kanunu” çıkartıldı. Buna göre öğrenci, asker, malul ve çok çocuklu olanlar hariç 18-60 yaş arası erkekler yılda 6-12 gün yol inşaatında çalışacak yahut karşılığı parayı ödeyecekti. (Türkiye üzerine notlar, Metin Aydoğan)

20 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Lâtife Hanım’la beraber öğleden evvel Adana’dan Tarsus’a hareketi.

20 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Lâtife Hanım’la beraber Tarsus’tan Mersin’e gelişi.

20 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Afgan Kralı Amanullah Han’a kardeşinin ölümü nedeniyle başsağlığı telgrafı.

26 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Mersin’de, çiftçilerin traktör ve diğer ziraat aletleriyle yaptığı geçit törenini izlemesi; öğleden sonra bir portakal bahçesinde çiftçiler tarafından verilen yemeği şereflendirmesi.

27 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Mersin’den Silifke’ye gelişi.

28 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Silifke’den Taşucu kasabasına gelişi ve geceyi burada geçirişi.

28 Ocak 1925 – Atatürk Silifke Lisesi’nde

28 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Silifke’de Türkocağı’nı ve Sultanî Mektebi (Lise)’ni ziyareti ve okulun hatıra defterine yazdıkları: “Bu nur ocağında, geleceğin parlak güneşleri doğuş halindedir.”

29 Ocak 1925 – Atatürk’ün, Taşucu’ndan Tekir köyüne gidişi. (Atatürk burada çiftlik (Gazi Çiftliği) kurmak üzere bir miktar arazi satın almıştır).

29 Ocak 1925 – Atatürk’ün,   Tekir  köyünden   Mersin’e  dönüşü.

1 Şubat 1925 – Genç’te Şeyh Sait isyanının zuhuru.

2 Şubat 1925 – Atatürk’ün, Lâtife Hanım’la beraber Ankara’ya dönüşü.

3 Şubat 1925 – Atatürk’ün. Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa’yı makamında ziyareti, daha sonra Vekiller Heyeti’nin olağanüstü toplantısına iştirak etmesi.

5 Şubat 1925 – Atatürk’ün, Meclis’teki odasında öğleden sonra İstanbul Belediye Başkanı Emin (Erkul) Bey’i kabulü.

9 Şubat 1925 – Kars mebusu Halit Paşa, daha önce tartıştığı Afyon mebusu Ali Bey (Çetinkaya) tarafından TBMM’de vuruldu.

11-15 Şubat 1925 – Doğu’da Şeyh Sait ayaklanması başladı.

13 Şubat 1925 – Doğu’da Genç ilçesine bağlı Piran’da Şeyh Sait ayaklanması başladı. (Kesin olarak bastırılışı: 31 Mayıs) Doğu’da Ergani’nin Piran köyünde, haklarında eşkıya oldukları için tutuklama kararı olan köylülerin jandarmaya teslim olmayıp, ateş açmaları üzerine Şeyh Sait Ayaklanması başladı.

13 Şubat – 31 Mayıs 1925 – Şeyh Sait İsyanı .(14 Nisan 1925 tarihinde Şeyh Sait İran’a kaçarken Varto civarında yakalandı. Seyit Abdülkadir’de İstanbul’da daha önce yakalanmıştı. Bu isyan Türkiye Cumhuriyeti’ndeki en büyük isyandır. 3000 kişiden fazla isyancı vardır. İstiklal mahkemesi Seyit Abdülkadir ve Şeyh Sait’le birlikte 47 kişiye idam cezası vermiştir. (Cumhuriyet tarihi yalanları, Sinan Meydan)

14 Şubat 1925 – Kurtuluş Savaşı komutanlarından Halit Paşa öldü. (T.B.M.M.’nde Ali Çetinkaya ile vuruşması sonucu) Ali Bey’in (Çetinkaya) vurduğu Kars mebusu Halit Paşa öldü.

16 Şubat 1925    Türk Hava Kurumu (Türk Tayyare Cemiyeti adı ile) kuruldu. THK, Cumhuriyet’in ilanından 16 ay sonra 16 Şubat 1925’de Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emirleriyle “Türk Tayyare Cemiyeti” adıyla kuruldu. Cemiyet’in kuruluş amacı; Türkiye’de havacılık sanayisini kurmak havacılığın askeri, ekonomik, sosyal ve siyasal önemini anlatmak; askeri, sivil, sportif ve turistik havacılığın gelişmesini sağlamak; bütün bunlar için gerekli araç ve gereci hazırlamak; personeli yetiştirmek ve uçan bir Türk gençliği yaratmaktır. Kaynak: THK.org.tr

16 Şubat 1925 – Şeyh Sait’e bağlı kuvvetler Genç ilinin merkezi Darahini’yi alarak kasabayı yağmaladı.

16 Şubat 1925 – Atatürk, Türkiye’de havacılığı geliştirmek için çok uğraştı: Yurt dışından uçak aldırarak hava kuvvetlerini güçlendirdi. Havacılık eğitimi için yurt dışına öğrenciler gönderdi. Havacılık sanayinin temellerini atmak için 16 Şubat 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti’ni (Türk Hava Kurumu’nu) kurdu. 10.000 lira bağış yanında, Nutuk’un telif gelirini de bu kuruma bıraktı. Herkesi bu kuruma yardıma çağırdı. Yapılan yardımlarla THK, birçok uçak aldı. 1933’te Devlet Hava Yolları’nı, 1935’te Türk Kuşu’nu kurdu. Manevi kızlarından Sabiha Gökçen’in pilot olmasını sağladı.

16 Şubat 1925 – Atatürk’ün direktifleriyle Türk Teyyare Cemiyeti kuruldu.

17 Şubat 1925 – Aşar (ondalık) vergisinin kaldırılması. Aşar’ın kaldırılmasına dair Kanun’un kabulü. Osmanlı toprak sisteminden kalan ‘Aşar Vergisi’ kaldırıldı. Osmanlı döneminden kalma ve esası köylünün ürününün belirli bir bölümünü ayni vergi olarak devlete vermesi temeline dayanan aşar vergisi kaldırıldı. Böylece köylü ağır bir yükten kurtuldu.

17 Şubat 1925 – AŞAR VERGİSİ, çağdışı bir vergiydi. Mültezimler eliyle toplanıyor, birçok haksızlığa hatta zulme sebep oluyordu. Bütçenin beşte birini (%21,3) oluşturan bu vergi kaldırılmak zorundaydı. Konuyu bilen milletvekillerinin hazırladığı yasa tasarısı alkışlarla kabul edildi. (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

17 Şubat 1925 – Öşür vergisi kaldırıldı. Böylece köylünün bütçedeki vergi yükü % 40’dan % 10’a düşürüldü. (Türkiye üzerine notlar, Metin Aydoğan)

21 Şubat 1925 – Şeyh Sait’e bağlı kuvvetler Kıs ovasında hükümet kuvvetleriyle çarpıştı.

21 Şubat 1925 – Bazı doğu illerinde sıkıyönetim ilan edildi. Atatürk’ün başkanlığında, gece Vekiller Heyeti toplantısı ve doğu illerinin bir kısmında “sıkıyönetim” ilânı.

21 Şubat 1925 – Bakanlar kurulu 12 il ve 2 ilçede (Doğu) sıkıyönetim ilan ettiğini açıkladı ve isyan sözcüğünü ilk kez kullandı. (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

21 Şubat 1925 – Atatürk’ün, Çankaya’da İsmet Paşa ile Şeyh Sait İsyanı’na karşı alınacak önlemler hakkında görüşmesi.

21 Şubat 1925 – Atatürk’ün başkanlığında, akşam Çankaya’da Cumhuriyet Halk Partisi Başkan Vekili ismet Paşa, Başvekil Fethi Bey, Meclis Başkanı Kâzım (Özalp) Paşa’nın katılmasıyla bir toplantı yapılarak Şeyh Sait isyanı ve alınacak önlemlerin görüşülmesi.

21 Şubat 1925 – Mecliste bütçe görüşmeleri esnasında Diyanet İşleri Başkanlığı neşriyatı konusunda, Kur’an meal ve tefsiri ile hadis tercümelerinin devlet eliyle yaptırılması ve bunun için diyanet bütçesine 20 bin liralık ek bütçe tahsisine karar verildi.

21 Şubat 1925 – TBMM’nde Kur’an’ın Türkçe meal ve tefsiri konuşulurken Başvekil Ali fethi (Okyar) bey cevaben din konusunda Ahmet Hamdi Akseki tarafından hazırlanan 13 adet eseri vekillere tanıttı ve anlattı.

21 Şubat 1925 – TBMM’nde Diyanet İşleri bütçesi görüşülürken Eskişehir mebusu Abdullah Azmi EFendi (Torun) tarafından 53 imzalı bir önerge ile Kur’an ve bazı İslami eserlerin Türkçeleştirilmesine dair ödenek tahsisi istemesi.

21 Şubat 1925 – TBMM’nde diyanet işleri başkanlığı bütçesi görüşülürken Kamil Miras dahil 53 vekilin imzalı önergesiyle uygun bir hadis kitabının Türkçeleştirilmesi istendi. (Buhari’nin kısaltılmış hadis kitabı tercüme görevi Babanzade Ahmet Naim’e verildi. Lakin III ncü ciltten sonra  Ahmet Bey’in vefat etmesi üzerine görev Kamil Miras’a devredildi.) (Toplam 12 cilt eser tamamlandığında Sahih-i Buhari adıyla 1928-1950 yılları arasında 60.000 adet basılarak ülkeye ücretsiz dağıtıldı.) Eserin ilk 3 cildi halen Atatürk’ün özel kütüphanesindedir ve Atatürk üzerinde çizili notlar almıştır.)

23 Şubat 1925 – Doğu illeri için sıkıyönetim meclis genel kurulunda kabul edildi.

24 Şubat 1925 – Şeyh Sait’e bağlı kuvvetler Elazığ’ı ele geçirdi. Şeyh Sait’in adamları Genç, Maden, Siverek, Ergani ve Varto’dan sonra Elazığ’ı da ele geçirdi.

24 Şubat 1925 – Atatürk’ün, yeni kurulan Türk Tayyare Cemiyeti’ne tebrik ve başarı telgrafı: “…Cemiyetinize hayırlı çalışmalarında yardım, benim için haz ve övünç sebebidir. Kurucularını tebrik eder, cemiyetin hedefine doğru sürat ve başarı ile ilerlemesini temenni ederim.” [Kocatürk]

25 Şubat 1925 – Dinin siyasete alet edilmemesi hakkındaki kanun kabul edildi. Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nda “Dinin politikaya alet edilemeyeceği ve bu suçun da vatan hıyaneti sayılacağı”na ilişkin değişiklik yapıldı.

25 Şubat 1925- TBMM Şeyh Said isyanından sonra dinin siyasete alet edilmemesi hakkında bir kanun çıkardı. (Atatürk ve demokratik Türkiye, Halil İnalcık)

25 Şubat 1925 – TBMM, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir Kuran tefsiri ve tercümesi ile bir hadis kaynağı hazırlayıp halka dağıtmasını kararlaştırdı. (Bu iş için Diyanet’e 20.000 liralık ek bütçe verildi).

25 Şubat 1925 – TBMM, 25 Şubat 1925’te, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir Kuran tefsiri ve tercümesi ile bir hadis kaynağı hazırlayıp halka dağıtmasını kararlaştırdı. (Bu iş için Diyanet’e 20.000 liralık ek bütçe verildi).

25 Şubat 1925 – Atatürk’ün isteği ile II. TBMM’nde bir grup milletvekili hutbelerin Türkçeleştirilmesini gündeme getirmiş, beş kişiden oluşturulan bir komisyon 1926 yılsonunda 58 örnek hutbe ile Diyanet İşleri Başkanlığına bir “reform taslağı” sunmuştur. (Ayrıca DİB Rıfat Börekçi Kur’an ve Hadis metinlerinin nasihat kısımlarının da Türkçe okunmasını istemiştir. Bu yasal düzenleme 1928 yılında hayata geçmiştir.) (Akl-ı Kemal, C.4, Sinan Meydan)

26 Şubat 1925 – Şeyh Sait kuvvetleri Hani’yi işgal etti.

26 Şubat 1925 – Fransız şirketince yönetilen Tütün Rejisi’nin 1 Mart’ta kaldırılmasına ilişkin “Tütün İdare-i Muvakkatesi ve Sigara Kağıdı İnhisarı Hakkında Kanun” T.B.M.M.’nde kabul edildi.

28 Şubat 1925 – Atatürk’ün, Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa’yı makamında ziyareti ve görüşmesi.

1 Mart 1925 – Hükümet kararıyla lağvedilen Tütün Rejisi Fransızlardan satın alındı. Tütün rejisinin Fransızlardan alınmasına ilişkin kanun mecliste kabul edildi.

1 Mart 1925 – Atatürk’ün, Şeyh Sait isyanı ve destekçilerine karşı Darülfünun adına lanet ve kınama hislerini bildiren İstanbul Darülfünun Emini İsmail Hakkı (Baltacıoğlu) Bey’e cevap telgrafı: “…Büyük milletimizin insan gücü dışında uzun ve ciddî mücadelesinin ve pek yüksek fedakârlıklarının mutlu sonucu olan inkılâp aleyhine ne şekil ve surette olursa olsun belirecek eğilim ve girişimlerin umumî nefret ve mukavemetle karşılanacağı tabiî idi. Birkaç günden beri bunun en  açık  ve   soylu   işaretlerini   görmekle   övünüyoruz.”

1 Mart 1925 – Atatürk’ün, Şeyh Sait isyanı’nı kınayan ve inkılâplara bağlılığını bildiren Trabzon halkına telgrafı: “…Muhterem halkımızın her taraftan yükselen hararetli lanet ve nefret hislen karşısında gerici zihniyet girişimlerinin ebediyen eriyeceğine itimadım tamdır.” [Kocatürk]

1 Mart 1925 – Atatürk’ün, yakın bir arkadaş grubunu, Anadolu Ajansı’nı Batılı anlamda bir haber ajansı kimliğine kavuşturmakla görevlendirmesiyle 1 Mart 1925’te “Anadolu Ajansı Türk Anonim Şirketi” kuruldu. O tarihlerde, Batı ülkelerinde bile örneği görülmeyen böyle bir yapılanmayla Anadolu Ajansı, özerk statüye kavuştu. Anadolu Ajansı, 1 Mart 1925’te Devletin %40 hissedarı olduğu bir anonim ortaklık haline getirilmiştir. Merkezi Ankara’da bulunan Anadolu Ajansı; genel müdürlük birimleri dışında, yurt içinde halen 22 bölge ve büro müdürlüğü ile hizmet vermektedir.

2 Mart 1925 – Atatürk’ün, Cumhuriyet Halk Partisi Yürütme Kurulu toplantısında konuşması: “…Milletin elinden tutmaya lüzum vardır, inkılâbı, başlayan tamamlayacaktır!”

2 Mart 1925 – Fethi (Okyar) kabinesi istifa etti. İsmet (İnönü) 3 Mart’ta Hükümeti kurdu. (Bu olay da Şeyh Sait Ayaklanmasına bağlıdır)

3 Mart 1925 – Başbakan İsmet İnönü, Şeyh Sait Ayaklanmasının bastırılması için hükümete geniş yetkiler veren Takrir-i Sükûn Kanunu’nu TBMM’den çıkardı. (Takrir-i Sükun (huzur ve güveni sağlama, anarşiyi önleme) Kanunu) (Gerekçe ve tarihçe; İngilizler, Orta Doğu’daki zengin petrol yataklarını denetim altında tutmak için daha Birinci Dünya Savaşı yıllarından itibaren bazı faaliyetlerde bulunmuşlardı. Bunlardan biri de Güneydoğu Anadolu’da kendi himayelerinde bir devletin kurulmasıydı. Lozan Antlaşması’yla bu oyun bozuldu. Fakat İngilizler, emellerinden vazgeçmediler. Lozan’da halledilemeyen Musul sorununun görüşüldüğü sırada, cumhuriyet rejimine karşı olanları kullanarak Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinin bir kısmında etkili olan bir ayaklanma çıkarttılar. Şeyh Sait isimli kişinin başkanlığında çıkmış olan bu ayaklanmaya Şeyh Sait Ayaklanması adı verilmiştir. Şeyh Sait Ayaklanması, Ergani ilçesine bağlı Piran köyünde başladı (13 Şubat 1925). Kısa sürede etrafa yayıldı. Muş, Elazığ ve Diyarbakır yöresinde etkili olan ayaklanmanın bastırılması için hemen tedbirler alındı, önce sıkıyönetim ilân edilerek olaylar yatıştırılmaya çalışıldı. Bu yeterli olmayınca Başbakan Fethi Bey istifa etti. 3 Mart 1925’te başbakan olan İsmet İnönü, ayaklanmanın bastırılması için hükümete geniş yetkiler veren Takrir-i Sükûn Kanunu’nu TBMM’den çıkardı. Diğer taraftan ordu birlikleri harekete geçirildi. Yapılan plânlı askerî harekât ile, isyancılar dağıtılıp, elebaşıları yakalandı. Suçlular İstiklâl Mahkemelerinde yargılandılar. Suçlu görülenler çeşitli cezalara çarptırıldılar. Yapılan soruşturmada isyancıların bir kısmının Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na mensup oldukları belirlendi. Bunun üzerine parti 3 Haziran 1925’te kapatılarak, cumhuriyet rejimine yönelen önemli bir tehlike ortadan kaldırılmış oldu.)

3 Mart 1925 – Yeni hükümet İsmet Paşa başkanlığında kuruldu. İsmet (İnönü) Paşa’nın Başbakanlığa atanması ve kabine kuruşu.  (25 Ekim 1937’e kadar bu görevde kalmıştır).

4 Mart 1925 – Şeyh Sait Ayaklanması.

4 Mart 1925 – TBMM isyan bölgesinde ve Ankara’da birer İstiklal Mahkemesi kurulmasına karar verdi.

4 Mart 1925 – Takrir-i Sükûn Kanunu’nun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulü.

4 Mart 1925 – 4 Mart 1925’te Ali Fethi Bey Başvekillikten istifa etti ve yerine İsmet Paşa Başvekilliğe getirildi. İsmet Paşa Başvekilliğe getirildiği gün 578 numaralı Takrir-i Sükun Kanunu’nu çıkararak Ankara ve ayaklanmanın olduğu bölgede birer İstiklal Mahkemesi kurulmasını teklif etti. Aynı gün kabul edilen 117 numaralı Meclis Kararı ile Ankara ve Şark İstiklal Mahkemeleri kuruldu. Söz konusu kararla Şark İstiklal Mahkemesine verdiği idam kararlarını uygulama yetkisi verilirken, Ankara İstiklal Mahkemesinin vereceği idam kararlarının Meclis’in onayından sonra infaz edilmesi hükme bağlandı. Ancak 20 Nisan 1925 tarihinde, Meclis’in tatilde olduğu süre boyunca Ankara İstiklal Mahkemesine de verdiği idam kararlarını uygulama yetkisi tanındı. Şark İstiklal Mahkemesi yaklaşık iki yıl süren görevi sırasında birçok önemli davaya baktı. Bunların başında mahkemelerin kurulmasına gerekçe gösterilen Şeyh Said ve arkadaşlarının davası geliyor. Şapka kanununun çıkarılmasıyla memleket genelinde hükümete karşı oluşan tepki ve protestolar üzerine, Ankara İstiklal Mahkemesi; bu hareketleri Cumhuriyet’e karşı yapılan ayaklanma teşebbüsleri şeklinde algılayarak Sivas, Tokat, Erzurum, Rize, Giresun ve Ankara’da gezici olarak görev yaptı ve ayaklanma saydığı bu olaylara müdahil oldu. Farklı tarihlerde altışar aylık uzatmalarla yaklaşık iki yıl görev yapan bu iki mahkeme, 7 Mart 1927 tarihinde Meclis’in aldığı karar ile kapatıldı. Söz konusu bu iki mahkemeden sonra 1949 yılına kadar herhangi bir İstiklal Mahkemesi kurulmamasına rağmen, Takrir-i Sükun Kanunu 4 Mart 1929 tarihine kadar yürürlükte kaldı. Son olarak 4 Mayıs 1949 tarihinde çıkarılan 5384 numaralı “İstiklal Mehakimi Kanunu ile Tadillerinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun” ile İstiklal Mahkemeleri tamamen lağvedildi.

5 Mart 1925 – Atatürk’ün, öğleden sonra Millî Savunma Bakanı Recep (Peker) Bey’i ziyareti, daha sonra onunla birlikte içişleri Bakanı Cemil (Uybadın) Bey’i makamında ziyareti.

6 Mart 1925 – İstanbul’da yayınlanan Tevhid-i Efkâr, Son Telgraf, İstiklâl, Aydınlık, Orak-Çekiç ve Sebilürreşat adlı gazeteler yeni çıkan yasaya dayanılarak kapatıldı.

7 Mart 1925 – Şeyh Sait kuvvetleri Diyarbakır üzerine hücuma geçti.

7 Mart 1925 – Atatürk’ün, Şeyh Sait isyanı nedeniyle millete ve orduya bildirgesi: “…Vatanın her köşesinde, kamu huzurunu bozan olayın, yalnız oradaki vatandaşları değil, en uzak yerlerdeki vatandaşların rahatını, saadetini, çalışma hayatını, ekonomi ve üretimini etkilediği ve zarar verdiği açıktır. Yüksek memurların ve mazisi şan ve şerefle dolu olan Cumhuriyet ordusu mensuplarının vatanın iç ve dış bütünlüğü için fedakârlık ve vazife hislerini beklerim!” [Kocatürk]

8 Mart 1925 – Diyarbakır’da Mürsel Paşa komutasındaki ordu birlikleri Şeyh Sait kuvvetlerini dağıttı. Hükümet güçleri, Diyarbakır yakınlarında Şeyh Sait’in adamlarıyla yapılan çarpışmalarda galip gelen taraf oldu.

8 Mart 1925 – Atatürk’ün, akşamüzeri, beraberinde Kemalettin Sami Paşa olduğu halde Ankara’da bazı ziyaretlerde bulunması.

8 Mart 1925 – Adliye vekillerinden Prof. Seyit (Bey) öldü.

9 Mart 1925 – 6 Mart’ta Bakanlar Kurulu Kararı ile kapatılan dört gazeteden sonra bugün iki gazete daha kapatıldı.

12 Mart 1925 – Atatürk’ün, Çankaya’da İtalya Elçisi Montagna Giulio Cesare’ın güven mektubunu kabulü ve Elçi’nin söylevine cevap konuşması.

14 Mart 1925 – T.B.M.M.’de 9 Şubat’ta vurulan Kars mebusu Halit Paşa öldü (tartıştığı Afyon mebusu Ali Bey Çetinkaya tarafından T.B.M.M.’de vuruldu).

14 Mart 1925 – Atatürk’ün, Belçika Elçisi Baron Jean de Villenfagne’nin güven mektubunu kabulü ve Elçi’nin söylevine cevap konuşması.

15 Mart 1925 – İngiliz Büyükelçisi Mr. Lindsay beş kişilik heyetiyle Ankara’ya geldi, Çankaya’da Atatürk’e güven mektubu sundu. (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

20 Mart 1925 – Atatürk’ün, Anadolu seyahatine çıkmak üzere bir “Halkı Aydınlatma Heyeti” oluşturan İstanbul Darülfünunu Öğrenci Birliği’nin telgrafına cevabı: “…Memleketin aydın gençliğinin, taassup ve gericiliğe karşı mücadelesindeki yüksek vazifesini idrak ile girişim sahasına geçmesi takdire değerdir!”

22 Mart 1925 – Atatürk’ün, öğleden sonra kabine toplantısına başkanlık edişi.

23 Mart 1925 – Doğu illerinin bir bölümünde ilan edilen sıkıyönetim 1 ay daha uzatıldı.

23 Mart 1925 – Atatürk’ün, vatandaşlara bayram mesajı: “…Bugünlerde Cumhuriyet, şanlı ordusunun kahramanlığı ve bütün vatan evlâtlarının koruma ve yardımı ile büyük bir gericilik tehlikesini bastırmak ve isyan ve ihanetin başlarını Cumhuriyet mahkemelerinin adaletinin pençesine teslim etmiş olmakla bir defa daha parlak bir zafer kazanmıştır.”

23 Mart 1925 – Atatürk’ün, orduya bayram mesajı: “…Memleketi büyük bir gericilik ve gerileme tehlikesine karşı savunma yolunda yeniden büyük zafer kazanan komutanlarımızı, subaylarımızı ve askerlerimizi bu vesile ile selâmlarım.” [Kocatürk]

25 Mart 1925 – Şeyh Sait’e bağlı kuvvetler Silvan’ı ele geçirdi.

25 Mart 1925 – Mecliste bir grup vekil hutbelerin Türkçeleştirilmesi için önerge vermişti. Teşkil edilen heyet 1926 sonunda hazırladığı 58 hutbeyi Diyanet İşleri Başkanlığına sundu. DİB başkanı Rıfat Börekçi’ de ayet ve hadislerin nasihat bölümlerinin Türkçe olmasını istedi. (Hazırlanan ve seçilen 51 hutbe metinleri 17 Şubat 1927’de “Türkçe Hutbeler” ismiyle DİB’lığınca kitaplaştırıldı ve dağıtıldı. Kitabın önsözünü Rıfat Börekçi yazdı.

26 Mart 1925 – Atatürk’ün, Genelkurmay Başkanlığı’nı ziyareti ve -Başbakan İsmet Paşa, Millî Savunma Bakanı Recep (Peker) Bey’le beraber- Şeyh Sait isyanı bölgesinden gelen raporları incelemesi.

27 Mart 1925 – Atatürk’ün, Türkocakları  üyelerine söyledikleri: “Bu gibi sosyal ocaklar hep batı memleketlerinde yoğunlaşmıştır. Şimdi doğu, bu boşluğun cezasını çekmektedir. Türk Cumhuriyeti’nin  inkılâbı,  ocaklara dayanmaktadır.”

31 Mart 1925 – Ordu birlikleri Lice ve Silvan’ı ele geçirdi.

31 Mart 1925 – İsyan bölgesinde Divan-ı Harp’çe verilen idam cezalarının ayrıca onay gerektirmeden yerine getirilmesi hakkındaki kanun kabul edildi.

1 Nisan 1925 – Hükümet güçleri Lice ve Silvan’ı geri aldı.

5 Nisan 1925      Şeker Fabrikalarının kurulması ile ilgili kanun T.B.M.M.’nde kabul edildi.

12 Nisan 1925 – Şeyh Sait ve adamları yakalandı. Ayaklanma hükümet güçleri tarafından bastırıldı.

13 Nisan 1925 – Şeyh Sait Ayaklanması’nın olduğu bölgede, Divanı Harb’in verdiği idam cezalarının, onay gerektirmeden yerine getirilmesi hakkındaki kanun kabul edildi.

14 Nisan 1925 – Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın İstanbul merkez şubesinde arama yapıldı, parti yöneticilerinden bir bölümünün evleri arandı.

16/17 Nisan 1925 – İstanbul’da Tanin gazetesi sahibi Hüseyin Cahit Bey (Yalçın) tutuklandı, gazetesi süresiz olarak kapatıldı.

18 Nisan 1925 – Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu.

17 Nisan 1925 – Ankara-Yahşihan demiryolu işletmeye açıldı. (20 Kasım : Yahşiyan – Yerköy demiryolu işletmeye açıldı)

19 Nisan 1925    “Cumhuriyet’in İlan günü olan 29 Teşrinievvel (Ekim) Gününün Milli Bayram Addi Hakkında Kanun T.B.M.M.’nde kabul edildi.

19 Nisan 1925    T.B.M.M.’nde “Ticaret Sanayi ve Maadin Bankası Kanunu” kabul edildi.

20 Nisan 1925 – Bazı doğu illerindeki sıkıyönetim 7 ay uzatıldı.

21 Nisan 1925 – Atatürk ve Milli Mücadele Kahramanları (İsmet İnönü, Celal Bayar, Mareşal Fevzi Çakmak, Abdülhak Renda) tarafından kurulan, ilk memurlar Tüketim Kooperatifi.

22 Nisan 1925    T.B.M.M.’nde “Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu” kabul edildi.

22 Nisan 1925    T.B.M.M.’nde “Kadastro Kanunu” kabul edildi.

23 Nisan 1925 – 23 Nisan, 1925 yılından itibaren “Çocuk Günü”, 1926’dan itibaren ise “Çocuk Bayramı” olarak görülmeye başlandı. (Resmi adı; Hâkimiyet-i Milliye Bayramı olsa da fiilen “Çocuk bayramı” olarak kutlandı. İlk kapsamlı çocuk bayramı kutlamaları 1927 yılında yapıldı. (1924 yılında Himaye-i Eftal cemiyetini Latife Hanım temsil etti.) (Panzehir, Sinan Meydan)

5 Mayıs 1925 – Gazi çiftliklerinin temeli, Atatürk Orman Çiftliği alanında Yassıdere mevkinde Türk Çiftçisine örnek teşkil etmesi amacıyla 5 Mayıs 1925 tarihinde hıdrellez günü atıldı. (Toplam 150.395 dönümdü.)

5 Mayıs 1925 – Atatürk, Ankara’da Gazi Orman çiftliğinin yapım çalışmalarını izledi.

5 Mayıs – 21 Eylül 1925 – Mustafa Kemal her gün birkaç saatini Gazi Çiftliğinde geçirmiştir. (Akl-ı Kemal, c.1, Sinan Meydan)

5 Mayıs 1925 – Yunanistan’daki Ermeni komitecilerinin Gazi Mustafa Kemal’i öldürmekle görevlendirdikleri Manok Manükyan Ankara’da idam edildi.

6 Mayıs 1925 – Atatürk’ün, Aydın Valisi Ziya Bey’i kabulü

7 Mayıs 1925 – Gazeteci Hüseyin Cahit Bey (Yalçın) İstiklal Mahkemesi tarafından Çorum’da müebbet sürgün cezasına çarptırıldı.

12 Mayıs 1925 – Atatürk’ün, akşam İstanbul Belediye Başkanı Emin (Erkul) Bey’i kabulü.

14 Mayıs 1925 – Doğu İstiklal Mahkemesi’nde Şeyh Sait ve adamlarının duruşması başladı.

15 Mayıs 1925 – Mustafa Kemal, Türk Teyyare Cemiyeti açılış töreninde; “ … İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar yarınlarından emin olamazlar.” (Akl-ı Kemal, C.4, Sinan Meydan)

21 Mayıs 1925 – Bursa’da yayınlanan Yoldaş gazetesi komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle kapatıldı; sahibi İbrahim Hilmi Bey ise İstiklal Mahkemesi’ne sevkedildi.

24 Mayıs 1925 – Atatürk’ün, ilk murassa nişanın kendisine verilişi nedeniyle Türk Tayyare Cemiyeti’ne teşekkür yazısı.

30 Mayıs 1925 – Atatürk’ün, Vakit gazetesi başyazarı Asım (Us)’a ziraat hakkında demeci: “…Biz memleketimizde 20 milyon Türk’ü bugünkü iptidaî vasıtalarla çalışmaya bırakırsak bu Devlet hiçbir zaman kurtulamaz. Memleketimizin en büyük servet kaynağı topraktır. Türkiye Cumhuriyeti, topraktan çıkan servetle yaşıyor.”

31 Mayıs 1925 – Atatürk’ün, -Şeyh Sait isyanı sebebiyle ilân edilen- kısmî seferberliğin kaldırılması nedeniyle millete bildirgesi: “…Türk vatanperverliğinin birinci işareti, vatan savunması daveti karşısında her işi bırakarak silâh altına koşmaktır. Cumhuriyeti savunmuş olmanın verdiği haklı şeref ve gurur hisleriyle yuvalarına dönmeye başlayan evlâtlarımızı sevgi ve minnet ile tekrar selâmlarım!” [Kocatürk]

3 Haziran 1925 – Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın merkez ve şubelerinin kapatılması hakkında Bakanlar Kurulu kararı. Bakanlar Kurulu, Ankara İstiklal Mahkemesi’nin teklifiyle Cumhuriyet’in ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Fırka’yı kapattı. Partinin kapatılmasına gerekçe olarak ‘irticayı körüklemesi’ gösterildi. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, dini ve gericiliği kışkırttığı gerekçesiyle hükümet tarafından kapatıldı. Hükümet, Takrir-i Sükun Kanunu’na dayanarak, 3 Haziran 1925 tarihinde bütün memlekette irticayı tahrik etmesi nedeniyle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasını kararlaştırmıştır.

3 Haziran 1925 – Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, ülke bütünlüğünü temine tehdit oluşturduğu kanaatiyle tehlikeli bulunup 3 Haziran 1925 tarihinde kapatıldı. (Atatürk ve siyaset, Cevat Şenol)

3 Haziran 1925 – Hükümet, Diyarbakır ve Ankara İstiklal mahkemelerinin kararlarını dikkate alarak Takrir-i Sükun kanununa dayanarak “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının tüm şube ve merkezlerinin” kapatılmasına karar verdi.

7 Haziran 1925 – Ankara’da, Marmara Köşkü havuzunun, Atatürk’ün huzurlarında ilk defa su ile dolduruluşu.

10 Haziran 1925 – Nehri ayaklanması.

12 Haziran 1925 – İstanbul Muallimler Cemiyeti kongresi yapıldı.

14 Haziran 1925 – Cumhuriyet’in ilk şeker fabrikası, Alpullu’da üretime başladı.

16 Haziran 1925 – Atatürk’ün, Viyana’dan gelen heykeltraş Heinrich Krippl’e, yapacağı heykel için 1,5 saat süre ile model olması.

19 Haziran 1925 – Atatürk’ün, akşam Çankaya’da, Prag Elçisi Vasıf (Çınar) Beyi kabulü.

20-22 Haziran 1925 – İstanbul’da Velid Ebuzziya, Fevzi Lütfü (Karaosmanoğlu) ve bazı gazeteciler tutuklandılar; Doğu İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmak üzere Diyarbakır’a götürüldüler. İstanbul’da tutuklanan, aralarında Velid Ebüzziya, Fevzi Lütfü (Karaosmanoğlu), Eşref Edip, Sadri Ethem gibi isimlerin olduğu gazeteciler Şark (Doğu) İstiklal Mahkemesi’nde yargılanmak üzere Diyarbakır’a gönderildi.

25 Haziran 1925 – Yunanistan’da, General Thedoros Pangalos bir darbeyle iktidarı ele geçirdi.

28 Haziran 1925 – Doğu İstiklal Mahkemesi’nce (Diyarbakır İstiklal Mahkemesi) ölüm cezasına çarptırılan Şeyh Sait ve arkadaşları idam edildi. Şeyh Sait ve 46 arkadaşı, 28/29 Haziran 1925’te gece yarısı idam edildi.

29 Haziran 1925 – Diyarbakır İstiklal Mahkemesi’nce idama mahkûm edilen Şeyh Sait ile adamları idam edildi. Doğu İstiklal Mahkemesi’nde yapılan yargılamalar sonunda idama mahkum edilen Şeyh Sait ve 46 adamının cezaları infaz edildi (28 Haziran 1925’te gece yarısı idam edildi).

1 Temmuz 1925 – İlk piyango, Türkiye Tayyare Cemiyeti Mektepleri yararına düzenlendi.

7 Temmuz 1925 – Atatürk’ün, akşamüzeri General Mougin’in veda ziyaretini kabulü.

15 Temmuz 1925 – Atatürk’ün, Erzurum Valisi Zühtü Bey’i kabulü ve Erzurumlulara iltifatı.

18/19 Temmuz 1925 – Devlet Su işlerinin teşkiline esas olarak, 527/4190 sayılı tezkere, 22 Temmuz 1925 tarihinde mecliste kabul edildi. (Umur-u Nafıa Müdirriyet-i Umumiye’sine bağlı “Sular Fen Heyeti Müdürlüğü” kurularak, bağlı alt müdürlüklerde oluşturuldu.) 1929 yılındaki kuraklık ve kıtlık nedeniyle “Sular Umum Müdürlüğü” teşkil edildi. (1936 yılında Çubuk 1 Barajı hizmete girdi.)

22 Temmuz 1925 – Atatürk’ün, Başyaver Rüsuhi (Savaşçı) Bey’i yanına alarak trenle Yozgat yönünde hareketi, Lâtife Hanım’ın aynı gün İzmir’e hareketinden sonra geç vakit yine trenle Ankara’ya dönüşü (Atatürk’ün bu seyahatinden kimsenin haberi olmadığı için dönüşünde kendisini istasyonda, sadece -durumu bilen- İsmet Paşa, Salih Bozok ve Kılıç Ali karşılamışlardır.

22 Temmuz 1925 – Lâtife (Uşaklıgil) Hanım’ın -bir gün evvelki yakışıksız bir davranışı nedeniyle- Atatürk’ün direktifiyle Yaver Muzaffer (Kılıç) Beyin refakatinde öğleden sonra Ankara’dan İzmir’e gönderilişi, istasyonda İsmet (İnönü) tarafından uğurlanışı (Bugün Lâtife Hanım’a, Atatürk’ün direktifiyle -Siirt milletvekili Mahmut (Soydan) Bey tarafından- “Bir müddet İzmir’e gidip ayrı kalmalarının daha uygun olacağı” bildirilmiştir). [Kocatürk]

22 Temmuz 1925 – Latife Hanım’ın köşkten son kez ayrılarak trenle İzmir’e hareketi. (5 Ağustos 1925’de boşandılar)

29 Temmuz 1925 – Lâtife Hanım’ın, İzmir’den Salih (Bozok) Bey’e mektubu: “…Salih Bey, bundan üç yıl önce bana karşı babalık vazifesini yapacağını, babama vaat etmiştin. O şimdi Avrupa’da; işlerine mâni olmamak için burada olduğumu haber bile vermedim. ..Öksüzüm, kimsem yok. Onun için ikinci babalık vazifesini üzerine alan ve sözünün eri olan Salih Bey’e yazıyorum. Git Paşa ile görüş. Ben kocamdan eminim. Çünkü değerbilirdir, yüksek ruhludur, insandır. Aramızdaki gerginliğe son vermesini, güzel bir mazinin vereceğini kuvvetle rica et. Ben kendisine yazdığım bir mektupla seni eşinle göndermesini rica ettim. Bir haftadır uykusuz, gıdasız, idama mahkûmum. Sebebi çocukluk; halbuki çocuklar bu ağır cezadan bağışlanmıştır.” [Kocatürk]

5 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Hollanda Elçisi Baron van Rengers’in güven mektubunu kabulü ve Elçi’nin söylevine cevap konuşması.

5 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal’in, Latife (Uşaklıgil) Hanım’dan ayrılması.

6 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Çankaya’da Yunan Elçisi Argyropulos’un güven mektubunu kabulü ve Elçi’nin söylevine cevap konuşması.

7 Ağustos 1925 – Reşkotan ve Raman ayaklanması.

10 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Ankara istasyonu yakınındaki höyüklerde yapılan arkeolojik kazıları yerinde izlemesi ve ilgililerden bilgi alışı.

11 Ağustos 1925 – Atatürk’ün,   Başbakanlığa  Lâtife   Hanımla evliliklerinin 5.8.1925 tarihinde sona erdiğini bildiren yazısı.

11 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal’in 5 Ağustos 1925’te biten evliliğini bu tarihte yazı ile (tezkere) meclis başkanlığına bildirmesi. (Benim Ailem, Yrd. Doç. Dr. Ali Güler)

11 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal’in başvekâlete yazdığı “Boşanma tezkeresi” sonrası başbakanlıkça “Bilimum vekaletlere, müstakil ve mülhak makamata” yazılmış olan “Heyet-i vekiliye (Bakanlar Kurulu kararı) karar sureti” tanzimi. (Benim Ailem, Yrd. Doç. Dr. Ali Güler)

11 Ağustos 1925 – Ankara’ya gelen Kastamonu Heyeti’nin, Atatürk tarafından kabulü ve heyetin kendisini Kastamonu’ya davet edişi.

12 Ağustos 1925 – Gizli Türkiye Komünist fırkası mahkeme kararıyla kapatıldı. (Atatürk ve siyaset, Cevat Şenol)

12 Ağustos 1925 – Nazım Hikmet, Şefik Hüsnü (Değmer) ve Hikmet (Kıvılcımlı) Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından mahkûm edildi.

12 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Lâtife Hanım’dan ayrılışı hakkında hükümet bildirisi: “Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Başbakanlığa yazdıkları 11 Ağustos 1925 tarihli tezkerelerinde, Uşakîzade Lâtife Hanımefendi Hazretleri ile evlilik bağına son vererek birbirlerinden ayrılmaya karar verdiklerini ve 5 Ağustos 1925 tarihinde boşanma vuku bulmuş olduğunu bildirmiştir. Durum malûm olmak üzere Vekiller Heyeti kararı ile resmen tebliğ olunur.” [Kocatürk]

12 Ağustos 1925 – Atatük ile Latife hanımın boşanma haberi, 12 Ağustos 1925 günü radyoda yayımlanan bir hükümet bildirisi ile halka duyuruldu.

14 Ağustos 1925 – Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk posta pulları tedavüle çıkarıldı.

15 Ağustos 1925 – Atatürk’e, -Şeyh Sait Isyanı’yla ilgili olarak- tutuklu bulunan gazetecilerden Suphi Nuri (İleri), İsmail Müştak (Mayakon), Ahmet Emin (Yalman), Ahmet Şükrü (Esmer) imzalarıyla Adana’dan telgraf: “Biz, yüksek dehanızın kurduğu rejimin tabiî ve samimî adamları ve hizmetkârlarıyız. Gericilerin suikastını kolaylaştırma gibi bir zan altından kurtarılmamızı en derin saygılarımıza ekleyerek rica ederiz.” (Gazeteciler ayrıca Diyarbakır’dan da aynı anlamda bir telgraf daha çekmişler, telgraflar Atatürk tarafından Doğu İstiklâl Mahkemesi’ne gönderilmiştir). [Kocatürk]

15 Ağustos 1925 – Başbakan İnönü’nün ‘ATATÜRK’ün boşanmasına dair gerekli işlemleri buyuran’ bakanlar kurulu kararını yazı ile ilgili birimlere göndermesi. (Benim Ailem, Yrd. Doç. Dr. Ali Güler)

16 Ağustos 1925 – Lâtife Hanım’ın babası Uşakîzade Muammer Bey’in, İzmirden, Atatürk’e mektubu: “Pek muhterem Paşa Hazretlerine. Kızım hakkındaki yüksek kararlarını, Trieste’den perşembe günü akşamı dönüşümde öğrendim. Millet ve memleketin Muhterem Reisi ve en büyük kurtarıcısı olan zât-ı devletlerini gittikçe artan hürmetlerle sevmiştik. Yine de sevmekte devam edeceğiz. Şereflendirici fırsatlar belirdiğinde tenennilerimizin arasıra arzına müsaade buyurulmuş olmasından doğan minnettarlığımı takdim eder ve yüksek teveccühlerinizi çok niyaz eylerim efendim.” [Kocatürk]

23 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal Paşa mareşal üniforması ile Kastamonu gezisine çıktı.

23 Ağustos 1925 – Gazi Mustafa Kemal’in, Kastamonu’da ilk defa şapka giymesi. Atatürk’ün, panama şapkasıyla sabah otomobille Ankara’dan Kastamonu’ya hareketi ve öğleyin Çankırı’ya gelişi.

23 Ağustos 1925 – Atatürk Çankırı Kız İlk Mektebi (İlkokulu)’nde.

23 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, öğle yemeğinden sonra Çankırı’dan hareketle akşam Kastamonu’ya gelişi ve halk tarafından coşkun şekilde karşılanışı. (Atatürk’ün Ankara’dan hareketi ve Kastamonu’ya geliş tarihi, bazı kaynaklarda, yanlış olarak 24 Ağustos 1925 gösterilmiştir). [Kocatürk]

23 Ağustos 1925 – İstanbul’da Sarayburnu’nda Mustafa Kemal’in ilk heykeli dikildi.

24 Ağustos 1925 – Atatürk Kastamonu’da.

24 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, üzerinde Mareşal üniforması olduğu halde Kastamonu Kışlası’nı ziyareti ve burada bir sözü: “Bir Türk dünyaya bedeldir!”

24 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Kastamonu Memleket Hastanesi’ni, Şehir Kitaplığı’nı, Belediye’yi ziyareti ve Belediye salonunda konuşması: “Uygarlık öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona yabancı kalanları yakar, mahveder! İçinde bulunduğumuz uygarlık ailesinde lâyık olduğumuz yeri bulacak, onu koruyacak ve yükselteceğiz. Refah, mutluluk ve insanlık bundadır.” [Kocatürk]

25 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, öğleye doğru Kastamonu’dan İnebolu’ya hareketi, Ecevit ve Küre’den geçerek İnebolu’ya gelişi.

25 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal İnebolu’da çok yoğun sevgi gösterileri ile karşılandı.

26 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, İnebolu’da Mareşal üniformasıyla, yaya olarak, kaldıkları evden Belediye binasına gelişi, burada muhtelif heyetleri kabulü, daha sonra Hükümet binasında memurlarla görüşmesi.

26 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, saat 18.00’de İnebolu çarşısında sivil elbise ve elinde panama şapkasıyla dolaşması.

26 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, gece İnebolu’da denizcilerin ve kayıkçıların, kaldığı evin önünde millî gösteriler yapması üzerine, onlara hitabı: “…Ben şimdiye kadar millet ve memleket hayrına ne gibi hamleler, inkılâplar yapmış isem hep böyle halkımızla temas ederek, onların ilgi ve sevgilerinden, gösterdikleri samimiyetten kuvvet ve ilham alarak yaptım!” [Kocatürk]

26, 27 Ağustos 1925 – Atatürk İnegöl, Kastamonu’da  şapkayı halka tanıttı.

27 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal Paşa şapka ile İnebolu Türkocağına geldi. (Kastamonu seyahati boyunca, kıyafet inkılabı ile ilgili konuşmaları.)

27 Ağustos 1925 – Atatürk Kastamonu ve İnebolu’da giyim devrimini tanıtılışlının yıldönümü.

27 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal, sivil giysisi ve Panama şapkasıyla İnebolu Türkocağı’nda ünlü söylevini verdi: “Açık söylemek isterim, bu serpuşun adına ‘şapka’ derler.”

27 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal’in İnebolu Türk Ocağı’nda halka hitabı; “ …Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkı uygardır. Tarihte uygardır, gerçekte uygardır. Uygarım diyen halk bunu ispat etmek zorundadır…” (Alkışlarla devam eden konuşmasında daha sonra şapkayı tanıttı.) (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

27 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, sivil elbise ve elinde panama şapkası ile İnebolu Türkocağı’na gelişi ve ünlü şapka nutkunu söylemesi: “…Bunu açık söylemek isterim! Bu serpuşun ismine şapka denir! Redingot gibi, bonjur gibi, smokin gibi, frak gibi, işte şapkamız!”

28 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal’in elinde panama şapkası ile İnebolu’da Türk Ocağına gelmesi ve giyim ve şapka hakkında bir konuşma yapması.

28 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, elinde panama şapkası ile sabah, İnebolu’dan Devrekani’ye gelişi, öğle yemeğinden sonra tekrar Kastamonu’ya dönüşü.

28 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, saat 15.00’te Kastamonu’dan Taşköprü’ye hareketi, burada Belediye ve Hükümet dairelerini ziyareti, tekrar Kastamonu’ya dönüşü.

29 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Kastamonu Kışlası’nda öğleyin şerefine verilen ziyafette konuşması: “Milleti sevk ve idare edenlerin dayanağı ordu olmuştur. Diğer milletlerde ordu ile millet daima yekdiğeri ile karşı karşıyadır. Halbuki, bizde tamamiyle tersinedir, ikinci Meşrutiyet’i kahraman subaylarımız ilân ettikleri gibi, bu inkılâpları  da yine bunların fedakârlığına borçluyuz. Bundan sonraki yükselme ve ilerleme de sizin şuurlu kuvvetinizle olacaktır.”

29 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, saat 14.00’te Kastamonu’dan Daday’a hareketi, Hükümet ve Belediye’yi ziyaretleri ve Belediye’de Dadayhlara hitabı. [Kocatürk]

30 Ağustos 1925 – Atatürk, Kastamonu’da 30 Ağustos 1925’te söylediği bir nutukta türbelerin, tekkelerin ve zaviyelerin kapatılmasının ve tarikatların kaldırılmasının işaretini vermiştir; “Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir(lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”

30 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Kastamonu Türkocağı’nı ziyaretten sonra Cumhuriyet Halk Partisi Merkezi’ne gelişi ve konuşması: “…Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz! En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır!”

30 Ağustos 1925 – Mustafa Kemal halka hitaben; “… Efendiler! Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş, bütün anlam ve görünüşüyle medeni bir sosyal topluluk haline getirmektir. İnkılaplarımızın asıl hedefi budur. Bu gerçeği kabul etmeyen zihniyetleri perişan etmek zaruridir.” (Bir ömrün öteki hikayesi, Sinan meydan)

31 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Ankara’ya dönmek üzere Kastamonu’dan otomobille hareketi ve uğurlamaya gelen halka veda konuşması.

31 Ağustos 1925 – Atatürk’ün, Kastamonu dönüşü Çankırı’ya gelişi, Hükümet konağında heyetleri kabulü ve söyledikleri: “…Tekkeler mutlaka kapanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti, her alanda uyarıda bulunacak kudrete sahiptir. Hiçbirimiz tekkelerin uyarmasına muhtaç değiliz. Biz uygarlıktan, bilim ve fenden kuvvet alıyoruz ve ona göre yürüyoruz, başka bir şey tanımayız. Doğru yoldan ayrılmışların amacı, halkı kendinden geçmiş ve aptal yapmaktır. Halbuki halkımız aptal ve kendinden geçmiş olmamaya karar vermiştir. Bunlar basit bir durum gibi görünür; fakat önemi vardır. Biz cihan ailesi içinde uygarız. Her görüş açısından uygarlığın gereklerini uygulayacağız.” [Kocatürk]

31 Ağustos 1925 – Atatürk Çankırı Orta Mektebi (Okulu)’nde

1 Eylül 1925 – Atatürk’ün,   Kastamonu  gezisinden  Ankara’ya dönüşü, devlet büyükleri tarafından ellerinde şapka olduğu halde karşılanışı ve karşılayıcıları şapkasıyla selâmlaması.

1-2 Eylül 1925 – Ankara’da Birinci Türk Tıp Kongresi toplandı.

1-2 Eylül 1925 – Birinci Türk Tıp Kongresi Sağlık bakanı Refik Saydam’ın açış konuşmasıyla yapıldı. Kongrenin ikinci günü Mustafa Kemal Paşa bir süre katıldı. (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

2 Eylül 1925 – Tekke ve Zaviyeler kapatıldı.

2 Eylül 1925 – Sivas’ta gericiler şapka ve tekkeler konusunda ayaklandı. (İstiklal Mahkemesi’nce cezalandırıldılar)

2 Eylül 1925 – Tekke ve zaviyelerin kapatılması ve memurların şapka giymesine karar verildi.

2 Eylül 1925 – Türbelerin, tekke ve zaviyelerin seddipilmiye sınıfı ve devlet memurları kıyafeti kararnamelerinin ilanı. Tekke ve zaviyelerin kapanması ve tarikatların yasaklanması, din görevlilerinin kıyafetlerinin düzenlenmesini ve memurların şapka giymesini düzenleyen hükümet kararı yayınlanarak, yürürlüğe girdi.

2 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Çankaya’da “Birinci Millî Türk Tıp Kongresi” adına kendisini ziyaret eden heyeti kabulü.

2 Eylül 1925 – Atatürk’ün, öğleden sonra Mecliste Birinci Millî Türk Tıp Kongresi’ne katılan doktorları, ayrı ayrı tanışarak, kabulü.

2 Eylül 1925 – Atatürk’ün, öğleden sonra, kabine toplantısına başkanlık edişi.

2 Eylül 1925 – Devlet memurlarına şapka mecburiyeti getiren 2431 sayılı hükümet kararnamesi kabul edildi, yayınlandı.

4 Eylül 1925 – İstanbul’da bir baloda Türk Kadınları ilk kez güzellik yarışmasına katıldı.

7 Eylül 1925 – Bakanlar Kurulu kararıyla 3.5 milyon TL sermayeli TOMTAŞ kuruldu. Hisselerin %51’i Türk Milli Savunma Bakanlığı’nın % 49’u Alman Jankers Uçak Fabrikası’nındı. THK da 125.000 TL sermaye ile TOMTAŞ’a katıldı. TOMTAŞ, Kayseri’de ve Eskişehir’de birer uçak fabrikası kuracaktı. Kayseri’de üretim, Eskişehir’de tamir, onarım yapılacaktı.

8 Eylül 1925 – Atatürk’ün, milletin yükselme ve ilerlemesi yolunda alınan kararları desteklediklerini bildiren İstanbul Darülfünunu Fen Fakültesi Dekanı Hüsnü Hamit Bey’in telgrafına cevabı: “…Aydın gençliğimizin yenileşme ve ilerleme yolundaki millî harekete karşı gösterdiği ilgi ve duyarlığa teşekkürlerimi sunarım.”

13 Eylül 1925 – Gazi Mustafa Kemal, Elazığ İstiklal Mahkemesi’nde yargılanan gazetecileri bağışladı.

13 Eylül 1925 – Doğu İstiklal Mahkemesi’nde yargılanan gazeteciler Mustafa Kemal’den affedilmeleri için talepte bulundu. Mustafa Kemal’in isteği üzerine gazeteciler affedildi.

13 Eylül 1925 – Doğu İstiklâl Mahkemesi’nde duruşmaları tamamlanmak üzere olan 10 gazetecinin, toplu olarak Atatürk’e telgrafı: “…Vicdanlarımızda hasıl olan uyanıklığı gelecekteki hareketlerimizde rehber edinerek yüksek amacımıza doğru, temiz alınla yürüyebilmek için itimadınızın feyzini bizlerden esirgememenize pek muhtacız. Mahkeme huzurunda meydana çıkan masumiyetimiz, ancak büyük kurtarıcının yüksek vicdanından duyacağımız af ve müsamaha müjdesiyledir ki bizim için kıymetli olur!” (Atatürk, bu başvuruyu bir telgrafla Doğu İstiklâl Mahkemesi’ne bildirmiştir: “…Bunu da nazar-ı insafa almak uygundur.”) [Kocatürk]1 Ekim 1925        Bursa dokuma fabrikası, Gazi Mustafa Kemal’in konuşmasıyla açıldı.

15 Eylül 1925 – Açılış için hazırlıklarını yapmakta olan Ankara Hukuk Mektebi Öğretim Kurulu’nun, Atatürk’e “Öğretim Kurulu Fahrî Başkanlığı’nı vermesi.

20 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Ankara Hukuk Mektebi Öğretim Kurulu Başkanı Mahmut Esat (Bozkurt) Bey’e -15 Eylül 1925 tarihinde kendisine verilen- Öğretim Kurulu Fahrî Başkanlığı’nı memnuniyetle kabul ettiğini bildiren yazısı.

20 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Ankara’dan trenle İzmit’e hareketi.

21 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Ankara’dan trenle İzmit’e gelişi, Reşitpaşa vapuruna geçerek geceyi limanda vapurda geçirişi.

22 Eylül 1925 – Atatürk’ün, İzmit’ten Reşitpaşa vapuru ile Mudanya’ya gelişi ve -kendisini İstanbul’a davet eden- İstanbul Heyeti’ni kabulü ve söyledikleri: “…İstanbul’u ziyaret etmeyi çok isterim. Bu arzumun gerçekleşmesinde doğrusu bugüne kadar çok gecikmeler oldu. Bunun sebepleri kolaylıkla izah edilebilir, inşallah bu sebeplerin ortadan kalkmasıyla İstanbul ve İstanbulluları da ziyaret etmek bahtiyarlığına kavuşacağım.”

22 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Reşitpaşa vapurunun hatıra defterine yazdıkları: “Gördüğümüz intizam ve mükemmeliyet, Seyrisefain (Denizbank) idaremizin yetenekli ellerde bulunduğuna şüphe bırakmamaktadır. Bu yazılarım teşekkürdür.”

22 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Mudanya’dan Bursa’ya gelişi.

23 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Bursa Türkocağı’nda konuşması: “…Güzel bir serpuş olan şapkadan pek az bir zamanda dervişler, mürit ve hocalar da memnun kalacaklardır! Zeki insanlar, uygar olmayan bir kılık altında kişisel ve bilimsel kıymetlerini kaybetmektedir. Bu sebeple şerefli yerlerini korumak için uy­gar kılığa bürünmek lâzımdır.”

24 Eylül 1925 – Mustafa Kemal, Bursa Türk ocağında; çarşaf ve peçenin kalkması gerektiğini söyledi. (Akl-ı Kemal c.2, Sinan Meydan)

25 Eylül 1925 – Atatürk’ün Bursa’da, İstanbul’dan gelen Muallim Mektebi Heyetini (Öğretmen Okulu Kurulunu) Kabulü

25 Eylül 1925 – İstanbul’da, tulumbacı teşkilatı yerine, modern motorlu itfaiye teşkilatı kuruldu.

26 Eylül 1925 – Atatürk Bursa Muallimler (Öğretmenler) Birliği Müsameresinde

27 Eylül 1925 – Atatürk, Bursa Asker Hastanesinde.

28 Eylül 1925 – Bursa’da binlerce kişinin, şapka inkılâbını benimsediklerini göstermek üzere Atatürk’ün kalmakta olduğu Cumhuriyet Kasrı’na gidişi ve Atatürk’ün konuşması: “…Hep beraber izlediğimiz yol doğrudur. Bu yol bizi mutluluğa eriştirecektir!”

29 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Bursa’dan Mudanya’ya gidişi.

29 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Mudanya’da Cumhuriyet Halk Partisi’ni ziyareti ve Parti’nin hatıra defterine yazdıkları: “Muhterem Mudanyalıların geçen seçimde gösterdikleri vefayı ve programımıza şuurlu bağlılığını ispat eden hareketlerini teşekkür ve takdirde kaydetmeyi vazife sayıyorum.”

30 Eylül 1925 – Atatürk’ün, Mudanya’dan Bursa’ya dönüşü.

1 Ekim 1925 – Atatürk Bursa’da dokuma fabrikasının temel atma töreninde ; “Bursa’da her şeye ait fabrikalar çoğalsın, hiç olmazsa türbelerin adedine yaklaşsın.” (1923, Sinan Meydan, 3. Baskı., s.318)

2 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Bursa Kız Öğretmen (Muallim) Okulu’nda verilen müsamereyi izlemesi.

3 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İstanbul’dan gelen Türk lokantacıları tarafından Bursa Belediyesi’nde şerefine verilen ziyafette konuşması: “…Memleketimizde bu tür sanatkârlar ihtiyaç ile orantılı tarz ve miktarda yetiştirilmemiştir.”

4 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Bursa’dan Gemlik’e gelişi, bir süre kaldıktan sonra akşamüzeri tekrar Bursa’ya dönüşü.

5 Ekim 1925 – İlk Cumhuriyet Altını İstanbul Darphanesinde basıldı. İlk para Mustafa Kemal Paşa’ya gönderildi.

7 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Bursa’da çeşitli heyetleri kabulü.

8 Ekim 1925 – Yahudi ve Ermeni ruhani başkanları, Lozan Antlaşması’nın ‘Azınlıkların Korunması’  ile ilgili hükümlerinin tanıdığı haklardan vazgeçerek, Türk toplumu içinde Türk yasalarıyla yaşamak istediklerini açıkladılar.

8 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Bursa’dan Balıkesir’e hareketi.

8 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Balıkesir’e gelişi ve Belediye önünde konuşması: “…Türk milletini kendi nefsini bile anlamaktan men eden seller, setler imha edilmiştir, yıkılmıştır. Ve mütemadiyen imha edilecektir, yıkılacaktır!”

9 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Balıkesir’de heyetleri kabulü, şehirde tetkik ve ziyaretleri.

10 Ekim 1925 – Atatürk’ün, sabah Balıkesir Türkocağı’nı ziyareti ve ocağın hatıra defterine yazdıkları: “…Millete yüzyılın uygarlığının bugünkü ve yarınki gereklerini iyi aşılamaya Balıkesir Türkocağı’nın verimli bir kaynak, başarılı bir kurum olması­nı temenni ederim.”

10 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Balıkesir’den Akhisar’a gelişi ve Türkocağı’nda konuşması: “…Şapka giyelim mi, giymeyelim mi gibi sözler manasızdır. Şapka da giyeceğiz, batının her türlü uygarlık eserlerini de alacağız. Efendiler, uygar olmayan insanlar uygar olanların ayakları altında kalmaya mahkûmdurlar!”

10 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Akhisar Belediyesi’ni ziyareti ve belediyenin hatıra defterine yazdıkları: “…Memleket güzeldir, halk temiz, sağlıklı ve aydındır. Sevgi bağlılığı, bu aydın çevrenin havasında ne kadar derin bir kaynaşma ile saklıdır.”

10 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Akhisar’dan Manisa’ya gelişi ve Belediye balkonundan halka söylevi: “…Felâketler insanları, akılları başında olan milletleri daima kararlı hamlelere sevk eder!”

10 Ekim 1925 –  Diyanet İşleri Başkanlığı Elmalılı Hamdi Yazır ve Mehmet Akif Ersoy ile “Kur’an Tefsir ve tercüme sözleşmesi” yaptı. Beyoğlu 4. Noteri imzalı bu sözleşmeye DİB adına Aksekili Ahmet Hamdi Efendi imza attı. Bu sözleşmeye göre 1000’er lirası peşin olmak üzere her ikisine de 6000’er lira ödenecekti. (Akl-ı Kemal, C.4, Sinan Meydan)

11 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Manisa’dan İzmir’e gelişi ve Belediye binası balkonundan halka söylevi: “…Arkadaşlar! Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz! Felâket ve saadet getirsin, iyi ve fena olsun, daima gerçekten ayrılmayacağız!”

11 Ekim 1925 – Mustafa Kemal İzmir’e gitti. (Fahrettin Altay ve Kazım Özalp paşalarla birlikte.)

11 Ekim 1925 – Atatürk’ün İzmir’de Belediye balkonundan halka seslenmesi.

11 Ekim 1925 – “İcra Vekilleri Heyet-i Celilesinin 2626 Numaralı ve 11 Teşrinievvel 1341 Tarihli Kararnamesi yayınlandı: Resmi Merasimde Giyilecek Elbise ve Teferruatı Hakkında Talimatname” (Frak, silindir v.b.)

11 Ekim 1925 – Atatürk, Ayşe Afetinan’ı okul ziyaretlerinin birinde İzmir’de gördü. Afet İnan o zamanlar ilk maaşını dahi almamış genç bir öğretmendi. (Benim Ailem, Yrd. Doç. Dr. Ali Güler)

12 Ekim 1925 – Atatürk’ün, sabahleyin Kemalpaşa yakınlarında yapılmakta olan sonbahar ordu manevraları alanına gelişi, manevraları izlemesi, daha sonra Kemalpaşa’ya dönerek Askerlik Dairesi’nde bir süre dinlenişi, Türkocağı’nı ziyareti.

12 Ekim 1925 – Atatürk Kemalpaşa Türk Ocağı’nda halka hitaben yaptığı konuşmada: “Arkadaşlar! Hayatım boyunca sevimli geçirdiğim bir gece vardır. O gece, Ordumuzun İzmir’e girdiği gün (9 Eylül 1922 gecesi) burada geçirdiğim gecesidir. O vakit buradan geçerken bu muhterem halkın gördüğü zulüm ve işkenceye karşın resmimi koyunlarından çıkararak beni tanıdıklarını ve otomobilime atlayarak kucakladıklarını unutamam. Bugün o hatırayı yaşıyorum, mutluyum”

12 Ekim 1925 – Atatürk’ün, öğleden sonra Bornova’yı ziyareti, akşam İzmir’e dönüşü.

13 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir Kız Lisesi’ni ziyareti ve okulun hatıra defterine yazdıkları: “Müdür hanım ve bey öğretmenlerin ciddî, isabetli çalışmasının eserleri kolaylıkla ve takdirle görülmektedir.”

13 Ekim 1925 – Atatürk’ün, saat 17.00’de İzmir Türkocağı’nı ziyareti, burada bazı heyetleri kabulü, daha sonra Musiki Yurdu gençlerinin verdiği konseri izlemesi.

13 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Karşıyaka’da annesi Zübeyde Hanım’ın kabrini ziyareti ve çelenk koyusu.

13 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Karşıyaka Spor Kulübü’nü ziyareti ve kulübün hatıra defterine yazdıkları: “Karşıyaka Spor Kulübü’nde karşı karşıya bulunduğum gençlik iftihara çok değerdir. Bu gençlik karşısında geleceğin kuvveti, ne kadar belirgin görünmektedir.”

13 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir Müstahkem Mevki Komutanlığı tarafından şerefine verilen ziyafette konuşması: “…Kahraman Türk ordularının kazandıkları büyük zaferlerde şahsıma düşmüş olan vazifeleri yapabilmişsem çok bahtiyarım. Yalnız bu noktada bir gerçeği izah için arz edeyim ki, benim, ordularımızı sevk ve yönelttiğim hedefler, esasen ordularımın her erinin, bütün subaylarının ve komutanlarının görüşlerinin, vicdanlarının, kararlarının, ülkülerinin yöneldiği hedefler idi!”  [Kocatürk]

13/14 Ekim 1925 – Atatürk İzmir Kız Muallim Mektebi (Kız Öğretmen Okulu) Müsameresinde

14 Ekim 1925 – Atatürk İzmir Sanat Mektebi (Okulu) ve İzmir Kız Lisesi’nde.

14 Ekim 1925 – Atatürk, İzmir Muallimler Birliği’nin Erkek Muallim Mektebindeki (Öğretmenler Birliği’nin Erkek Öğretmen Okulundaki) Çay Ziyafetinde ve Öğrenci Müsameresinde

14 Ekim 1925 – Gazi Mustafa Kemal, İzmir Erkek Muallim Mektebi’nde yaptığı konuşmada : “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak muallimlerdir” dedi.

14 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir Belediyesi tarafından şerefine verilen ziyafette konuşması: “…Türk, esaret kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır!”

14 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir’de Altay Spor Kulübü’nü ziyareti ve kulübün hatıra defterine yazdıkları: “Altay Spor Kulübü’nde tanıdığım gençlik iftihara değerdir. Bu gençlik karşısında geleceğin kuvveti ve saadeti ne belirgin görülmektedir!”

14 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir Erkek Öğretmen Okulu’nda İzmir öğretmenleri tarafından şerefine verilen çayda konuşması: “…Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir!” (Bu çayda, genç bir öğretmen olan Afet (İnan) Hanım, öğretmen arkadaşları adına yazdığı bir söylevle Atatürk’ün takdirini toplamış, o günden itibaren Atatürk’ün yüksek himayelerine kavuşarak manevî kızı sıfatıyla yanında bulunmuştur.

14 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir Bölge Sanat Okulu’nu ziyareti ve okulun hatıra defterine yazdıkları: “Bu defaki ziyaretimde daha çok memnun oldum. Her yıl biraz daha ilerleme var; daha çok lâzım!”

14 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir Kız Öğretmen Okulu’nu ziyareti ve öğrencilerle konuşması: “Cumhuriyet ahlâkî fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir! Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir. Sultanlık korkuya, tehdide dayalı olduğu için korkak, zelil, sefil, rezil insanlar yetiştirir. Aradaki fark bunlardan ibarettir.”

14 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda zeybek dansını izledikten sonra söyledikleri: “…Zeybek dansı her sosyal salonda kadınla beraber oynanabilir ve oynanmalıdır.”

14 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Kız Öğretmen Okulu’nun hatıra defterine yazdıkları: “İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda geçirdiğim gecenin saatleri halde değil, gelecekte bütün milletin yaşayacağı hayattan örnek oldu.” [Kocatürk]

14 Ekim 1925 – Türkiye’de ilk betonarme köprü, Menderes Nehri üzerinde yapıldı.

15 Ekim 1925 – Atatürk’ün, İzmir Ziraat Okulu’nu ziyareti ve okulun hatıra defterine yazdıkları: “İzmir Ziraat Mektebi yetenekli ellerde verimli eserini göstermiştir. Ziyaretimden memnunum.”

15 Ekim 1925 – Atatürk İzmir Ziraat Mektebi (Tarım Okulu), İzmir Erkek Lisesi ve İzmir Darüleytamı (Öksüzler Okulu)’nda

15 Ekim 1925 – İzmir Belediyesi’nin, “Naim Palas” binasını Hazine’den satın alarak Atatürk’e hediye edişi. (Bu tarih A.İ. ve A.M., s.21’de 13 Ekim 1926 olarak gösterilmiştir). [Kocatürk]

16 Ekim 1925 – Atatürk’ün, trenle İzmir’den Konya’ya hareketi.

16 Ekim 1925 – Atatürk’ün, saat 17.00’de İzmir’den Uşak’a gelişi, Belediye’yi, Şefkat Yurdu’nu ziyareti, gece hareketi.

17 Ekim 1925 – Atatürk’ün, saat 11.00’de trenle Konya’ya gelişi, karşılanışı, panama şapkasıyla halkı selâmlaması ve kalacağı köşke gidişi.

18 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Konya’da Vilâyet’i, Belediye’yi, Türkocağı’nı ve Öğretmenler Birliği’ni ziyareti.

18 Ekim 1925 – Atatürk Konya Muallimler (Öğretmenler) Birliği’nde

18 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Konya Belediyesi’ni ziyaretinde konuşması: “…Konya’da bayındırlığa ve uygarlığa sarf olunan çalışmanın verimli sonuçları meydandadır. Özellikle aziz Konya halkının, en son onurlandığım tarihten bugüne kadar duygularında, görüşlerinde, yenilik ve ilerleme yolunda yürüme kararında ne derece yüksek fark gördüğümü takdirlerle ifade ederim.”

18 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Konya Türkocağı’nı ziyareti’nde konuşması: “…Verimli ve parlak alınlarınızda çok büyük ümitler görmekten duyduğum zevk ve mutluluk büyüktür!”

18 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Konya Öğretmenler Birliği’ni ziyaretinde konuşması: “…Her türlü başarı sırrının, her tür kuvvetin, kudretin gerçek kaynağının, milletin kendisi olduğuna inancımız tamdır!” [Kocatürk]

18 Ekim 1925 – Türkiye ve Bulgaristan arasında dostluk anlaşması Ankara’da imzalandı.

19 Ekim 1925 – Atatürk Konya Muallimler Birliği’nin Kız Muallim Mektebi (Öğretmenler Birliği’nin Kız Öğretmen Okulu)’ndeki Müsameresinde.

19 Ekim 1925 – Atatürk’ün, Konya Öğretmenler Birliği müsameresinde konuşması: “…Zaman, bütün gerçekleri en geri olanlara dahi anlatacaktır. Milletimizi vehimlerden nefsini kurtarmaya gücü yetecek hale getirmeye çok çalışalım!”

20 Ekim 1925 – Atatürk’ün, akşam saat 20.00’de trenle Konya’dan Afyon’a hareketi.

21 Ekim 1925 – Atatürk’ün, trenle Konya’dan Afyon’a gelişi ve Belediye Dairesi’nde şerefine verilen ziyafette konuşması: “…Ben vazifemin bitmediğini, yüklendiğim sorumluluğun da yüksek ve çetin olduğunu idrak ediyorum. Arkadaşlar! Bu vazife bitmeyecektir, ben toprak olduktan sonra da devam edecektir. Ben ise, sevine sevine bütün varlığımı bu kutsal vazifeme hasredeceğim ve onun yüksek sorumluluğunu yüklenmekle mesut olacağım. Vazifeye başarı ile devam edeceğim. Çünkü büyük milletimizin kalp ve vicdanında, bana karşı sarsılmaz bir güven ve itimat taşımakta olduğunu görüyorum. Bu benim için büyük kuvvettir, büyük yetkidir!”

21 Ekim 1925 – Atatürk Afyon’da; “Görevim bitmemiştir, bitmeyecektir. Ben toprak olduktan sonra da devam edecektir.” (1923, Sinan Meydan, 3. Baskı., s.544)

21 Ekim 1925 – Atatürk’ün, öğleden sonra trenle Afyon’dan Ankara’ya hareketi.

22 Ekim 1925 – Atatürk’ün, trenle Ankara’ya dönüşü.

28 Ekim 1925 – Türkiye Cumhuriyeti adına basılan ilk 5 liralık altının, Maliye Bakanı Abdülhalik (Renda) Bey tarafından Atatürk’e takdimi.

28 Ekim 1925 – Türkiye İle Sırp-Hırvat ve Sloven devleti arasında Dostluk Antlaşması imzalandı.

28 Ekim 1925 – Türkiye ve Yugoslavya arasında dostluk anlaşması imzalandı.

1 Kasım 1925 – Sason İsyanı.

1 Kasım 1925 – Cumhurbaşkanı Atatürk’ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında yaptığı konuşma: “Bilim ve eğitimde ilerlemeye yönelik genel isteği yerine getirebilmekten daha çok uzağız. Önümüzdeki yıl için sizlerden devletçe yapılabilecek en büyük özveriyi rica ederken, varlıklı olan vatandaşlarımıza da korunmalarına verilmiş olan çocuklarımızı özel girişimleri ile okutup yetiştirmelerini önemle öğütlerim.”

1 Kasım 1925 – Cumhurbaşkanı Atatürk’ün, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin II. dönem III. toplanma yılını açış konuşması: “…Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyet’in kendisi yetiştirir.”

2 Kasım 1925 – Diyanet İşleri Reisi Rifat Efendi (Börekçi) şapka giymenin dini bir sakınca teşkil etmediğini söyledi.

3 Kasım 1925 – Atatürk’ün, Çankaya’da İtalya Elçisi Orisini Baroni’nin güven mektubunu kabulü ve Elçi’nin söylevine cevap konuşması.

5 Kasım 1925 – Ankara Hukuk Fakültesi, Atatürk tarafından açıldı. Ankara Hukuk Mektebi açıldı.

5 Kasım 1925 – Atatürk’ün, Ankara Hukuk Mektebi’nin açılış töreninde konuşması: “…Bugün tanık olduğumuz olay, yüksek memur ve uzman bilginler yetiştirmek girişiminden daha büyük bir öneme sahiptir. Yıllardan beri devam eden Türk İnkılâbı, varlığını ve zihniyetini, toplum yaşamının temeli olan yeni hukuk esaslarında belirlemek ve gerçekleştirmek çaresine girişmiştir. Cumhuriyetin yardımcısı (Güç ve dayanağı) olacak bu büyük kurumun açılışında hissettiğim mutluluğu, hiçbir girişimde duymadım ve bunu gösterme ve ifade etmekle memnunum.” (Mektebin adı 1927 yılında “Ankara Hukuk Fakültesine çevrilmiştir). [Kocatürk]

6 Kasım 1925 – Mustafa Kemal, yakın dostlarına Atatürk orman Çiftliğinde piknik verdi. (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

9 Kasım 1925 – Atatürk’ün, Çankaya’da şair Abdülhak Hâmit (Tarhan) Bey’i kabulü.

14 Kasım 1925 – Sivas’ta duvarlara şapka aleyhine yazılar yazıldı.

14 Kasım 1925 – Gazi Mustafa Kemal’in Mütareke sıralarında Şişli’de oturduğu eve bir plaka kondu.

17 Kasım 1925 – Atatürk’ün, Türk Antropoloji Dergisi’nin ilk sayısının gönderilişi nedeniyle Dr. Nurettin Ali (Berkol) Bey’e teşekkür mektubu: “Türk’ü ve Türk toplumunu tetkik amacını güden kuruma kıymetli çalışmalarında başarılar temenni ederim.”

19 Kasım 1925 – 18 Mayıs 1925 günü meclis gizli oturumunda görüşülen savaş sanayi kurulması önergesi 19 Kasım 1925’de kabul edildi. (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

21 Kasım 1925 – Genelkurmay Başkanlığı Muamelat-ı Zatiye Dairesi (personel başkanlığı) tarafından Atatürk’ün boyu; 1.74 m. ve kilosu 74 olarak kaydedildi.

22 Kasım 1925 – Kayseri’de şapka devrimine karşı gösteriler yapıldı.

22 Kasım 1925 – Atatürk’ün, Tekirdağ Heyeti’ni kabulü.

22 Kasım 1925 – Atatürk’ün, İzmir Cumhuriyet Halk Partisi Heyeti’ni kabulü.

22 Kasım 1925   İstanbul Darülfünunu’na İnkılap tarihi kürsüsü ve bir inkılap müzesi kurulması konusunda Edebiyat Fakültesi meclisinde karar alındı.

23 Kasım 1925   Şuray-ı Devlet (Danıştay) yeniden kuruldu. Şurayı Devlet (Danıştay) kanunu kabul edildi.

24 Kasım 1925 – Erzurum’da da şapka devrimine karşı gösteriler yapıldı. Olaylardan sonra tutuklananlardan 13 kişi idama mahkûm oldu. Erzurum’da bir ay sıkıyönetim ilan edildi.

25 Kasım 1925 – Şapka giyilmesi hakkında Kanun’un kabulü. Şapka Yasası (Şapka Devrimi).  Şapka giyilmesi konusundaki kanun, TBMM’de kabul edildi. Kanun, 28 Kasım’da yürürlüğe girdi.

25 Kasım 1925 – Kanun kabul edilirken, Rize’de şapka ve diğer inkılaplara karşı gösteriler yapıldı. Rize’de de olaylar sonunda 8 kişi idama mahkûm oldu.

25 Kasım 1925 – Atatürk’ün, akşam, Çankaya’da yapılan kabine toplantısına başkanlık edişi.

26 Kasım 1925 – Atatürk’ün, akşam Başbakanlığa giderek İsmet (İnönü) Paşa’yla bir süre görüşmesi (Görüşme esnasında içişleri Bakanı Cemil (Uybadin) Bey de bulunmuştur).

27 Kasım 1925 – Kahramanmaraş’ta şapka bahane edilerek olaylar çıkarıldı. 59 kişi tutuklandı. (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

28 Kasım 1925 – Şapka Devrimi’ne ilişkin yasa yürürlüğe girdi.

30 Kasım 1925 – Tekke ve zaviyeler ile türbelerin kapatılmasına ve türbedarlıklar ile birtakım unvanların kaldırılmasına dair Kanun’un kabulü.

30 Kasım 1925 – Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Kapatılmasına Dair Kanun, 677 sayılı yasanın kabulü. Salahiyetsiz sarık ve ruhani kıyafet taşıyanların cezalandırılmasına ilişkin kanun çıktı.

30 Kasım 1925 – Meclisin duvarına “Hakimiyet Milletindir” sözü levha şeklinde asıldı. (Cumhuriyet, Turgut Özakman)

3 Aralık 1925 – İstiklal mahkemesi “Rize mülteci ayaklanmasını” soruşturmak için Erzurum’dan Trabzon’a gelip, 4 Aralık’ta Rize’ye geçti. Mahkeme 11 Aralık tarihinde çalışmaya başladı. 11-13 Aralık tarihleri arasında toplam 143 yargılama yapıldı. 14 Aralık günü karar açıklandı ve 8 idam, 55 mahkûmiyet açıklanırken kalanlar beraat etti. Tespit olunan suçları ‘ Hükümet aleyhine isyana teşvik’ suçudur. (Şapka takmama suçu değildir.) (Panzehir, Sinan Meydan)

7 Aralık 1925 – İstiklal Mahkemesi, Erzurum’da çalışmalarına başladı.

7 Aralık 1925 – Niğde’nin Pertek köyündeki bir kilisenin camiye çevrilmesi kararlaştırıldı. (Cumhuriyet tarihi yalanları, Sinan Meydan)

8 Aralık 1925 – Maarif Vekaleti “Türk Birliğini Parçalamaya Çalışan Cereyanlar” üzerine bildiri yayınladı. (Kürt, Laz, Çerkez, Kürdistan, Lazistan adlarının kullanılmaması, bu konularda mücadele edilmesi)

9 Aralık 1925 – T.B.M.M.’nde “Yerli Kumaştan Elbise Giyilmesine Dair Kanun” kabul edildi. Yerli kumaştan elbise giyilmesi kanunu çıktı. Ekonomik amaçla ve yerli malların tüketimini arttırmaya yönelik, Yerli Kumaştan Elbise Giyilmesine Dair Kanun TBMM’de kabul edildi.

12 Aralık 1925 – Ankara-Ereğli demiryolunun yapımına ilişkin kanun kabul edildi.

16 Aralık 1925 – Milletler Cemiyeti Konseyi (Cemiyet-i Akvam), daha önce saptanan ”Brüksel hattı”nı, Türk-Irak sürekli sınırı olarak kabul etti. Bu karar uyarınca Musul Irak’ta kaldı.

16 Aralık 1925 – Milletler Cemiyeti, 16 Aralık 1925’te Brüksel Hattı’nın kuzeyini Türkiye’ye, güneyini ise Irak’a bıraktı. Türkiye, Milletler Cemiyeti’nin “Musul’un Irak’ta kalması” kararına istinaden Musul’u mecburen İngiltere mandasındaki Irak’a bıraktı.

17 Aralık 1925 – Türkiye, Milletler Cemiyeti kararından bir gün sonra, 17 Aralık 1925’te SSCB ile bir dostluk ve tarafsızlık anlaşması yaparak tepkisini gösterdi.

17 Aralık 1925 – Türk – Sovyet tarafsızlık ve saldırmazlık antlaşması ve bağlı üç protokol Paris’te imzalandı. (S.S.C.B. bu antlaşmayı 7 Kasım 1945’te bozdu.)

17 Aralık 1925 – Türkiye’nin Musul ile ilgili Milletler Cemiyetinin komisyon raporunu imzaladığı günün ertesinde 17 Aralık günü “Türk-Sovyet dostluk ve saldırmazlık paktı” Paris’te imzalandı. (Bu anlaşma üç yıllıktı. Önce iki yıl daha e sonra 1945 yılına dek uzatıldı.) (20. YY. Siyasi Tarihi, Prof. Dr. Fahir Armaoğlu)

21 Aralık 1925 – Karadeniz bölgesindeki yargılamaları bitiren İstiklal mahkemesi 21 Aralık tarihinde Giresun’dan İstanbul’a geldi.

22 Aralık 1925 – Uşak’ta Şeker Fabrikası kurma çalışmaları devam ederken yine aynı yıllarda İstanbul’da da özel şahısların ve bazı milli bankaların iştiraki ile 14.6.1925 ‘de 500.000 TL sermayeli “İstanbul ve Trakya Şeker Fabrikaları T.A.Ş.” kurulmuştur. 22.Aralık.1925 tarihinde Alpullu Şeker Fabrikasının temeli atılarak onbir ayda fabrikanın montajı bitirilmiş ve 26.11.1926 tarihinde fabrika işletmeye açılarak ilk Türk şekerini üretmiştir.

25 Aralık 1925 – Vecihi Hürkuş’un İzmir Seydişehir’de yapıp bitirdiği “Vecihi K-VI” model uçağı ile başarılı bir deneme uçuşu gerçekleştirmesi. (Akl-ı Kemal, C.4, Sinan Meydan)

26 Aralık 1925 – Milletlerarası saat ve takvimin kabulü hakkında Kanun kabul edildi. Günün 24 saate bölünmesine (Evrensel saat diliminin uygulanmasına) ilişkin 697 sayılı yasa TBMM’nce kabul edildi.

26 Aralık 1925 – Uluslararası saat ve takvim’in kullanımı TBMM’de kabul edildi. Saat, takvim ve zaman ölçüleri konusunda uluslar arası standartları getiren kanunlar kabul edildi. Hicri takvim yerine miladi takvim alınmıştır: Miladi takvim, Türkiye’de 1927 yılında kullanıma giren Gregoryen takvimine verilen isim.

26 Aralık 1925 – Miladi takvimin kabulüne ilişkin 698 sayılı yasa TBMM’nce kabul edildi.

28 Aralık 1925 – Atatürk’ün, Yüksek Askeri Şûra’nın açılışı nedeniyle konuşması: “…Şûra’nın açılışı nedeniyle konuşması: “…Şûra’yı oluşturan muhterem üyelerin bilhassa muharebe meydanlarında kazanılmış yüksek tecrübe ve bilgilerinin, istenilen çalışma ve vazifelerin vatanın ihtiyacına en iyi cevap verecek neticelerle taçlanacağını temin edeceğine şüphem yoktur!”


Büyük nutukBu memleket tarihte Türk’tü, şimdi de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. (1923, Adana) Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

 

Not: Lütfen varsa hata ve noksanları yorum yaparak bildiriniz.

Sayfayı yazdırın Sayfayı yazdırın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir