1905 : MUSTAFA KEMAL KURMAY YÜZBAŞI.
18 Ocak 1904 – Mustafa Kemal (Not defterinden); “Kumandanlık çare bulmaktan ibarettir. Bunu da harp tarihi öğretir.”
21 Ekim 1904 – Mustafa Kemal, Kurmay Yüzbaşı olarak yemin etti. (11 Ocak 1905 tarihinde de mezun oldu.) (Dehanın kodları, Yrd. Doç.Dr. Ali Güler)
1904 – Ülkemizde ilk basketbol İstanbul’da Robert Koleji spor salonunda oynandı. Galatasaray basketbol kulübü 1911 yılında ve Fenerbahçe basketbol kulübü 1913 yılında kuruldu.
***
11 Ocak 1905 – Mustafa Kemal’in Kurmay Yüzbaşı olarak Harp Akademisi’nden üç yıllık notlarının toplamına göre beşinci olarak mezun oluşu ve merkezi Şam’da bulunan 5. Ordu emrine verilmesi. (Mustafa Kemal kurmay yüzbaşı olarak yeminini 08 Teşrinievvel 1320 (Hicrî 11 Şaban 1322, Miladi 21 Ekim 1904) cuma günü etmiştir.)
11 Ocak 1905 – Mustafa Kemal, Kurmay Yüzbaşı olarak Harp Akademisi’nden mezun oldu. “1905 – Tarihinde Erkân-ı Harbiye Yüzbaşılığı ile mektepten neş’et ederek sunuf-u selasede bölük idare ve kumanda etmek üzere atik 5 nci Ordu’ya memur buyrulmuştur.” (Merkezi Şam’da bulunan 5. Ordu emrine verilmesi: 5 Şubat 1905)
11 Ocak 1905 – Mustafa Kemal 29 Kanunuevvel 1320 yani 11 Ocak 1905 Çarşamba günü “Erkânıharbiye yüzbaşılığı ile mektepten neşet ederek sunuf-u selasede bölük idare ve kumanda etmek üzere atik 5’inci Orduya memur buyrulmuştur.”
11 Ocak 1905 – Atatürk, Harp Okulu’nda ve Harp Akademisi’nde de zekâsı, yetenekleri ve üstün kişiliği ile kendisini arkadaşlarına ve hocalarına tanıtmış, onların içten sevgi ve saygısını kazanmıştı. Askerlik derslerine büyük ilgisi yanında matematiğe, edebiyata ve güzel söz söylemeye karşı da merakı ve eğilimi vardı. Harbiye’de ve Harp Akademisi’nde, memleket ve millet davaları ile ilgilenmesi, düşüncelerini cesaretle ifadeden çekinmemesi sebebiyle aydın ve inkılâpçı bir subay olarak tanınmıştı. Devir, istibdat dönemi idi ve bu davranışları aleyhine olabilirdi; ancak çevresince gerçekten çok sevilişi, düşüncelerinde samimî oluşu, onun herhangi bir tertibe kurban gitmesini önlemişti. Bununla beraber Harp Akademisi’nden mezuniyetini izleyen günlerde, istibdat ve padişahlık rejimi aleyhindeki düşünceleri ve durumu şüphe çekerek kısa bir süre İstanbul’da tutuklu kaldı; sonra Suriye bölgesine, Şam’a atandı. Kâzım Özalp hatıralarında, Atatürk’ün tutuklanma sebebini şöyle açıklamaktadır: “Atatürk, Harp Akademisi’nin üçüncü sınıfında iken arkadaşları arasında bir yardım sandığı kurdular. Arkadaşlarından ihtiyacı olanlara az bir faizle sandıktan para verirlerdi. Sınıflarından bir hafiye, menfaat temin etmek amacıyla Jön Türkler’e yardım için bir sandık kurulduğunu jurnal etmiş. Hemen tahkikat başladı. Sandık dağıtıldı. Bu esnada Atatürk, öğrenimini bitirmiş, kurmay yüzbaşı olmuştu. Bu sandık işinde önayak olduğu zannıyla Harbiye Nezareti’nde Bekir Ağa Bölüğü’ne götürüldü ve oradan 5. Ordu’ya atama ile Şam’a gönderildi.” [Kocatürk]
5 Şubat 1905 – Mustafa Kemal, (30. Süvari Alayında staj yapmak üzere) Şam’da bulunan 5. Orduya atandı. Atatürk’ün kurmaylık stajı için, Şam’da 5. Ordu emrine atanması (Burada 30. Süvari Alayı’nda göreve başlamıştır. (Bazı kaynaklarda Atatürk’ün Şam’a atanma tarihi, Harp Akademisi’ni bitiriş tarihi ile birleştirilerek 11 Ocak 1905 olarak gösterilmiştir. [Kocatürk]
10 Şubat 1905 – Atatürk’ün, Şam’a gitmek üzere İstanbul’dan hareketi.
11 Mart 1905 – Atatürk’ün, Şam’da staj yapmakta olduğu süvari alayıyla beraber Dürzî harekâtını bastırmak üzere Havran’a gidişi (Atatürk burada 4 ay kalarak tekrar Şam’a dönmüştür. [Kocatürk]
21 Temmuz 1905 – Yıldız Camii’nde, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit’e suikast teşebbüsü. Osmanlı Padişahı ve Halifesi II. Abdülhamit, kendisine karşı Ermeni komitecilerinin rol aldığı bombalı suikast girişiminden kurtuldu.
21 Temmuz 1905 – Ermeni fedailerince, Yıldız Hamidiye cami önünde çok şiddetli bir bomba patlatıldı. 26 kişi öldü, 58 kişi yaralandı. Bomba ile öldürülmek istenen II. Abdülhamit camiden birkaç saniye geç çıkınca yara almadan kurtuldu.
1905 – Mustafa Kemal’in Şam’da bazı arkadaşları ile gizli olarak Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurması.
Bu memleket tarihte Türk’tü, şimdi de Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır. (1923, Adana) Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Not: Lütfen varsa hata ve noksanları yorum yaparak bildiriniz.