Büyük nutuk – Ataturkicimizde.com http://ataturkicimizde.com Bir Mustafa Kemal Atatürk sitesi Mon, 28 Oct 2019 13:35:20 +0000 tr-TR hourly 1 https://wordpress.org/?v=4.9.11 http://ataturkicimizde.com/wp-content/uploads/2018/09/cropped-512512-1-32x32.png Büyük nutuk – Ataturkicimizde.com http://ataturkicimizde.com 32 32 Atatürk’ün büyük nutkunun az bilinenleri http://ataturkicimizde.com/ataturkun-buyuk-nutkunun-az-bilinenleri/ http://ataturkicimizde.com/ataturkun-buyuk-nutkunun-az-bilinenleri/#respond Sat, 29 Dec 2018 12:10:46 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=6570 Atatürk’ün büyük nutkunun az bilinenleri 1927.. . Nutuk’u yazdı. Kurtuluş Savaşı’nın başından itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgeselini bizzat kaleme aldı. Tamamlaması üç ay sürdü. 19...

Bu yazı Atatürk’ün büyük nutkunun az bilinenleri ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Atatürk’ün büyük nutkunun az bilinenleri

1927.. . Nutuk’u yazdı.

Kurtuluş Savaşı’nın başından itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş belgeselini bizzat kaleme aldı.

Tamamlaması üç ay sürdü.

19 Mayıs 1919’la 20 Ekim 1927 arasını kapsıyordu.

Yazı bölümü 534 sayfa tutuyordu.

Ayrıca 308 sayfa mektup-telgraf gibi belge bulunuyordu.

Hem yazarı hem hatibiydi…

TBMM kürsüsünden bizzat okudu.

Günde altışar saatten altı gün sürdü.

Toplam 36 saat 31 dakikada bitti.

Dünyada eşi benzeri görülmemiş hadiseydi.

Literatüre “maraton nutuk” deyimiyle girdi.

Hem Milli Mücadele’yi resmi olarak kayda geçirmek hem de halka hesap vermek duygusuyla yazmıştı…

Tarihi konuşmasına “senelerden beri devam eden yükümlülük ve icraatımız hakkında milletimize hesap vermenin, vazifem olduğu kanaatindeyim” diye başladı.

Ve, siyasi vasiyetnamesi olan “Gençliğe Hitabe” ile bitirdi.’

Saygıdeğer efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve teferruatlı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikâyesidir.

Bunda milletim için ve gelecekteki evlatlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem, kendimi bahtiyar sayacağım.

Efendiler, bu nutkumla, milli varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklalini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.

Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.

Bu sonucu, Türk gençliğine emanet ediyorum.

“Ey Türk gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.

İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır.

Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!

Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı!

İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır!

Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

O sırada TBMM’de bulunan yerli ve yabancı izleyicilerin tamamının hatıralarında aynı gözlem yer alıyor… Gençliğe Hitabe’yi okurken Mustafa Kemal’in gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

Nutuk’un orijinal elyazması notları, Mustafa Kemal vefat ettiğinde Ziraat Bankası’nda kasaya konuldu. Vasiyetname işlemlerinin tamamlanmasından sonra, Genelkurmay arşivine alındı.

1927’de Osmanlıca basılmıştı.

1934’ten itibaren Türkçe yayınlandı.

Her yıl ortalama 100 ila 150 bin civarında satıldı.

2018 itibariyle yine Türkiye’nin en çok satan kitapları listesindeydi.

*  (Nutuk, Milli Mücadele’ye dair sonradan türetilen pek çok tevatürün doğru olup olmadığını teyit etmenin en pratik yoludur. Zihinlerde soru işareti yaratan yalanların, bizzat Mustafa Kemal’in ağzından, bizzat Mustafa Kemal tarafından çürütüldüğü, resmi turnusol kâğıdıdır. Milli Mücadele tarihine dair tüm gerçekler yok sayılsa bile, alternatif tarih yazma çabalarıyla somut gerçekler bulandırılsa bile, daima en sağlıklı bilgiyi alacağımız kaynak, Nutuk’tur.)

Kaynak: Mustafa Kemal, Yılmaz ÖZDİL

Bu yazı Atatürk’ün büyük nutkunun az bilinenleri ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/ataturkun-buyuk-nutkunun-az-bilinenleri/feed/ 0
Atatürk’ün büyük nutkunun özellikleri nelerdir http://ataturkicimizde.com/ataturkun-buyuk-nutkunun-ozellikleri-nelerdir/ http://ataturkicimizde.com/ataturkun-buyuk-nutkunun-ozellikleri-nelerdir/#respond Sat, 27 Oct 2018 03:44:12 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=4139 Atatürk’ün büyük nutkunun özellikleri nelerdir Ulu Önder Atatürk, 15-20 Ekim 1927 günlerinde, TBMM toplantı salonunda, öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere, altı gün süre...

Bu yazı Atatürk’ün büyük nutkunun özellikleri nelerdir ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Atatürk’ün büyük nutkunun özellikleri nelerdir

Ulu Önder Atatürk, 15-20 Ekim 1927 günlerinde, TBMM toplantı salonunda, öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere, altı gün süre ile her gün iki toplantıda konuşmuş ve Nutuk’un tamamı 36 saat 31 dakikada okunmuştur.

Büyük Nutuk’un olaylar bakımından kapsamı 19 Mayıs 1919 – 20 Ekim 1927 Dönemi içinde geçmiş olaylardır. Ne var ki Atatürk 1919’dan önceki olaylara değinirken, bunları “Tarih Felsefesi” diyebileceğimiz bir görüşle anlatmaktadır. Osmanlı’nın çöküşü ve cumhuriyetin doğuşu arası dönem sebep ve sonuçlarıyla anlatılmıştır.

1927 yılının ilk yarısı içinde, Atatürk’ün yakın çevresi, O’nun, Millî Mücadele ve Cumhuriyet tarihine ışık tutacak büyük bir Nutuk hazırladığını, yoğun çalışmasından ve yazılan bölümlerin akşamları ‘kendilerine okunmasından, öğrenmiş, günlerce uykusuz kalan, çalışması esnasında fazla sigara içen ve aşırı derecede yorularak büyük bir stres ile Nutuk üzerindeki çalışmalarını sürdüren Atatürk, bu yoğun çalışma sonucu, Haziran ayı ortalarında bir kalp krizi geçirerek çalışmalarını kesintiye uğratmış ve 30 Haziran 1927 günü, 16 Mayıs 1919’dan beri yani sekiz yıldır uzak kaldığı İstanbul’a ilk defa gelmiş ve 30 Eylül’e kadar orada kalarak 500 sahifeyi geçen bir eseri kendi el yazısı ile yazarak ve yüzlerce vesikayı da bizzat toplayarak “Büyük Nutuk”unu tamamlamıştır.

Özellikleri;

1. Nutuk’ta olaylar, 19 Mayıs 1919’dan başlayarak ve genellikle kronolojik bir sıra içinde, fakat diğer kitaplarda olduğu gibi bölümlere, alt bölümlere ayrılmadan, ard ardına sürekli bir akış içinde anlatılmaktadır. 1934 yılında yeni Türk harfleri ile yapılan baskısında ise kenar başlıklar konulmuştur. O tarihte Atatürk’ün hayatta olduğu hatırlanırsa kenar başlıklar için onayının alındığı düşünülebilir.

2. Nutuk’ta kullanılan belgelerin bir kısmı metin içinde verilmiş, büyük bir kısmı da “Vesikalar”ı oluşturan cilde alınmıştır. Bu cildin ilk bölümünde 226 belge, ikinci bölümünde ise, sıra numarası verilmeksizin, Trakya teşkilâtına ait belgeler yer almaktadır.

3. Nutuk’un okunduğu CHP Kongresi’nin ilk oturumunda hazır bulunan ABD’nin ilk büyükelçisi Joseph C. Grew hatıralarında “… İnce fakat çok müzikal bir sesi var. İyi okuyor. Vesikalara sıra geldiğinde bunları, Millet Meclisi Başkanlık Divanı Katibi Ruşen Eşref Bey’e verip okutuyordu” diye yazmaktadır.

4. Nutuk, Atatürk’ün bir nevi siyasî vasiyetnamesi olan “Gençliğe Hitabı” ile sona ermektedir.

5. Nutuk, baştan sona, belgelere dayanarak yazılmıştır.

6. Söylev okunan ve kaynak olarak kullanılan bir kitaptır. Daha doğrusu ana kaynaktır. Türk Kurtuluş Savaşı, Türk Devrim Tarihi alanlarındaki ağırbaşlı araştırmalar yapan hiç kimse bu kaynaktan yararlanmadan edemez. Cumhuriyet dönemi Türk tarih literatürü Söylev’den parçalarla doludur. Gerçi bu literatür çok zenginleşmiş, bu alanda yeni belgeler, yeni yapıtlar ortaya konmuştur. Ama bütün bu yayınlar Söylev’i eskitememiştir. Söylev klasikleşmiş bir anıt olarak dimdik ayaktadır. Nutuk, inkılap tarihimizin birinci elden çok önemli bir kaynağıdır . Atatürk Nutuk’u hazırlarken birçok belgeyi (telgraf, mektup, anlaşma metni, deklare, nota, emir vb.) incelemiştir. Bu tarihi yapan ve yazanın aynı olması ise Nutuk’un önemini daha da artırmaktadır.

7. Atatürk’ün kaleminden çıkmış bu belgesel söylevin bir nutuk olmaktan öteye başka özellikleri olduğu da düşünülebilir. Nitekim Yusuf Akçura ve Falih Rıfkı Atay, Nutuk’un Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Tarihi için bir ana kaynak olduğunu söylerken, Mustafa Nihat Özün “Bu Nutuk, Milli Mücadele’nin en salâhiyetle yapılmış tarihidir” demekte, Hasan Ali Yücel ise; “Bize bıraktığı çağdaş Türkiye’nin kurtuluş tarihi” diye yazmaktadır.

8. Nutuk, en yetkili kişi tarafından ortaya konulmuş bir eserdir.

9. Olaylar, Atatürk’ün Samsun’a çıkışından TBMM’nin açılışı, TBMM Hükümetleri dönemi ve 1923-1927 dönemi olmak üzere üç aşama halinde ele alınmıştır.

10. Nutuk’un Rusça dışındaki yabancı dillerde yayınlanması işi Almanya’nın Leipzig şehrindeki K.F.Kohler yayınevine verilmiş, kitabın Almanca, Fransızca ve İngilizce basıları bu yayınevi, Rusça baskısı ise Sovyetler tarafından gerçekleştirilmiştir.

11. Tarihçi olmayan Atatürk’ün Nutku’nu bir tarihçi objektifliği ve tarafsızlığı içinde yazdığı da söylenemez. Zira Atatürk’ün bütün resmî sıfatlarından önce bir ihtilâlin lideridir. O bu hareket, kişisel yetenekleri ve komutanlık şöhretinden başka, her şeyi elinden alınmış olarak başlamış olmasına rağmen, iktidar olmuş, yeni bir düzen getirmiş, lâik Cumhuriyet’i kurmuş ve eserini içeride ve dışarıda her zaman korumasını bilmiştir. İşte bu büyük olayın hikâyesi olan “Büyük Nutuk”ta tarafsızlık aramak ise eşyanın tabiatına aykırıdır.

12. Atatürk Büyük Nutuk’ta: “Efendiler aldığımız fevkalâde tedbirlerin tatbikine lüzum kalmadığı görüldükçe onların tatbikatından vazgeçildi” diyerek, TBMM’nin üçüncü dönemi için yapılan seçimlere, İstiklâl Mahkemeleri’nin kaldırılmış olarak,  gidildiğini örnek göstermiş ve bilindiği üzere bu nutuk, 1 Kasım 1927’de açılacak olan yeni Meclis’in toplanmasından önce okunduğu için, Türk iç politikasında bir dönemin sonu ve yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.

13. Atatürk, Büyük Nutuk’u ile, eski hesap ve çekişmeleri geride bırakıp, yeni hamleler için bir dönem açarken, 1923 Eylül’ünde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin siyasal bir partiye dönüştürülmesi suretiyle kurulan CHP’nin kuruluşuna “Büyük Kongremiz Sivas Kongresi’nden sonra teşkilâtımızın ikinci büyük kongresi oluyor” sözleriyle şerefli bir mazi kazandırmış ve bundan da önemlisi Parti’ye, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne egemen olan “Millî Mücadele ruhu”nu aşılamak istemiştir.

14. Atatürk’ün Büyük Nutuk’u CHP Kongresi’nde okumakla vardığı bir diğer siyasal hedef; Nutuk’un tamamen Kongre’ce onaylanmasıdır. Gerçekten altı gün süren Nutku dinleyen CHP Kongresi, buna Erzurum milletvekili tarihçi Necip Asım Bey’in ağzından cevap vermiş, Necip Asım’ın hazırladığı Cevabî Nutkunu Kongre Divan Kâtibi Ruşen Eşref okuduktan sonra, Necip Asım’ın “… Gazi Hazretlerinin Nutuklarını tamamen ve harfiyen tasvip ve millet namına Kongre Heyet-i Umumiyesi’nin imzalariyle, tahriren, arz-ı teşekkür ve takdirat edilmesini, Büyük Kongre’ye arz ve teklif ederim” diyen takriri oya sunulmuş ve Kongre’ce, oybirliği ile kabul edilmiştir. Bu suretle CHP, Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’dan Nutuk’un söylendiği ana kadar bütün icraatının sorumluluğunu kabul ve savunma görevini yüklenmiş bulunmaktadır.

15. Nutuk, Kurtuluş Savaşı’nın ve Cumhuriyet döneminin standart ve klâsik ölçülerde bir tarihi değildir. Zira bu dönemlere ait bazı konular Nutuk’ta yoktur. Ama Nutuk’un klâsik ölçülerde bir tarih kitabı olmaması onun değerini küçültmez ve kaybettirmez. Nutuk bir anı olarak da Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet tarihine “Ana Kaynak” olma niteliğini daima sürdürür. Zira tarihçiler bu dönem üzerinde çalışırken, ilk elden çıkmış bir kaynak olan ve Hareket’in lideri tarafından yazılan “Büyük Nutuk”a başvurmak zorunluluğunu duyacaklardır.

16. Hadiseleri gayet objektif olarak anlatan ve belgelerini veren Nutuk’un tek cümlesini bile bugüne kadar yaşanan olaylar ve gelişmeler olaylar yalanlayamamıştır.

17. Büyük Nutuk, tarihte de az rastlanan ve bir devlet kurucusunun milletine hesap verme örneğidir. Büyük Nutuk’un müsveddeleri 506 sahifedir.

18. Son sahifede yer alan “Gençliğe Hitabe” için “ başkası yazmıştır, yahut şöyledir böyledir diye birçok söylentiler vardır” diyen Merhum inan, tanık olduğu olayı şöyle anlatır: “Sıcak bir yaz gününün gecesi Atatürk’ün çevresinde kalabalık bir aydınlar topluluğu vardı… O âdeta arkadaşlarına bir sürpriz hazırlamanın sevinci içinde ‘Oturunuz ve dinleyiniz’ diyerek- Nutuk’un sonuna koyacağı satırları yüksek sesle okumaya başladı… Bütün Millî Mücadele’nin tarihi olan Nutuk bu satırlarla son bulacaktı. Atatürk, bu metni okuyup bitirdiği zaman, derin bir nefes almış, fakat iki damla gözyaşını da bizlerden saklamamıştı… Atatürk coşmuş konuşuyor ve bu defa başkalarına, diğer akşamlar olduğu gibi, konuşma fırsatı vermiyordu. O, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği üzerinde duruyordu. ‘Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği Cumhuriyet’e inananlara, onu koruyanlara ve yaşatacak olanlara emanet etmek gefekiyor diyordu… O Türk gençliğinin sağ duyusuna, milliyetçiliğine, vatan sevgisine inandığını ve onlara güvendiğini söylüyordu. 505-506 sahife numarasını taşıyan bu son yapraklarda hemen hiçbir düzeltme yoktu. Yazı Atatürk’ündür”. Prof. Dr. Afet İnan bildirisine şu sözlerle son vermektedir: “Atatürk, Büyük Nutuk’u belgelere ve o devrede sorumlu kişilerden aldığı notlara dayanarak yazmış; fakat aynı zamanda arkadaşlarının eleştirilerini de dikkate almıştır. Yalnız Atatürk’ün bütün yazılarında kendine has üslûbu ve fikirleri hâkim olmuştur”.

19. Nutuk sadece tarihi olay ve gelişmeleri kaleme alan bir eser değil aslen geleceğe yönelik ve beka tabanlı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin korunması noktasında iç ve dış tehditlere karşı Türk gençliğine yol gösterici niteliktedir.

20. Bazı İngiliz gazetelerinin de paylaştığı iddiaya göre Atatürk Söylev’de eski arkadaşlarının İstiklâl Savaşı’ndaki rollerini küçültmek, kendi rolünü ise yüceltmek istemiştir. Oysa Atatürk sadece olayları anlatmış ve bazı belgeler yayımlamıştır. Nitekim daha sonra yapılan yeni araştırmalar ve yayınlanan yeni belgeler, O’nun tartışmasız tek lider olduğunu daha ayrıntılı biçimde ortaya koymuştur.

21. Büyük Nutuk’un konusu, esas itibariyle, mefhumlar ve fikirler değil, olaylar ve bu olayların dayandırıldığı vesikalardır. Mustafa Kemal’in tezinin haklılığını, Millî Mücadele, Cumhuriyet’in kuruluş ve Hilâfet’in kaldırılması ve Devrimler teyit etmiş, Sarayın ve İstanbul Hükümeti’nin ve daha sonra ortaya çıkan muhalefetin karşıt görüşleri yani anti-tezleri ise başarısızlığa uğrayarak iflas etmiştir.

22. Nihayet Büyük nutuk, sadece Türk milletinin var olma mücadelesi ve geleceğe emin adımlarla yürüme prensiplerini ortaya koyan bir eser olmanın yanısıra, bağımsızlık ve çağdaşlaşmak yolunda yapılması gerekenleri göstermesi bakımından bağımsızlık ve özgürce yaşam mücadelesi veren tüm milletlere de örnek olmakta ve ışık tutmaktadır.

Bu yazı Atatürk’ün büyük nutkunun özellikleri nelerdir ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/ataturkun-buyuk-nutkunun-ozellikleri-nelerdir/feed/ 0
Kurtuluş Savaşı Kronolojisi http://ataturkicimizde.com/kurtulus-savasi-kronolojisi/ http://ataturkicimizde.com/kurtulus-savasi-kronolojisi/#respond Sun, 14 Oct 2018 17:06:33 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=3090 Kurtuluş Savaşı Kronolojisi 1918 30 Ekim 1918 Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Mondros Mütarekesi’nin imzalanması. 31 Ekim 1918 Mütarekenin yürürlüğe girmesi. General Liman Von...

Bu yazı Kurtuluş Savaşı Kronolojisi ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Kurtuluş Savaşı Kronolojisi

1918

30 Ekim 1918 Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Mondros Mütarekesi’nin imzalanması.

31 Ekim 1918 Mütarekenin yürürlüğe girmesi. General Liman Von Sanders’in, Yıldırım Orduları komutanlığını, Mustafa Kemal Paşa’ya devretmesi

Birinci Kafkas Kolordusu’nun lağvı ve komutanı Kazım Karabekir’e, İstanbul’a dönme emrinin verilmesi.

1 Kasım 1918 Mondros’tan dönen Osmanlı murahha heyeti başkanı, Rauf (Orbay) Bey’in, gazetecilere demeci: “… Yaptığımız mütareke umduğumuzun üstündedir. Devletin bağımsızlığı, saltanatın hukuku, milletin onuru tümüyle kurtarılmıştır.”

İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin son kongresinin toplanması.

2 Kasım 1918 Enver, Talat, Cemal Paşalar ile kimi İttihat ve Terakki ileri gelenlerinin İstanbul’dan kaçışı.

3 Kasım 1918 Musul’un İngilizler tarafından işgal edilmesi.

4 Kasım 1918 Bir Fransız alayının Doğu Trakya’ya gelerek Uzunköprü – Sirkeci demiryolunu işgali.

5 Kasım 1918 Mustafa Kemal Paşa’nın Katma’dan Adana’ya çağırdığı Albay Fuat Paşa ile görüşmesi: “Artık milletin bundan sonra kendi haklarını kendisi araması ve müdafaa etmesi, bizlerin de mümkün olduğu kadar bu yolu göstermemiz ve bütün ordu ile beraber yardım etmemiz lazımdır”

Harbiye Nezareti’nin 1866 – 1893 doğumluların terhisinin yapılacağını bildiren emri.

Kars’ta düşman işgaline meydan vermemek için “Kars Milli İslam Şurası”nın kurulması

Mustafa Kemal Paşa’nın, Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’ya telgrafı: “Pek ciddi ve samimi olarak arz ederim ki, Mütareke şartları arasında, yanlış yorum ve anlamayı ortadan kaldıracak tedbirler alınmadıkça, orduları terhis edecek ve İngilizlerin her dediğine boyun eğecek olursak, İngilizlerin ihtiraslarının önüne geçmeye imkan olmayacaktır.”

6 Kasım 1918 Bir İngiliz savaş gemisinin İzmir Limanı’na girişi, Rumlar tarafından karşılanışı, Aya Fotini kilisesine Yunan bayrağının çekilişi.

İzmir’de bazı yurtseverlerin “İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”ni kurmayı kararlaştırmaları ve cemiyetin gayri resmi olarak kuruluşu.

7 Kasım 1918 Yıldırım Orduları grubu komutanlığı ile, 7. Ordu karargahının lağvedilmesi ve Mustafa Kemal Paşa’nın Harbiye Nezareti emrine verilmesi.

8 Kasım 1918 Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’nın istifası.

9 Kasım 1918 İskender’in bir İngiliz müfrezesi tarafından işgali

İngilizlerin Seddülbahir ve Kumkale’ye kuvvet çıkararak Çanakkale Boğazı’nın her iki tarafını işgal etmeleri.

11 Kasım 1918 Tevfik Paşa kabinesinin kuruluşu, İngilizlerin Osmanlı hükümetinden Kars, Ardahan ve Batum’un boşaltılmasını istemesi.

12 Kasım 1918 Bir Fransız tugayının İstanbul’a girişi.

13 Kasım 1918 İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan İtilaf filosunun İstanbul’a gelmesi ve karaya kuvvet çıkarması.

Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’a gelişi.

İstanbul’da “Karakol Cemiyeti”nin kurulması.

17 Kasım 1918 Türk Birliklerinin Bakü’yü boşaltması ve İngilizlerin işgali.

20 Kasım 1918 Çanakkale Boğazı’nın Rumeli yakasındaki İngiliz işgalinin Fransızlara devredilmesi

21 Kasım 1918 Doğuda 9. Ordu komutanı Yakup Şevki Paşa’nın (Subaşı) Elviye-selase’nin (Kars, Ardahan, Batum) savunulmasını emretmesi.

28 Kasım 1918 Kazım Karabekir Paşa’nın İstanbul’a dönüşü.

29 kasım 1918 İstanbul’da bazı kuruluş ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla “Milli Kongre” adıyla bir kuruluş oluşturulması.

2 Aralık 1918 Edirne’de “Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Heyeti Osmaniyesi” adlı cemiyetin kuruluşu.

3 Aralık 1918 İtilaf Devletleri temsilcilerinin Londra’da bir toplantı yaparak, Türkiye’de kendilerine düşen askeri nüfus bölgelerini saptamaları.

4 Aralık 1918 İstanbul’da “Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti”nin kurulması.

“Wilson Prensipleri Cemiyeti”nin kurulması.

6 Aralık 1918 İngilizlerin Kilis’i işgali.

7 Aralık 1918 Antakya’nın Fransızlar tarafından işgali.

11 Aralık 1918 Yerli Ermeni’lerden kurulu bir Fransız taburunun Dörtyol’a girişi ve işgali.

17 Aralık 1918 Mersin, Tarsus, Adana, Ceyhan, Misis ve Toprakkale’nin Fransızlar tarafından işgali.

19 Aralık 1918 Dörtyol bölgesinde Fransız ve Ermeniler’le Kuvay-i Milliye arasında çarpışma ve On beş Fransız’ın öldürülmesi.

21 Aralık 1918 İstanbul’da “Kilikyalılar Cemiyeti” nin kurulması.

Osmanlı Meclisi Mebusanı’nın kapatılması hakkında padişah fermanı.

23 Aralık 1918 İslahiye, Çebelibereket (Osmani) Bahçe, Hassa, Mamure’nin işgali.

24 Aralık 1918 İstanbul’da Fevzi Paşa’nın (ÇAKMAK) Genelkurmay Başkanı oluşu.

İngilizlerin Batum’u işgali.

27 Aralık 1918 Pozantı’nın Fransızlar tarafından işgali.

 

1919

1 Ocak 1919 İngilizlerin Antep’i işgali

3 Ocak 1919 İngilizlerin Cerablus’u işgal etmeleri.

Ardahan’da düşman işgaline mani olunmak üzere bir kongre toplanması.

7 Ocak 1919 Konya istasyonunun düşman tarafından işgal edilmesi.

10 Ocak 1919 Padişah Vahdettin’in İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a bütün umudunu İngiltere’ye bağladığını bildirdiği mesajı.

12 Ocak 1919 İngilizlerin Ermeni amaçlarına hizmet etmek üzere Kars’a yerleşmeleri.

14 Ocak 1919 Bir Yunan birliğinin Hadımköyü’nden Lüleburgaz’a kadar demiryolunu işgali.

15 Ocak 1919 İngilizlerin Haydarpaşa İstasyonu’nu, Fransızların Şark demiryollarını işgal etmeleri.

17 – 18 Ocak 1919 Kars’ta bir kongre toplanması (Büyük Kars Kongresi) ve “Cenubi garbi Kafkas Hükümeti Muvakkatesi Milliyesi” adıyla yönetim kurması.

Cenubigarbi Kafkas Hükümeti 25 Mart 1919 tarihinden başlayarak, “Cenubigarbi Kafkas Hükümeti Cumhuriyesi” adını kullanmaya başlamıştır.

18 Ocak 1919 İtilaf Devletleri temsilcilerinin toplandığı Paris Barış Konferansı’nın açılışı.

22 Ocak 1919 Türk Kuvvetleri’nin Batum’u boşaltması.

Konya İstasyonu’nun İngilizler tarafından işgal edilmesi.

30 Ocak 1919 Paris Barış Konferansında Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasının kararlaştırılması.

1 Şubat 1919 Kasaba (Turgutlu) Aydın Demiryolu’nun İngilizler ve Fransızlar tarafından işgali.

3 Şubat 1919 Fransızların Pozantı’nın güneyindeki Akköprü ve Çiftehan’ı işgal etmesi.

Venizelos’un, Paris Barış Konferansı’nda Yunan görüşünü savunması : (Bütün adaları, Trakya’yı ve Batı Anadolu’yu Yunanistan için istemesi)

8 Şubat 1919 Fransız işgal orduları başkomutanı general Francete Esperay’in Sirkeci’den Beyoğlu’na kadar beyaz at üzerinde ve Rum tezahüratı ile yürüyüşü.

9 Şubat 1919 Hadisat Gazetesi’nde Süleyman Nazif’in Fransız generalinin davranışını yeren ünlü yazısı. “Kara Bir Gün”.

12 Şubat 1919 Trabzon’da “Trabzon Müdafaa-i Hukuku Milliye Cemiyeti”nin kuruluşu.

19 Şubat 1919 Karadeniz Bölgesindeki Rum faaliyetlerine karşı Samsun’da, “Karadeniz Türkleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”nin kuruluşu.

22 Şubat 1919 Maraş’ın İngilizler tarafından işgal edilmesi.

23 Şubat 1919 Samsun’da Rum tehlikesine karşı faaliyete geçen “Karadeniz Türkleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”nin Tokat şubesinin kuruluşu

  1. Kolordu Komutanlığına atanan Ali Fuat Paşa’nın İstanbul’dan Konya’ya hareketi.

26 Şubat 1919 Paris Barış Konferansı’nda, Aharonyan ile Nubar Paşa’nın Ermeni isteklerini açıklamaları.

27 Şubat 1919 İngilizlerin Birecik’i işgal etmeleri

Rauf Beyin (Orbay) askerlikten istifası.

2 Mart 1919 Nusaybin’den dönen Ali İhsan Paşa’nın (Sabis) Haydarpaşa istasyonunda İngilizler tarafından tutuklanması.

3 Mart 1919 “Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Milliye Cemiyeti”nin Erzurum şubesinin kuruluşu.

4 Mart 1919 Birinci Damat Ferit Paşa kabinesinin kuruluşu.

7 Mart 1919 Kozan’ın işgali.

10 Mart 1919 İstanbul’da İngilizlerin isteği ile bazı tanınmış kişilerin tutuklanması.

24 Mart 1919 İngilizlerin Urfa’yı işgali.

30 Mart 1919 İngilizlerin Merzifon’u işgali.

Damat Ferit Paşa’nın İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe’a İngiliz himayesini isteyen bir proje vermesi.

Boğazlayan kaymakamı Kemal Bey’in Ermeni tehciri dolayısıyla, Divanı Harp kararıyla, İstanbul’da idamı ve ertesi gün halkın olayı büyük gösterilerle protesto etmesi.

11 Nisan 1919 XI. Kolordu Komutanlığına atanana Kazım Karabekir’in İstanbul’da Mustafa Kemal Paşa’ya veda ziyareti.

12 Nisan 1919 Albay Fahrettin Bey’in (Altay), III. Kolordu Komutanlığına atanması.

13 Nisan 1919 İngilizlerin Kars’ı işgal edip Cenubigarbi Kafkas Hükümeti’nin dağıtması.

16 Nisan 1919 Fransızların Afyon’u işgali.

20 Nisan 1919 Gürcü ordusunun, milli şura kuvvetlerini bozarak Ardahan’ı işgali.

Adana’da “Kilikyalılar Cemiyeti”nin kuruluşu.

28 Nisan 1919 Divan-ı Harb-i Örfi’nin İstanbul’da duruşmalara başlaması

29 Nisan 1919 Harbiye Nazırı Şakir Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’ya “Türklerin Rumlara yaptığı baskıyı yerinde incelemek ve önlemek üzere Karadeniz Bölgesine müfettiş olarak gönderilmesinin kararlaştırıldığını bildirmesi.”

30 Nisan 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu kıtaatı müfettişliğine atanması.

İngilizlerin Kars’ın yönetimini Ermenilere devretmesi.

3 Mayıs 1919 XV. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’in Erzurum’a gelişi.

5 Mayıs 1919 Paris Konferansı görüşmelerinde, Lloyd George’un Yunanlıların İzmir’e çıkarılmasını önermesi.

10 Mayıs 1919 İtilaf Devletleri temsilcilerinin, Paris’te Yunanlıların İzmir’i işgali konusunda karar almaları.

11 Mayıs 1919 Mardin bölgesinde Ali paşa ayaklanması.

İtalyanların Marmaris, Fethiye ve Bodrum’u işgali.

Bir kısım Amerikan savaş gemilerinin İzmir’e gelişi.

14 Mayıs 1919 Genelkurmay başkanlığına Cevat Paşa’nın (ÇOBANLI) ikinci kez atanması.

Mustafa Kemal Paşa’nın, Sadrazam Damat Ferit ile yeni görevi hakkında görüşmesi.

İzmir civarındaki Foça, Karaburun, Urla ve Yenikale istihkamlarının İngiliz, Fransız ve Yunan birliklerince işgali.

İtalyanların Kuşadası’na çıkarma yapması ve Selçuk İstasyonu’nun işgali.

15 Mayıs 1919 İzmir’in yunan birlikleri tarafından işgali.

Yunan askerlerine ilk kurşunu atan Hasan Tahsin’in şehit edilişi.

Mustafa kemal paşa’nın Padişah Vahdettin tarafından kabulü.

Muğla’da, İzmir’in işgalini protesto amacıyla miting.

16 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrılışı.

Seferi Hisar’ın Yunanlılar tarafından işgali.

Güllük’ün İtalyanlar tarafından işgali.

Denizli, Tavas, Kastamonu’da İzmir’in işgalini protesto mitingleri.

17 Mayıs 1919 Albay Refet Bey’in (BELE) III. Kolordu komutanlığına atanması.

İtalyanların Söke’yi işgali.

Yunanlıların Urla ve Çemşe’yi işgali.

19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı.

Aydın ve İstanbul’da İzmir’in işgalini protesto mitingleri.

20 Mayıs 1919 İstanbul’da “İngiliz Muhipleri Cemiyeti”nin kuruluşu.

Yunan kuvvetlerinin Torbalı’yı işgali.

İstanbul’da, Üsküdar Doğancılar’da İzmir’in işgalini protesto mitingi.

21 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’dan, Erzurum’dan XV. Kolordu komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya telgrafı: “Umumi durumumuzun almakta olduğu vahim şekilden pek elemli ve müteessirim. Millet ve memlekete borçlu olduğumuz en son vicdani vazifeyi yakından müşterek mesai ile yerine getirmek mümkün olacağı kanaatiyle bu son memuriyeti kabul ettim. Bir an evvel Zat-ı alinize kavuşmak arzusundayım”

Menemen ve Seydiköy’ün işgali.

22 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’dan Sadaret’e raporu: “Millet yek vücut olup, hakimiyet esasını, Türklük duygusunu hedef ittihaz etmiştir.”

Genelkurmay başkanı Cevat Cevat Paşa’nın (ÇOBANLI), Yunanlıların bazı yerlerde silah teslim almaları üzerine İzmir ve civarına genelgesi: “Devletin Yunanlılara kaptıracak ne bir silahı, ne de fişeği vardır. Silah teslimi gibi zilletlere meydan bırakılmamasını ehemmiyetle ilave ederim.”

Kadıköy’de yabancı işgallerini protesto mitingi.

Balıkesir’de Doğru Söz adlı işgallere karşı gazetelerin yayıma başlaması.

Yunanlıların Selçuk’u işgali.

Diyarbakır’da, İzmir’in işgalini ve Doğu’da bir Ermeni devleti kurulması tasarısını protesto mitingi.

23 Mayıs 1919 İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalini protesto amacıyla “Sultan Ahmet Meydanı”nda büyük miting.

24 Mayıs 1919 Rauf Bey’in (ORBAY) Anadolu’ya geçmek üzere İstanbul’dan ayrılışı.

25 Mayıs 1919 Mustafa kemal Paşa’nın Samsun’dan Havza’ya geçişi.

Bayındır ve Karabağ’ın Yunanlılar tarafından işgali.

26 Mayıs 1919 Yunanlıların Manisa’yı işgali.

Yunanlıların Germencik İstasyonu’nu da ele geçirmeleri.

Yıldız Sarayında “Şura-yı Saltanat” toplantısı (Vahdettin’in açış konuşması, Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın konuşmasından sonra üyelerin son siyasi durum hakkında görüşlerini bildirmesi.)

27 Mayıs 1919 Yunanlıların Aydın’ı işgali.

28 Mayıs 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Havza’dan, III., XV. ve XX. Kolordu Komutanlıklarına yazısı: “Milletin esaretten kurtuluşu, hakim ve müstakil oluşu topraklarında yaşayabilmesi ancak azimkar ve namuslu ellerin milletin kısa ve doğru yoldan müdafaa-i hukuk ve istiklale sevkiyle kabil olacaktır. Mülkiye memurlarının şayan-ı itimat zevatı el ele vererek İstiklalimizin müdafaası emrinde gereken teşkilatı (şüphesiz mahrem)…zaruri ediyorum. Bu husus ihtisası dolayısıyla biz askerlerin uhde, vatanperveresine terettüp etmektedir.”

Ayvalık sahillerine çıkarma yapan Yunan kuvvetlerine 172. Piyade Alay Komutanı Yarbay Ali Beyin (Çetinkaya) silahla karşı koyması.

Yunanlıların Tire’yi işgal etmesi.

İngilizlerin İstanbul’da Bekirağa Bölüğü’nde tutulan 67 siyasi tutukluyu Malta’ya sürmesi.

29 Mayıs 1919 Ayvalık ve Turgutlu’nun Yunanlılar tarafından işgal edilmesi.

1 Haziran 1919 Ödemiş’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi

Damat Ferit Paşa’nın Paris Konferansı’na davet edilmesi.

İtalyanların Milas’ı işgali.

Albay Kazım Bey’in (Özalp) Balıkesir’deki 61. Fırka Komutanlığı görevine başlaması

4 Haziran 1919 Yunanlıların Nazilli’yi işgal etmesi.

5 Haziran 1919 Yunanlıların Akhisar ile Nif’i işgali.

İtalyanların Çin’e ile Yatağan’ı işgali.

6 Haziran 1919 General Milne’nin Mustafa Kemal Paşa’nın geri çağrılması için Harbiye Nezareti’ne yazısı.

8 Haziran 1919 Harbiye Nazırı Şevket Turgut Paşa’nın Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafı : “Maiyetinizdeki istimbotlardan biriyle İstanbul’a teşrifiniz rica olunur…”

Anadolu’ya geçen Rauf Bey’in (Orbay) Ankara’ya gelişi ve Ali Fuat Paşa tarafından karşılanışı.

9 Haziran 1919 Hacı Şükrü Bey tarafından Aydın cephesinde “Kuvay-i Milliye” teşkil edilmesi.

11 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Havza’dan Kazım Karabekir Paşa’ya telgrafı: “Hükümet, aldatarak İstanbul’a getirtmek planını izlediğinden, ben de mümkün olduğu kadar zaman kazanmak ve karargahımı memleket içerisine sokmak için aynı usulde mukabele ve yazışma yapmaktayım.”

12 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın karargahı ile beraber Amasya’ya gelişi.

Yunanlıların Bergama’yı işgali.

13 Haziran 1919 Dikili’nin Yunanlılar tarafından işgali.

15 Haziran 1919 Bergama’nın milli kuvvetler tarafından geri alınışı.

16 Haziran 1919 Yörük Efe Müfrezesi’nin Malkoç köprüsüne baskını ve Yunan müfrezesinin imha edilişi.

17 Haziran 1919 Yunan kuvvetlerinin Menemen’de katliam yapmaları

Damat Ferit Paşa’nın Paris Barış Konferansı’na, Osmanlı Devleti’nin barış isteklerini bildiren muhtırası.

19 Haziran 1919 Milli kuvvetlerin Bergama’yı boşaltarak çekilmesi.

20 Haziran 1919 Milli kuvvetlerin Nazilli’yi geri almaları.

Yunan kuvvetlerinin Bergama’yı ikinci kez işgali.

22 Haziran 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Amasya’dan mülki ve askeri makamlara tamimi: “Vatanın tamamiyeti, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Sivas’ta milli bir kongrenin acele toplanması kararlaştırılmıştır. Bunun için tekmili vilayetlerin her livasından milletin itimadına mazhar üç murahhasın mümkün olan süratle yetişmek üzere hemen yola çıkartılması icap etmektedir. Her ihtimale karşı keyfiyetin bir milli sır haline tutulması lazımdır.”

Yunanlıların Akhisar’ı yeniden işgali.

23 Haziran 1919 Mustafa kemal paşa hakkında hükümet kararı: “Mustafa Kemal Paşa’nın azledilerek hiçbir resmi sıfatı kalmamış olduğundan tebligat ve işarların resmi mahiyeti haiz olmadığının icap eden vilayetlere tebliğinin Dahiliye nezaretine bildirilmesi.”

26 Haziran 1919 Dahiliye Nazırı Ali Kemal’in: “Milli ordu teşkil etmenin ve müdafaa-i milliye hazırlamak gibi faaliyetlerin felaket olduğunu..” ilan eden beyannamesi.

28 Haziran 1919 Balıkesir’de milli bir kongre toplanması.

İtalyanların Burdur’u işgali.

30 Haziran 1919 Milli kuvvetlerin Aydın’ı geri alışı.

3 Temmuz 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın, Rauf Bey ile birlikte Erzurum’a gelişi.

4 Temmuz 1919 Yunan kuvvetlerinin ikinci kez işgal etmesi.

5 Temmuz 1919 Harbiye Nazırı Ali Ferit Paşa’nın, Mustafa kemal Paşa’yı padişah adına İstanbul’a çağırması.

8 Temmuz 1919 Mustafa kemal Paşa’nın resmi memuriyetine son verdiği hakkında Padişah iradesi.

Mustafa kemal Paşa’nın, göreviyle beraber askerlik mesleğinden istifası.

9 Temmuz 1919 Mustafa kemal paşa’nın resmi göreviyle beraber askerlik mesleğinden istifasını, Orduya, Vilayetlere ve millete duyurması: “…Bundan sonra mukaddes milli gayemiz için her türlü fedakarlıkla çalışmak üzere sine-i millette bir ferd-i mücahit sıfatıyla bulunmakta olduğumu…”

Rauf Bey’in eski Bahriye Nazırı sıfatıyla Erzurum’dan vilayetlere beyanname niteliğinde telgrafı: “…Mustafa Kemal Paşa ile birlikte nihayete kadar çalışmaya mukaddesatımız üzerine yemin ettiğimizi arz ve ilan eylerim…”

Kazım Karabekir’in Mustafa Kemal Paşa’yı ziyareti: “..Ben ve kolordum emrinizdeyiz. Bundan sonra dahi ne emirleriniz varsa ifayı bir şeref bilirim..”

11 Temmuz 1919 Demirci Mehmet Efe’nin Kuvay-ı Milliye saflarına katılması.

13 Temmuz 1919 Talat, Enver ve Cevat Paşalarla, Doktor Nazım Bey’in İstanbul Divan-ı Harbi tarafından gıyaben idama mahkum edilmeleri.

23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresinin açılışı.

26 Temmuz 1919 “Balıkesir’de ikinci bir Milli Kongre” toplanması.

29 Temmuz 1919 Mustafa kemal Paşa ve Rauf Bey’in derhal yakalanarak, İstanbul’a gönderilmelerinin mülki memurlara bildirilmesi hakkında hükümet kararı.

6 Ağustos 1919 “Nazilli’de bir Milli Kongre” toplanması.

7 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi’nin Heyeti Temsiliye seçiminden sonra Mustafa Kemal Paşa’nın kısa bir konuşmasıyla son bulması.

Mustafa Kemal Paşa’nın Heyeti Temsiliye Başkanlığına seçilmesi.

16 Ağustos 1919 “Alaşehir Kongresi”nin toplanması.

24 Ağustos 1919 Mustafa kemal paşa’nın Sivas’a gitmek üzere Erzurum’dan ayrılışı.

2 Eylül 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Sivas’a gelişi.

3 Eylül 1919 Dahiliye Nazırı Adil Bey ile Harbiye Nazırı Süleyman Şefik Paşa’nın,Elazığ Valisi Ali Galip’e, Mustafa kemal Paşa’nın tutuklanması ve Sivas Kongresi’nin engellenmesi hakkında emri.

4 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nin açılışı.

Demirci Mehmet Efe’nin Aydın ve havalisinin Kuvay-ı Milliye kumandanı oluşu.

10 Eylül 1919 Ali Galip’in üzerine asker gönderilmesi sonucu yakınındakilerle Malatya’dan kaçışı, (Kahta yolu ile Urfa’dan, Halep’e kaçmıştır.)

11 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nin kapanışı

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti teşkil edildiğine dair beyannamenin Mustafa Kemal Paşa’nın imzasıyla Sivas Vilayeti’ne verilmesi.

12 Eylül 1919 Sivas Kongre Heyetinin İstanbul ile ve her türlü resmi haberleşmenin kesildiğine ilişkin vilayetlere ve komutanlara bildirisi.

14 Eylül 1919 Sivas Kongre Heyeti adına Mustafa Kemal Paşa’nın Padişah Vahdettin’e Damat Ferit Paşa’nın ihanetlerini belirten muhtırası.

Sivas’ta İrade-i Milliye Gazetesi’nin yayına başlaması.

15 Eylül 1919 Suriye ve Kilikya’daki işgal kuvvetlerinin değiştirilmesi hakkında İngiliz – Fransız Anlaşması.

16 Eylül 1919 “Üçünü Balıkesir Kongresi”nin açılışı

19 Eylül 1919 “İkinci Nailli Kongresi”

20 Eylül 1920 Padişah Vahdettin’in İstanbul Hükümetine yardımcı olunmasını “İtidal ve sükunetin muhafazasını…” isteyen beyannamesi.

22 Eylül 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın Amerikan heyetinin başkanı General Herbord ile Sivas’ta görüşmesi.

Mustafa Kemal Paşa’nın Vahdettin’in 20 Eylül tarihli beyannamesini cevaplandırması ve Damat Ferit Paşa hükümetinin derhal düşürülmesini istemesi.

27 Eylül 1919 Birinci Bozkır ayaklanması (Bastırılışı 4 Ekim 1919)

27 – 28 Eylül 1919 Mustafa Kemal Paşanın Padişah ve Damat Ferit Hükümetiyle Heyeti Temsiliye arasında aracı oynayan Abdülkerim Paşa ile telgraf görüşmesi.

30 Eylül 1919 Damat Ferit Paşa’nın sadaretten istifası.

2 Ekim 1919 Ali Rıza Paşa kabinesi (bu kabine Harbiye Nazırlığına Mersin’li Cemal Paşa getirilmiştir.)

3 Ekim 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın sadrazam Ali Rıza Paşa’ya telgrafı: “… Yeni kabine Erzurum ve Sivas Kongrelerinde tayin ve tespit edilen milli teşkilat ve maksatlara riayetkar olduğu takdirde Kuvay-i Milliye ona yardımcı olacaktır.”

7 Ekim 1919 Harbiye Nazırı Cemal Paşa’nın kabine adına Mustafa Kemal Paşa’ya cevabı: “… Kabine, sizinle aynı fikirde ve irade-i milliyenin hakimiyetini kabul eder. Devletin harice karşı şeref ve haysiyetini iade için, İrade-i Milliye’ye ve Heyet-i Temsiliye’ye dayanacaktır”.

Osmanlı Mebusan Meclisi için mebus seçimlerinin başlayacağının ilanı.

Yunan zulmünü incelemek için kurulan “milletlerarası tahkik komisyonu”nun hazırladığı raporu Paris Konferansına sunması

20 Ekim 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın, Rauf ve Sami Beylerle birlikte Amasya’da İstanbul Hükümeti’nin Bahriye Nazırı Salih Paşa ile görüşmelere başlaması (Amasya Mülakatı)

İkinci Bozkır Ayaklanması

22 Ekim 1919 Amasya görüşmelerinin sona ermesi ve 5 adet protokol düzenlenerek imzalanması.

25 Ekim 1919 Manyas bölgesinde başlayan ve Susurluk – Gönen – Ulubat’ı içine alan bölgeye yayılan Birinci Anzavur Ayaklanması. (Bastırılması 30 Kasım 1919)

26 Ekim 1919 Hart Kasabasında Şeyh Eşref ayaklanması (Bastırılması 25 Aralık 1919)

27 – 28 Ekim 1919 Harbiye Nazırı Cemal Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafı: “Meclisi Mebusan’ın İstanbul dışında toplanması imkansız ve devlet ve memleket için büyük mahzurları davet etmiş olacağından bugünkü hükümet görüşünde sabittir.”

29 Ekim 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın, Harbiye Nazırı Cemal Paşa’nın telgrafına cevabı: “..Kabinenin mütalaaları, milli meclisin toplantı yeri hakkındaki görüşümüzü değiştirecek emniyeti henüz bahşetmemektedir..”

İngilizlerin Kilis’i boşaltmaları, Kilis’in Fransızlar tarafından işgali.

İngilizlerin Antep’i tahliye etmeleri ve Fransızların şehre girmeleri.

30 Ekim 1919 Urfa’nın Fransızlar tarafından işgali.

1 Kasım 1919 Maraş’ta İngilizlerin işgali, Fransızlara devretmesi.

3 Kasım 1919 İzmir cephesinde Türklerle Yunanlılar arasında tespit edilen hattın (Milne hattı) General Milne tarafından Harbiye Nazırı Cemal Paşa’ya bildirilmesi.

7 Kasım 1919 Osmanlı Meclisi Mebusanı için yapılan seçimlerde Mustafa Kemal Paşa’nın “Erzurum milletvekilliği”ne seçilmesi.

16 Kasım 1919 Gümülcüne’de halk temsilcilerinin katılımıyla bir kongre toplanması ve Batı Trakya’nın gelecekteki durumunun görüşülmesi, (Gümülcüne Kongresi)

Balıkesir’de İzmir’in Doğru Gazetesinin yayına başlaması.

19 Kasım 1919 Dördüncü Balıkesir Kongresi

27 Kasım 1919 Bulgaristan ile İtilaf devletleri arasında Neuily Anlaşması

28 Kasım 1919 Maraş kalesin Fransız bayrağı çekilmesi üzerine, Maraş halkının direnişi, (Maraş halkının kale duvarlarına tırmanması ve Fransız bayrağının indirilerek yerine Türk bayrağının çekilmesi.)

11 Aralık 1919 İngiliz Yüksek Komiseri J. E Robeck’in raporu: “Mustafa Kemal başlıca düşmanımızdır.”

17 Aralık 1919 Mustafa Kemal Paşa’nın Osmanlı meclisi Mebusanına seçilen mebusların, Meclisin açılışından önce Heyet-i Temsiliye ‘nin yakında İstanbul’a yakın bir yere nakledileceğini bildiren genelgesi.

18 Aralık 1919 Karadeniz bölgesi Rumları tarafından Batum’da “Pontus Rum Hükümeti” adıyla bir hükümet kurulması.

27 Aralık 1919 Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin Ankara’ya gelişleri.

 

1920

10 Ocak 1920 Ankara’da “Anadolu Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”nin organı olarak Hakimiye-i Milliye gazetesinin çıkarılmaya başlaması.

12 Ocak 1920 İstanbul’da son Osmanlı meclis-i Mebusan’ının açılması.

13 Ocak 1920 Sultanahmet meydanında Türk İstanbul için bir miting yapılması.

Maraş bölgesinde yerel kuvvetlerle Fransızlar arasında “Araplar çarpışması”.

18 ocak 1920 Soma ve Salihli cephelerinde “Milne Hattı”nı işgal ettiği için başlayan Yunan saldırılarının ağır kayıplar verdirilerek püskürtülmesi.

20 Ocak 1920 İsmet Bey’in İstanbul’dan, Ankara’ya gelişi. (İsmet Bey 20 gün Ankara’da kalmış. 18 Şubat 1920’de İstanbul’a hareket etmiştir.)

Harbiye Nazırı Cemal Paşa ile, Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa’nın 48 saat içinde görevden alınmaları hakkında İtilaf Devletleri’nin İstanbul temsilcilerinin Bab-ı Ali’ye notası.

22 Ocak 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın kolordu komutanlarına buyruğu: “..İngilizler İstanbul’dan nazır veya mebuslardan bazılarını tevkif ederlerse, karşılık olarak Anadolu’da bulunan İngiliz subayları tevkif edilecektir.”

26 – 27 Ocak 1920 Akbaş mevkisindeki cephane deposuna Kuvay-ı Milliye kahramanlarından Köprülülü Hamdi ve arkadaşlarının baskını.

28 Ocak 1920 Osmanlı Meclisi Mebusanlığı’nın gizli oturumunda Misak-ı Milli Beyannamesi’nin kabulü.

3 Şubat 1920 Fevzi Paşa’nın Harbiye nazırlığına getirilişi.

İngilizlerin Bandırma’ya 200 kişilik kuvvet çıkarmaları.

6 Şubat 1920 Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın 70 kişilik (FELAH-İ VATAN GRUBU)nun kuruluşu.

8 – 9 Şubat 1920 Kuvay-ı Milliye’nin Fransız işgalindeki Urfa’yı kuşatması.

19 Şubat 1920 Sadrazam Ali Rıza Paşa ile Dahiliye ve Bahriye nazırlarının İstanbul’da “Felah-ı Vatan Grubu” toplantısına gelmeleri ve sadrazamın Kuvay-ı Milliye aleyhine konuşması.

21 Şubat 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın, İstanbul’da bulunan Rauf Bey’e yazısı: “Hükümete karşı kati bir vaziyet almak zamanı gelmiştir. Sadrazam ve Dahiliye Nazırını açıkça söylemek lazımdır ki, Kuvay-i Milliye neticeye kadar faaliyetine devam edecektir.”

1 – 2 Mart 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın, I. Kolordu Komutanlığına, İngilizlere silah teslim edilmemesi ve silah depolarının i bölgelere taşınmasına ilişkin telgrafı.

3 Mart 1920 Ali Rıza Paşa kabinesinin istifası.

5 Mart 1920 Urfa bölgesinde Kuvay-i Milliye’nin Fransız Kuvvetlerine taarruzu ve şiddetli çarpışmalar.

8 Mart 1920 Salih Paşa kabinesinin kurulması. (Bu kabinede Harbiye Nazırlığına yine Fevzi Paşa (Çakmak) getirilmiştir)

10 Mart 1920 “Beşinci Balıkesir Kongresi.”

Londra’da İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanlarının Yunan Başbakanı Venizelos’un da katılmasıyla bir toplantı yaparak İstanbul’un işgaline resmen karar vermeleri.

15 Mart 1920 İtilaf Devletleri’nin İstanbul’da sivil ve asker 150 Türk aydınını tutuklamaları.

Türkiye’deki genel durum hakkında İtilaf Devletlerinin gizli raporu: “…Bütün politik kuvvet, milliyetçi liderdedir. Halkın çoğunluğu savaşlardan yorgundur. Bununla birlikte vatanlarını korumak için müthiş bir şekilde savaşacaklardır. Bütün ordu birlikleri milliyetçilerle birleşmişlerdir.”

İtilaf Kuvvetleri komutanı general Winson’un İstanbul’daki durum hakkında raporu: “Meclis-i Milli’nin Anadolu’ya kaçması beklenebilir.”

16 Mart 1920 İstanbul’un resmen işgali ve fiili işgalin geliştirilmesi

İngilizlerin İstanbul’da Şehzadebaşı karakolunu basarak, 6 Türk erini şehit etmeleri.

Manastırlı Hamdi Efendi isimli bir telgraf memurunun İstanbul’un işgal edildiğini Mustafa Kemal Paşa’ya bildirmesi

İstanbul’un işgali dolayısıyla Mustafa Kemal Paşa’nın millete beyannamasi: “…Bugün İstanbul’u zorla işgal etmek suretiyle, Osmanlı Devleti’nin 700 senelik hayat ve hakimiyetine son verildi. Yani, bugün Türk Milleti medeni kabiliyetinin, hayat ve istiklal hakkının ve bütün istikbalinin müdafaasına davet edildi.”

Meclisi Mebusan’ın akşam oturumunda, İngiliz askerlerinin Rauf ve Kara Vasıf beyleri tutuklamaları.

18 Mart 1920 Meclis-i Mebusan’ın son toplantısını yaparak çalışmalarına ara verme kararı.

İngilizler tarafından tutuklanan 30 kadar Türkün İstanbul’dan Malta’ya gönderilmesi.

19 Mart 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın vilayetlere, livada ve kolordu komutanlarına genelgesi: “Ankara’da toplanacak fevkalade selahiyete haiz bir meclis için acele seçim yapılması.”

28 Mart 1920 Fransız kuvvetlerinin Kilis, Antep yolunu kapatan Teğmen Şahin komutasındaki milli kuvvetlerle çarpışması ve Şahin Bey’in şehit oluşu.

İngilizlerin elinde bulunan Geyve Boğazı’nın milli müfrezeler tarafından işgali.

31 Mart 1920 Lüleburgaz Kongresi

2 Nisan 1920 Halide Edip, Dr. Adnan (Adıvar), Hüsrev (Gerede), Yulah Azmi, Hoca Vehbi Cami (Baykut), ve daha bir çok kimsenin İstanbul’dan Ankara’ya gelişi.

Salih Paşa Kabinesinin istifası

3 Nisan 1920 İsmet (İnönü), Celalettin Arif, Saffet (Arıkan), ve daha bir çok kimsenin İstanbul’dan Ankara’ya gelişi.

Doğu cephesinde Ermeni kuvvetlerinin Vedi’ye taarruzları ve milli kuvvetlerce püskürtülmesi.

5 Nisan 1920 Damat Ferit Paşa’nın dördüncü kez kabine kuruşu

6 Nisan 1920 Ankara’da Anadolu Ajansı’nın kurulması.

10 Nisan 1920 Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’ın Kuvay-ı Milliye aleyhine fetvası.

11 Nisan 1920 Yapılan anlaşma gereğince Fransızların Urfa’yı terk etmeleri.

Osmanlı Meclis-i Mebusan’ın feshi hakkında Padişah Vahdettin iradesi.

Damar Ferit Paşa’nın hükümet bildirisi: “Kuvay-ı Milliye dene teşekkül, hem Anadolu’yu korkunç bir istila tehdidine ve hem de devletin başını gövdesinden ayırmaya sebep oluyor.”

J. de Robeck’in Lord Curzon’a Damat Ferit Paşa ile yaptığı 7.4.1920 tarihli görüşme hakkındaki yazısı: “Ben milliyetçileri ezmek için yeni hükümete her türlü yardımı yapacağımı söyledim.”

13 Nisan 1920 Birinci Düzce ayaklanması. (Bastırılışı: 31 Mayıs 1920)

Tarsus bölgesinde Fransız kuvvetleriyle milli müfrezeler arasında Birinci Kavaklıhan savaşı (2 gün süren savaş sonu düşmanın Tarsus’a çekilmesi)

15 Nisan 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Susurluk ve Kirmasti arasında Anzavur kuvvetlerini tamamen dağıtışı.

16 Nisan 1920 Ankara Müftü’sü Rıfat Efendinin (Börekçi) Şeyhülislam Dürrizade Abdullah’ın fetvasına karşı: “…Vakıa ve hakikate gayrı muvafık olarak sadır olan fetvaların şer’an mutla olmayacağını” bildiren fetvası. (Rıfat Efendinin fetvası Anadolu’da yüzlerce müftü ve din adamı tarafından onaylanarak imzalanmış ve 22 Nisan 1920 tarihinden başlayarak Anadolu’nun çeşitli gazetelerinde yayımlanmıştır.)

18 Nisan 1920 İstanbul hükümetinin Kuvay-ı Milliye’yi ortadan kaldırmak üzere, Kuvay’ı İnzibatiye’nin kurulduğunu bildiren kararnamesi.

19 Nisan 1920 Anzavur’un yaralı olarak Karabiga’dan İstanbul’a kaçışı.

İtilaf devletleri temsilcilerinin Türkiye ile yapılacak antlaşmanın esaslarını karşılaştırmak üzere San Remo’da, Mareşal Foch’un başkanlığında toplanması (Bitiş tarihi: 26 Nisan 1920)

21 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın vilayetlere, Meclisin 23 Nisan 1920 tarihinde açılacağını bildiren genelgesi.

22 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın bütün vilayetlere tamimi: “..23 Nisan’dan itibaren bütün mülki ve askeri makamların ve umum milletin mercii meclis-i mezkur olacağı tamimen arz olunur.”

İtilaf Devletleri’nin Osmanlı Hükümeti’ni Paris’te toplanacak Barış Konferansı’na davet edişi.

23 Nisan 1920 Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması.

Kazım Karabekir’in TBMM’ne başarı ve bağlılık telgrafı: “XV. Kolordunun bu milli meclisimizin emrine amade olduğunu kemal-i hürmetle arz olunur.”

24 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM reisliğine seçilmesi.

İngilizlerin Şile’ye asker çıkararak kasabayı işgali.

Ankara müftüsü Rıfat Efendinin İstanbul Hükümeti tarafından görevinden azledilmesi. (Aynı gün Heyet-i Temsiliye tarafından bu göreve yeniden atanmıştır)

25 Nisan 1920 TBMM’nin 6 kişilik muvakkat icra encümeni oluşturması.

İsmet Bey’in genelkurmay başkanlığı görevinin onaylanarak, bu göreve Muvakkat İcra Encümeni içinde çalışması hakkında TBMM kararı.

26 Nisan 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın Lenin’e mektubu (Bu mektuba 3 Haziran 1920’de Çiçarin cevap vermiştir)

27 Nisan 1920 Fevzi Paşa’nın Ankara’ya gelişi.

TBMM adına Padişah Vahdettin’e telgraf çekilmesi.

28 Nisan 1920 Anadolu’da Padişahın ve onun hükümetinin yönetimini kurmak amacı ile Anadolu fevkalade Müfettişi Umumiliği kurulduğunda ve müfettişliğe Müşir Zeki Paşa’nın atandığına dair İstanbul Hükümeti’nin kararnamesi.

29 Nisan 1920 “Hıyanet-i Vataniye kanunu”nun TBMM’de kabulü.

3 Mayıs 1920 TBMM’de meclis başkanlığında çalışacak ilk “İcra Heyeti Vekillerinin” seçilmesi. (Dahiliye Vekaletine Cami bey, Adliye Vekaletine Celaleddin Arif Bey, Nafıah vekaletine İsmail Fazıl Paşa, Hariciye Vekaletine Bekir Sami Bey, Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimai Vekaletine Dr. Adnan Bey, İktisat Vekaletine Yusuf Bey, Müdafaa-i Milliye Vekaletine Fevzi Paşa, Erkan-i Harbiye-i Umumiye’ye İsmet Bey)

4 Mayıs 1920 Maliye Vekilliğine Hakkı Behiç Bey’in, Maarif Vekilliğine Rıza Nur Bey’in seçilmeleri.

6 Mayıs 1920 TBMM İcra Vekilleri kararnamesi ile İstanbul basınının Anadolu’ya girmesinin yasaklanması.

10 Mayıs 1920 Ahmet Aznavur’un Adapazarı’nı işgali.

11 Mayıs 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’da Divan-ı Harp tarafından idam edilmesi kararı, beraberinde idama mahkum edilenlerin isimleri: “Kara Vasıf, Ali Fuat Paşa, Ahmet Rüstem Dr. Adnan, Halide Edip”

Hariciye Vekili Bekir Sami başkanlığında bir kurulun Sovyetler Birliği ile ilişki kurmak üzere Moskova’ya hareketi.

14 Mayıs 1920 Birinci Yozgat ayaklanması

15 Mayıs 1920 Kuvay-ı Milliye’yi oluşturan Ahmet Anzavur kuvvetlerinin Geyve Boğazı yakınlarındaki şiddetli çarpışmalar sonucunda dağıtılması.

18 Mayıs 1920 Damat Ferit Paşa ve arkadaşlarının vatandaşlık hukukundan tecridi hakkında TBMM kararı.

21 Mayıs 1920 Ahmet Anzavur’un Adapazarı’ndan İstanbul’a kaçışı.

23 Mayıs 1920 TBMM ile Fransız Hükümeti arasında 20 günlük ateşkes anlaşması.

24 Mayıs 1920 İstanbul’da Divan-ı Harp’in Fevzi Paşayı idama mahkum etmesi.

İstanbul Hükümetince yapılacak her türlü subay terfii ve taltiflerinin kabul edilmeyeceğine dair TBMM kararı.

28 Mayıs 1920 Taşnak Ermeni Hükümetinin Türkiye’nin doğu illerini ilhak edeceğine dair bildiri yayınlaması.

29 – 30 Mayıs 1920 TBMM hükümeti ile Fransa arasında imzalanan 20 günlük ateşkesin yürürlüğe girmesi.

30 Mayıs 1920 Kazım Karabekir Paşa’nın, Ankara hükümetine Ermeniler’e karşı harekete geçme önerisinde bulunması

6 Haziran 1920 TBMM hükümetinin Ermeniler’e karşı yapılacak bir askeri harekat için hazırlık emri.

İstanbul’da Divan-ı Harp’in İsmet Paşa ve Milli Mücadeleye katılan çeşitli kişiler için idama mahkum etme kararı.

Zile ayaklanması.

7 Haziran 1920 İstanbul hükümetinin 16 Mart 1920 tarihinden başlayarak yaptığı ve yapacağı antlaşmaların verdiği ve vereceği imtiyazların hükümsüz sayılacağına ilişkin TBMM kararı.

Doğu bölgesinde seferberlik ilanı.

8 Haziran 1920 Fransızların 200 asker çıkararak Karadeniz Ereğlisi’ni işgali. (Gördükleri direniş üzerine 19 Haziran 1920’de boşaltılmıştır)

Viranşehir ve Siverek bölgesinde Milli Aşireti ayaklanması. (Ayaklanmanın bastırılması : 26 Haziran 1920)

13 Haziran 1920 Çapanoğulları ayaklanması.

14 Haziran 1920 İzmit bölgesinde Kuvay-ı İnzibatiye’nin yenilgisi ve bazı birliklerin milli kuvvetlere katılması.

15 Haziran 1920 Doğu’da XV. Kolordu komutanlığının, doğu cephesi komutanlığı adını alması ve komutanlığına Kazım Karabekir’in atanması.

16 Haziran 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın ilgililere ve Rus Sovyet Cumhuriyetine tebliğ edilmek üzere Kazım Karabekir’e yazısı: “..Talat, Cemal, Enver Paşaların Türkiye Büyük Millet Meclisi namına hiç bir siyasi teşebbüse girişmeye selahiyetleri olmadığının ve bizimle hiç bir mihabere ve münasebetlerinin bulunmadığının kendilerine tebliği heyeti vekile kararı gereğidir”

Yunanlıların Batı Cephesinde Köşke taarruzu ve cephenin düşmesi.

Ermenilerin Oltu’yu işgali.

22 Haziran 1920 Yunanlıların Milne Hattı’ndan genel taarruza geçmeleri.

Yunan kuvvetlerinin Akhisar’ı ikinci kez işgali.

23 Haziran 1920 Salihli’nin Yunanlılar tarafından işgali.

Yozgat ayaklanmasını bastırmakla görevli Çerkez Ethem kuvvetlerinin askerlerle çarpışarak Yozgat’a girişi.

24 – 25 Haziran 1920 Batı Cephesi Komutanlığının oluşturulması ve komutanlığına Ali Fuat Paşa’nın atanması.

25 Haziran 1920 Bigadiç’inin Yunanlılar tarafından işgali.

Karamürsel’in İngilizler tarafından işgali.

26 Haziran 1920 Vekiller heyeti kararıyla “Elcaziye” ve “Adana Cephesi” komutanlıklarının oluşturulması.

27 Haziran 1920 Adana Cephesi Komutanlığı’na Albay Selahattin Adil Bey’in atanması

29 Haziran 1920 Savaştepe, Burhaniye, Eşme ve Sındırgı’nın Yunanlılar tarafından işgali.

30 Haziran 1920 Yunan kuvvetlerinin Balıkesir’e girişi.

1 Temmuz 1920 Edremit’in Yunanlılar tarafından işgali.

2 Temmuz 1920 İngilizlerin Mudanya’ya asker çıkarması. Kıyıdan ateşle karşılık verilmesi üzerine bu girişimden vazgeçmeleri.

Yunan kuvvetlerinin Erdek ve Bandırma’ya asker çıkarmaları.

Yunan kuvvetlerinin Kirmasti (Mustafa Kemal Paşa) ve Karacabey’i işgali.

Susurluk’un Yunanlılar tarafından işgali

3 Temmuz 1920 Yunan kuvvetlerinin Nazilli’yi ikinci kez işgali.

Hıyanet-i Vataniye kanununa dayanarak Damat Ferit’in idama mahkum edilmesi.

4 Temmuz 1920 Ayvacık, Biga, Lapseki, Ezine ve Bayramiç’in Yunanlılar tarafından işgali.

İngilizlerin Batum’u terk etmeleri.

5 Temmuz 1920 Yunanlıların Buldan’ı işgali.

6 Temmuz 1920 İzmit’in İngilizler tarafından işgali.

Gönen’in Yunanlılar tarafından işgali.

7 Temmuz 1920 Balya’nın Yunanlılar tarafından işgali.

8 Temmuz 1920 Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgali.

Ankara Hariciye Vekaletinin Taşnak Ermeni Hükümeti’ne Oltu’nun acele boşaltılmasını isteyen ültimatomu.

9 Temmuz 1920 Ankara Hariciye Vekaletinin Taşnak Ermeni Hükümeti’ne doğudaki katliamları protesto eden ültimatomu.

10 Temmuz 1920 Bursa’nın Yunan işgali üzerine, TBMM’de başkanlık kürsüsünün siyah örtü ile örtülmesi kararı.

Orhaneli’nin Yunanlılar tarafından işgali.

12 Temmuz 1920 İznik’in Yunanlılar tarafından işgali.

13 Temmuz 1920 Gebze’nin işgali.

14 Temmuz 1920 Doğu cephesinde Ermenilerin Dehne Boğazı’nı ele geçirmeleri.

Gördes’in Yunanlılar tarafından işgali.

19 Temmuz 1920 Bekir Sami Bey başkanlığındaki Türk kurulunun Moskova’ya varışı.

20 Temmuz 1920 Doğu Trakya’da Yunan taarruzunun başlaması ve Tekirdağ’ın denizden çıkarma yapan Yunanlılar tarafından işgali.

Mürefte ve Çorlu’nun Yunanlılar tarafından işgali.

21 Temmuz 1920 Demirci’nin Yunanlılar tarafından işgali.

22 Temmuz 1920 Saltanat şur’a’sında İtilaf Devletleri’nin Barış Antlaşması taslağının (Sevr Projesi) kabul edilmesi. (Yalnız topçu Feriki Rıza Paşa kabul etmemiştir.)

23 Temmuz 1920 Lüleburgaz, Babaeski ve Hayrabolu’nun Yunanlılar tarafından işgali.

23 – 24 Temmuz 1920 Albay Cafer Tayyar Bey’in (Eğilmez) Yunanlılara tutsak düşüşü.

24 Temmuz 1920 Uzunköprü’nün Yunanlılar tarafından işgali.

Şile’nin işgali.

Halep’in Fransızlar tarafından işgali.

25 Temmuz 1920 Edirne’nin Yunanlılar tarafından işgali.

Havsa ve Pınarhisar’ın Yunanlılar tarafından işgali.

İngilizler tarafından boşaltılan Batum’u Gürcülerin işgali üzerine Ankara Hükümetinin protestosu.

Kırklareli, Malkara ve Lalapaşa’nın Yunanlılar tarafından işgali.

27 Temmuz 1920 İpsala, Şarköy, Rize, Demirköy’ün Yunanlılar tarafından işgali.

Yunan Kralı Aleksandros’un Edirne’ye girişi.

28 Temmuz 1920 Taşnak Ermeni Hükümeti’nin Ankara Hükümetinin 8.7.1920 tarihli ültimatomuna Oltu’nun kendilerine ait olduğunu bildiren yanıtı.

Enez’in Yunanlılar tarafından işgali.

31 Temmuz 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Demirci önlerinde Yunanlılara taarruzu.

Kandıra’nın İngilizler tarafından işgali.

4 Ağustos 1920 Gelibolu’nun işgali.

6 Ağustos 1920 Saray’ın Yunanlılar tarafından işgali.

8 Ağustos 1920 Düzce ve Bolu bölgesinde İkinci Düzce Ayaklanması’nın başlaması. (Bastırılışı: 23 Eylül 1920)

10 Ağustos 1920 İstanbul Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Sevr Anlaşması’nın imzalanması.

Yunus Nadi Bey tarafından yayımlanmakta olan Yeni Gün gazetesinin Ankara’da yayımlanması.

17 Ağustos 1920 Moskova’da Türk ve Sovyet heyetleri arasında görüşmelerin başlaması.

17 – 18 Ağustos 1920 Çerkez Ethem kuvvetlerinin Demirci civarında Yunanlılara baskını ve düşmanın Demirci’nin güneyine atılması.

18 – 19 Ağustos 1920 Antep’te Milli Kuvvetler’in Fransızları kuşatma altına alması, Fransız cephesinin yenilerek Milli Kuvvetlerin başarı kazanması.

19 Ağustos 1920 Saltanat Şur’a’sında Sevr Anlaşmasının imzalanması için oy verenlerle anlaşmayı imza edenlerin vatan hainleri ilan edilmeleri hakkında TBMM kararı.

24 Ağustos 1920 Ulusal harekete yardım etmek üzere İstanbul’da gizli olarak kurulan Hamza Grubunun faaliyete geçmesi.

28 Ağustos 1920 Yunan kuvvetlerinin Elvan bölgesinde taarruzu

29 Ağustos 1920 Uşak’ın Yunanlılar tarafından işgali.

1 Eylül 1920 Bakü’de Doğu Hakları Kurultayının toplanması. (Sona erişi: 7 Eylül 1920)

2 Eylül 1920 Simav’ın Yunanlılar tarafından işgali.

Nizip’in Fransızlar tarafından işgali.

4 Eylül 1920 Cami Bey’in (Baykut) Ankara Hükümeti’nin Roma temsilciliğine atanması (1922 yılında ayrılmıştır)

5 Eylül 1920 İkinci Yozgat Ayaklanması.

Gediz’in Yunanlılar tarafından işgali.

Yalova’nın işgali.

Kandıra’nın kurtuluşu.

8 Eylül 1920 Külçe altın halinde ilk parti Sovyet yardımının Erzurum’a gelişi ve teslim alınışı : Bu altınlar Türkistan eski Cumhurbaşkanı, rahmetli Osman Kocaoğlu’nun ifadesine göre: “Kurtuluş Savaşı günlerinde, biz Türklerin en son kalan bir yarımada Anadolu’dan başka gidecek yerimiz yok. O da düşman tarafından basılmıştır. Türk kardeşlerimize askeri bir yardımda bulunamıyoruz. Kısa bir zamanda biz de Bolşeviklerce devlet olarak dağıtılacağız. Hazinemizdeki külçe altınların Atatürk Hükümetine verilmesini sizlerden ağlayarak rica etmekteyim.” demiştir. Bu vesile ile Rusların gönderdiği külçe altınların Türkistanlı kardeşlerimize ait olduğunu açıklamaktadır.

10 Eylül 1920 Bakü’de Mustafa Suphi tarafından Türkiye Komünist Partisi’nin kuruluşu ve kongresi.

11 Eylül 1920 “Firariler hakkındaki Kanun”un TBMM’de kabulü. (Bu kanunla askerlik hizmetinden kaçanları yargılamak ve cezalandırmak üzere TBMM üyelerinden oluşan üçer kişilik İstiklal Mahkemeleri kurulması özel hükme bağlanmıştır)

13 Eylül 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın Halkçılık Programını yayınlaması.

16 Eylül 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın memleketteki Bolşevik faaliyetleri hakkında Ali Fuat Paşaya telgrafı: “Gizli komünizm teşkilatını her surette durdurmak ve uzaklaştırmak isteyen bir takım kimseler hilekarane bir suretle komünizm vs. teşkilatına taraftar olduğumu daima yayıyorlar. Fakat yanlıştır”

18 Eylül 1920 7 bölgede en kısa sürede İstiklal Mahkemesi kurulması hakkında TBMM kararı.

23 Eylül 1920 İlk Rus savaş malzemesi getiren motorun Tuapse’den Trabzon’a gelişi.

28 Eylül 1920 Hıyanet-i Vataniye Kanununa göre açılan davalarda İstiklal Mahkemelerinin yetkili kılınması hakkında kanun.

Doğu Cephesinde milli kuvvetlerin Ermeniler’e taarruzu.

29 Eylül 1920 Milli kuvvetlerin Kazım Karabekir komutasında Sarıkamış’a girişi.

30 Eylül 1920 Doğu Cephesinde Merdinik’in milli kuvvetler tarafından ele geçirilişi.

İznik’in milli kuvvetler tarafından Yunan işgalinden kurtarılışı.

1 Ekim 1920 Milli Kuvvetlerin Kağızman’a girişi.

2 – 3 Ekim 1920 Delibaş isyanı.

4 Ekim 1920 Sovyet elçilik heyetinin Ankara’ya gelişi.

17 Ekim 1920 Damat Ferit Paşa’nın sadaretten istifası.

18 Ekim 1920 “Türkiye Komünist Fırkası” adlı örgütün Ankara’da resmen kuruluşu (Bu fırka Mustafa Kemal Paşa’nın direktifi ve bilgisi dahilinde yakın arkadaşlarına kurdurulmuş danışıklı bir örgüttü.)

21 Ekim 1920 Tevfik Paşa’nın kabine kurması.

24 Ekim 1920 Milli kuvvetlerin Gediz’e girişi.

İngiliz, Fransız ve İtalyan Yüksek Komiserlerinin barış anlaşmasının (Sevr) onaylanması hakkında Tevfik Paşa’ya ortak notası.

27 Ekim 1920 Yunanlıların Bursa cephesinden ilerlemeye başlaması.

Yenişehir ve İnegöl’ü işgal etmeleri.

Gediz’e giren milli kuvvetlerin, Yunanlılara taarruzu ile başlayan “Hamidiye Hanı Muharebesi” ve Türk birliklerinin geri çekilmesi.

Doğu cephesinde milli kuvvetlerin Kars üzerine harekata başlaması.

30 Ekim 1920 Türk ordusunun Kars’a girişi.

31 Ekim 1920 Doğu cephesi komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın Ferik (Orgeneral) rütbesine yükselişi.

3 Kasım 1920 Doğu cephesinde milli kuvvetlerin Gümrü yönünde harekata geçmesi.

Simav’ın Yunanlılar tarafından ikinci kez işgali.

4 Kasım 1920 Gümrü yönünde harekata geçen milli kuvvetlerin Şahnalar hattını işgal etmesi.

6 Kasım 1920 Ermenilerin mütareke isteğinde bulunması.

7 Kasım 1920 Ermenilerle geçici mütareke.

Doğu Ordusunun Arpaçay’a uzanan bölgeyi ve Gümrü’yü işgali.

9 Kasım 1920 Batı Cephesi’nin ikiye ayrılarak, Genelkurmay başkanı İsmet Bey’in batı cephesi, Albay Refet Bey’in de Güney cephesi Komutanlığına atanması.

10 – 11 Kasım 1920 Doğu Cephesi Komutanlığının Ermenilerin mütareke koşullarını kabul etmemesi nedeniyle, birliklerine harekata devam emri vermesi.

12 Kasım 1920 Doğu cephesi kuvvetlerinin Arpaçay’ın doğusuna geçmeleri.

Ermenilerin Iğdır’ı boşaltarak Aras’ın kuzeyine çekilmeleri ve Iğdır’ın kurtuluşu.

13 Kasım 1920 Albay Kazım Bey başkanlığındaki diplomatik heyetin Tiflis’e varışı.

14 – 15 Kasım 1920 Doğu Cephesindeki milli kuvvetlerin Ermenileri yenerek Dahne sırtların çıkışı.

17 Kasım 1920 Ermenilerin kendilerine daha önce bildirilen mütareke koşullarını kabul etmeleri.

21 Kasım 1920 Ali Fuat Paşa’nın Moskova büyükelçiliğine atanması.

23 Kasım 1920 Batı Cephesi Komutanlığının emri ile Simav ve Havalisi Bölge Komutanlığı’nın kurulması ve Eskişehir’de Kuvay-ı Seyyare komutanlığına bu komutanlığa bağlı olduklarının bildirilmesi.

24 Kasım 1920 Çerkez Ethem’in kardeşi Tevfik’in Eskişehir’den Batı cephesi komutanlığına telgrafı: “Seyyar kuvvetler, ne bir tümen ne de muntazam bir kuvvet haline çevrilemez. Bendeniz bir daha bunun dışında bir işi kabul edemem.”

29 Kasım 1920 “İstiklal Madalyası” ihdası.

2 – 3 Aralık 1920 Ermenilerle Gümrü anlaşmasının imzalanması.

5 Aralık 1920 Mustafa Kemal Paşa’nın Bilecik’te Ahmet İzzet Paşa başkanlığındaki İstanbul heyeti ile görüşmesi.

Görüşme sonucu heyetin İstanbul’a dönmesine izin verilemeyeceğini ve birlikte Ankara’ya gidileceğini bildirmesi. (Bilecik Mülakatı)

7 Aralık 1920 Türkiye Halk İstirakiyun Fırkası’nın kuruluşu. (14 Temmuz 1920 de gizli olarak Türkiye Komünist Partisi, 7 Aralık 1920’den sonra resmen bu isim altında faaliyet göstermişti)

9 Aralık 1920 TBMM’nin gizli oturumunda cephelerdeki askeri durum ve düzenli ordu oluşturulması için bazı milis kuvvetlerinin tasfiyesi hakkında görüşmeler.

11 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe ayaklanması.

14 Aralık 1920 Yusuf Kemal Bey başkanlığında bir kurulun Sovyetler Birliğine gitmek üzere Ankara’dan ayrılışı.

15 – 16 Aralık 1920 Güney Cephesi komutanı Refet Bey’in, Demirci Mehmet Efe kuvvetlerini dağıtması ve Demirci Mehmet Efe’nin kaçışı.

23 Aralık 1920 Kuvay-ı Seyyare komutanı, Çerkez Ethem’e “nasihat vermek” üzere bir mebus heyetinin Ankara’dan Kütahya’yı harekatı.

26 Aralık 1920 Mebus heyetinin Kütahya’da Çerkez Ethem ve kardeşi Tevfik ile görüşmesi. (Çerkez Ethem ve kardeşleri bu görüşmede bazı koşullar ileri sürmüşler, özellikle de Albay Fahrettin Bey ve Refet Paşa’nın cepheden uzaklaştırılmalarını istemişlerdir.)

İstanbul’da İngilizlerin denetimi altındaki Büyük postane altında Ankara ve Anadolu ile bağlantıyı sağlamak üzere gizli telgraf merkezi kurulması.

29 Aralık 1920 Kuvay-ı Seyyare komutanı Çerkez Ethem’in Kütahya’dan TBMM’nin meşruluğuna tecavüz eden telgrafı: “Batı cephesine bağlı bazı kuvvetlerin Çerkez Ethem ve kuvvetlerini ortadan kaldırmak için harekata geçerek Kütahya’yı işgal etmeleri ve Ethem kuvvetlerinin Gediz’e doğru çekilmeleri”

30 Aralık 1920 Demirci Mehmet Efe’nin hükümet kuvvetlerine teslim olması.

31 Aralık 1920 Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’in Kütahya’dan Çerkez Ethem’e emri: “I. Seyyar kuvvetler kumandanlığını, sizden ve kardeşiniz Tevfik Bey’den sonra en kıdemli müfreze kumandanına teslim edip bırakınız.”

 

1921

6 Ocak 1921 Yunan Ordusunun Eskişehir, Bursa ve Uşak cephelerinden geniş bir hat boyunca taarruza geçmeleri.

9 Ocak 1921 Bilecik ve Bozüyük’ün Yunanlılar tarafından işgali.

Yunanlıların İnönü mevzilerinde taarruza başlaması ve Batı cephesi ordularıyla şiddetli çatışmalar olması.

10 Ocak 1921 İnönü mevzilerinde Yunanlılarla şiddetli çarpışmalar olması ve Birinci İnönü Zaferi.

11 Ocak 1921 Batı cephesinde Yunanlıların geri çekilme kararını uygulamaya başlamaları.

12 Ocak 1921 Ayaklanan Çerkez Ethem kuvvetlerinin Kütahya bölgesindeki mevkilere taarruzu ve Batı cephesi kuvvetleri tarafından püskürtülmesi.

17 Ocak 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın United Telgraf Gazetesi muhabirine Türk Bağımsızlık Savaşının amaçlarını açıklayan demeci: “Şimdi adli, iktisadi ve mali bağımsızlımızı imhaya ve neticede yaşama hakkımızı inkar ve iptale matuf olan Sevr anlaşması bizce mevcut değildir. İstiklal ve hakimiyetimizin gereklerini temin edecek bir barışın yapılması son emelimizdir.”

20 Ocak 1921 Teşkilat-ı Esasiye kanununun TBMM’de kabulü.

22 Ocak 1921 Çerkez Ethem kuvvetlerinin bir bölümü dağılır, yada yeniden milli kuvvetlere katılırken, çok küçük bir bölümünün Yunanlılara sığınması.

24 Ocak 1921 Fevzi paşa’nın icra vekilleri başkanlığına seçilmesi.

25 Ocak 1921 Paris’te İtilaf Devletleri temsilcilerinin toplantısı ve Sevr anlaşmasını değiştirmek için Türk ve Yunan hükümetlerini 21 Şubat 1921’de Londra’da toplanacak bir konferansa davet kararı alması.

26 Ocak 1921 İtilaf Devletleri İstanbul temsilcilerinin Londra Barış Konferansı’na delege gönderilmesini, Sadrazam Tevfik Paşa’ya bildirmeleri. (İtilaf Temsilcileri, Osmanlı Heyeti içinde, Ankara hükümeti temsilcilerinin de bulunmasını istemişlerdir.

27 Ocak 1921 Sadrazam Tevfik Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’ya Londra’da toplanacak Barış Konfederasyonu için Osmanlı Heyetine katılmak üzere TBMM’den üye isteyen telgrafı.

28 Ocak 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın Sadrazam Tevfik Paşa’ya cevabı: “Milli iradeye dayanarak Türkiye’nin mukadderatına el koyan yegane meşru ve müstakil hakim kuvvet, Ankara’da aralıksız toplanan TBMM’dir. Türkiye’ye ait bütün meselelerin halline memur ve her türlü harici münasebetlere muhatap ancak bu meclisin Heyet-i Hükümetidir. Düvel-i İtilafiye, Londra’da yapacakları konferansta Doğu meselesini adalet ve hukuk dairesinde halletmeye karar vermişlerse davetlerini TBMM hükümetine doğrudan doğruya tevcih etmelidirler.”

Mustafa Kemal Paşa’nın Sadrazam Tevfik Paşa’ya ikinci telgrafı ve istekleri: “Zat-ı şahane, TBMM’yi tanıdığını kısa bir hatt-u hümayun ile buyuracaklardır”

28 – 29 Ocak 1921 Mustafa Suphi ve arkadaşlarının, Yahya Kahya’nın adamları tarafından Trabzon açıklarında öldürülmeleri.

30 Ocak 1921 İcra vekilleri heyeti reisi Fevzi Paşa’nın Tevfik Paşa’ya telgrafı: “Londra konferansına gidecek Türkiye delege heyeti yalnız TBMM tarafından seçilip gönderilecektir.”

Antep’te Fransızların Musullu cephesine taarruzları ve milli kuvvetlerce geri püskürtülmeleri.

30 – 31 Ocak 1921 Fransız kuşatmasındaki Antep’te şehir içindeki milli kuvvetlerin huruç hareketi, düşmanla şiddetli çarpışmalar ve bazı bölgelerde düşman cephesinin yenilmesi.

5 Şubat 1921 TBMM, gizli oturumunda Londra Konferansı’na Ankara Hükümeti adına bir heyet gönderilmesini ve heyetin meclis üyelerinden oluşmasını karar altına alması.

6 Şubat 1921 Londra Konferansı’na gitmek üzere Bekir Sami Bey başkanlığında Türk Heyeti’nin Ankara’dan hareketi.

8 Şubat 1921 Antep’in düşmesi, Antep’in adının TBMM tarafından “Gaziantep” e çevrilmesi.

17 Şubat 1921 Bekir Sami Bey başkanlığındaki TBMM heyetinin Roma’ya varışı ve Bekir Sami Bey’in İtalya Dışişleri Bakanı Kont Siforza ile görüşmesi.

18 Şubat 1921 Ali Fuat Paşa’nın Moskova’ya varışı. Sovyet elçisi Budu Minivani’nin Ankara’ya gelişi.

21 Şubat 1921 İkinci Londra Konferansı’nın açılışı (Sona erişi 12 Mart 1921)

23 Şubat 1921 Londra Konferansı’nda Osmanlı Delegesi Sadrazam Tevfik Paşa’nın söz hakkını TBMM delegelerine bıraktığını ifadesi, Gürcülerin çekilmesi ve onayıyla Ardahan ve Artvin’in Doğu Cephesi kuvvetleri tarafından geri alınışı.

1 Mart 1921 İsmet İnönü’nün Mirliva (General) rütbesine yükseltilmesi.

Moskova’da Yusuf Kemal Bey başkanlığındaki TBMM Hükümeti temsilcileriyle Afganistan Temsilcisi arasında bir anlaşma imzası.

6 Mart 1921 Koçkiri ayaklanması (Bastırılışı 17 Haziran 1921)

11 Mart 1921 Doğu Cephesi’nde Batum’un Milli Kuvvetler tarafından alınışı.

Bekir Sami Bey’in Londra’da Fransız Başbakanı Briand ile anlaşma imzalaması. (TBMM tarafından kabul edilmemiştir)

12 Mart 1921 Londra Konferansı’nın sona erişi ve İtilaf Devletleri’nin barış önerisi.

Bekir Sami Bey’le İtalyan Dışişleri Bakanı Siforza arasında Londra’da anlaşma imzalanması (TBMM tarafından kabul edilmemiştir.)

14 Mart 1921 Doğu Cephesi’nde milli kuvvetlerin Ahılkelek’i ele geçirmesi.

15 Mart 1921 Talat Paşa’nın Berlin’de bir Ermeni tarafından şehit edilmesi.

16 Mart 1921 TBMM Hükümeti ile Sovyetler Birliği arasında “Moskova Anlaşması”nın imzalanması.

17 – 18 Mart 1921 Gürcü Hükümeti’nin Batum’u terk etmesi ve Albay Kazım Bey’in Batum Mutasarrıfı olarak göreve başlaması.

23 Mart 1921 Yunan ordusunun Bursa ve Uşak cephesinden ileri harekata başlaması.

26 Mart 1921 Adapazarı ve Söğüt’ün Yunanlılar tarafından işgali.

27 Mart 1921 Yunanlıların İnönü mevzilerine taarruza başlaması.

Afyonkarahisar’ın Yunanlılar tarafından işgali.

28 Mart 1921 Batı Cephesinde Kanlısırt ve Metristepe mevzilerinin Yunanlıların eline geçmesi. Doğu Cephesi kuvvetlerinin Moskova Anlaşması gereğince Batum, Ahıska ve Ahılkelek’i boşaltması.

31 Mart 1921 Türk karşı taarruzu ve Yunanlıların geri çekilmeye başlaması.

1 Nisan 1921 İkinci İnönü Zaferi

Mustafa Kemal Paşa’nın, İsmet Paşa’ya telgrafı: “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz. İstila altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan bugün en uzak köşelerine kadar zaferinizi kutluyor. Düşmanın istila hırsı, azim ve hamiyetinizin yalçın kayalarına başını çarparak paramparça oldu.”

Çivril’in Yunanlılar tarafından işgali.

2 Nisan 1921 Boldavin’in Yunanlılar tarafından işgali.

7-8 Nisan 1921 Aslıhan bölgesinde Yunan kuvvetleriyle milli kuvvetler arasında Aslıhanlılar muharebesi. (3 gün sürmüş ve Yunanlıların çekilmesiyle sonuçlanmıştır.)

12 Nisan 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın Yunan ordusunun Anadolu’daki mezalimine karşı “İnsanlık alemine beyannamesi”

13 Nisan 1921 Dumlupınar mevzilerinde Yunan kuvvetleriyle milli kuvvetler arasında çarpışmalar.

27 Nisan 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın İnebolu’ya gelen şehzade Ömer Faruk Efendiye Anadolu’ya geçmesinin sakıncalı olacağını bildiren telgrafı.

28 Nisan 1921 İzmit’in, İngilizlerin ayrılışı üzerine Yunanlılar tarafından işgali.

3 Mayıs 1921 Güney ve Batı cephelerinin birleştirilerek İsmet Paşa’ya verilmesi. İstanbul’da gizli olarak kurulan “Müdafaa-i Milliye” teşkilatının Ankara Hükümeti tarafından resmen tanınması.

10 Mayıs 1921 TBMM’de “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu”nun kuruluşu.(Birinci Grup)

11 Mayıs 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’nun başına seçilmesi.

13 Mayıs 1921 İstanbul’da İtilaf Devletleri’nin üç yüksek komiserinin “Boğazların tarafsızlığı” hakkındaki kararı.

22 Mayıs 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın Doğu cephesi Komutanı Kazım Karabekir Paşa’ya telgrafı: “Enver Paşa’nın karşınıza gelmesi veyahut isim ve kıyafet değiştirerek Anadolu’ya girme teşebbüsü varid-i hatırdır. Bölgenizde müessir tedbir alınması muvafık olur.”

24 Mayıs 1921 İngiliz casusu Mustafa Sagir’in Ankara’da idamı.

25 Mayıs 1921 İtalyanların Marmaris’i boşaltmaları.

1 Haziran 1921 İtalyanların Antalya dolaylarını boşaltmaları.

9 Haziran 1921 Franklin Boullion başkanlığında bir Fransız heyetinin Ankara’ya gelişi.

12 Haziran 1921 Yunan Kralı Konstantin’in İzmir’e gelişi ve Anadolu’daki Yunan ordusuna bildirisi: “Askerler! Vatanın sesi beni yeniden sizin komutanınız olmaya çağırdı. Elen ülküsü için çarpışıyoruz. İleri!”

21 Haziran 1921 Fransızların Zonguldak’ı boşaltmaları. (Zonguldak’ın kurtuluşu)

Adapazarı’nın Kuvayı Milliyeciler tarafından Yunanlıların elinden alınışı.(Adapazarı’nın Kurtuluşu).

28 Haziran 1921 Milli kuvvetlerin İzmit’e girişi. (İzmit’in Kurtuluşu)

4 Temmuz 1921 Karamürsel’in milli kuvvetler tarafından kurtuluşu.

5 Temmuz 1921 Menteşe Sancağı (Muğla) İtalyan işgalinden kurtuluşu.

10 Temmuz 1921 Yunan ordusunun genel taarruzu ve Kütahya

Eskişehir savaşlarının başlaması.

Yunanlıların İnegöl’ü ikinci kez işgali

Yunanlıların Yenice’yi işgali.

11 Temmuz 1921 Yunanlıların Köprühisar’ı işgali.

12 Temmuz 1921 Gediz’in Yunanlıların eline geçmesi.

13 Temmuz 1921 Afyonkarahisar’ın Yunanlılar tarafından ikinci kez işgal edilmesi.

Yunanlıların Pazaryeri’ni işgali, Altıntaş’a Bilecik’e girişi.

14 Temmuz 1921 Tavşanlı’nın Yunanlılar tarafından işgali.

15 Temmuz 1921 Batı Cephesi’nde Yumruçal ve Nasuhçal muharebeleri ve 4. Tümen Komutanı Yarbay Nazım Beyin şehit oluşu.

Bozüyük’ün Yunanlılar tarafından işgali.

16 Temmuz 1921 Köprühisar’ın milli kuvvetler tarafından işgali.

17 Temmuz 1921 Kütahya, Emet, Simav (3.kez) Seyitgazi ve Demirci’nin (3 kez) Yunanlılar tarafından işgali.

18 Temmuz 1921 Mustafa Kemal Paşa’nın Batı Cephesi karargahında İsmet Paşa’ya talimatı: “Orduyu, Eskişehir’in Kuzey ve Güneyinde topladıktan sonra, düşman ordusuyla araya büyük bir mesafe koymak lazımdır ki ordunun tanzim, tensik ve takviyesi mümkün olabilsin. Bunun için Sakarya gerisine kadar çekilmek caizdir.”

19 Temmuz 1921 Yunanlıların Eskişehir yönünde ilerlemeleri ve akşam Eskişehir’i girişleri. (Eskişehir’in işgali)

Milli Kuvvetlerin Yalova’ya girişleri(Yalova’nın kurtuluşu)

Yunan Kralı Konstantin’in Uşak’a gelişi.

20 Temmuz 1921 Batı Cephesi’nde Yunanlılarla Kanlıpınar(Sultaniye) ve Çamtepe muharebeleri.

21 Temmuz 1921 Batı Cephesi kuvvetlerinin Eskişehir doğusunda karşı taarruzu ve Yunanlılar tarafında karşı konulması (Eskişehir muharebesi)

22 Temmuz 1921 Yunan Kralı Konstantin’in Eskişehir’e gelişi ve başkomutanlığı üzerine alışı.

23 Temmuz 1921 Batı Cephesi birliklerinin Sakarya’nın doğusuna doğru çekilme yürüyüşüne devam etmeleri.

TBMM’nin gizli oturumda icra vekiller heyeti reisi Fevzi Paşa’nın hükümet merkezinin Kayseri’ye taşınmasına ilişkin Heyet-i Vekile kararını bildiren demeci.(TBMM’de sert tartışmalar. Hatiplerin Ankara’nın savaşsız teslimini kabul etmemeleri.Ankara’nın savunulmasına ve ayrıca cephedeki durumu öğrenmek üzere bir heyet gönderilmesine ilişkin kararı)

Yunan Kralı Konstantin’in Kütahya’ya gelişi.

24 Temmuz 1921 Köprühisar ve Kavaklı’nın Yunanlılar tarafında işgali.

25 Temmuz 1921 Batı Cephesi’nde Türk ordusunun geri çekilme yürüyüşünü tamamlayarak Sakarya nehrinin doğusuna çekilmesi.

Yunanlıların Yenişehir’i üçüncü kez işgali.

30 Temmuz 1921 TBMM gizli oturumunda, “Hükümet ve Meclisin mümkün olduğu kadar Ankara’da faaliyetine devamına, hakiki lüzum ve zaruret hasıl olduğu takdirde, yeni bir karar alınmasına ilişkin” önergenin kabulü.

1 Ağustos 1921 Franklin Boullion’un Paris’e dönüşü.

5 Ağustos 1921 Mustafa Kemal Paşa’ya geniş yetkiler ve üç aylık süreyle Başkomutanlık tevcih eden kanunun TBMM’de kabulü.

Fevzi Paşa’nın istifası üzerine Genelkurmay Başkanlığına seçilmesi.

Refet Paşa’nın Milli Müdafaa vekilliğine seçilmesi. (Dahiliye vekilliği de vekaleten üzerinde bırakılmıştır)

7 Ağustos 1921 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın “1-6 tekalif-i milliye emirleri”ni yayımlaması.

Sandıklı’nın Yunanlılar tarafından işgali.

Malta’dan dönen Fethi Bey’in Ankara’ya gelişi.

13 Ağustos 1921 Yunanlıların Sakarya’daki Türk mevzilerine doğru ileri harekata başlaması.

15 Ağustos 1921 Yunanlıların Sivrihisar’ı işgali.

Yunan Kralı Konstantin’in ordularına “Ankara’ya” emrini vermesi.

16 Ağustos 1921 İngiltere Başkanı Lloyd George’un Avam Kamarası’nda konuşması: “Kemalist ayaklanmayı bastırmak için Anadolu içlerine kadar İngiliz askerleri gönderilemediğine göre, tek bir şık vardır. O da her iki tarafı sonuna kadar vuruşturmaktır.”

20 Ağustos 1921 Bolvadin’in Yunanlılar tarafından işgali.

21 Ağustos 1921 Çay’ın Yunanlılar tarafından işgali.

23 Ağustos 1921 Yunan ordusunun taarruzu ve Sakarya Meydan Savaşı’nın başlaması.

26 Ağustos 1921 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın emri: “Hatt-ı müdafaa yoktur. Sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz.”

13 Eylül 1921 Sakarya Meydan Savaşı’nın sonuçlanması ve Yunan kuvvetlerinin Sakarya nehrinin doğusunda imhasıyla zaferin kazanılması.

Fahrettin (Altay) ve Kazım (Özalp) Beylerin General rütbesine yükseltilmeleri.

14 Eylül 1921 Yunanlıları kovalayan Türk kuvvetlerinin Sakarya’nın batısına geçmesi.

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın “Genel seferberlik” ilanını bildiren emri.

18 Eylül 1921 Yunan kuvvetlerinin Eskişehir’e doğru çekilmeleri.

19 Eylül 1921 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya Müşir (Mareşal) rütbesi ve “Gazi” unvanının verilmesi.

24 Eylül 1921 Franklin Boullion’un Ankara’ya gelişiyle Türk – Fransız görüşmelerinin yeniden başlaması.

Bolvadin ve Çay’ın kurtuluşu.

26 Eylül 1921 Yunan Kralı Konstantin’in Atina’ya dönmek üzere Bursa’dan ayrılışı.

13 Ekim 1921 TBMM Hükümetiyle, Kafkas Cumhuriyetleri (Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan) arasında “Kars antlaşması”nın imzalanması.

20 Ekim 1921 Türkiye Cumhuriyeti Hükümetiyle Fransa Hükümet arasında, “Ankara İtilafnamesi”nin imzalanması.

23 Ekim 1921 İstanbul’da Ankara Hükümetinin siyasi temsilcisi Hamit Bey ile, İngilizler arasında Anadolu’daki İngiliz esirleriyle Malta’daki Türk esirlerinin değiştirilmesi hakkında anlaşma imzalanması.

31 Ekim 1921 Başkomutanlık süresinin 5 Kasım 1921’den başlayarak 3 ay daha uzatılması.

1 Kasım 1921 İnebolu’da 23 Ekim 1921 anlaşmasına göre Türklerle İngilizler arasında tutsak değişimi.

15 Kasım 1921 Malta’dan dönen Rauf Bey’in TBMM’ne katılışı.

17 Kasım 1921 Rauf Bey’in Nafıa Vekilliğine seçilişi.

13 Aralık 1921 General Frunze başkanlığındaki Ukrayna heyetinin Ankara’ya gelişi.

24 Aralık 1921 Osmaniye’nin kurtuluşu.

TBMM’nin gizli oturumunda Veliaht Abdülmecit Efendinin Meclis Başkanlığına gönderdiği TBMM’ni tanıyan mektubun okunması.

25 Aralık 1921 Gaziantep’in kurtuluşu.

27 Aralık 1921 Tarsus’un kurtuluşu.

 

1922

2 Ocak 1922 Türkiye ile Ukrayna arasında Ankara’da “Dostluk Antlaşması” imzalanması.

3 Ocak 1922 Mersin’in kurtuluşu.

4 Ocak 1922 Dörtyol’un kurtuluşu.

5 Ocak 1922 Adana’nın kurtuluşu.

14 Ocak 1922 Kazım Paşa’nın (Özalp) Milli Müdafaa vekilliğine seçilmesi.

28 Ocak 1922 Sovyet elçisi Aralov’un Ankara’ya gelişi.

1 Şubat 1922 Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın İngilizlerin Musul’daki siyasi faaliyetleri nedeniyle Milli Müdafaa Vekaleti’ne emri: “Misak-ı Milli sınırları içinde kalan Musul’un kurtarılması amacıyla Revandiz bölgesine bir kısım kuvvet gönderilmesi.”

4 Şubat 1922 Başkomutanlık Kanunu’nun TBMM’de ikinci kez üç ay daha uzatılması.

7 Şubat 1922 Hariciye vekili Yusuf Kenan Bey Başkanlığındaki heyetin Avrupa’ya gitmek üzere Ankara’dan hareketi.

6 Mart 1922 TBMM’nin gizli oturumlarında Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın askeri durum hakkında konuşması: “Ordumuzun kararı taarruzdur. Fakat, bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi hazırlığımızı tamamen ikmale biraz daha zaman lazımdır.”

9 Mart 1922 Özdemir Bey’in Musul bölgesine takviye etmek üzere, Revandiz’e hareketi.

16 Mart 1922 İstanbul Hükümeti Hariciye Nazırı Ahmet Paşa ve Ankara Hükümeti Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey’in Londra’da Lord Kurzon ile ayrı ayrı görüşmesi.

22 Mart 1922 Paris’te toplanan İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının İstanbul – Ankara ve Yunan hükümetlerine mütareke önerisi.

24 Mart 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın cepheden vekiller heyeti başkanlığına direktifi: “Mütareke teklifini iyi telakki etmek lazımdır. Biz, yalnız onların teklif ettiği şartları kabul edemeyeceğimizden, mukabik şartları öne süreceğiz.”

26 Mart 1922 Paris’te toplanan İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının, İstanbul – Ankara ve Atina hükümetlerine mütareke koşullarını içeren ikinci notası.

5 Nisan 1922 İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının, 22 Mart 1922 tarihli notasına, TBMM Hükümetinin cevabı: “Mütareke ile birlikte Anadolu’nun boşaltılmasına başlanması ve dört ay içinde tamamlanması.”

10 Nisan 1922 İtalya’da İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanlarının katılımıyla, “Cenova Konferansı” (9 Mayıs 1922’de son bulmuştur).

13 Nisan 1922 İtalyanların Söke bölgesini boşaltmaya karar vermeleri.

15 Nisan 1922 İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının TBMM Hükümetinin 5 Nisan 1922 tarihli notasına olumsuz cevapları.

21 Nisan 1922 İtalyanların Söke’yi boşaltması ve aynı gün Yunanlıların işgali.

22 Nisan 1922 TBMM Hükümetinin, İtilaf Devletleri Dışişleri bakanlarının 15 Nisan 1922 tarihli notasına cevabı ve İzmit’te bir barış konferansı toplanmasını önermesi.

6 Mayıs 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutanlığının 3 ay daha uzatılması.

3 Haziran 1922 Yunanlıların işgal ettikleri bölgelerde yaptıkları zulümlerin bütün dünya parlamentolarına bildirilmesi hakkında TBMM kararı.

4 Haziran 1922 Yunan Küçük Asya Ordusu Başkomutanlığına General Hacıanesti’nin getirilişi.

5 Temmuz 1922 Fethi Bey’in vekiller heyeti kararıyla, Avrupa’ya hareketi (Paris ve Londra’ya giderek bazı temaslarda bulunmuştur).

20 Temmuz 1922 Başkomutanlığın süresiz olarak Mustafa Kemal Paşa’nın üzerinde kalmasının TBMM’de kabulü.

21 Temmuz 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın cepheye gitmek üzere Ankara’dan ayrılışı.

27 – 28 Temmuz 1922 Akşehir’e çağrılan ordu komutanlarına gece, Mustafa Kemal Paşa tarafından Büyük Taarruz Planı açıklanarak görüşmeler yapılması.

29 Temmuz 1922 Yunanistan’ın İtilaf Devletleri’ne “Milli Türk Hükümeti’ni barışa zorlayacak tek çarenin, İstanbul’un kendileri tarafından işgali olacağını” bildiren notası.

İtilaf Devletleri’nin Yunanistan’a İstanbul’u, işgal etmelerine izin vermeyeceklerini bildiren notası.

20 Temmuz 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın Akşehir’de Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile yapılacak taarruz hakkında görüşmesi.

6 Ağustos 1922 Batı cephesi komutanı İsmet Paşa’nın emrindeki ordulara gizli olarak “Taarruza Hazırlık” emrini vermesi.

17 Ağustos 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın gizli olarak otomobille Konya’ya hareketi.

20 Ağustos 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın Konya’dan Akşehir’e gelişi ve Cephe Komutanı İsmet Paşa’ya 26 Ağustos 1922 sabahı için taarruz emri vermesi.

22 Ağustos 1922 Anadolu’daki Yunanistan’ın Küçük Asya Ordusu komutanı Hacıanesti’nin görevden alınarak yerine Trikopis’in atanması. (Trikopis bu atamayı Türklere esir düştükten sonra, 3 Eylül 1922 günü Mustafa Kemal Paşa’dan öğrenmiştir.)

25 Ağustos 1922 Başkomutanlık, Genelkurmay ve Batı Cephesi karargahlarının Şuhut’tan savaşın yönetileceği Kocatepe’nin Güney Batısındaki çadırlı ordugaha nakledilmesi.

26 Ağustos 1922 Sabah saat 5:00’da topçu ateşiyle Türk Büyük Taarruzu’nun başlaması.

İznik’in kurtuluşu.

26 – 27 Ağustos 1922 Büyük Taarruz’dan sonra Yunan Ordusunun müstahkem mevzilerinin düşürülmesi ve düşmanın çekilmeye başlaması.

30 Ağustos 1922 Yunan ordusunun bütünüyle sarılması ve imha edilmesi sonucu.

31 Ağustos 1922 “Başkomutan Meydan Muharebesi” (Savaşı)’nın kazanılması

Kütahya’nın kurtuluşu.

Çivril’in kurtuluşu

Türk Ordusunun İzmir yönünde Yunan kuvvetlerini izlemesi

1 Eylül 1922 Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın Türk Ordusu’na beyannamesi: “Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin fikri güçlerini, kahramanlık ve vatanseverlik kaynaklarını yarışırcasına göstermeye devam etmesini isterim. ORDULAR! İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR. İLERİ!”

Gediz ve Seyitgazi’nin kurtuluşu.

2 Eylül 1922 Eskişehir’in kurtuluşu

Yunan Ordusu Komutanı Trikopis ile II. Yunan Kolordusu Komutanı General Diyenis ve bazı yüksek rütbeli subayların esir alınışı.

Yunan Hükümeti’nin Türkiye ile mütareke yapılabilmesi için İngiltere’ye aracılık önerisi.

3 Eylül 1922 Emet, Tavşanlı, Esme, Sındırgı, Bigadiç’in kurtuluşu.

Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa’nın Müşir (Mareşal), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın Feril (Korgeneral) rütbesine yükselişi.

Selendi’nin kurtuluşu.

4 Eylül 1922 İcra vekilleri heyeti reisi Rauf Bey’in cephede bulunan Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’ya İstanbul’daki İtilaf Temsilcilerinin mütareke isteği hakkında telgrafı.

Bozüyük, Söğüt, Demirci, Kula, Sarıgöl, Buldan’ın kurtuluşu.

5 Eylül 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın Vekiller Heyeti’nin 4 Eylül 1922 tarihli telgrafına cevabı: “Anadolu’daki Yunan Ordusu kesin şekilde mağlup edilmiştir. Anadolu için herhangi bir görüşmeye gerek kalmamıştır. Mütareke ancak Trakya için söz konusu olabilir.”

Nazilli, Simav, Salihli, Ödemiş, Alaşehir, Gördes, Pazaryeri’nin kurtuluşu.

6 Eylül 1922 Balıkesir, Gönen, Bilecik, Söke, İnegöl, Pazarcık, Tire, Bayındır, Akhisar, Ahmetli, Savaştepe’nin kurtuluşu.

10 Temmuz 1920 günü, Meclis kürsüsüne örtülen siyah örtünün “BÜYÜK ZAFER” üzerine kaldırılması hakkında TBMM kararı.

7 Eylül 1922 İtilaf Devletleri Temsilci üyelerinin Yunan Hükümeti adına Hamit Bey aracılığı ile Ankara Hükümeti’ne başvurmaları ve Anadolu’yu boşaltmak koşulu ile, Yunanistan’ın mütareke isteğini bildirmeleri.

Saruhanlı, Turgutlu ve Kuşadası’nın kurtuluşu.

Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa’nın Salihli’den, Sarıkamış’ta bulunan Doğu ve Diyarbakır’da bulunan Elcezire Cephesi Komutanlıklarına emri: “Musul bölgesi de Misak-ı Milli sınırlarımız içinde olduğundan, gerekirse silahla kurtarılması için komutanlıklarınızca gereken hazırlıkların yapılması ve tasarruf edilebilecek kuvvetlerin hazırlanması”.

8 Eylül 1922 Manisa ve Nil’in (Kemal Paşa) kurtuluşu.

9 Eylül 1922 Türk süvarilerinin İzmir’e girişi ve Kadifekale’ye Türk Bayrağının çekilmesi.

Mustafa Kemal Paşa’nın Nil’e (Kemal Paşa) gelişi ve geceyi burada geçirişi.

Seydiköy’ün kurtuluşu.

10 Eylül 1922 BÜYÜK ZAFER üzerine İstanbul Hükümeti’nin Mustafa Kemal Paşa’ya “Kumandan-ı besalet ünvanı” hitabıyla tebrik telgrafı.

11 Eylül 1922 Orhaneli’nin kurtuluşu.

İngilizlerin, Fransızların ve İtalyanların Çanakkale Boğazı’nın Anadolu yakasına asker göndermeleri.

12 Eylül 1922 İzmir’deki İngiliz Başkonsolosu Harry Lamb’ın Mustafa Kemal Paşa ve Ankara Hükümeti ile İngiltere arasındaki ilişkiler hakkında görüşmesi.

Gemlik’in kurtuluşu.

Milli kuvvetlerin Mudanya taarruzu.

Mudanya’ya giriş ve 2. Yunan Tümeni’ni esir oluşu.

Urla, Seferihisar ve Kırkağaç’ın kurtuluşu.

13 Eylül 1922 İzmir’de düşmanların sabotajı sonucu, Ermeni mahallesinde başlayan büyük yangın.

Karacabey ve Soma’nın kurtuluşu.

14 Eylül 1922 Bergama, Dikili ve Foça, Menemen’in kurtuluşu.

15 Eylül 1922 Balya, Edremit, Burhaniye, Ayvalık ve Kirmesti’nin (Mustafa Kemal Paşa) kurtuluşu.

Llyod George’un, İtilaf Devletleri ve İngiliz dominyonlarını, Türklere karşı Boğazlar’ın müdafaasında birleşmeye çağırması (Fransızlar ve İtalyanlar bu çağrıya olumsuz tavır almışlardır).

16 Eylül 1922 Karaburun’un kurtuluşu.

17 Eylül 1922 Bandırma’nın kurtuluşu.

18 Eylül 1922 Erdek’in kurtuluşu.

Batı Anadolu’nun Yunan Ordusundan tümüyle temizlenmesi.

İtilaf Devletleri’nin İstanbul ve Boğazlar çevresindeki işgal bölgelerinin tarafsızlığına uyulması hakkında TBMM hükümetine notası.

Fransız Yüksek Komiseri General Pulle’nin İzmir’e gelişi ve Mustafa Kemal Paşa ile görüşmesi.

20 Eylül 1922 Boğazlara karşı girişilen Türk harekatını durdurmak ve barış konferansına zemin hazırlamak üzere Fransa – İngiltere ve İtalya temsilcilerinin Paris’te toplanmaları (bu toplantılar 23 Eylül 1922’ye kadar sürmüştür).

Çanakkale’deki Fransız ve İtalyan kuvvetlerinin geri çekilmesi.

Bayramiç’in kurtuluşu.

20 – 21 Eylül 1922 Ayvacık’ın kurtuluşu.

21 Eylül 1922 Kocaeli tarafsız bölgesindeki İngiliz askerlerinin bölgeyi boşaltarak İstanbul’a hareketi.

22 Eylül 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul ve Boğazlar üzerine harekatı ile ilgili, Kazm Karabekir Paşa’ya telgrafı: “Pek kuvvetli olmamıza rağmen, siyasette de pek hesaplı ve mutedil bulunuyoruz. Herhalde meseleyi siyasetle halletmeyi seçmeliyiz.”

Ezine’nin kurtuluşu.

Milli kuvvetlerin Susurluk’a girişi.

Damat Ferit Paşa’nın İstanbul’dan Avrupa’ya kaçısı.

23 Eylül 1922 İtilaf Devletleri Dışişleri bakanların imzasıyla, Mustafa Kemal Paşa’ya “Askeri harekatın durdurulması ve bir barış konferansının toplanmasıyla ilgili” nota verilmesi.

Türk süvarilerinin Çanakkale’de tarafsız bölgeye girişleri.

Lapseki’nin kurtuluşu.

24 Eylül 1922 Türk Kuvvetlerinin Çanakkale’de “Tarafsız Bölge”yi işgali üzerine, İngiliz Birliklerinin daha dar bir mevziiye yerleşmek üzere geri çekilmeler.

Sovyet Hükümeti’nin İtilaf Devletleri’ne Boğazlar sorunuyla ilgili görüşlerini kapsayan notası.

26 Eylül 1922 General Harrington’un, Türk süvarilerinin Boğazlar üzerine hareketiyle ilgili olarak Türk Kuvvetlerinin tarafsız bölge dışına çekilmesi hakkında Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafı.

27 Eylül 1922 Yunanistan’da çıkan askeri ihtilal sonucu, Kral Konstantin’in oğlu lehine tahttan ve Atina’dan ayrılışı.

29 Eylül 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın İtilaf Devletleri Dışişleri Bakanlarının 23 Eylül 1922 tarihli notasını cevaplandırması (Cevabi Notada) Mudanya Konferansı’nın kabul edildiği, açılışının 3 Ekim 1922 olmasının uygun olacağı, İsmet Paşa’nın delege atandığı ve konuşulacak hususlar bildirilmiştir.

3 Ekim 1922 Mudanya Konferansı’nın öğleden sonra başlaması (Konferansa Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’nın başkanlığı altında, İngiltere delegesi general Harrington, Fransa delegesi Charpy, İtalya delegesi general Mombelli katılmışlardır).

6 Ekim 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın İsmet Paşa’ya telgrafı: “Trakya’nın TBMM Hükümetine iadesi kabul edilmediği takdirde 6 -7 Ekim’de hemen İstanbul üzerinde harekata geçiniz.”

9 Ekim 1922 Refet Paşa’nın (Bele) Ankara Hükümetince İstanbul temsilciliğine aynı zamanda Doğu Trakya’yı teslim almaya memur edilmesi.

11 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi’nin imzalanması.

15 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi’nin yürürlüğe girmesi.

17 Ekim 1922 Tevfik Paşa’nın Mustafa Kemal Paşa’ya telgrafı: “Yakında toplanması gerekecek Barış Konferansı’na İstanbul ve Ankara delegelerinin birlikte katılmaları uygun olacaktır. Bu gaye ile önceden bir zatın görüşmek üzere İstanbul’a gönderilmesi.”

18 Ekim 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın Tevfik Paşa’ya cevabı: “TBMM Ordularının kazandığı kesin zaferin tabii neticesi olmak üzere, vukuu yapın olan barış konferansında Türkiye Devleti, yalnız ve ancak TBMM Hükümeti tarafından temsil olunur.”

19 Ekim 1922 Trakya’yı teslim almakla görevlendirilen Refet Paşa’nın İstanbul’a gelişi.

Yunan Kuvvetlerinin Mudanya Mütarekesi gereğince, Trakya’yı boşaltmaya başlamaları.

İngiltere’de Lloyd George kabinesinin istifası.

26 Ekim 1922 İsmet Paşa’nın Hariciye vekilliğine seçilmesi.

27 Ekim 1922 İtilaf Devletleri’nin TBMM Hükümetine, Lozan’da 13 Kasım 1922’de toplanacak barış konferansına temsilci gönderilmesi çağrısı (Aynı çağrı İstanbul Hükümeti’ne de yapımıştır.)

29 Ekim 1922 TBMM Hükümetinin İtilaf Devletleri’ne Lozan’daki konferans çağrısını kabul ettiğini bildirmesi

Tevfik Paşa’nın TBMM Başkanlığına “Lozan Barış Konferansı’na Bab-ı ali ve Ankara heyetlerinin bir arada iştirakinin uygun olacağını” bildiren telgrafı.

30 Ekim 1922 Osmanlı İmparatorluğu’nun tükenip bittiğine, yeni bir Türkiye Devletinin doğduğuna, Anayasa gereğince egemenlik haklarının millete ait olduğuna dair, Mustafa Kemal Paşa’nın da imzası bulunan önergenin TBMM’de görüşülmeye başlaması.

31 Ekim 1922 Müdafaa-i Hukuk grubunda “Milli hakimiyetin tahakkuku ve Lozan’a gidecek heyetler meselesinin görüşülmesi ve Mustafa Kemal Paşa’nın “Osmanlı saltanatının” lağvının zaruri olduğu” hakkında konuşması.

Doğu Trakya’nın Türk mülki memurlarına devir ve teslimi.

Çorlu’nun kurtuluşu.

1 Kasım 1922 Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM’de konuşması: “Millet mukadderatını doğrudan doğruya, eline aldı ve milli saltanat ve hakimiyetin bir şahısta değil, bütün fertleri tarafından seçilmiş vekillerden oluşan bir Meclis-i Ali’de temsil etti. İşte o meclis, Meclis-i Ali’nizdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Milletin saltanat ve hakimiyet makamı yalnız ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.”

Hilafet ve Saltanatın birbirinden ayrılarak saltanatın lağvı hakkında TBMM kararı.

2 Kasım 1922 Vize ve Demirköy’ün kurtuluşu.

4 Kasım 1922 İstanbul’da Tevfik Paşa kabinesinin istifası.

İstanbul’da TBMM Hükümeti yönetiminin başlamış olduğunun resmen açıklanması.

4 – 5 Kasım 1922 İstanbul’un yönetimine el konulduğuna ilişkin, Ankara Hükümeti kararı: “TBMM Hükümeti, 4 Kasım 1922 öğle vaktinden itibaren İstanbul’un idaresine el koymuştur.”

5 Kasım 1922 İsmet Paşa başkanlığında Türk delege heyetinin Ankara’dan ayrılması.

9 Kasım 1922 Babaeski’nin kurtuluşu.

10 Kasım 1922 Kırklareli’nin kurtuluşu.

Vahdettin’in Halife sıfatıyla İstanbul’da son Cuma selamlığı (Namazdan sonra Hamidiye Camisi’nin mahfelinde general Harrington ile bir görüşme yapmıştır).

13 Kasım 1922 Tekirdağ’ın kurtuluşu.

Saray’ın kurtuluşu.

İstanbul’da Vahdettin’in maiyetinden ve işbirlikçilerinden 140 kişinin İngiliz Yüksek Komiserliğine sığınması.

16 Kasım 1922 Vahdettin’in Halife-i Müslimin imzasıyla, işgal orduları başkomutanı Harrington’a sığınma mektubu: “İstanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden, İngiltere devlet-i fahimesine iltica ve bir an evvel İstanbul’dan başka bir yere naklimi talep ederim efendim.”

17 Kasım 1922 Vahdettin’in, Malaya adlı İngiliz savaş gemisiyle, İstanbul’dan Malta’ya kaçışı.

Mürefte’nin kurtuluşu.

18 Kasım 1922 TBMM kararıyla firar eden Vahdettin’in halifelikten hal’i ve yerine Abdülmecit Efendi’nin seçilmesi.

Uzunköprü ve Şarköy’ün kurtuluşu.

20 Kasım 1922 Lozan Konferansı’nın açılış töreni.

23 Kasım 1922 Enez’in kurtuluşu.

26 Kasım 1922 Çanakkale’nin kurtuluşu.

Gelibolu, Maydos ve Lalapaşa’nın kurtuluşu.

30 Kasım 1922 Doğu Trakya’nın tamamının teslimi işleminin bitirilmesi.

 

1923

4 Şubat 1923 Lozan Konferansı’nın iki ay süren görüşmelerinden sonra kesintiye uğraması.

1 Nisan 1923 TBMM’nin yeniden seçim kararı alması.

8 Nisan 1923 Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı, Mustafa Kemal Paşa’nın milletvekili seçimi dolayısıyla millete, “Dokuz Umde”yi içine alan beyannamesi.

16 Nisan 1923 TBMM’nin birinci dönem çalışmalarının sona ermesi.

23 Nisan 1923 4 Şubat 1923’te kesilen Lozan Konferansı’nın ikinci kez toplanması.

24 Temmuz 1923 Lozan Konferansı’nın sonu ve Lozan Antlaşması’nın imzalanması.

Bu yazı Kurtuluş Savaşı Kronolojisi ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/kurtulus-savasi-kronolojisi/feed/ 0
Birinci Dünya Savaşı Kronolojisi http://ataturkicimizde.com/birinci-dunya-savasi-kronolojisi/ http://ataturkicimizde.com/birinci-dunya-savasi-kronolojisi/#respond Sun, 14 Oct 2018 16:43:44 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=3088 Birinci Dünya Savaşı Kronolojisi 1914 28 Haziran 1914 Saraybosna Suikasti 28 Temmuz 1914 Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a savaş açtı. 1 Ağustos 1914 Almanya Rusya’ya savaş açtı. Türkiye...

Bu yazı Birinci Dünya Savaşı Kronolojisi ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Birinci Dünya Savaşı Kronolojisi

1914

28 Haziran 1914 Saraybosna Suikasti

28 Temmuz 1914 Avusturya-Macaristan, Sırbistan’a savaş açtı.

1 Ağustos 1914 Almanya Rusya’ya savaş açtı.

Türkiye genel seferberlik ilan etti.

Almanya Fransa’ya savaş açtı.

İngiltere Almanya’ya savaş açtı.

Avusturya-Macaristan Rusya’ya savaş açtı.

Goeben ve Breslau gemileri Çanakkale’de.

Almanların Liege’yi alışı.

Almanya’nın Fransa’ya saldırması.

Japonya Almanya’ya savaş açtı.

Almanların Charleroi ve Mons’u alması.

Almanlar’ın Tannenberg zaferi. Guise çarpışmaları.

3 Eylül 1914  Papa Puis X’in ölümü, yerine Benedictus XV. seçilmesi.

Ruslar’ın Lvov’u alması. Marne savaşı

Falkenhayn, Moltke’nin yerine geçti.

Almanlar’ın Flanders’a saldırıya geçmeleri (Course a la mer).

9 Ekim 1914  Anvers’in düşüşü.

İngiltere Almanya’ya abluka uygulama kararı aldı.

Odesa’nın topa tutulması.

1 Kasım 1914  Coronel Deniz Savaşı

Rusya Türkiye’ye savaş açtı.

İngiliz-Fransız donanmasının Çanakkale’nin dış tabyalarını bombardımanlamaları.

Fransa ve İngiltere Türkiye’ye savaş açtı.

Japonlar ve İngilizler’in Çingdao’yu Almanlar’dan alması.

Cihad-ı Ekber ilanı. Rus donanmasının Trabzon’u bombardımanı.

İngilizler’in Basra’yı almaları.

2 Aralık 1914  Avusturyalılar’ın Belgrad’ı alması.

Almanlar’ın Kodz’u alması. Falkland Deniz Savaşı.

Sırplar’ın Belgrad’ı geri alması.

Sarıkamış harekatının başlaması.

 

1915

28 Ocak 1915 İngilizler’in Çanakkale’yi geçme kararı.

3 Şubat 1915 Birinci Kanal Harekatı. Almanların ilk denizaltı savaşını başlatmaları. Fransızlar’ın Champagne’ye saldırmaları.

18 Mart 1915 Fransız ve İngilizler’in Çanakkale’ye yaptıkları deniz saldırısının başarısızlığı.

22 Nisan 1915 Almanlar’ın Flandres’e ilk defa zehirli gaz kullanmaları. Müttefikler’in Gelibolu’ya çıkarma yapmaları. Müttefiklerle İtalyanlar arasında Londra anlaşması.

2 Mayıs 1915 Almanlar’ın Rusya’ya saldırması. Lusitania’nın torpillenmesi. Artois’de ilk Fransız saldırısı. Van’ın Rus ve Ermeniler tarafından işgali.

1 Haziran 1915 Almanlar’ın Dniestr nehrine ulaşması. Llov’un Avusturyalılar ve Almanlarca geri alınması.

7 Temmuz 1915 İlk Müttefiklerarası Konferansın Chantilly’de toplanması. İngilizlerin Alman Güney Afrikası’nı işgal etmesi. Almanlar’ın Nyemen ve Naraw’a saldırıları.

5 Ağustos 1915 Almanlar’ın Varşova’yı, Avusturyalılar’ın İvangord’u alması, Sarrail’in Doğu Ordusu Komutanlığına getirilmesi. İtalya’nın Türkiye’ye savaş açması. Almanlar’ın Brest-Litovsk’u alması.

18 Eylül 1915 Almanlar’ın Vilna’yı alması. Champagne ve Artois’de ikinci Fransız saldırısı.

5 Ekim 1915 Bulgaristan’ın savaşa girişi. Sarrail’in ve ilk Fransız birliklerinin Selanik’e girişi. Avusturya ve Alman birliklerinin Belgrad’ı alması. Bulgaristan’ın Sırbistan’a savaş açması. Fransa’nın Bulgaristan’a savaş açması. İtalya’nın ve Rusya’nın Bulgaristan’a savaş açması.

21 Kasım 1915 Sırplar’ın Yeni Pazar’da bozguna uğrayıp geri çekilmesi. Sırp hükümetinin İşkondra’ya sığınması.

2 Aralık 1915 Joffre’nun Fransız orduları Başkumandanı olması. Chantilly’deki ikinci Müttefik konferansı. French’in yerine Haig’in İngiliz Orduları Başkomutanlığına getirilmesi. İngiltere’de zorunlu askerlik hizmetinin getirilmesi. İngilizler’in Cambrai’ye yoğun tank saldırısı.

 

1916

8 Ocak 1916 Fransız-İngiliz birliklerinin Gelibolu’dan çekilmeleri. Sarrail’in Selanik’teki Fransız-İngiliz kuvvetlerinin başkomutanı olması.

16 Şubat 1916 Ruslar’ın Erzurum’u alışı. Verdun Savaşı’nın başlaması. Almanlar’ın Douaumont’u alışı. Petain’in Verdun cephesi komutanı oluşu.

15 Mart 1916 Avusturya-Macaristan’ın Portekiz’e savaş açması.

18 Nisan 1916 Ruslar’ın Trabzon’u alması. İrlanda ayaklanmasının başlaması. İngilizler’in Kut ül-Amere’de teslim olmaları.

15 Mayıs 1916 Avusturyalılar’ın İtalya’da saldırıya geçişi. Jutland savaşı.

2 Haziran 1916 Mekke şerifi Hüseyin’in Osmanlı devletine karşı ayaklanması. Almanlar’ın Vaux kalesini alışı. Ruslar’ın Galiçya ve Bukovina’ya saldırıya geçişi. Verdun’da şiddetli Alman saldırısı.

1 Temmuz 1916 Somme Savaşı’nın başlaması. Almanlar’ın verdun’da son direnişleri. İkinci kanal harekatı.

27 Ağustos 1916 Romanya’nın, Avusturya-Macaristan’a savaş açması. Almanya’nın Romanya’ya savaş açması. Türkiye’nin Romanya’ya savaş açması.

3 Eylül 1916 Almanlar’ın Darüsselam’da teslim olması. Müttefiklerin Makedonya’ya saldırması. İngiliz tanklarının ilk kez Flers’de kullanılması.

23 Eylül 1916 Bulgar birliklerinin Köstence’ye girişi. Fransızlar’ın Douamont’u geri alışı.

2 Kasım 1916 Fransızlar’ın Vaux kalesini geri alışı. ABD Wilson’sun yeniden başkan seçilişi. Avusturya-Macaristan İmparatoru Frans Joseph’in ölümü, yerine Karl’ın geçişi.

6 Aralık 1916 Almanlar’ın Bükreş’e girmeleri. Nevelle’nin mareşal rütbesi alarak Joffre’nun yerine geçmesi. Wilhelm’in barış önerisi.

 

1917

5 Ocak 1917 Rus ve Romen kuvvetlerinin Dobruca’yı terk etmeleri.

1 Şubat 1917 Şiddetli denizaltı savaşlarının yeniden başlaması. Alman-Amerikan diplomatik ilişkilerinin kesilmesi. Almanlar’ın Hindenburg hattına çekilmeleri. Türkler’in Kut-ül Amare’yi kaybetmeleri

19 Mart 1917 Petrograd’da genel grev İngilizler’in Bağdat’ı alması. Çin ile Almanya arasındaki diplomatik ilişkinin kesilmesi. Rus Çarı’nın tahtını bırakması. Çar’ın tutuklanması. Birinci Gazze savaşı.

2 Nisan 1917 ABD’nin savaşa girmesi. Nivelle’nin saldırıya geçmesi. İkinci Gazze savaşı. Nivelle’nin başarısızlığı. Petain’in genelkurmay başkanı olması.

15 Mayıs 1917 Petain’in yerine Foch’un başkomutanlığa atanması. Fransız ordusunda ayaklanmaların başlaması.

29 Haziran 1917 Wilhwlm II. İle Monsignore Pacelli arasında görüşmeler.

21 Temmuz 1917 Rusya’da Lemeskiy’nin Prens Lvov’un yerine başbakan olması.

14 Ağustos 1917 Çin’in Almanya’ya karşı savaş açması. Fransızlar’ın Verdun’e saldırıya geçmeleri.

3 Eylül 1917 Almanlar’ın Riga’ya girişi. Guynemer’in ölümü.

23 Ekim 1917 Fransızlar’ın Malmaison zaferi. İtalyanlar’ın Caporetto’da bozguna uğraması.

2 Kasım 1917 Siyonizm üzerine Balfour bildirisi. ADB ile Japonya arasında Çin konusunda anlaşmalar. İngilizler’in Paachendaele’yi alması. İngilizler’in Gazze’yi alması. Rusya’da Bolşevik’lerin iktidara geçmesi. İtalya’da Diaz’ın Cadorna’nın yerine geçmesi. Fransa’da Clemenceau kabinesinin kurulması.

 

1918

8 Ocak 1918 Wilson’un on dört ilkesi.

9 Ocak 1918 İlk, Brest-Litovsk antlaşması (Orta Avrupa imparatorlukları ve Ukrayna) Alman-Rus görüşmelerinin kesilmesi. Türk ordusunun Doğu Anadolu’da ilerlemeye başlaması. Trabzon’un geri alınması.

3 Mart 1918 İkinci, Brest-Litovsk antlaşması (Avrupa imparatorlukları ve Rusya) Erzurum’un geri alınması. Birinci Alman saldırısı; Somme bölgesinde. Doullens konferansı, Foch’un Müttefikler’in Batı Orduları başkomutanlığına atanması.

5 Nisan 1918 Japonlar’ın Vladivostok’u işgal etmesi. Van’ın geri alınması. İkinci, Alman saldırısı, Flanders’da. Foch’un Müttefik Orduları Başkomutanı olması. Batum’un alınması. Kars’ın geri alınması.

7 Mayıs 1918 Orta Avrupa imparatorlukları ile Romanya arasında Bükreş antlaşması. Üçüncü, Alman saldırısı: Chemin des Dames üzerinde. Almanlar’ın Malne nehrine ulaşması.

9 Haziran 1918 Dördüncü Alman saldırısı: Matz’da.

15 Temmuz 1918 Fransa’da beşinci ve son Alman saldırısı: Champagne’de. Rus imparatorluk ailesinin katledilmesi. Champagne’de müttefik karşı saldırması.

12 Eylül 1918 Amerikalılar’ın Saint-Michiel’e saldırması. Franched d’Esperey’in Makedonya’ya saldırması. Bakü’nün İngilizler’den geri alınması. İngilizler’in Filistin’e genel saldırısı. Champagne’den Flandre’ye dek müttefik saldırıları. Bulgarlar’la ateşkeş imzalanması. İngilizler’in Şam’ı alması.

2 Ekim 1918 Saint-Quentin’in geri alınması. Almanlar’ın Wilson’a ilk notası. Cambrai’nin geri alınması. Çekler’in bağımsızlık ilanı. Müttefikler’in Sofya’ya girmesi. Lille ve Douai’nin geri alınması. Belçikalılar’ın Brugge’ye girmesi. Macarlar’ın bağımsızlık ilanı. İngilizler’in Halep’i alması. Vittorio Veneto komutasındaki İtalyanlar’ın zaferi. Almanlar’ın Wilson’dan ateşkes istemi. Hırvatlar’ın ve Slovenler’in bağımsızlık ilanı. Türkiye ile Mondros Mütarekesi.

1 Kasım 1918 Sırplar’ın Belgrad’a girmesi. Avusturyalılar’ın Padova ateşkesi. Polonyalılar’ın bağımsızlık ilanı. Wilhelm II. ‘nin tahttan çekilmesi. Mezieres ve Charleville’nin geri alınması. Rethondos ateşkesi. Rusya’nın Brest-Litovsk anlaşmasını reddetmesi. Avusturyalılar’ın Almanyaya’ya bağlı bir cumhuriyet ilan etmeleri. Doğu Afrika’nın teslim olması. Fransızlar’ın Metz’e girmesi, Petain’in Fransa mareşali olması. Alman donanmasının gözaltında tutulmak üzere İngiliz sularına getirilmesi. Fransızlar’ın Strasbourg’a girmesi.

11 Aralık 1918 Müttefiklerin Koblenz (Amerikalılar), Mainz (Fransızlar) ve Köln’e (İngilizler) girmesi.

Bu yazı Birinci Dünya Savaşı Kronolojisi ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/birinci-dunya-savasi-kronolojisi/feed/ 0
Atatürk’ün Hayatı ve İnkılapları Kronolojisi http://ataturkicimizde.com/ataturkun-hayati-ve-inkilaplari-kronolojisi/ http://ataturkicimizde.com/ataturkun-hayati-ve-inkilaplari-kronolojisi/#respond Sun, 14 Oct 2018 16:40:01 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=3085 Atatürk’ün Hayatı ve İnkılapları Kronolojisi 1881-1914 19 Mayıs 1881 Atatürk’ün Selanik’te doğuşu. 1893 Mustafa’nın Selanik Rüştiyesi’ne yazılması ve öğretmeni Mustafa Efendi’nin kendisine “KEMAL” adını takması....

Bu yazı Atatürk’ün Hayatı ve İnkılapları Kronolojisi ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Atatürk’ün Hayatı ve İnkılapları Kronolojisi

Büyük nutuk

1881-1914

19 Mayıs 1881 Atatürk’ün Selanik’te doğuşu.

1893 Mustafa’nın Selanik Rüştiyesi’ne yazılması ve öğretmeni Mustafa Efendi’nin kendisine “KEMAL” adını takması.

1896 Mustafa Kemal’in Selanik Askeri Rüştiyesi’ni bitirerek Manastır Akeri İdadisi’ne girişi.

13 Mart 1899 Mustafa Kemal’in Manastır Askeri İdadisi’ni bitirerek, İstanbul’da Harp Okuluna girişi.

10 Şubat 1902 Mustafa Kemal’in Harp Okulu’nu teğmen rütbesi ile bitirerek, Harp Akademisine geçişi.

11 Ocak 1905 Mustafa Kemal’in Kurmay Yüzbaşı olarak Harp Akademisi’nden mezun oluşu ve merkezi Şam’da bulunan 5. Ordu emrine verilmesi.

Ekim 1906 Mustafa Kemal’in bazı arkadaşlarıyla birlikte Şam’da gizli “Vatan ve Hürriyet” cemiyetini kurması.

20 Haziran 1907 Mustafa Kemal’in rütbesinin (Kolağası)lığına kıdemli Yüzbaşı’lığına yükseltilmesi.

13 Ekim 1907 Mustafa Kemal’in Selanik’teki III. Orduya atanması.

15-16 Nisan 1909 Mustafa Kemal’in 31 Mart (13 Nisan) ayaklanması üzerine Hareket Ordusunun Kurmay Başkanı olarak İstanbul’a hareket etmesi.

6 Eylül 1909 Mustafa Kemal’in Selanik’te III. Ordu Piyade Subay Talimgahı Komutanı olması (Aynı yıl içinde Kolağası rütbesiyle 38. Piyade Alayı Komutanı olmuştur.)

Mayıs 1910 Mustafa Kemal’in Mahmut Şevket Paşa’nın Kurmay Başkanı olarak Arnavutluk hareketlerinde bulunması.

Eylül 1910 Fransa’da yapılan manevralara Türk Ordusu Temsilcisi olarak katılması.

13 Eylül 1911 Mustafa Kemal’in İstanbul’da Genelkurmay’a nakledilmesi.

27 Kasım 1911 Mustafa Kemal’in İtalyan-Osmanlı Trablus Savaşı’nda Tobruk taaruzunu başarıyla idare etmesi.

25 Kasım 1912 Mustafa Kemal’in Bahrisefd Boğazı (Çanakkale) Kuvay-ı Mürettebesi Hareket Şubesi Müdürlüğüne atanması.

27 Ekim 1913 Mustafa Kemal’in Sofya Ataşemiliteri olması.

1 Mart 1914 Mustafa Kemal’in Yarbay’lığa yükselmesi.

 

1915

2 Şubat 1915 Mustafa Kemal’in Tekirdağ’da 19. Tümen’i kurmaya başlaması. (25 Şubat 1915)te Tümen’in kuruluşunu tamamlayarak Maydos’a gelmiştir.

25 Nisan 1915 İtilaf Devletleri’nin, Arıburnu’na asker çıkarmaları üzerine Mustafa Kemal’in Tümeniyle düşmanı önleyerek durdurması.

1 Haziran 1915 Mustafa Kemal’in Albay’lığa yükselmesi.

8-9 Ağustos 1915 Mustafa Kemal’in Anafartalar Grubu Komutanlığına atanması.

10 Ağustos 1915 Mustafa Kemal’in bizzat idare ettiği taaruzla Anafartalar cephesi’nde düşmanı geri atması.

17 Ağustos 1915 Mustafa Kemal’in Kireçtepe’de zafer kazanması.

21 Ağustos 1915 Mustafa Kemal’in İkinci Anafartalar Zaferi’ni kazanması.

 

1916

14 Ocak 1916 Mustafa Kemal’in Edirne’de XVI. Kolordu Komutanlığına başlaması.

1 Nisan 1916 Mustafa Kemal’in Mirliva’lığa (Tuğgeneral) yükselmesi.

7-8 Ağustos 1916 Mustafa Kemal’in Bitlis ve Muş’u düşman elinden geri alması.

 

1917

7 Mart 1917 Mustafa Kemal’in Diyarbakır’daki II. Ordu Komutanı vekilliğine atanması.

16 Mart 1917 Mustafa Kemal’in Diyarbakır’daki II. Ordu Komutanlığına asil olarak atanması.

5 Temmuz 1917 Mustafa Kemal’in Halep’teki VII. Ordu Komutanı sıfatıyla, memleketin, Ordunun durumunu açıklayan tarihi raporunu göndermesi.

15 Ekim 1917 Mustafa Kemal’in VII. Ordu komutanlığından ayrılarak İstanbul’a dönmesi.

15 Aralık 1917 Mustafa Kemal’in Veliaht Vahdettin ile Almanya’ya gitmesi.

16 Aralık 1917 Mustafa Kemal’e “Birinci rütbeden Kılıçlı Mecidi Nişanı” verilmesi.

 

1918

4 Ocak 1918 Almanya gezisinden dönmesi.

7 Ağustos 1918 Mustafa Kemal’in Filistin’de bulunan VII. Ordu Komutanlığına ikinci defa tayin edilmesi.

26 Ekim 1918 Mustafa Kemal’in komuta ettiği VII. Ordu Birlikleri tarafından düşman taarruzunun Halep’in kuzeyinde bugünkü sınırlarımız üzerinde durdurulması.

31 Ekim 1918 Mustafa Kemal’in YILDIRIM ORDULARI GRUBU Komutanı olması.

13 Kasım 1918 Mustafa Kemal’in Yıldırım Orduları grubu Komutanlığının lağvı üzerine İstanbul’a gelmesi.

 

1919

30 Nisan 1919 Mustafa Kemal’in IX Ordu Müfettişi olması.

15 Mayıs 1919 Mustafa Kemal’in Padişah vahdettin ile görüşmesi.

16 Mayıs 1919 Mustafa Kemal’in Samsun’a gitmek üzere Bandırma vapuru ile İstanbul’dan ayrılması.

19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkması.

21/22 Haziran 1919 Mustafa Kemal’in, Amasya’dan gönderdiği genelge ile, milli kuvvetleri bir gaye ve bir teşkilat çevresinde toplamak amacıyla Sivas Kongresi’ni toplamaya çağırması.

26 Haziran 1919 Amasya’dan Sivas’a hareketi.

28 Haziran 1919 Balıkesir’de civar vilayetlerin murahhaslarından mürekkep, Kuvay-ı Milliye Kongresi’nin toplanması.

3 Temmuz 1919 Mustafa Kemal’in kongre için Erzurum’a ilk gelişi.

8-9 Temmuz 1919 Mustafa Kemal’in resmi görevinden (Ordu Müfettişliğinden) istifası.

23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi’nin toplanması ve Mustafa Kemal’in Sivas Kongresi’ne Başkan seçilmesi.

11 Eylül 1919 Mustafa Kemal’in, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliyesi Başkanlığına seçilmesi.

12 Eylül 1919 Anadolu ve İstanbul irtibatlarının kesilmesi.

7 Ekim 1919 Mebus intibahatına (milletvekili seçimine) başlanacağının ilanı.

10 Ekim 1919 İkinci reddi ilhak kongresinin Balıkesir’de toplanması.

20-22 Ekim 1919 Mustafa Kemal’in, İstanbul’dan gelen Bahriye Nazırı Salih Paşa ile Amasya’da görüşmesi ve Amasya Protokolünün imzalanması.

7 Kasım 1919 Mustafa Kemal’in İstanbul’da toplanması kararlaştırılan Osmanlı Meclisi için Erzurum’dan milletvekili seçilmesi. (TBMM’nin Birinci Dönemi için yapılacak seçimde ve ondan sonraki seçimlerde Ankara’dan milletvekili seçilmiştir)

27 Aralık 1919 Mustafa Kemal’in, Heyeti Temsiliye ile birlikte Ankara’ya gelmesi.

 

1920

10 Ocak 1920 Ankara Hakimiyeti Milli Gazetesinin yayına başlaması.

12 Ocak 1920 İstanbul’da Meclis-i Mebusan’ın açılması.

28 Ocak 1920 Misak-ı Milli’nin İstanbul Meclis-i Mebusan tarafından kabulü.

10 Şubat 1920 İstanbul Meclis-i Mebusanan’ın “Felahi Vatan” Grubunun teşekkülü.

11 Şubat 1920 Maraş’ın Fransızlar tarafından tahliyesi.

3 Mart 1920 Yunanlılar’ın ileri harekata başlaması.

16 Mart 1920 İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından işgali üzerine, Mustafa Kemal’in durumu bütün devletlere ve millet meclislerine protesto etmesi ve Ankara’da yeni bir Millet Meclisi toplama teşebbüsüne geçmesi.

19 Mart 1920 Ankara’da fevkalade selahiyeti haiz bir Millet meclisi’nin toplanması hakkında Vilayetlere tebliğ.

18 Nisan 1920 İstanbul’da Hilafet Ordusu teşkiline başlanması.

23 Nisan 1920 T.B.M. Meclisi’nin Ankara’da açılması.

24 Nisan 1920 T.B.M.M’nin Mustafa Kemal’i Başkanlığa seçmesi.

29 Nisan 1920 Hiyanet-i Vatan Kanunu’nun TBMM’de kabulü.

2 Mayıs 1920 TBMM’nce Bakanların seçimine dair kanunun kabulü.

4 Mayıs 1920 Bakanlar kurulu toplantısı.

11 Mayıs 1920 Mustafa Kemal’in İstanbul Hükümeti’nce ölüm cezasına çarptırılması. (Bu karar 24 Mayıs 1920’de Padişah tarafından onaylanmıştır.)

10 Ağustos 1920 Sevr Muahedesinin akti.

29 Kasım 1920 İstiklal Madalyası ihdası hakkındaki kanunun TBMM’de kabulü.

 

1921

9-10 Ocak 1921 I. İnönü Muharebesi.

20 Ocak 1921 İlk Anayasa Kanunu’nun esas maddelerinin kabulü.

12 Mart 1921 İstiklal Marşı’nın TBMM’ce kabulü.

10 Mayıs 1921 Mustafa Kemal tarafından TBMM’ne Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubunun kurulmasıve kendisinin Grup başkanlığına seçilmesi.

13 Haziran 1921 Mustafa Kemal’in Fransız Elçisi F. Bouillion ile Ankara’da görüşmesi.

5 Ağustos 1921 Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal’e Başkomutanlık görevinin verilmesi.

15 Ağustos 1921 Sakarya Meydan Muharebesi’nin başlaması (13 Eylül 1921’e kadar)

23 Ağustos 1921 Mustafa kemal’in 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesini idareye başlaması.

26 Ağustos 1921 Afyon cephesinde Büyük Taaruzun başlaması.

30 Ağustos 1921 Dumlupınar’da Başkumandanlık Meydan Muharebesinin kazanılması.

13 Eylül 1921 Mustafa Kemal’in Sakarya zaferini kazanması.

19 Eylül 1921 Mustafa Kemal’e TBMM tarafından Müşirlik (Mareşallik) rütbesinin ve Gazi ünvanının verilmesi.

 

1922

26 Ağustos 1922 Gazi Mustafa Kemal’in Kocatepe’den Büyük Taaruzu idareye başlaması.

30 Ağustos 1922 Gazi Mustafa Kemal’in Dumlupınar’da Başkomutanlık Meydan Savaşı’nı kazanması.

1 Eylül 1922 “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” emrinin verilmesi.

2 Eylül 1922 Yunan Başkumandanı General Trikopis ile diğer kumandanlarının esir alınması.

9 Eylül 1922 Türk Ordu’sunun İzmir’e girişi.

10 Eylül 1922 Gazi Mustafa kemal’in İzmir’e girişi.

18 Eylül 1922 Batı Anadolu’nun Yunan Ordusundan tamamiyle temizlenmesi.

3 Ekim 1922 Mudanya Konferansı’nın açılması.

11 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi’nin akdi.

1 Kasım 1922 Gazi Mustafa kemal’in teklif ve müdafaası üzerine TBMM’nin saltanatın kaldırılmasına karar vermesi.

17 Kasım 1922 Vahdettin’in bir İngiliz gemisi ile İstanbul’dan kaçışı.

18 Kasım 1922 Abdülmecit Efendi’nin Halife seçilmesi.

20 Kasım 1922 Lozan Konferansı’nın açılması.

25 Kasım 1922 Edirne’de milli idarenin kurulması.

6 Aralık 1922 Halk Fırkası’nın kurulacağının ilanı.

 

1923

13 Ocak 1923 Gazi’nin Orduyu teftişe çıkması ve kuracağı fırka hakkında halk ile temasa geçmesi.

14 Ocak 1923 Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım’ın İzmir’de ölümü.

18 Ocak 1923 Gazi’nin İzmit’te devletin müstakbel faaliyetine dair halka beyanatı.

29 Ocak 1923 Gazi Mustafa Kemal’in İzmir’de Latife (Uşaklığil) Hanım’la evlenmesi. (5 Ağustos 1925’te ayrılmışlardır)

3 Şubat 1923 Gazi’nin, İzmir’de kadın hakları ve medreselere dair nutku.

4 Şubat 1923 Lozan Konferansı müzakeratının kesilmesi.

17 Şubat 1923 Gazi Mustafa Kemal’in, İzmir’de ilk Türkiye İktisat Kongresi’ni açması.

24 Temmuz 1923 Lozan Muahedesinin akti.

9 Ağustos 1923 Halk Fırkasının teşekkülü.

11 Ağustos 1923 İkinci TBMM’nin açılması.

13 Ağustos 1923 Gazi Mustafa Kemal’in, Ankara Milletvekilliğini kazanması.

11 Eylül 1923 Gazi Mustafa Kemal’in Halk Partisi’ni kurması.

2 Ekim 1923 İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından tahliyesi.

6 Ekim 1923 Türk ordusunun İstanbul’a girişi.

13 Ekim 1923 Ankara’nın Yeni Türk Devleti’nin merkezi olduğuna dair Kanunun kabul edilişi.

29 Ekim 1923 Cumhuriyet’in ilanı. (Saat 20:30)

29-30 Ekim 1923 Gazi Mustafa Kemal’in ilk Cumhurbaşkanı seçilmesi.

 

1924

7 Şubat 1924 Ecnebi mekteplerinde bina dahilindeki dini alamet ve işaretlerin kaldırılması hakkında karar verilmesi.

14 Şubat 1924 Orduda çiftçi askerlere basit ziraat dersleri verilmesi hakkında kanunun kabulü.

15 Şubat 1924 İzmir’de halifeliğin lağvının kararlaştırılması.

1 Mart 1924 Gazi Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açışı ve Halifelik’in kaldırılması ile öğretimin birleştirilmesi gereğini konuşmasında belirtmesi.

2 Mart 1924 Hilafetin/Şeriye ve Evkaf Vesaletlerinin ilgası-Tedrisatın tevhidi tekliflerinin kabulü.

3 Mart 1924 Hilafetin ilgası, tedrisatın tevhidi Şer’iye ve Evkaf Vekaletiyle Erkan-ı Harbiyey-i Umumiye Vekaletinin lağvı hakkındaki kanunların kabulü.

8 Nisan 1924 Şer’iye Mahkemelerinin lağvı hakkındaki Kanunun TBMM’nce kabulü.

20 Nisan 1924 Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Kanununun kabulü.

28 Ağustos 1924 İş Bankasının tesisi.

 

1925

1 Şubat 1925 Genç’te Şeyh Sait isyanının zuhuru.

16 Şubat 1925 Tayyare Cemiyeti’nin teşekkülü.

17 Şubat 1925 Aşar’ın kaldırılması.

4 Mart 1925 Takrir-i Sükun Kanunun neşri ve 2. İstiklal Mahkemesinin kuruluşu.

21 Nisan 1925 ATATÜRK ve Milli Mücadele Kahramanları (İsmet İnönü, Celal Bayar, Mareşal Fevzi Çakmak, Abdülhak Renda) tarafından kurulan, ilk memurlar Tüketim Kooperatifi.

23 Ağustos 1925 Gazi Mustafa Kemal’in, Kastamonu’da ilk defa şapka giymesi.

2 Eylül 1925 Türbelerin, tekke ve zaviyelerin seddipilmiye sınıfı ve devlet memurları kıyafeti kararnamelerinin ilanı.

5 Kasım 1925 Ankara Hukuk Mektebi’nin açılması.

25 Kasım 1925 Şapka kanununun TBMM’ce kabulü.

30 Kasım 1925 Tekkelerin kapatılması hakkındaki kanunun kabulü.

26 Aralık 1925 Beynelmilel takvim ve saatin kabulü.

 

1926

17 Şubat 1926 Türk Medeni Kanununun kabulü.

29 Nisan 1926 Ecnebilerin kabotaj hakkının nihayet bulması.

22 Mayıs 1926 Emlak ve Eytam Bankası’nın kuruluşu.

3 Ekim 1926 İstanbul’da, Sarayburnu’nda Mustafa Kemal’in ilk heykelinin dikilmesi.

 

1927

1 Temmuz 1927 Gazi Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanı sıfatıyla İstanbul’a ilk gelişi.

15/20 Ekim 1927 Gazi Mustafa Kemal’in CHP İkinci Kurultayın’da Tarihi Büyük Nutku’nu söylemesi.

28 Ekim 1927 Türkiye’de ilk nüfus sayımının yapılması.

1 Kasım 1927 Gazi Mustafa Kemal’in ikinci defa Cumhurbaşkanlığına seçilmesi.

4 Kasım 1927 Gazi Mustafa Kemal’in Ankara Etnografya Müzesi önünde ve Yenişehir’de dikilen heykellerinin açılışı.

 

1928

5 Şubat 1928 İstanbul’da hutbenin Türkçe okunmaya başlaması.

7 Mart 1928 Gazi Mustafa Kemal’in “Le Matin” gazetesi muhabirine demokrasi ile ilgili verdiği demeç.

5 Nisan 1928 C. Halk Fırkası tarafından Laiklik ilkesinin ve Anayasa değişiminin kabulü.

20 Mayıs 1928 Afgan Kralı Amanullah Han’ın Gazi Mustafa Kemal’i Ankara’da ziyareti.

24 Mayıs 1928 Latin rakamlarının kabulü.

23 Haziran 1928 Türk vatandaşlık kanununun kabulü.

26 Haziran 1928 Harf devrimi için bir kurul toplanması.

9-10 Ağustos 1928 Gazi Mustafa Kemal’in Sarayburnu’nda Türk Harfleri hakkında nutkunu söylemesi.

23 Ağustos 1928 Gazi Mustafa Kemal’in Tekirdağı’nda yeni harfler üzerine konuşması ve memurları sınava çekmesi.

25 Ağustos 1928 Ankara’da IV. Muallimler Birliği Kongre’sinde öğretmenlerin yeni harfleri öğreteceklerine dair ant içmeleri.

1 Kasım 1928 Gazi Mustafa Kemal’in yıllık söylevinde yeni harflere değinmesi.

3 Kasım 1928 Türk Harfleri Kanununun TBMM’de kabulü.

11 Kasım 1928 Millet mektepleri teşkilatına başlanması.

 

1929

1 Ocak 1929 Millet mekteplerinin açılması.

30 Ocak 1929 Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin kurulması.

 

1930

8 Nisan 1930 1580 sayılı Belediyeler Kanununun çıkması (Kadınlara da seçme hakkı tanınıyor.)

11 Haziran 1930 T.C. Merkez Bankasınının kabulü.

12 Ağustos 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkasının kuruluşu.

17 Kasım 1930 Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kendini feshi.

23 Aralık 1930 Menemen irtica hadisesi ve Kubilay’ın şehit edilmesi.

 

1931

12 Nisan 1931 Gazi Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Kurumu’nun kurulması.

4 Mayıs 1931 Mustafa Kemal’in üçüncü defa Cumhurbaşkanlığına seçilmesi.

 

1932

22 Ocak 1932 Yerebatan Camisindeki Türkçe Kur’an’ın ilk kez okunması.

19 Şubat 1932 Halkevleri’nin kuruluşu.

12 Temmuz 1932 Türk Dil Kurumu’nun kuruluşu.

18 Temmuz 1932 Türkiye’nin Milletler Cemiyet’ine girmesi.

26 Eylül 1932 Türk Dil Kurultay’ı toplandı.

 

1933

6 Şubat 1933 Gazi’nin Bursa’da gericilik olayı üzerine söyledikleri.

22 Nisan 1933 Osmanlı borçlarının tasfiyesi.

31 Mayıs 1933 İstanbul Darülfünun’un ilgasına ve Maarif Vekaletince yeni bir Üniversite kurulmasına dair kanunun kabulü.

29 Ekim 1933 Cumhuriyetin Onuncu yılının kutlanması, Gazi’nin tarihi Onuncu Yıl Nutkunu okuması.

4 Ekim 1933 Yugoslavya Kralı Aleksandre’nin, Gazi Mustafa Kemal’i İstanbul’da ziyareti.

5 Ekim 1933 Eskişehir Şeker Fabrikası’nın açılışı.

 

1934

1 Ocak 1934 Türk İnkılabı dersleri (Yüksek Tahsilde) başladı.

21 Haziran 1934 Soyadı kanununun kabulü.

16 Haziran 1934 İran Şehin Şahı Rıza Pehlevi’nin Gazi Mustafa Kemal’i Ankara’da ziyareti.

18 Haziran 1934 II. Dil kurultayı Dolmabahçe Saray’ında toplandı.

8 Ekim 1934 Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanındı.

24 Kasım 1934 TBMM’nin Mustafa Kemal’e ATATÜRK soyadını veren kanunu kabul edişi.

26 Kasım 1934 Lakap ve ünvanların kaldırılması.

17 Aralık 1934 Atatürk’ün soyadı için bir kanun daha çıkartılması.

 

1935

18 Şubat 1935 Bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanunun yayınlanması.

1 Mart 1935 Atatürk’ün dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçilmesi.

 

1936

9 Ocak 1936 Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin açılışı, ilk ders Prof. Afet İNAN tarafından verilmiştir.

6 Mayıs 1936 Ankara Devlet Konservatuarı’nın kuruluşu.

29 Mayıs 1936 Türk Bayrağı kanununun çıkarılması.

20 Temmuz 1936 Montreux’de, Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanması.

4 Eylül 1936 İngiltere Kralı Edward’ın III.’ün, İstanbul’da Atatürk’ü ziyareti.

 

1937

9 Temmuz 1937 Altı Ok’un Anayasa’ya girmesi.

11 Mayıs 1937 Atatürk, çiftliklerini hazineye, bir kısım gayrimenkullerini Ankara Belediyesi’ne, bütün parasını Dil ve Tarih kurumlarına bağışladı.

9 Temmuz 1937 Sadabad Paktı’nın imzalanması.

25 Ekim 1937 İsmet İnönü’nün Başbakanlıktan çekilmesi.

2 Şubat 1937 Bursa Merinos Fabrikası’nın Atatürk tarafından törenle açılması.

 

1938

30 Mart 1938 Atatürk’ün hastalığı hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğince ilk defa resmi tebliğ yayınlaması.

11 Mayıs 1938 Atatürk’ün, çiftliklerini ulusa bağışlaması.

2 Eylül 1938 Bağımsız Hatay Devleti Millet Meclisi’nin ilk toplantısının yapılması.

5 Eylül 1938 Atatürk’ün vasiyetnamesini yazması. (Açılış 28 Kasım 1938)

16 Ekim 1938 Atatürk’ün hastalığı hakkında durumu günlü resmi tebliğler yaımına başlanması.

29 Ekim 1938 Atatürk’ün Türkiye Ordularına mesajı.

10 Kasım 1938 Atatürk’ün ölümü.

21 Kasım 1938 Atatürk’ün cenazesinin Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabre konulması.

 

1953

10 Kasım 1953 Atatürk’ün Na’şının Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrinden, Anırkabir’e nakledilmesi.

 

1981

1981 UNESCO’nun aldığı bir kararla Atatürk’ün doğumunun 100. yılının bütün dünyada Atatürk Yılı olarak kutlanması.

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı Atatürk’ün Hayatı ve İnkılapları Kronolojisi ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/ataturkun-hayati-ve-inkilaplari-kronolojisi/feed/ 0
TANIMLAR http://ataturkicimizde.com/tanimlar/ http://ataturkicimizde.com/tanimlar/#respond Sun, 14 Oct 2018 14:23:20 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=2878 TANIMLAR Hürriyet ve İtilâf Firkasi (Partisi): İttihat ve Terakki Fırkası karşıtlarınca 8 Ekim 1911’de kuruldu. İttihat ve Terakki Partisi’nin hükümet kuruluşunda etkili olduğu zaman dağıtıldı....

Bu yazı TANIMLAR ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
TANIMLAR

Hürriyet ve İtilâf Firkasi (Partisi):

İttihat ve Terakki Fırkası karşıtlarınca 8 Ekim 1911’de kuruldu. İttihat ve Terakki Partisi’nin hükümet kuruluşunda etkili olduğu zaman dağıtıldı. Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra tekrar faaliyete geçti. Kurtuluş Savaşı karşıtı propaganda ve eylemlere katıldı. Üyeleri İstanbul Hükümetlerinde yer aldı.

Felahı Vatan Grubu:

12 Ocak 1920 günü toplanan son Osmanlı Mebuslar Meclisi’nde kurulan grup.

Akbaş Cephaneliği

Gelibolu yakınında, Kurtuluş Savaşı sırasında Fransızlar gözetimindeki cephanelik.

11 Eylül 1919 Tarihinde Seçilen Sivas Kongresi Heyet-i Temsiliye (Temsilciler Kurulu) Üyeleri

  1. Mustafa Kemal Paşa
  2. Rauf Bey
  3. Refet Bey
  4. Hoca Raif Efendi
  5. Süleyman Servet Bey
  6. Şeyh Fevzi Efendi
  7. Bekir Sami Bey
  8. Sadullah Efendi
  9. Hacı Mustafa Bey
  10. Kara Vasıf Bey
  11. Mazhar Müfit Bey
  12. Ömer Mümtaz Bey
  13. Hüsrev Sami Bey
  14. Hakkı Behiç Bey
  15. Niğdeli Mustafa Bey
  16. İzzet Bey

Ankara Antlaşması

Sakarya Savaşı sonunda Türk gücü ve Türk davasını anlamak zorunda kalan Fransız Hükümeti ile TBMM Hükümeti arasında imzalandı. 20 Ekim 1921.

  1. Bu anlaşmanın imzasıyla Türkiye ve Fransa arasında savaş sona erecekti.
  2. Fransızlar Güney cephesinden kuvvetlerini çekeceklerdi.
  3. İskenderun bölgesi (Hatay) Fransızlarda kalacak, fakat çoğunluğu Türk olan halk kültür alanında özgürlüğünü koruyacak, Türkçe resmi dil olacaktı.
  4. Ankara Anlaşmasının 9. maddesine göre: Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Bey’in büyük babası olan Süleyman Şah’ın türbesinin bulunduğu “Caber Kalesi” (Türk Mezarı), Türkiye sınırlarından 100 km. kadar uzakta, Suriye toprakları içinde olmasına rağmen, Türk toprağı sayılmış, burada asker bulundurmak ve bayrak çekmek hakkı Türkiye’ye verilmiştir.

Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti (Anadolu ve Rumeli Ulusal Hakları Savunma Derneği):

Sivas Kongresi kararıyla 11 Eylül 1919’da kuruldu. Dernek, çeşitli adlar altında Anadolu’da ve Rumeli’de faaliyetlerde bulunan ulusal örgütlerin birleşmesini sağladı. Sivas Kongresi’nin kararlarının uygulayıcısı olduktan sonra 1921 yılında TBMM’de “Müdafaai Hukuk Cemiyeti Grubu”nu oluşturdu. Bu dernek, 1923 yılında kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin temeli sayılır.

İradei Milliye Gazetesi

11 Eylül 1919 tarihli Sivas Kongresi’nde yayıma başlamasına kararlaştırıldı. 14 Eylül’de ilk sayısı yayımlandı. Ulusal direnişi halka anlatmayı amaçladı.

İngiliz Muhipler Cemiyeti (İngiliz Dostları Derneği)

23 Mayıs 1919’da İstanbul’da kuruldu. Görünen amacı, İngiltere ile Osmanlı Devleti arasında iş birliği sağlamak ve sürdürmekti. İngilizlerden para yardımı alan bu cemiyet, Anadolu’da karışıklıklar çıkarmayı ve Kurtuluş Savaşı’nı engellemeyi amaçladı. Kurtuluş Savaşı’na karşı yapılan tüm yıkıcı eylemlerin ve örgütlenmelerin destekleyicisi oldu.

İkinci Grup

Mustafa Kemal Paşa’nın 10 Mayıs 1921’de kurduğu Müdafaai Hukuk Grubu karşıtlarınca oluşturulan grup. Bu grubun önderliğini I. Dönem Erzurum milletvekili Hüseyin Avni (Ulaş) Bey ile Mersin milletvekili Hüseyin Salahattin Bey yapıyorlardı. Mustafa Kemal Paşa’ya ve onun ilkelerine karşı olanlara İkinci Grup denilmekteydi.

Heyeti Temsiliye (Temsilciler Kurulu)

Erzurum ve Sivas Kongreleri Genel Kurulları tarafından, kongre kararlarını uygulamak, kongrenin toplantı halinde olmadığı zamanlarda kongre adına karar verme yetkisine sahip seçilen kurul. TBMM’nin açıldığı güne kadar görev yaptı.

Halk İştirakiyun Fırkası (Partisi)

Yeşilordu’nun kapatılmasından sonra Tokat milletvekili Nazım Bey ve arkadaşları tarafından kuruldu.

Halifelik Ordusu (Kuvayi İnzibatiye)

Kurtuluş Savaşı’nda Kuvayi Milliye’ye karşı İngilizlerin isteği üzerine İstanbul Hükümeti tarafından kurulan, Kuvayi Milliye’yi yok etmeyi ve TBMM’ni dağıtmayı amaçlayan ordu.

Halifelik

Peygamber Hz. Muhammed’in ölümünden sonra devletin başına getirilen kişinin unvanı ve makamı. Halifelik, Hz. Muhammed’in ölümünden sonra, Müslümanlar tarafından seçilen ilk dört halife döneminden sonra, Emeviler, Abbasiler ve Osmanoğulları soylarına geçmiştir. Osmanlı Saltanatı, 1 Kasım 1922’de kaldırıldı. Halifelik sanı da, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 18 Kasım 1922’de Abdülmecit Efendi’ye verildi. Ancak, ulusal egemenlik ve laiklik anlayışına ters düştüğü için Halifelik makamı, 3 Mart 1924 günü, bir yasa ile kaldırıldı. Son halife Abdülmecit Efendi de yurt dışına çıkarıldı.

Gümrü Antlaşması

3 Aralık 1920 tarihinde Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında yapılan bu antlaşma düzenli Türk Ordusu’nun direnişi ve zaferidir

  1. 1878 tarihinde terk edilen Kars ve çevresi Türklere verilecek.
  2. Doğu sınırı, Aras nehrinden Çıldır Gölü’ne kadar olacaktır.
  3. Ermeni Hükümeti, Sevr Antlaşması’nı ve Türkiye çıkarlarına uygun olmayan antlaşmaları kabul etmeyecektir.

Gümrü Antlaşması, Ulusal Hükümetin yaptığı ilk siyasi antlaşmadır. Bu antlaşma doğu cephesindeki askeri başarı sonucunda imzalanmıştır. Artık Türk toprakları üzerinde bağımsız bir Ermenistan Devleti kurulması umudu tamamen kırılmış ve Ermeni sorunu ortadan kaldırılmış oldu. Ermenistan, Rus Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne katılınca Gümrü Antlaşması’nın yerine Moskova ve Kars Antlaşması geçti.

Fetva

İslam Hukuku ile ilgili bir sorunun dini hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyulislam veya müftü tarafından verilen karar.

Pontus Rum Cemiyeti (Dernek)

Büyük Nutuk’da 1840’da çalışmalara başlandığı belirtilen Pontusçu girişimler, 1904 yılında Merzifon Amerikan Koleji’nde okuyan Rumlar tarafından derneğe dönüştürüldü. 1909 yılında, Atina’daki Küçük Asya Derneği’nin emri altında çalışmalarını yoğunlaştırdı. Amacı, Kuzeydoğu Anadolu, Orta Anadolu’nun bir kısmını içine alan “Pontus Devleti” kurmaktı.

Evkaf (Vakıflar) Bakanlığı

Vakıfların yönetimiyle ilgilenen bakanlık.

Etniki Eterna Cemiyeti (Derneği)

  1. yüzyıl başlarında, Yunanistan’da kuruldu. Kuruluşunun ilk amacı, Yunanistan’a bağımsızlık sağlamaktı. Ancak, Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra yeniden faaliyete geçti. Anadolu’nun çeşitli bölgelerinin Yunanlılara verilmesi için çalışan zararlı dernekleri destekledi.

7 Ağustos 1919 Tarihinde Seçilen Erzurum Kongresi Heyet-i Temsiliye (Temsilciler Kurulu) Üyeleri

  1. Mustafa Kemal Paşa (3. Ordu Müfettişliğinden ayrılma)
  2. Hüseyin Rauf Bey (Eski Deniz Bakanı)
  3. Hoca Raif Efendi (Erzurum eski Mebusu)
  4. Şeyh Fevzi Efendi (Erzincan’da Nakşi Şeyhi)
  5. Süleyman Servet Bey (Trabzon eski Mebusu)
  6. Bekir Sami Bey (Beyrut eski Valisi)
  7. Sadullah Efendi (Bitlis eski Valisi)
  8. Hacı Musa Bey (Mutki Aşiret Reisi)
  9. İzzet Bey (Trabzon eski Mebusu)

Donanma Cemiyeti

Türk Deniz Kuvvetlerini güçlendirmek ve Türk denizciliğini geliştirmek amacıyla 19 Temmuz 1909’da kurulan “Donanma-i Osmani Muavenet-i Milliye Cemiyeti” adıyla kuruldu. I. Dünya Savaşı’ndan sonra Bahriye Nezaretine katılan dernek, bir süre sonra (2 Nisan 1919) kapatıldı.

Dominyon

İngiliz uluslar topluluğuna üye olan ülkelere verilen ad.

Dokuz Umde (Dokuz İlke – 8 Nisan 1923)

İlke 1:

Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Yönetim, halkın doğrudan doğruya kendi kendisini yönetmesi temeline dayanır. Ulusun gerçek ve tek temsilcisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin dışında hiçbir kimse, hiçbir güç ve hiçbir makam ulusun kaderine egemen olamaz.

Bu nedenle bütün yasaların düzenlen

mesinde, her çeşit örgütlerde, yönetimin genel ayrıntılarında, genel eğitim ve ekonomi konularında ulusal egemenlik esasları içinde yürünecektir.

İlke 2:

Saltanatın kaldırılmasına ve egemenlik hükümlerinin terk edilmez, ayrılmaz ve vazgeçilmez olmak üzere Türkiye halkının gerçek temsilcisi olan Türkiye Millet Meclisi’nin manevi kişiliğinde toplanmış bulunduğuna dair 1 Kasım 1922 tarihinde Türkiye Büyük Meclisi’nin oy birliğiyle verdiği karar değişmez bir ilkedir.

İlke 3:

Ülkede güven ve asayişin kesinlikle korunması en önemli görevdir.

Bu amaçla ulusun istek ve gereksinmesine uygun olarak sağlanacaktır.

İlke 4:

Mahkemelerin özellikle gecikmeden adalet işlerini yapabilmesi sağlanacaktır. Bundan başka kanunlarımızın tümü ulusal gereksinmelere, hukuk biliminin anlayışına uygun olarak sağlanacaktır.

İlke 5:

  1. Aşar usulünde halkın yakındığı ve zarar gördüğü noktalar temelden düzeltilmelidir.
  2. Tütün tarım ve ticaretinde ulusun yararına uygun biçiminde önlem alınacaktır.
  3. Mali kurumlar çiftçilere, sanayici ve tüccarlara ve bütün diğer iş adamlarına kolaylıkla borç verecek durumda düzenlenecek ve çoğaltılacaktır.
  4. Ziraat Bankası’nın sermayesi arttırılacak, çiftçilere daha kolay ve daha geniş yardım edilebilmesi sağlanacaktır.
  5. Ülkemiz çiftçiliği için tarım makineleri geniş ölçüde yurt dışından getirilecek ve çiftçilerimizin tarım araç ve gereçlerinden kolaylıkla yararlanabilmeleri sağlanacaktır.
  6. Ham maddeleri ülkemizden bulunan mal ve sanat ürünlerinin ülke içinde yapılabilmesini, koruma ve teşvikte bulunulması ve ödüller verilmesi için her türlü önlem alınacaktır.
  7. Hemen gereksinme duyduğumuz demiryolları için gerekli girişimler ve uygulamalar yapılacaktır.
  8. İlköğretimde, öğretimin birleştirilmesi ve bütün okullarımızın gereksinmelerimize ve çağdaş temellere oturtulması öğretmen ve profesörlerimizin hizmetlerinde yükselmeleri ve ilerlemeleri sağlanacaktır.
  9. Genel sağlık ve sosyal yardımla ilgili kurumlar düzeltilip çoğaltılacak, çalışanları için koruyucu yasalar yapılacaktır.
  10. Ormanlarımızdan bilimin gelişmesine uygun biçimde yararlanmayı, madenlerimizin en verimli biçimde işletilmesi ve hayvanlarımızın soylarının iyileştirilip çoğaltılmasını sağlayacak esaslar konulacaktır.

İlke 6:

Askerlik süresi kısaltılacaktır.

Bundan başka okuyup yazmasını bilenlerin, orduda okuyup yazmasını bilenlerin, orduda okuyup yazmasını öğrenenlerin hizmet süresi bir derece daha azaltılacaktır.

İlke 7:

Yedek subayların yaşam ve geleceklerini kendilerine ve ülkeye en yararlı bir biçimde güven altına almak temel amaçlarımızdandır.

İlke 8:

Halkın işlerinin en kolay biçimde sonuçlandırılması, çalışkan, yetenekli, dürüst bit memurlar zincirinin tam bir düzenle, yöntemlere ve yasalara uygun olarak iş görmesine bağlı olduğundan memur sınıfı, bu anlayışla tamamlanacak ve bütün devlet hizmetleri aralıksız denetim ve gözetime tabi olacaktır. Öte yandan memurların atanması, görevden alınması, rahat ve huzur içinde yaşamaları, dokunulmazlıkları, sorumluluk, emeklilik ve ödüllendirilmeleri bir yönteme bağlanacaktır.

Yurt aydınlarından ve çeşitli mesleklerden devletin hizmet ünitelerinde en yararlı biçimde yararlanılması kararlaştırılmıştır.

İlke 9:

Harap olan ülkemizin çabucak onarılıp yeniden yapılanması için Devletçe alınacak tedbirlerden başka inşaat ve tamirat, yer yer şirketler kurulması teşvik edilip sağlanacak ve bireysel girişimleri korumayı sağlayan hükümler konulacaktır.

Dersim

Tunceli İlinin eski adı.

93 Seferi

1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı.

Bozkır

Konya’nın güneyinde yer alan bir ilçe.

Bolşevikler

Ekim 1917’de Rusya’da iktidarı ele geçirerek egemen siyasal güç haline gelen, Lenin’in öncülük ettiği grup. Rusça sözlük anlamı “çoğunlukta olanlar”.

Babıali

İstanbul Hükümeti, Sadrazamlık.

Askeri Nigehban Cemiyeti (Askeri Gözcü Derneği)

7 Ocak 1919’da Kurtuluş Savaşı’na karşı olan emekli subay ve paşalar tarafından İstanbul’da kurulan örgüt.

Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti

(Anadolu ve Rumeli Ulusal Hakları Savunma Derneği)

Sivas Kongresi kararıyla 11 Eylül 1919’da kuruldu. Dernek, çeşitli adlar altında Anadolu’da ve Rumeli’de faaliyetlerde bulunan ulusal örgütlerin birleşmesini sağladı. Sivas Kongresi’nin kararlarının uygulayıcısı olduktan sonra 1921 yılında TBMM’de “Müdafaai Hukuk Cemiyeti Grubu”nu oluşturdu. Bu dernek, 1923 yılında kurulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin temeli sayılır.

Amerikan Güdümü (Mandası)

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmuş bulunan Milletler Cemiyeti tüzüğünün 22. maddesinde manda (güdüm); kendi kendilerini yönetme olanağı olmayan ulusların, gelişmelerini ve daha iyi yaşamalarını sağlamak amacıyla, Birleşmiş Milletler Cemiyeti’nin gözetimi altında, gelişmiş bir ülkenin yönetimine girmesi olarak tanımlanmıştır. Bu ilke, uygulamada sömürgeciliğe dönüşmüştür.

Amerikan güdümü konusu, Erzurum ve Sivas kongrelerinde dile getirilmiş ise de reddedilmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın kesin tutumu, böyle bir kararın alınmasını engellemiştir.

Albayrak Gazetesi

Erzurum’da Süleyman Necati’nin (Güneri) 1913 yılında kurmuş olduğu bu gazete, Kurtuluş Savaşı’nı destekledi.

İstiklal Mahkemeleri

1920’de asker kaçaklarını yargılamak amacıyla kuruldu. Daha sonra Vatan Hainliği Yasası kapsamına giren suçları işleyenleri; casusları, ayaklanma çıkaranları, Ulusal Kuvvetlere karşı suç işleyenleri yargılamak, İstiklal Mahkemeleri’nin görevleri arasına girdi. Bu mahkemelerin üyeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekilleri arasından gizli oyla seçiliyordu. İstiklal Mahkemeleri, 1926’ya kadar görev yaptı.

İstinaf Mahkemesi

İlk dereceli mahkeme ile üst dereceli mahkeme arasında yer alan bir mahkeme.

Kabotaj

Bir devletin kendi karasularındaki deniz ticaretine sahip olma hakkı. 1926 yılında çıkarılan Kabotaj Kanunu ile Türk karasularında her türlü denizcilik işleri Türkiye’ye ait oldu.

İttihat ve Terakki Fırkası

1889’da Meclisi Mebusan’ın yeniden açılmasını sağlamak amacıyla kurulan gizli bir dernek. Kısa zamanda yurt içi ve yurt dışında örgütünü genişletti. II. Meşrutiyetin bütün iç ve dış olaylarında İttihat ve Terakki Partisi’nin etkisi oldu. Osmanlı Devleti, bu parti yönetiminde iken I. Dünya Savaşı’na girdi. 5 Kasım 1918’de son Kongresini toplayarak feshine karar verildi.

İtilaf Devletleri (Anlaşma Devletleri, Müttefikler)

  1. Dünya Savaşı’nda Fransa, İngiltere, Rusya ve İtalya’nın içinde bulunduğu grup.

Karacabey

Bursa’ya bağlı bir ilçe.

Karakol Cemiyeti

Mondros Ateşkes Anlaşması’ndan sonra Kara Kemal ve Kara Vasıf beylerin öncülüğünde İstanbul’da kuruldu. Kurtuluş Savaşı’nı desteklemek, gerekli silahları sağlamak, İstanbul’dan Anadolu’ya adam kaçırmak, İttihat ve Terakki Partisi yandaşlarının can güvenliğini sağlamak amacıyla kurulan bu dernek, Kurtuluş Savaşı’na zarar vermeye başlayınca Meclis tarafından 1920 yılında kapatıldı.

Kars Antlaşması

Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Kafkas Cumhuriyetleri arasında 13 Ekim 1921’de imzalanan antlaşma.

Kılıç Artıkları

Dağılmış, gerekli sayının çok altında olan ve emir komutadan yoksun askerler.

Kilikya

Bugünkü Adana ve Mersin illeriyle Konya ilinin güneyini ve Antalya ilinin doğusunu kapsayan bölgenin adı.

Kut’ül Amare

Irak’ta bir şehir. Bu şehir, Dicle’nin sol kıyısında, Dicle ile Şattülarap’ın ayrıldığı yerde bulunmaktadır.

Kuvayi Milliye (Ulusal Kuvvetler)

Düzenli ordu kuruluncaya kadar, iç ve dış düşmanlara karşı; halkın, subayların, efelerin, yurtseverlerin kurdukları direniş örgütleri.

Kuvayi Seyyare (Gezici Kuvvetler)

Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç yıllarında, Yunan ilerleyişini durdurmada ve özellikle de, iç ayaklanmaları bastırmada etken olan kuvvetler. Daha çok Çerkez Ethem’e bağlı kuvvetler için kullanılan genel ad.

Kürt Teali Cemiyeti (Kürt Yükseltme Cemiyeti)

Türkiye’de yaşayan Kürtleri, bağımsızlığa kavuşturmak amacıyla Mayıs 1919’da İstanbul’da kuruldu. Doğu illerinde şubeler açtı. Kurtuluş Savaşı karşıtı bu derneğin çalışmalarına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasıyla son verildi.

Londra Konferansı

27 Şubat – 12 Mart 1921 tarihleri arasında yapılan ve olumlu sonuç vermeyen toplantı.

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Lozan Barışı sekiz aylık çetin ve uzun bir müzakere devresinden sonra, Lozan Üniversitesi’nin tören salonunda imzalanmıştır. Lozan’da imzalanan belgeler, esas Barış Antlaşması, 16 adet sözleşme, protokol, beyanname ile bir de nihai senetten ibarettir. Lozan’da imzalanan bu belgelerle sadece bir barış düzenlenmemiş, aynı zamanda Türkiye ile Batı devletlerinin siyasi, hukuki ve sosyal ilişkileri yeni baştan düzenlenmiştir. Bir deyime göre Lozan, bir bakım Doğu ile Batı’nın hesaplaşmasıdır.

Lozan Barış Antlaşması önsözünde, devletlerin istiklal ve hakimiyetine hürmet edilmesi prensibine yer verilmiştir. Bu prensip yeni Türkiye’nin I. Dünya Savaşı galipleri ile eşit şartlar altında, Lozan’da siyasi bir mücadeleye giriştiğini gösteren bir hükümdür. Türk istiklal ve hakimiyetinin tanınması bakımından da önem arz eder.

Esas Barış Antlaşması bir önsöz ve 5 bölümden oluşan 143 maddedir.

Lozan Barış Antlaşması’nda düzenlenen önemli konular aşağıda özetle belirtilmiştir:

  1. Sınırlar
  2. Güney Sınırı

20 Ekim 1921, Ankara İtilafnamesi gereğince Fransa ile anlaşılarak güney sınırı kararlaştırılmış, Lozan’da bu sınır sadece teyid edilmiştir.

  1. Irak Sınırı

Lozan Barış Antlaşması’nda Irak sınırı uyuşmazlığı çözülememiştir. Antlaşma’da, Türk topraklarının tahliyesinden itibaren bu uyuşmazlığın dokuz ay zarfında dostane bir şekilde halledileceği beyan olunuyordu.

  1. Batı Sınırlarımız

Yunanlılarla batı sınırı, Misak-ı Milli’ye uygun, Mudanya Mütarekesi’nde öngörüldüğü gibi Meriç nehri sınır olmak üzere düzenlenmiştir. Karaağaç ve havalisi de Yunanlılardan alınarak savaş tamiratı karşılığı gereği Türkiye’ye bırakılmıştır. Ege Denizi’nde Bozcaada ve İmroz Türkiye’ye bırakılmıştır. Ayrıca Yunanlıların elinde bırakılan Anadolu kıyısına yakın adalar da, askersiz hale getirilmiştir.

  1. Azınlıklar

Birinci Dünya Savaşı’na son veren barış antlaşmalarında azınlıkların himayesine ait hükümler mevcuttur. Lozan Barış Antlaşması’nın bu hususla ilgili hükümleri tetkik olduğunda, azınlıklar bir imtiyaza mazhar olmamışlardır. Türk teb’asından sayılan gayri müslimlerin kanun ve hukuk düzeni önünde eşitliği söz konusu olmuştur.

Lozan Barış Antlaşması’nın 42. maddesi ile gayri müslim azınlıklar yararına olarak kabul edilen şahsi haklar ile aile hakları, Medeni Kanunumuzun yürürlüğe girmesi ile önem ve anlamını yitirmiştir. Böylece Patrikhanelerin dünya işlerinde ve azınlıkların şahsi muamelelerinde hiçbir yetkileri kalmamıştır.

  1. Kapitülasyonlar

Kapitülasyonlar, adli, mali ve idari sahada ecnebilere tanınan imtiyaz ve muafiyetlerdir. Barış Antlaşması’nın 28. maddesiyle bütün sonuçları ile birlikte kaldırılmış ve yeni Türkiye, asırlardan beri çekilen bir beladan da sonsuza dek kurtulmuştur.

  1. Harp Tazminatı : Dünya Savaşı’nın galipleri, bizden I. Dünya Savaşı sebebiyle tamirat talep etmişler, ayrıca buna ek olarak işgal masrafı, kendi teb’alarının zarar ve ziyanlarını da buna eklemişlerdir. Savaş içinde Almanya’dan borç karşılığı ve rehin bulunan beş milyon altın ve savaş yıllarında İngiltere’ye sipariş edilen donanma bedeli de kendi ellerinde bulunduğundan bizlere verilmemiş ve tazminat karşılığı tutulmuştur. Dünya Savaşı’na giren mağlup devletlere esaslı mali bir yük olan bu beladan, geleceğe bir borç bırakılmada, sadece fiilen elimizde bulunmayan meblağ karşılık gösterilerek, büyük bir başarı ile işin içinden sıyrılınmıştır.

Türkiye, Yunanistan’ın harbin devamından ve bunun neticelerinden doğan mali vaziyetini nazarı dikkate alarak tazminat hususunda her türlü taleplerinden Karaağaç ve havalisinin Türkiye’ye bırakılması şartı ile vazgeçiyordu.

  1. Borçlar Sorunu

1845’den itibaren I. Dünya Savaşı sonuna kadar devam eden Osmanlı amme borçları, I. Dünya Savaşı’nda yapılan istikrazlar da dahil, büyük bir yekün teşkil ediyordu.

Sene tertipleri üzerinden borcun taksimi yerine, sermaye üzerinden borcun taksimi ile esas borç toplamı bir hayli azaltılmıştır. Diğer taraftan bu borçlar Ormanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletlere de gelirle orantılı olarak bölünmüştür. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan’a olan borçları bu devletlerle de yapılan antlaşmalarla I. Dünya Savaşı’nın galiplerine devredilmiştir.

Osmanlı amme borçlarının diğer çetin bir safhası da tediye edeceğimiz borçların hangi para ile ödenmesi hususunda kendini göstermiştir. Karşı taraf bunu altın veya sterlin olarak talep etmiştir. Biz Türk parası ve Fransız frangı olarak ödemeyi teklif ettik. Aradaki farkın muazzam meblağlara varmasına rağmen, burada da görüşümüz kabul edilmiştir.

  1. Boğazlar

Lozan’da imza olunan en önemli belgelerden biri de, Türk boğazlarının statüsü ile ilgili Sözleşme’dir. Boğazla sorunu Lozan’da Barış Antlaşmasında madde 23’te genel olarak yer almış, Barış Antlaşması’na ek Lozan Boğazlar Sözleşmesi ile ayrıca ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Boğazlardan serbest geçişi, Boğazlar Komisyonu’nun kurulmasını, Boğazların ve civarının askersiz hale getirilmesini hedef tutan ve Milletler Cemiyeti’nin de garantisini sağlayan hükümleri ihtiva eden bu Sözleşme, 1936’da Montreux Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiş, milli hakimiyeti sınırlayıcı hükümler kaldırılmış, milli çıkarlarımıza uygun hale getirilmiştir.

  1. Nüfus Değişimi

Lozan’da çözümlenen bir diğer önemli sorun da, İstanbul’da yaşayan Rumlarla Batı Trakya’da yaşayan Türkler hariç, Türkiye’deki bütün Rumlarla, Yunanistan’daki bütün Türklerin değiştirileceğini öngören sözleşmenin, Barış Antlaşması’na ek olarak imzalanmış olmasıdır.

Lozan Barış Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı’nın sağladığı, Türk milletinin hayati hakları ve emellerini gerçekleştirdiği bir eserdir. Lozan aynı zamanda, Orta Doğu’nun en önemli bir bölgesinde devamlı bir barış ve güvenliği kurmak ve devam ettirmekle dünya barışına da hizmet etmiştir.

Türkiye Lozan’da genel olarak, Misak-ı Milli’yi gerçekleştirmiştir. İsmet Paşa, antlaşmayı Büyük Millet Meclisi’ne sunarken söylediği nutukta Lozan’dan getirdiği Türkiye’yi şöyle tarif etmiştir: “Mütecanis, yeknesak (birlik ve bütünlük içinde) bir vatan; bunun dahilinde (içinde) harice (dışa) karşı gayri tabii kuyuttan (olağanüstü sınırlamalardan) ve hükümet içinde hükümet ifade eden imtiyazattan (ayrıcalıklardan) müberra (aklanmış) bir vaziyet; gayri tabii (olağanüstü) mükellefatı maliyeden (mali yükümlülüklerden) azade (kurtulmuş) bir hal, hakk-ı müdafaası mutlak, menabii mebzul (kaynakları bol) ve serbest bir vatan. Bu vatanın adı Türkiye’dir. O Türkiye’yi bu muahedenameler (antlaşmalar) ifade ve tavzih etmektedir.”

Mavri Mira (Kara Kader) Cemiyeti

Yunan Başbakanı Venizelos’un öngörmesiyle İstanbul Rum Patrikliğinde kurulan gizli örgüt. Patrik Vekili Doroteus’un başkanlığında kurulan bu örgüt, Ermeni Patriği Zaven Efendi ile iş birliği içinde çalıştı.Bu örgütün görevi, silahlı Rum çeteleri oluşturmak, ayaklanma için silah toplamak, Rum göçmenlerini Trakya ve Anadolu’ya yerleştirmek, Rum gençlerini, askeri birlikler şeklinde örgütlemekti.

Mecelle (Osmanlı Medeni Kanunu)

1868 – 1876 yılları arasında büyük devlet adamı ve tarihçi Ahmet Cevdet Paşa tarafından hazırlandı. Bu yasa İslam Hukuku ile çağdaş hukuku bağdaştırmaya çalıştı. Medeni Kanun’un kabul edildiği 1926 yılına kadar yürürlükte kaldı.

Milletler Cemiyet (Cemiyet-i Akvam)

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya barışını korumak ve uluslar arası iş birliğini geliştirmek üzere 1919’da İtilaf Devletlerinin girişimiyle kurulan örgüt.

Milli Aşiret

Güneydoğu Anadolu’da bulunan bir aşiret.

Mir-i Miran

Beylerbeyi, eyalet valisi.

Misakı Milli (Ulusal Ant – 28 Ocak 1928)

28 Ocak 1920 günü Osmanlı Mebusan Meclisi’nde, ülkenin bağımsızlığını ve ulusal sınırlarını belirlemek amacıyla kabul edilen kararlar.

Misakı Milli Esasları:

  1. Mondros Ateşkesi imzalandığı sırada Osmanlı Devleti’nin düşman orduları işgali altında kalan, Arap çoğunluğunun bulunduğu kısımların geleceği, halk oyuna göre tayin edilmelidir. Ateşkese göre, dini, ırk ve sosyal bağlarla birleşik, Osmanlı İslam çoğunluğunun bulunduğu kısımlar, hiçbir sebeple ayrılamaz bir bütündür.
  2. Halkı özgür kalır kalmaz anavatana, kendi istekleri ile katılmış olan Kars, Ardahan, Artvin için gerekirse tekrar halk oyuna başvurulmasını kabul ederiz.
  3. Geleceği Türkiye ile yapılacak barış antlaşmasına bırakılan Batı Trakya’nın durumu, özgürce yapılacak halk oyuna göre ortaya konulmalıdır.
  4. İslam halifeliğinin, Osmanlı saltanat ve hükümetinin başkenti olan İstanbul şehri ile Marmara denizinin her türlü güvenliği sağlanmalıdır.

Bu esas dahilinde olmak şartıyla Akdeniz ve Karadeniz boğazlarının yabancı devletlerin ticaret ve ulaştırmasına açılması, bizimle ilgili devletlerin oy birliği ile verecekleri karara bağlıdır.

  1. Azınlıkların hakları, İtilaf Devletleri ile düşmanları ve bazı ortakları arasında kararlaştıracak esaslar içerisinde ve komşu memleketlerdeki Müslümanların aynı haklardan faydalanmaları şartı ile tarafımızdan sağlanacaktır.
  2. Ulusal ve iktisadi gelişmemiz imkan çerçevesine girmek ve daha modern bir düzenli yönetimle işleri yürütmeyi başarabilmek için her devlet gibi bizim de tam bir bağımsızlığa ve serbestliğe ihtiyacımız vardır. Bu, yaşamımızın ve geleceğimizin esasıdır. Bu nedenle siyasal, adli ve mali gelişmemizi önleyecek sınırlamalara karşıyız. Borçlarımızın ödenmesi de bu esasa aykırı olamaz.

Mondros Mütarekesi (Ateşkes Anlaşması)

30 Ekim 1918 tarihinde Limni adasının Mondros Limanı’nda imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı Devleti – İtilaf Devletleri arasındaki silahlı çatışma sona ermiştir.

Mondros Ateşkes Anlaşması aslında Osmanlı Devleti’nin yıkılışını öngörmekte; İtilaf Devletleri’ne Osmanlı İmparatorluğu’nun herhangi bir bölgesini, güvenliklerini tehdit edecek bir durum nedeni ile işgal hakkını tanımakta idi.

Ateşkes Anlaşması’nda yer alan Osmanlı Devleti’nin ulaştırma vasıtalarını İtilaf Devletleri’nin kontrol etme hakkı ise, Osmanlı Devleti’nin hayat ve can damarlarının İtilaf Devletleri’nin elinde bulundurulması, istedikler anda Osmanlı Devleti’nin hayatına kastetmek yetkisinin İtilaf Devletleri’ne tanınması demekti.

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın başlıca hükümleri şunlardır:

  1. Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının açılması, Karadeniz’e serbestçe geçişin temini ve Çanakkale ve Karadeniz istihkamlarının İtilaf Devletleri tarafından işgali sağlanacaktır.
  2. Osmanlı sularındaki bütün torpil tarlalar ile torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek ve bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.
  3. Karadeniz’deki torpiller hakkında bilgi verilecektir.
  4. İtilaf Devletleri’nin bütün esirleri ile Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul’da teslim olunacaktır.
  5. Hudutların korunması ve iç asayişin temini dışında, Osmanlı ordusu derhal terhis (salıverme) edilecektir.
  6. Osmanlı harp gemileri teslim olup, gösterilecek Osmanlı limanlarında gözaltında bulundurulacaktır.
  7. İtilaf Devletleri güvenliklerini tekdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde, herhangi sevkülceyş noktasını işgal hakkını haiz olacaktır.
  8. Osmanlı demiryollarından, İtilaf Devletleri istifade edecekler ve Osmanlı ticaret gemileri müttefiklerin hizmetinde bulundurulacaktır.
  9. İtilaf Devletleri, Osmanlı tersane ve limanlarındaki vasıtalardan istifade sağlayacaklardır.
  10. Toros Tünelleri, İtilaf Devletleri tarafından işgal olunacaktır.
  11. İran içlerinde ve Kafkasya’da bulunan Osmanlı kuvvetleri işgal ettikleri yerleden geri çekileceklerdir.
  12. Hükümet haberleşmesi dışında, telsiz, telgraf ve kabloların denetimi, İtilaf Devletleri’ne geçecektir.
  13. Askeri, ticari ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahribi önlenecektir.
  14. İtilaf Devletler kömür, mazot ve yağ maddelerini Türkiye’den temin edeceklerdir. (Bu maddelerden hiç biri ihraç olunmayacaktır.)
  15. Bütün demiryolları, İtilaf Devletleri’nin zabıtası tarafından kontrol altına alınacaktır.
  16. Hicaz, Asir, Yemen, Suriye ve Irak’taki kuvvetler en yakın İtilaf Devletleri’nin kumandanlarına teslim olacaktır.
  17. Trablus ve Bingazi’deki Osmanlı subayları en yakın İtalyan garnizonuna teslim olunacaktır.
  18. Trablus ve Bingazi’de Osmanlı işgali altında bulunan limanlar İtalyanlara teslim olunacaktır.
  19. Asker ve sivil Alman ve Avusturya uyruğu, bir ay zarfında Osmanlı topraklarını terk edeceklerdir.
  20. Gerek askeri teçhizatın teslimine, gerek Osmanlı Ordusunun terhisine ve gerekse vasıtalarının İtilaf Devletleri’ne teslimine dair verilecek herhangi bir emir derhal yerine getirilecektir.
  21. İtilaf Devletleri adına bir üye, iaşe nezaretinde çalışarak, bu devletin ihtiyaçlarını temin edecek ve isteyeceği her bilgi kendisine verilecektir.
  22. Osmanlı harp esirleri, İtilaf Devletleri nezdinde kalacaktır.
  23. Osmanlı Hükümeti, merkezi devletlerle bütün ilişkilerini kesecektir.
  24. Altı vilayet adı verilen yerlerde bir kargaşalık olursa, vilayetlerin herhangi bir kısmının işgali hakkını İtilaf Devletleri haiz bulunacaklardır.
  25. Müttefikler Osmanlı Devleti arasındaki savaş 1918 yılı Ekim ayının 31. günü mahalli saat ile öğle zamanı sona erecektir.

      Arthur Galthorpe        H.Rauf Reşat       Hikmet Sadullah

Moskova Antlaşması

  1. İki taraftan birinin tanımadığı devletler arası bir senedi diğer ülke de tanımayacaktır.
  2. Sovyetler Hükümeti, Türk Misakı Millisini tanıyacaktır.
  3. Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusyası arasında imzalanmış olan anlaşmalar geçersiz olacaktır.
  4. Sovyetler Hükümeti, kapitülasyonların kaldırılmış olduğunu kabul edecektir.
  5. İki devlet arasındaki ilişkileri sıklaştırmak için ekonomik, mali, kültürel bağlar kurulacaktır
  6. Sovyetler, Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Ermenistan ve Gürcistan arasında imzalanmış antlaşmalara göre saptanmış olan sınırı, Batum Gürcistan’a verilmek şartıyla tanıyacaktır.

Mudanya Ateşkes Anlaşması

Büyük Taarruz sonucu galip gelen ve zafer kazanan ordunun, Trakya’yı da düşmandan kurtarması esas amaçtı. Hedef, bütünü ile birlikte, Misak-ı Milli’de ilan olunan Türklüğün anavatanı idi.

Ordularımız İzmir ve Bursa’yı kurtardıktan sonra, Trakya’yı da Yunan Ordusundan kurtarmak için İstanbul ve Çanakkale istikametlerinde yürüyüşlerine devam ederken, İtilaf Devletleri durumdan telaşlandılar. Edirne dahil Meriç’e kadar Trakya’nın bize iadesi hakkındaki isteğimizin kabul edilmesi üzerine, Mudanya Ateşkes Anlaşması’na ulaşan yol açılmış oldu.

3 Ekim 1922’de Mudanya’da toplanan konferansta Türkiye’yi Batı Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Paşa, Büyük Britanya’yı General Harington, Fransa’yı General Charpy, İtalya’yı General Mombelli temsil etmiştir. Çetin görüşmeler sonunda hazırlanan Mudanya Ateşkes Anlaşması 11 Ekim 1922’de imzalanmıştır.

Ateşkes Anlaşması ile, Türkiye ve Yunanistan arasında silahlı çatışmaya son verilmiştir. Trakya, Meriç sınır olmak üzere Türkiye’ye bırakılmıştır. Yunanlılar on beş gün içinde Trakya’yı boşaltacaklardır. Yunanlılardan boşalan yerlere İtilaf Devletleri birlikleri girecek, onlar da en geç bir ay içerisinde, Trakya’yı Türklere teslim ve devredeceklerdir. Türklerin Trakya’da en çok sekiz bini bulan jandarma kuvveti olacaktır. Türkler, Ateşkes Anlaşması’nda öngörülen sınırlar içinde İtilaf Devletleri birliklerinin bulundukları yerlere girmemeyi taahhüt etmektedir. Ateşkes Anlaşması imza edildiği tarihten üç gün sonra yürürlüğe girecektir.

Mudanya Mütarekesi akti için yapılan toplantıda geçen bir olay, İsmet Paşa’nın gücünü belirtmekte ve nasıl görüşmeye daha ilk andan itibaren hakim olduğunu göstermektedir. Olay şöyle cereyan etmiştir: ismet İnönü diyor ki: “Küçük bir heyetle Mudanya’ya gittik. Benim yanımda Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım Gündüz, birkaç kurmay subay vardı. Mudanya’da bir binada yerleştik. General Harington İngiltere’yi, General Chary Fransa’yı, General Mombelli’de İtalya’yı temsil ediyorlardı.

Ben heyeti ikamet ettiğimiz binada kabul ettim. Generallere masada yer gösterdim. Harington’u sağıma aldım. Fransa delegesini karşıma, İtalyan generalini de soluma oturttum. Fakat ben generallere yer gösterirken onlar biraz şaşırmış gibi oldular. Meğer başkanlığı, müzakereyi idare etmeyi onlar kendileri için düşünmekte imişler.”

Sonradan Fransız General şöyle demiş: “İsmet Paşa, bize mağlup generaller muamelesi yaptı.”

Muhafazai Mukaddesat Cemiyeti (Derneği)

TBMM içinde Teşkilatı Esasiye Kanununun öngördüğü “Egemenlik Kayıtsız Şartsız milletindir” maddesine karşı olan bazı milletvekilleri tarafından, padişahlık ve halifelik haklarını, şeriat düzenini korumak amacıyla kuruldu.

Muharrem Kararnamesi

1881 Kasımında Düyun-ı Umumiye (Genel Borçlar) yönetiminin kurulması ile ilgili karar.

Musul Sorunu

Lozan Barış Antlaşması’nda durumu kesin bir sonuca bağlanmayan Musul’un Türkiye veya Irak’a bağlanması konusunda Türkiye ile İngiltere arasında ortaya çıkan anlaşmazlık.

Lozan Barış Antlaşması Musul’un yönetimini kesin bir sonuca bağlayamadı. 16 Aralık 1925’te toplanan Milletler Cemiyeti Genel Kurulu, Musul ili topraklarının Irak’a, dolayısıyla İngiliz Mandasına bırakılmasına karar verdi. Musul sorunu, İngiltere ile Türkiye arasında imzalanan Ankara Antlaşması’yla (5 Haziran 1926) bir sona bağlandı ve Musul kesin olarak Irak’a bırakıldı. Bu antlaşma gereğince Irak’ın Musul petrollerinden sağlayacağı karın %10’u 25 yıl süreyle Türkiye’ye verilecekti.

Mutasarrıf

Osmanlı Devleti’nde, sancağın üst yöneticisi. [Tanzimat’tan sonra]

Nasturi

Nastur mezhebinden olan.

Nasturilik

M.S. 5. yüzyıldan başlayarak Anadolu ve Suriye’de gelişen Hıristiyanlık mezhebi. Hz. İsa’nın tanrısal ve insani değerinin birbirinden bağımsızlığını vurgular.

Nigehbancılar:

7 Ocak 1919’da Kurtuluş Savaşı’na karşı olan emekli subay ve paşalar tarafında İstanbul’da kurulan bir örgüt.

Panislamizm

Müslüman milletleri bir devlet çatısı altında yönetme ideali.

Reddi İlhak Cemiyeti (Dernek)

Batı Anadolu Bölgesi’nin Yunanistan’a katılmasını önlemek için kurulan derneklerin genel adı. İlk önce Balıkesir Reddi İlhak altında kurulan bu derneğin adı Reddi İlhak Hareket-ı Milliye’ye çevrildi. İzmir’de de kurulan bu derneğin amacı, İzmir ve yöresinin Türk olduğunu, Yunanistan’a verilmemesi gerektiğini, yayın yolu ve direnme hareketiyle anlatmaktı.

Sancak

Osmanlı devlet örgütünde il ve ilçe arasındaki yönetim birimi. Sancaklar liva adıyla da anılırdı.

Sevr Barış Antlaşması

Ana hatları ile 24 Nisan 1920’de San Remo Konferansı’nda kararlaştırılan Sevr Barış Antlaşması, 11 Mayıs 1920’de incelenmek üzere Osmanlı Hükümeti’ne verilmiştir.

Sevr Antlaşması’nın kabulünü kolaylaştırmak ve Sevr hükümlerini uygulamak üzere İtilaf Devletleri’nin teşvik ve desteği ile Yunan ordusu da 23 Haziran 1920’de Anadolu’da ve Trakya’da saldırıya geçmiştir. Bursa’nın, Balıkesir’in, Uşak’ın ve Nazilli’nin işgali ile Sevr idam hükmünün kolaylıkla uygulanmasını sağlamak ve herhangi bir değişikliğe meydan vermemek bu saldırıda esas amaç olmuştu.

Sultan Vahdettin’in başkanlığında toplanan Şura-yı Saltanat, 22 Temmuz 1920’de “zayıf bir mevcudiyeti, mahva tercih edilmeye değer” görerek antlaşmanın onanmasına karar vermişti. İstanbul Hükümeti delegeleri, Türk topraklarını parçalayan, Türklere bırakılan arazi üzerinde milli şeref ve haysiyetle bağdaşmayan, milli hakimiyeti tanımayan bu antlaşmayı Sevr’de 10 Ağustos 1920’de imzalamıştır.

Büyük Millet Meclisi 19 Ağustos 1920 tarihli toplantısında, Sevr Antlaşması’nı imzalayanların ve bunu onaylayan Şura-yı Saltanatta bulunanların vatansız sayılmaları kararını aldı. Aynı zamanda Büyük Millet Meclisi Hükümeti bu antlaşma ile kendini hiç bir surette bağlı görmediğini de ilan etti.

10 Ağustos 1920’de Osmanlı delegelerinden, Maarif Nazırı Bağdatlı Hadi Paşa, Şura-yı Devlet (Danıştay) Başkanı Rıza Tevfik ve Bern Sefiri Reşat Halis beyler tarafından imzalanan antlaşma bir önsöz ve 433 maddeyi kapsamaktadır. Antlaşma on üç kısımdan meydana gelip birinci kısım, Birinci Dünya Savaşı’na son veren antlaşmalarda olduğu gibi Milletler Cemiyeti Misakına ait bulunmaktadır.

Sevr Barış Antlaşması’na göre, Osmanlı İmparatorluğu parçalanıyor, Türk milleti de yaşama hakkında yoksun bırakılıyordu.

Rumeli sınırımız aşağı yukarı İstanbul vilayetinin sınırı tayin olunuyordu. Batı Anadolu (İzmir ve havalisi) Yunanlılara verilecekti. Güney sınırı ise Mardin, Urfa, Gaziantep, Amanos dağları ve Osmaniye’nin kuzeyinden geçmekte ve bu sınırın güneyini Fransa’ya bırakmakta idi. Doğuda Beyazıt, Van, Muş, Bitlis ve Erzincan’ı içine alan bir Ermenistan, Irak ve Suriye arasında bir Kürdistan kurulacaktı. Bunun dışında, Türkiye’ye bırakılan topraklar nüfuz mıntıkalarına ayrılmakta; İtalyanlar Antalya ve Konya, Fransızlar Adana, Sivas ve Malatya bölgesi üzerinde, İngilizler de Irak’ın kuzey kısmında nüfuz bölgeleri tesis ediyorlardı. İstanbul’da ise hükümet ve padişah oturacak fakat İstanbul milletlerarası bir şehir olacak, Boğazlar’da ordusu, donanması, bütçesi ve organize kuruluşları ile bir komisyon bulunacaktı. Sevr’e göre, Türklere bırakılan bölge; hakimiyet hakkı en ağır biçimde sınırlanmış, Ankara ve Kastamonu vilayetleri ve dolayları idi. Sevr’e göre memleket dahilinde bulunan azınlık, Türklerden daha fazla hakka sahip oluyor, vergi vermeyecek, askeri hizmet yapmayarak imtiyazlı (ayrıcalıklı) bir durumda bulunuyordu. Türk tabiyetinden çıkanlar birçok hükümlülüklerden kurtulduğu gibi, yeniden hiç kimse Türk tabiyetine giremeyecekti.

Devletin askeri kuvveti, her bakımdan sınırlanarak azami miktar 50.700 kişi olacak; tank, ağır top, uçak bulunmayacaktı. Askeri de gönüllü olacak, donanma ise 7 gambot ve 6 torpidodan ibaret olup, donanmada denizaltı da bulunmayacaktı. Diğer taraftan mali ve iktisadi hükümler, Osmanlı Hükümeti ile meclisin yetkilerini hiçe saydıracak şekilde sınırlayıcı ve külfet teşkil eder mahiyette olup, Osmanlı Devleti’ni İtilaf Devletleri’nin müşterek bir sömürgesi haline getiriyordu. İngiliz, Fransız ve İtalyan devletlerinin temsilcilerinden kurulu Mali Komisyon, Osmanlı Devleti’nin gelir ve giderlerini düzenlemekte ve devletin yetkilerini devletlik sıfatı ile bağdaştırılmayacak şekilde bağlamakta idi.

Sevr Antlaşması’nın Osmanlı Hükümeti’nce imzalanması Anadolu’daki milli mücadele azmini kuvvetlendirmiş, halkın İstanbul Hükümeti’nden ümitlerini tamamen kesmesine neden olmuştur.

Sulh ve Selameti Osmaniye Cemiyeti (Fırkası)

Aralık 1918’de kurulan dernek, 14 Ocak 1919’da siyasi partiye dönüştü. Ülkenin kurtuluşunun, Wilson ilkelerine, padişahın ve halifenin emirlerine bağlı kalmakla mümkün olacağını savundu. Kurtuluş Savaşı karşıtı çalışmalarda bulundu.

T.B.M.M. İlk Bakanlar Kurulu (3 Mayıs 1920)

  • Şer’iye Vekili (Din İşleri Bakanı)

Mustafa Fehmi Efendi

  • Müdafaa-i Milliye Vekili (Milli Savunma Bakanı)

Fevzi Paşa (Çakmak)

  • Hariciye Vekili (Dış İşleri Bakanı)

Bekir Sami Bey (Kunduk)

  • Maliye Vekili (Maliye Bakanı)

Hakkı Behiç Bey (Koryürek)

  • Nafia Vekili (Bayındırlık Bakanı)

İsmail Fazıl Paşa

  • İktisat Vekili (Ekonomi Bakanı)

Yusuf Kemal Bey (Tengirşek)

  • Adliye Vekili (Adalet Bakanı)

Celalettin Arif Bey

  • Dahiliye Vekili (İç İşleri Bakanı)

Cami Bey (Başkut)

  • Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı)

Dr. Rıza Nur Bey

  • Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekili (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı)

Adnan Bey (Adıvar)

  • Erkan-ı Harbiye’i Umumiye Vekili (Genelkurmay Başkanı)

İsmet Bey (İnönü)

T.B.M.M. İlk Cumhuriyet Hükümeti’nin Bakanlar Kurulu Listesi (30 Ekim 1923)

  • Başbakan ve Hariciye (Dışişleri) Bakanı

İsmet Paşa (İnönü)

  • Şer’iye (Din İşleri) Bakanı

Saruhan Milletvekili Mustafa Fevzi Efendi

  • Ekranı Harbiye-i Umumiye (Genelkurmay)

İstanbul Milletvekili Fevzi Paşa (Çakmak)

  • Dahiliye (içişleri) Bakanı

Kütahya Milletvekili Ferit Bey (Talay)

  • Maliye Bakanı

Gümüşhane Milletvekili Hasan Fehmi Bey

  • Müdafaai Milli (Milli Savunma) Bakanı

Karesi Milletvekili Kazım Paşa (Özalp)

  • İktisat Bakanı

Trabzon Milletvekili Hasan Bey (Saka)

  • Adliye Bakanı

İzmir Milletvekili Seyit Bey

  • Maarif (Milli Eğitim) Bakanı

Adana Milletvekili İsmail Safa Bey (Özler)

  • Nafia (Bayındırlık) Bakanı

Trabzon Milletvekili Muhtar Bey

  • Sıhhiye (Sağlık) Bakanı

İstanbul Milletvekili Dr. Refik Bey (Saydam)

  • İmar ve İskan Bakanı

İzmir Milletvekili Necati Bey

Takrir-i Sükun Kanunu

Şeyh Sait Ayaklanması üzerine Meclis tarafından 4 Mart 1925’de çıkarıldı. Bu yasaya göre hükümet, ayaklanmanın bastırılması için uygun gördüğü tüm önlemleri alabilecekti. 4 Mart 1929’da kaldırıldı.

Tanin Gazetesi

İstanbul’da yayınlanan ittihatçı ve Ulusal Direnişi desteleyen gazete.

Teali İslam Cemiyeti (İslamı Yükseltme Derneği)

Kurtuluş Savaşı’nı engellemek amacıyla İstanbul’da kuruldu. Bu dernek, çalışmalarıyla saltanatın korunacağına inanıyordu

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (Partisi)

17 Kasım 1924 tarihinde Ankara’da Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılan milletvekilleri tarafından kuruldu. Parti başkanlığına Kazım Karabekir Paşa getirildi. Başlıca kurucuları Ali Fuat Paşa (Cebesoy), Rauf Bey (Orbay), Adnan Bey (Adıvar), Refet Paşa (Bele)’dir. Bu parti, 3 Haziran 1925’de İstiklal Mahkemesi kararıyla kapatıldı.

Tercümanı Hakikat

Ahmet Mithat Efendi tarafından 1878 yılında İstanbul’da yayın hayatına giren günlük gazete. Kurtuluş Savaşı’nı desteklemiştir.

Tevhid-i Evkar

İstanbul’da yayımlanan günlük siyasal gazete. Velid Ebüzziya tarafından Tasvir-i Efkar gazetesinin yerine 15 Haziran 1921’de yayımlanmaya başladı. Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen etkili gazetelerden biri oldu. 6 Mart 1925’te Takrir-i Sükun Kanunu gereğince kapatıldı.

Trabzon Muhafazai Hukuku Milliye Cemiyeti (Trabzon Ulusal Hakları Koruma Derneği)

12 Şubat 1919’da Trabzon ve çevresinin Rumlara verilmesini ve Pontus – Rum Devleti’nin kurulmasını önlemek için kuruldu.

Trabzon ve Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti (Dernek)

Aralık 1919’da İstanbul’da kurulan bu dernek, Trabzon ve yöresi için bölgesel ve özerk bir yönetim taraftarıydı. Kurtuluş Savaşı’na karşı bir kuruluş özelliğindeydi. 15 Eylül 1919 günü, Hürriyet ve İtilaf Partisi’yle birleşme kararı aldı.

Trakya – Paşaeli Cemiyeti

Edirne’de 2 Aralık 1918’de kurulan bu derneğin amacı, Trakya’nın Yunanistan’a katılmasını önlemekti.

Turancılık

Bütün Türklerin tek vatanda ve tek bayrak altında birleşmesini öngören ırkçı ve siyasi nitelikte akım.

Vatan Gazetesi

26 Mart 1923’te İstanbul’da Ahmet Emin (Yalman) tarafından yayımlanmaya başlanan günlük gazete. 12 Ağustos 1925’te Takrir-i Sükun Kanunu gereğince kapatıldı.

Vilayatı Şarkiye Müdafaai Hukuku Milliye Cemiyeti

Merkezi İstanbul’da bulunan derneğin amacı, Doğu illerimizin Ermenilere verilmesini önlemek, Osmanlı Devleti’nden ayırmamaktı. Erzurum ve Sivas Kongreleri’nin toplanmasında etkin rol oynadı.

Vrangel Ordusu

1917’de Sovyet Devrimi’ne karşı Çarlık rejimini korumak amacıyla kurulan, Çarlık yanlısı General Piyoti Nikolayeviç Vrangel’in başında bulunduğu ordu.

Wilson İlkeler (14 Nokta)

Wilson’un 8 Ocak 1918 yılında sunduğu ilkeler (Wilson İlkeleri, 14 Nokta) olarak adlandırılır. Bu ilkelerin başlıcaları:

  1. Açık barış antlaşmaları ve gelecekte de açık diplomasi uygulanacaktır.
  2. Karasuları dışında, savaşta ve barışta denizler kesinlikle serbest olacaktır.
  3. Ekonomik engeller mümkün olduğunca kaldırılacaktır.
  4. Ulusal silahlanmaların azaltılması için gerekli ve yeterli garanti sağlanacaktır.
  5. Sömürge isteklerinin, ilgili halkların çıkarları ile yetkileri sonradan belirlenecek olan sömürgeci devletin istekleri aynı derecede göz önüne alınmak sureti ile, kesin bir tarafsızlıkla çözümlenecektir.
  6. Osmanlı İmparatorluğu’nun Türk olan kısımlarının egemenliği sağlanacak, fakat Türk olmayan uluslara özgür gelişme imkanları verilecektir. Çanakkale boğazı devamlı olarak bütün ulusların gemilerine açık olacaktır.
  7. Büyük ve küçük, bütün devletlerin siyasi bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak garanti altına almak olanağı sağlamak amacı ile bir milletler örgütü kurulacaktır.

Yeşilordu Cemiyeti

Mayıs 1920’de Ankara’da bazı İttihatçı subaylar tarafından Mustafa Kemal Paşa’ya bilgi verilerek kuruldu. Fakat yasa dışı bir durum aldı. Zararlı faaliyetleri nedeniyle kapatıldı.

Yezitler

Emevi Halifesi Muaviye’nin oğlu Yezit’i tutanlar.

Yüce Divan (Divan-ı Harp)

Osmanlı Devleti Anayasası’na göre parlamento üyeleri hükümet üyelerini yargılayan üst mahkeme.

Yüksek Askeri Şura

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yüksek karar ve danışma kurulu.

Yüzellilikler

1924 yılında kabul edilen genel af kapsamı dışında kalan ve sınır dışı edilen yüzelli kişi. Sevr Antlaşması’nı imzalayanlar, Kuvayi İnzibatiye’den yana olanlar ve Vahdettin’in hizmetinde bulunan Kurtuluş Savaşı karşıtı görevliler ve bazı gazetecilerden oluşan grup.

Bu yazı TANIMLAR ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/tanimlar/feed/ 0
Türk Gençliğine Bıraktığımız Kutsal Armağan http://ataturkicimizde.com/turk-gencligine-biraktigimiz-kutsal-armagan-2/ http://ataturkicimizde.com/turk-gencligine-biraktigimiz-kutsal-armagan-2/#respond Sun, 14 Oct 2018 14:11:56 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=2875 Türk Gençliğine Bıraktığımız Kutsal Armağan Saygıdeğer baylar, sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe mal olmuş bir dönemin öyküsüdür. Bunda, ulusum...

Bu yazı Türk Gençliğine Bıraktığımız Kutsal Armağan ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Türk Gençliğine Bıraktığımız Kutsal Armağan

Büyük nutuk

Saygıdeğer baylar, sizi, günlerce işlerinizden alıkoyan uzun ve ayrıntılı sözlerim, en sonu tarihe mal olmuş bir dönemin öyküsüdür. Bunda, ulusum için ve yarınki çocuklarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek kimi noktaları belirtebilmiş isem kendimi mutlu sayacağım.

Baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.

Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır.

Bu sonucu, Türk gençliğine kutsal bir armağan olarak bırakıyorum.

Ey Türk gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini, sonsuzluğa değin korumak ve savunmaktır.

Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel, senin en değerli hazinendir. Gelecekte de, seni bu kaynaktan yoksun etmek isteyen iç ve dış kötücüller bulunacaktır. Bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan, ödeve atılmak için, içinde bulunacağın durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin! Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz bir nitelikte belirebilir. Bağımsızlığına ve cumhuriyetine kıymak isteyecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir utku kazanmış olabilirler.

Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün gemilikleri ele geçirilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesi fiilen işgal edilmiş olabilir. Bütün bu koşullardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere, yurdunda, iş başında bulunanlar, aymazlık ve sapkınlık, üstelik, hainlik içinde olabilirler. Dahası iş başında bulunan bu kişiler, kendi çıkarlarını, yurduna girmiş olan düşmanların siyasal erekleriyle birleştirebilirler. Ulus, yoksulluk ve sıkıntı içinde ezgin ve bitkin düşmüş olabilir.

Ey Türk geleceğinin çocuğu! İşte, bu ortam ve koşullar içinde bile ödevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda mevcuttur!

Bu yazı Türk Gençliğine Bıraktığımız Kutsal Armağan ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/turk-gencligine-biraktigimiz-kutsal-armagan-2/feed/ 0
Ülkede Dirlik ve Düzeni Kurmak İçin Uygulanan Olağanüstü Tedbirlerin İyi Sonuçları http://ataturkicimizde.com/ulkede-dirlik-ve-duzeni-kurmak-icin-uygulanan-olaganustu-tedbirlerin-iyi-sonuclari/ http://ataturkicimizde.com/ulkede-dirlik-ve-duzeni-kurmak-icin-uygulanan-olaganustu-tedbirlerin-iyi-sonuclari/#respond Sun, 14 Oct 2018 14:10:22 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=2873 Ülkede Dirlik ve Düzeni Kurmak İçin Uygulanan Olağanüstü Tedbirlerin İyi Sonuçları Saygıdeğer baylar, durumun ağırlaşması üzerine hükümetçe olağanüstü önlemler alınması gerektiği yolundaki görüşümüzü ilk belirttiğimiz...

Bu yazı Ülkede Dirlik ve Düzeni Kurmak İçin Uygulanan Olağanüstü Tedbirlerin İyi Sonuçları ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Ülkede Dirlik ve Düzeni Kurmak İçin Uygulanan Olağanüstü Tedbirlerin İyi Sonuçları

Büyük nutuk

Saygıdeğer baylar, durumun ağırlaşması üzerine hükümetçe olağanüstü önlemler alınması gerektiği yolundaki görüşümüzü ilk belirttiğimiz zaman, bunu iyi karşılamayanlar vardı.

Takriri Sükûn Yasasını ve İstiklal Mahkemelerini, zorbalık aracı olarak kullanacağımız düşüncesini ortaya atanlar ve bu düşünceyi aşılamaya çalışanlar oldu. Elbette, zaman ve olaylar, bu tiksinti verici düşünceyi aşılamaya çalışanları, utanmış duruma düşürmüştür. Biz, alınan olağanüstü, ama yasaya uygun önlemleri, hiçbir zaman ve hiçbir biçimde, yasa dışına çıkmak için araç olarak kullanmadık, tersine, ülkede dirlik ve düzenliği kurmak için uyguladık; devletin yaşamasını ve bağımsızlığını sağlamak için kullandık. Biz, o önlemleri, ulusun uygarlaşmasına ve toplumsal gelişmesine yararlı kıldık.

Baylar, aldığımız olağanüstü önlemlerin uygulamasına gerekseme kalmadığı görüldükçe, onların uygulanmasından vazgeçilmekte duraksanmamıştır. Nitekim İstiklal Mahkemeleri, iş bitince kaldırıldığı gibi, Takriri Sükûn Yasası da, yürürlük süresi sonunda yeniden Büyük Millet Meclisinin incelemesine sunuldu. Meclis, yasanın bir süre daha yürürlükte kalmasını gerekli görmüş ise, elbette bu, ulusun ve cumhuriyetin yüksek yararları içindir. Yüksek Meclisin, bize zorbalık aracı vermek için bu kararı aldığı düşünülebilir mi?

Baylar, Takriri Sükûn Yasasının yürürlükte ve İstiklal Mahkemelerinin çalışmakta bulunduğu süre içinde yapılan işleri göz önüne getirecek olursanız, Meclisin ve ulusun güven ve inancının tam yerinde kullanıldığı kendiliğinden anlaşılır.

Ülkede yapılan büyük ayaklanma ve cana kıyma düzenleri ortadan kaldırılarak sağlanan dirlik ve düzenlik, elbette, kamuyu sevindirmiştir.

Baylar, ulusumuzun, giymekte bulunduğu ve bilisizliğin, aymazlığın, bağnazlığın, yenilik ve uygarlık düşmanlığının simgesi gibi görülen “fes”i atarak, onun yerine, bütün uygar dünyanın kullandığı şapkayı giymesi ve böylece, Türk ulusunun uygar toplumlardan anlayış yönünden de hiçbir ayrılığı olmadığını göstermesi gerekiyordu. Bunu, Takriri Sükûn Yasasının yürürlükte bulunduğu sırada yaptık. Bu yasa yürürlükte olmasaydı yine yapacaktık. Ama, buna, yasanın yürürlükte oluşu da kolaylık sağladı denirse bu, çok doğrudur. Gerçekten, Takriri Sükûn Yasasının yürürlükte bulunuşu, kimi gericilerin kamuoyunu geniş ölçüde ağılamasına meydan bırakmamıştır.

Gerçi bir Bursa milletvekili, bütün yasama görevi boyunca hiçbir zaman kürsüye çıkmamış ve hiçbir zaman Mecliste, ulus ve cumhuriyet yararlarını savunmak için bir tek söz bile söylememiş olan Bursa milletvekili Nurettin Paşa, yalnız şapka giydirilmesine karşı uzun bir önerge vermiş ve bunu savunmak için kürsüye çıkmıştır. Şapka giyilmesinin, “temel haklara, ulusal egemenliğe ve kişisel dokunulmazlığa aykırı işlem” olduğunu savlamış ve bunun, “halka uygulanmamasını sağlamaya” çalışmıştır. Ama, Nurettin Paşa’nın, ulus kürsüsünden coşturabildiği bağnazlık ve gericilik duyguları; en sonu birkaç yerde ve yalnız birkaç gericinin, İstiklal Mahkemelerinde hesap vermeleriyle söndü.

Baylar, tekke ve zaviyelerle türbelerin kapatılması ve bütün tarikatlarla, şeyhlik, dervişlik, müritlik, çelebilik, falcılık, büyücülük, türbe bekçiliği vb. gibi birtakım sanların yasak edilmesi ve kaldırılması da Takriri Sükûn Yasası yürürlükte iken yapılmış işlerdir. Bunlarla ilgili yürütüm ve uygulamaların, toplumumuzun, boş inanlara bağlı, ilkel bir topluluk olmadığını göstermesi bakımından, ne denli gerekli olduğunu çok iyi bilirsiniz.

Birtakım şeyhlerin, dedelerin, seyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen ve alınyazılarını ve canlarını, falcıların, büyücülerin, üfürükçülerin, muskacıların ellerine bırakan insanlardan oluşmuş bir topluluğa, uygar bir ulus gözüyle bakılabilir mi? Ulusumuzun gerçek niteliğini, yanlış anlamda gösterebilen ve yüzyıllarca göstermiş olan bu gibi öğeler ve kurumlar, Yeni Türkiye Devletinde, Türk Cumhuriyetinde sürdürülmeli miydi? Buna önem vermemek, ilerleme ve yenileşme adına, en büyük ve düzeltilemez bir yanılgı olmaz mıydı? İşte biz, Takriri Sükûn Yasasının yürürlükte oluşundan yararlandıksa, bu tarihsel yanılgıyı işlememek için; ulusumuzun alnını, olduğu gibi açık ve temiz göstermek için; ulusumuzun bağnaz ve ortaçağ anlayışlı olmadığını tanıtlamak için yararlandık.

Baylar, ulusumuzun toplumsal, iktisadi, kısacası, bütün uygarlıkla ilgili iş ve ilişkilerinde verimli sonuçlar sağlayan yeni yasalarımız da, kadın özgürlüğünü güven altına alan ve aileyi sağlamlaştıran Yurttaşlar Yasası (Medeni Kanun) da bu sözünü ettiğim dönem içinde yapılmıştır. Şunu söylemeliyim ki biz, her araçtan, yalnız ve ancak bir görüş için yararlanırız. O görüş şudur: Türk ulusunu, uygar toplumlar içinde yaraştığı kata yükseltmek ve Türk Cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün daha çok güçlendirmek; bunun için de, zorbalık düşüncesini öldürmek…

Bu yazı Ülkede Dirlik ve Düzeni Kurmak İçin Uygulanan Olağanüstü Tedbirlerin İyi Sonuçları ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/ulkede-dirlik-ve-duzeni-kurmak-icin-uygulanan-olaganustu-tedbirlerin-iyi-sonuclari/feed/ 0
Cumhuriyet Düşmanlarının Son Alçakça Girişimleri http://ataturkicimizde.com/cumhuriyet-dusmanlarinin-son-alcakca-girisimleri/ http://ataturkicimizde.com/cumhuriyet-dusmanlarinin-son-alcakca-girisimleri/#respond Sun, 14 Oct 2018 14:08:45 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=2871 Cumhuriyet Düşmanlarının Son Alçakça Girişimleri Sonunda, elbette cumhuriyet başarı kazandı. Ayaklananlar yok edildi. Ama cumhuriyet düşmanları, büyük komploların sona erdiğini kabul etmediler. Alçakça, son bir...

Bu yazı Cumhuriyet Düşmanlarının Son Alçakça Girişimleri ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Cumhuriyet Düşmanlarının Son Alçakça Girişimleri

Büyük nutuk

Sonunda, elbette cumhuriyet başarı kazandı. Ayaklananlar yok edildi. Ama cumhuriyet düşmanları, büyük komploların sona erdiğini kabul etmediler. Alçakça, son bir girişim yaptılar. Bu da, İzmir’de düzenlenen cana kıyma girişimi (1926’da Gazi’ye düzenlenen İzmir suikast girişimi) biçiminde belirdi. Cumhuriyet mahkemelerinin ezici eli, bu kez de, cumhuriyeti, cana kıyıcıların elinden kurtarmayı başardı.

Bu yazı Cumhuriyet Düşmanlarının Son Alçakça Girişimleri ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/cumhuriyet-dusmanlarinin-son-alcakca-girisimleri/feed/ 0
Terakkiperver Cumhuriyet Partisi ve En Hain Kafaların Verimi Olan Programı http://ataturkicimizde.com/terakkiperver-cumhuriyet-partisi-ve-en-hain-kafalarin-verimi-olan-programi/ http://ataturkicimizde.com/terakkiperver-cumhuriyet-partisi-ve-en-hain-kafalarin-verimi-olan-programi/#respond Sun, 14 Oct 2018 14:07:15 +0000 http://ataturkicimizde.com/?p=2869 Terakkiperver Cumhuriyet Partisi ve En Hain Kafaların Verimi Olan Programı Saygıdeğer baylar, “komplo” konusunu açıklarken ve komplonun Meclis içindeki evresini anlatırken, önemsiz sanılabilecek kimi ayrıntılara...

Bu yazı Terakkiperver Cumhuriyet Partisi ve En Hain Kafaların Verimi Olan Programı ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
Terakkiperver Cumhuriyet Partisi ve En Hain Kafaların Verimi Olan Programı

Büyük nutuk

Saygıdeğer baylar, “komplo” konusunu açıklarken ve komplonun Meclis içindeki evresini anlatırken, önemsiz sanılabilecek kimi ayrıntılara dokundum. Bunda beni haklı göreceğinizi umarım.

Hatıra gelir ki, her hükümet, her zaman gensoruya çekilebilir. Bir gensoruya bu denli önem vermek doğru mudur? Şunu bilginize sunmalıyım ki, söz konusu olan gensoru, olağan bir gensoru değildi. Komplonun özel bir evresi idi. Bu gensoru oyunundan sonradır ki, karşıcıllar maskelerini atmak zorunda bırakıldılar. Bilindiği üzere, “Terakkiperver Cumhuriyet Partisi (İlerici Cumhuriyet Partisi)” diye bir parti kurdular. Gizli ellerin düzenlediği parti programını da ortaya attılar.

“Cumhuriyet” sözcüğünü söylemekten bile çekinenlerin; cumhuriyeti, daha doğduğu gün boğmak isteyenlerin kurdukları partiye “Cumhuriyet”, hem de “İlerici Cumhuriyet” adını vermeleri, nasıl ciddi ve ne kerte içtenlikli bir davranış sayılabilir?

Rauf Bey ve arkadaşlarının kurdukları parti, “tutucu” diye nitelendirilseydi, belki bir anlamı olurdu. Ama, bizden daha çok cumhuriyetçi ve bizden daha çok ilerici olduklarını savlamaya kalkışmaları elbette doğru değildi.

“Parti, dinsel düşünce ve inançlara saygılıdır.” sözlerini ilke edinip bayrak gibi kullanan kişilerden, iyi niyet beklenebilir mi idi? Bu bayrak, yüzyıllardan beri, bilgisizleri, bağnazları ve boş inanlara saplanmış olanları aldatarak özel çıkarlar sağlamaya kalkışmış kimselerin taşıdıkları bayrak değil mi idi? Türk ulusu yüzyıllardan beri, sonu gelmeyen yıkımlara, içinden çıkabilmek için büyük özveriler isteyen pis bataklıklara, hep bu bayrak gösterilerek sürüklenmemiş mi idi?

Cumhuriyetçi ve ilerici oldukları sanısını vermek isteyenlerin, yine bu bayrakla ortaya atılmaları; dinsel bağnazlığı coşturarak, ulusu, cumhuriyete, ilerlemeye ve yenileşmeye karşı kışkırtmak değil miydi? Yeni parti, dinsel düşünce ve inançlara saygı perdesi altında: “Biz halifeliği yeniden isteriz. Biz yeni yasalar istemeyiz. Bize mecelle (Tanzimattan sonra yapılmış, kimi ilkelere dayalı kanun kitabı) yeter. Medreseler, tekkeler, bilgisiz softalar, şeyhler, müritler, biz sizi koruyacağız; bizimle birlik olunuz! Çünkü, Mustafa Kemal’in partisi halifeliği kaldırdı. Müslümanlığı zedeliyor. Sizi gâvur yapacak, size şapka giydirecek!” diye bağırmıyor muydu? Yeni partinin ilke edindiği sözler, bu gerici haykırışlarla dolu değil midir?

Bakınız baylar; bu ilkeye bağlı olanlardan birinin, çok zaman önce, (yani 10 Mart 1923 günü) asılmış Cebranlı Kürt Halit Bey’e yazdığı mektuptaki şu cümlelere: “Müslümanlık dünyasının kalımlı olmasını sağlayan ilkelere saldırıyorlar.” “Bu konudaki açımlamalarınızı arkadaşlara da okudum. Hepsinin çabalarını arttırdı. Batılılaşmak; tarihimizi, uygarlığımızı yitirmeyi” zorunlu kılar… “Halifeliği yıkmak, din işlerine karışmayan bir hükümet kurmayı düşünmek; bunlar Müslümanlığın geleceğini tehlikeye atacak etmenleri yaratmaktan başka bir sonuç veremez.”

Baylar, olup bitenler gösterdi ve tanıtladı ki, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası programı, en hain kafaların ürünüdür. Bu parti, yurtta cana kıyıcıların, gericilerin sığınağı ve dayanağı oldu; dış düşmanların yeni Türk Devletini, körpe Türk Cumhuriyetini yıkmayı öngören planlarının kolaylıkla uygulanmasına yardım etmeye çalıştı. Tarih; gizli amaçlarla düzenlenmiş, genel ve gerici doğu ayaklanmasının nedenlerini inceleyip araştırdığı zaman, onun önemli ve belirli nedenleri arasında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının dinsel konularda verdiği sözleri ve doğuya gönderdiği sorumlu yazmanın kurduğu örgütleri ve yaptığı kışkırtmaları bulacaktır.

Günlüğünü, nafile ve gece namazlarının sevabını anlatan hadislerle doldurmuş olan bu sorumlu yazman, doğu illerimizde dinsel kışkırtmalarda bulunurken, kendi partisinin programını uygulamıyor muydu? Yazıksız (masum) halka, beş vakit namazdan başka, geceleri de çokça namaz kılmayı söyleyip öğütleyen adam belki de yaşamı boyunca hiç namaz kılmamış olan bir siyasacı olursa, bu davranışın ereği anlaşılmaz olur mu?

Baylar, yaptığımız devrimin genişliği ve büyüklüğü karşısında eski boş inançların ve kurumların birer birer yıkılışını gören bağnaz ve gerici kimseler, “dinsel düşünce ve inançlara saygılı” olduğunu bildiren bir partiye ve özellikle bu partinin içindeki tanınmış kişilere dört elle sarılmaz mı? Yeni parti kuran kişiler bu gerçeği anlamış değil midirler? Öyle ise, ellerine aldıkları din bayrağı ile, ulusu ve ülkeyi nereye götürmek istiyorlardı? Böyle bir soruya verilmesi gereken yanıt da, “iyi dilek, aymazlık, umursamazlık” gibi sözler, yurdu ilerleteceğim diye ortaya atılan bir partinin ileri gelenleri için özür sayılamaz.

Baylar, yeni parti, adındaki “İleri” ve “Cumhuriyet” sözcüklerinin tam karşıt anlamlarıyla gelişmiştir. Bu partinin ileri gelenleri, gerçekten gericilere umut ve güç vermiştir. Buna örnek vereyim: Ergani’de, ayaklanıcıların valiliğini kabul eden ve sonradan asılan Kadri, Şeyh Sait’e yazdığı bir mektupta: “Millet Meclisinde, Kâzım Karabekir Paşa’nın partisi, din kurallarına saygılı ve dinseverdir. Bize yardım edeceklerine kuşkum yoktur. Dahası, Şeyh Eyüb’ün (Ayaklanıcıların başlarından olup asılmıştır. [Atatürk’ün notu]) yanında bulunan parti sorumlu yazmanı, partinin tüzüğünü getirmiştir…” diyor. Şeyh Eyüb de, yargılanması sırasında: “Dini kurtaracak biricik partinin, Kâzım Karabekir Paşa’nın kurduğu parti olduğunu; din kurallarına uyulacağının, parti tüzüğünde bildirildiğini” söylemiştir.

Baylar, “İlerici” ve “Cumhuriyet” sözcüklerini kullanarak, bizden ve ulus aydınlarından din bayrağını gizlemeğe çalışanların, ülkede genel bir gerilemeye ve ayaklanmaya yol açmak için içeride ve dışarda, türlü düzenlerle ve kışkırtmalarla uğraşanların varlığını bilmedikleri düşünülebilir mi? Yeni partiye girenlerin tümü değilse bile, dinsel konularda verilen sözleri başarı için, etkili bir etmen sayan ve bununla ilgili hükmü tüzüklerine koyan kimselerin, yurda karşı, bize karşı hazırlanan cana kıyıcı düzenlerden habersiz oldukları kabul edilemez!

Tutalım ki, bunlar, ayaklanmanın başlamasından aylarca önce, yurdun şurasında burasında yapılan gizli toplantılardan; “Gizli İslam Derneği” (Cemiyet-i Hafiyye-i İslâmiyye) örgütünden; İstanbul’da Nakşibendi şeyhlerinin yaptığı toplantıda, hazırlanacak ayaklanmaya yardım için verilen sözden; en sonu, ulusal sınırlarımızın dışında bulunup doğu ayaklanmasını kışkırtanların bildirilerinde (Halep’te bastırılarak Doğu illerimizde dağıtılan Şahin Paşaoğullarının bildirisi. [Atatürk’ün notu]) Kâzım Karabekir Paşa’nın partisine umut bağlandığının belirtilmesinden haberli değillerdir. Ama bunların, Fethi Bey Hükümeti zamanında, partilerinin, dokuncalı ayaklanmaya ve geriliğe kışkırtıcı durum ve nitelikte olduğunu ve yurda dokunca verdiğini Fethi Bey’in kendilerine bildirmesinden sonra olsun, gerçeği görüp anlamaları gerekmez miydi? Hükümetin ve benim, çok temiz yürekle yaptığımız bu uyarmalardan sonra olsun, gerçeği anlamaları ve ona göre davranmaları gerekirdi. Onlar, tersine, bu kez de: “Dinsel düşünce ve inançlara saygılıyız.” kalıbını büsbütün karşıt anlamda yorumlamaya kalkıştılar. Sanki bilinen bu kalıp sözle, her dinin ve türlü dinden olan kişilerin düşünce ve inançlarına saygılı olduklarını söylemek; geniş ölçüde özgürlüksever olduklarını anlatmak istiyorlarmış… Baylar, böyle bir tutuma, doğru ve içtenlikli denemez!

Siyasa alanında birçok oyunlar görülür. Ama, kutsal bir ülkünün belirmesi (tecellisi) olan cumhuriyet yönetimine karşı, çağdaşlaşmaya karşı, bilgisizlik, bağnazlık ve her türlü düşmanlık ayağa kalktığı zaman; özellikle ilerici ve Cumhuriyetçi olanların yeri, gerçek ilerici ve cumhuriyetçi olanların yanıdır; yoksa gericilerin umut ve çalışma kaynağı olan yer değil…

Ne oldu baylar? Hükümet ve Meclis, olağanüstü önlemler almayı gerekli gördü. Takriri Sükün Yasasını (Dirliği ve Düzenliği Sağlama Yasasını) çıkardı. İstiklal Mahkemelerini çalıştırdı. Ordunun savaşa hazır sekiz, dokuz tümenini, ayaklananları yola getirmek için, uzun süre görevlendirdi. “Terakkiperver Cumhuriyet Partisi” denilen dokuncalı siyasal kuruluşu kapattı.

Bu yazı Terakkiperver Cumhuriyet Partisi ve En Hain Kafaların Verimi Olan Programı ilk olarak şu sitede yayınlanmıştır Ataturkicimizde.com. Yazının kaynağı bu sitedir.

]]>
http://ataturkicimizde.com/terakkiperver-cumhuriyet-partisi-ve-en-hain-kafalarin-verimi-olan-programi/feed/ 0